Mayweather-Pacman maçının tam tersini düşünün beyler öyle bir maç oldu.

Sonunu düşünürsen hiçbir şey yapamazsın sözü geldi aklıma başladım atağa sol sol sağ, sol sağ, ölümüne girişiyorum vurmaya çalışıyor esniyorum kaçıyorum, vuruyorum yeniden, hocam gaza gelmiş bağırıyor, o bağırdıkça ben sol direklerle rakibin direncini düşürerek gidiyorum. sol sol giderken boşlukta sağ direği vuruyorum. 1,5 dakika filan, vuramadı bile, bense çekmiştim fişi öyle söylebilirim. Bitti benim diyodum, üstüme gelmeye başladı. Kaçarım derken üst üste vurmaya başladı sıkıştım kaldım köşeye.

Vurmadan çıkamam dedim, o vurdu ben vurdum, o sol sağ vurdu ben sol sol sağ vurdum, öyle bir şey ki kafa atmak istiyorsunuz, tekme atmak istiyorsunuz ama öyle bir şans yok, iradeni de gösteriyorsun orda, sadece kollar konuşacak ama %60 yük ayaklarda, dans etmeyi biliceksin taksta, yumruğu yememek istiyorsan, rakibin dengesini bozmak istiyorsan neyse beyler, sol sağ attı bu çıktım sol direk sağ aparkat vurdum çıktım ordan savurdum sağ kolumu çeneme geçirdi kendimi yerde buldum. Baktım hakem sayıyor ama sesi boğuk boğuk geliyor eliyle de gösteriyor.

Kalktım ayağa ellerimi göğüste birleştirdim kafamı salladım baktı yumruklarıma tamam dedi devam etti maç, son 10 saniye uyarısı geldi, sonra geçtik köşelere nasılım hocam dedim, aslanım benim bu kadar az süre için çok iyisin dedi, o anlatıyor ben melise bakıyorum, üzülmüş, korkmuş bir ifade var suratında, aldım mı ilk roundu dedim, çenene yumruk yemeseydin almıştın dedi. Şimdi napmam lazım dedim. ikinci roundu al aslanım eğer alamazsan işin nakavta bakacak dedi. Alıyım dedim, olmazsa berabere bitir dedi ama asla verme roundu dedi. Tamam dedim. taktım dişliği yeniden.

Başladı maç yumrukları vurdum birbirine, güldü bu, hırsla üstüne gittim, hoca arkamdan bağırıyor savunmayı unutma kendini, boş gitme üstüne diye, bense üstüne doğru gittim yine sol sol attım çekildi sağ vurucaktı kaçtım, sağ attım direk, ters garda dönmüş gibi, çünkü dengem bozulmuştu, yorulmaya başlamıştımda, bunun antrenörü yoruldu Tevfik mi diyordu Turgay mı diyordu bilmiyorum, hatırlamıyorum ismini, sinirlendim bu yüzden beyler. Üstüne üstüne gittim, burnuna indirdim sol direği yıkılmadı alışık belli, hırsla bu üstüme geldi bu sefer, sakin ol diye bağırıyor bana bizim antrenör hatasını kolladım, derken burnuma bir sağ kroşe yedim , toparlanmaya çalışırken üstü üste yumruklar attı, eğildim çenesine sağ kroşeyi vurdum 5 adım geri geri gitti, tüm spor salonu kalkmış ayağa, bense Melis için gidiyorum üstüne, sol direği salladım, kafasına geldi, o da kaçamıyordu artık.

Havada yumruklar çarpışırken, sol sol sağ attım, diafrdıbına sağ direği yapıştırdım, dengesi bozulurken iyice sol kroşeyi vurdum, sağ aparkatı da vurunca iyice dengesi bozuldu, gardını düşürdü sol sağ direği çaktım düştü yere, bu sefer ona saydılar, ben köşeme geçtim. Melis'e bakıyorum, yerinde duramıyor, senin için kazanıcam dedim, senin için kazanıcam. Antrenörüme baktım aslanım benim diyor. Kalktı 7'de üstüme doğru gelmedi, bekledi, tecrübe konuştu. Çünkü gelse nakavt bile olabilirdi, dengesini toparlayamamıştı.

Devam ettim ben gittim üstüne yine son 10 saniye uyarısı yapıldı, üstüne doğru giderken bir sol kroşe çıkardı beyler eğilmesem ringden düşerdim, o derece sert ama savruldu, sol sağ direk attım, yere düşücekti yine 2.roundda bitti. Gittim aldım mı hocam dedim, aldın dedi son rounda kaldı iş, Melis'e baktım ağlıyor amk, devam et sen dediğini okudum ağzından, utanmasam bende ağlıcaktım amk. Hocam napıyım dedim. Bir kere daha saydır dedi. Yere düşersem napıyım dedim. O zaman ya nakavt edicen yada bir kez daha saydırıcan dedi. Düşmemem lazım dimi dedim, hayır dedi. Hocam güveniyor musunuz bana dedim. Bu maçı alırsan altın madalya senin olucak dedi.

Başladı son round, gittim üstüne üst üste yumruklarla sakin davrandı, hep kaçtı hep kaçtı, bende hep gittim hep gittim, açığımı buldu saydırmaya başladı yumrukları köşeye kadar geldim, üst üste gelen yumruklarla saydı hakem 2 de iyiyim tamam dedim, ama saymıştı bir kere amk, benimde saydırmam lazımdı. Sol direk attım bir tane, dans etmeye başladım, bu bana bakıyordu napıyor diye, niye bakıyordu biliyor musunuz beyler, son round çok zordur, kondisyon filan kalmaz dans edemezsiniz, ben ettim. Dengesi bozuldu, kaçmaya çalıştı kaçamadı, tam kaçacakken ilk kez nakavt olduğum gibi, karaciğerine oturttum, köşeden çıkacakken tam, o ilk dövüştüğüm eleman benim karaciğeri nasıl avladıysa bende bunun karaciğeri öyle avladım. Çöktü kalktı, baktım maçın bitmesine çok yok.

işte, kaybedip kazanmak buydu amk kazanmıştım ben kazandım diye sevinirken kalktı ayağa, antrenörü sende maç sende, dayan biraz daha diye bağırıyordu, ben bunu duyunca fevri davranıp gittim üstüne, sol direği de geçirdim sol direk sağ aparkatıda yedim sol sağ direk attım son 10 saniye uyarısı yapıldı. Ben üstüne gittim o üstüme geldi, ciddi ciddi sarıldık amk, istekten dolayı son 10 saniye herkes birbirinin üstüne giderken biz sarıldık. Naptım dedim gittim antrenöre son round berabere dedi, ee dedim uzayacak bir round daha, yok dedi bir hakem kararı daha var o kazandırıcak, kazandım mı dedim. Bilmiyorum şimdi görücez dedi.

Gittik ortaya, ilk round onun, ikincisi benim, üç berabere teknikle o, gittim elini sıktım bunun antrenörünün hakemin elini sıktım. Sonra rakipte aynılarını yaptı geldi, lan noldu bilmiyorum ama sarıldık, iyiydin dedim, sende çok iyiydin dedi. Sonra beni köşeme kadar geçirdi ve benim için turnuva çok erken bitti, şampiyonsun sen dedi antrenör neden dedim, bu kadar kısa sürede bu performans zor olur dedi. Seneye altını alıcaz dedi, inşallah dedim. Geçtim soyunma odasına üstümü değiştirdim, iki çay aldım Melis'in yanına çıktım

Seni çok seviyorum dedi, bende seni çok seviyorum dedim. Hiçbir şey konuşmuyorduk. içten içe koyuyordu amk çok koyuyordu yenilmek. 4 yıllık bir taksöre karşı bunu yapabildin, seninle gurur duyuyorum dedi. Seneye inşallah altın madalyayı görürüm dedim. inşalllah dedi. Bir kaç maç daha izledik izin istedim, odamıza gittik, sonra akşam yemeğini yedik. Biraz gezdik yorgundum, uyumaya gelmişti sıra, uyutmadı Melis, şımarıklıkları ile küçük bir çocuk gibi. En sonunda uyuya kaldı ve telefon çaldı. Baktım Eren, açtım direk.

Kanka 4 kişi geziyormuş yine ama oralarda tarif ettiğin gibiler dedi, kendin gördün mü dedim, hayır dedi. Kim söyledi dedim, etrafa haber saldık ya amk dedi. Tamam dedim yarın git kendin görmeye çalış, tarif ettiğim gibilerse bir şey yapma benim gelmemi bekle dedim. Gidip çökeyim işte sen bulaşma dedi. Yok dedim bu iş benim hem bilmiyoruz onlar mı değil mi, anladım dedi. Senin maç ne oldu dedi. Elendik dedim, canın saolsun gel anlattırıcam sana maçları dedi. Maçın gerçeğini yapacak gibi duruyoruz dedim. Hayırlısı sen zamanı iyi değerlendir, yenge yanında dedi, gelmeyin bitene kadar dedi, 12 ocakta bitiyordu beyler. Tamam dedim. Kapattım telefonu, yatıcam yatamıyorum 4 kişi diyince geliyolar bana.

Neyse zor bela uyuduktan sonra Melis uyandırdı beni yine, napıyoruz diye, saate baktım geç kalmışız amk maçlara 1 maç filan oynanmıştır en kötü, keşke erken uyansaydık dedim. Elenmedin mi dedi, elendim dedim. Eee niye gidicez dedi, arkadaşlarım elenmedi ama dedim, takım ruhu diyosun dedi, öyle dedim. Bende gezeriz diye düşünmüştüm dedi, kusura bakma Melis buraya gezmek için gelmedik diyince bozuldu ama tamam aşkım gidelim dedi. Bir şeyler aldım dışardan kahvaltı saatleri de geçmişti çünkü, gittik salona, hoca sert sert bakıyordu aldırış etmedim, izlemeye başladık maçları, ara sıra ben kendimi kaybedip ayağa kalkıp bağırdım, benimle birlikte bağıranlar oldu. 1-2 arkadaş final yolunda devam etti. Neyse akşam 21 gibi bitti maçlar, zaten uzun maçları olduğu son gündü, diğer 2 gün çok basit geçecekti. Az maçlar ama öz maçlar vardı.

Hocadan izin aldım, çıktık Melisle, gezdik biraz, çorba içtik, mutlu musun dedim. Çok mutluyum dedi güldü, onun mutluluğu benim mutluluğum demekti. Bende güldüm, odaya geçtik, yine birlikte olduk. Sabah kalkıp gittik. Finale kalanlar oldu, buraları detaylı yazmayı düşünmüyorum, çünkü bir çok ifşa mesajı aldım. Neyse son güne kaldı iş, çok sağlam maçlar izledik, son gün final maçları yapılacaktı, yine maçlar sonrası dışarı çıktık biletleri aldık çünkü gece kalmayacaktık diğer gün dönüyorduk, 10 saatlik bir yol vardı, kafilede yine yer yoktu, gibimde de değildi beyler, Melisle yolculuk yapmak benim için daha önemliydi.

u arada belirteyim, bir kaç soru olmuş niye uçakla gitmedin vs vs diye, tek başıma bir taksör olsaydım giderdim, kafileyle aynı anda gitmem gerekiyordu otogarda buluştuk daha önce anlattığım gibi antrenörle, 17 yaşındayız diyince bilet bile vermiyorlardı. Tek başıma gitmem ortada kalmam demekti orda, mecburen otobüsle gidecektik, dönüşte de Melis istemedi, geçen ki otobüs yolculuğundan memnun kalmıştı anlaşılan, o gece sondu, Melis birlikte olmak için ısrar etti, kabul ettim, yani bir nevi her anlamda evli gibiydik, bu durum benimde hoşuma gidiyordu, Melis'in bana güvendiğine de işaretti bu. Sabah oldu, final maçları normale göre daha erken başlayacaktı, saat kurmuştum.

Zorda olsa uyandırdım Melis'i, sarıldım öptüm, duş aldık, valizleri hazırladık gittik madalya alacakları görmeye, oraya kalan herkes madalya alacaktı ve derece yapmıştı, beni eleyeni ayakta alkışladım * iyi dövüştü acaba bana acıdı mı lan diye düşündüm, yoksa ben mi izin vermemiştim. Seneye yine karşılaşırız dedim kendi kendime, madalyalar alındı filan derken, tebrik ettim arkadaşları, hocayla vedalaşıp otogara geçtik. Melis'e baktım, gece orda oluruz dedim. Vakit hiç bitmese hiç ayrılmasam senden dedi. Az kaldı sabret, 7 sene var dedim. Hatırlatmasan olmaz dimi dedi, hazırla kendini diye söyledim dedim. Tamam be dedi. Geçtik otobüse. Uyumadı bu sefer.

Yaz lan

Yazsana panpa

Yaz amk merak ettim

Yazsana panpa

Yaz amk çok sardı