"Seni çok seviyorum ben sensiz yapamıyorum gel uzatma şu işi." dedim. Nasıl seviyosun dedi. Deliler gibi seviyorum sensiz vakit geçmiyor, güneş açmıyor, gün aymıyor, geceleri iyi geçmiyor. Gözlerim görmüyor gibisinden aklıma ne geldiyse salladım, kız neye uğradığını şaşırdı. Kalbimi dinlemiştim ve pişman değildim. Cevap olumsuz gelecek gibiydi ama peşinden koşacaktım ve sarıldı, sıkı sıkı sarıldı. Karşılık verdim. Bende sarıldım sıkıca, söz veriyorum bir daha olmayacak dedim. Evine bıraktım, utangaçtım hala, sevdiğime karşı utangaçtım ders almamıştım. Koskoca yaz vardı önümüzde Melisle, Basketbola da başlamıştım maçlarda başlayacaktı.

Meliste yakın çevreye yaymış olacak ki çıktığımızı bir hayırlı olsun mesajı da Nur'dan gelmişti. Çok önemsemedim, Melisle buluşmalarımızı sıklaştırdık. Bir gün ev boşken eve geldi. Hiç gelmem demedi sana güveniyorum dedi sadece, ee bunu dedikten sonra napılır, yattım yatağıma gel dedim. Çekinerek geldi başını göğüslerimin üstüne koydu bir süre böyle durduk ama ben acayip zevk alıyordum bu işten, sevdiğim kızla sevişmekten çok sarılmaktan daha çok zevk almıştım. Öyle durduk 1-2 saat sonra annemin baskınına denk geldik. Annem bizi öyle görünce 10 saniye filan sustu, elinde bir poşet vardı. Türk kahvesi almayı unutmuşum diyip çıktı evden ardından bizde çıktık.

Jxmzmzmfmxkdklglxldkcl kdkfkxkid

Utandım dedi utanma dedim. Böylesi daha iyi, bilsinler seni, tanısınlar. Sarıldı bana ve ilk kez öpüştük o gün ve bunu devam ettirdik ara sıra antrenmanlarıma geliyordu. Ailesi ile tanışmakla tanışmamak arasındaydım, yaşımız henüz küçük dedi. Kabullendim, ne diyecektim babasına 16 yaşında, ben kızınla evlenicem filan mı, mantıklı kızdı Melis, ilk maçımıza da çıkacaktık Basketbolda, oda tribünlerdeydi, koça çok yalvardım beni oynat diye ama kenarda mal mal bekleyerek geçti ilk maçım, 20 sayı üstü farkla kazandık, hatta son çeyreğe girerken fark 50 gibi bir şeydi. Koç kötü oynamalarını filan söyledi. Rakibe saygısı vardı, yani bildiğiniz profesyonel maçlar gibi değil bu maçlar çok rahat fark atılıyor. Lise yıllarında basket oynamışlar bilirler. Neyse 2. maç 2 gün sonraydı benim hocam Melis olmuştu, öpüyor sarılıyor beni motive ediyordu. Hayal kuruyorduk. Nur aklımdan tamamen çıkmıştı.

Maça çıktık bi baktım ben direkt başlıyorum maça 5teyim, tribünlere döndüm annem babamda vardı ama gülümsediğim kişi Melisti, Maça başladık 7 sayı atabildim sadece ilk çeyrek ikinci çeyrekte biraz oturdum sonra ilk yarının sonlarına doğru aldı, 13 sayı 2 asistle bitirdim ilk yarıyı, melise baktım, annemle babama selam verdim. Arkamda kalan tribünleri göremiyordum. Neyse soyunma odasına gittik yine farklı öndeyiz, koç verdi gazı gönderdi bizi, farkı iyice açın son çeyreği alalım rölantiye bitsin maç filan herkes motive çıktı potalar değişince arkamda kalan tribüne bir baktım Nur, evet, Nur'da beni izleyenler arasındaydı, o kafa karışıklığı ile 3 tane top kaybı yaptım koç beni kenara alırken bi baktım Melis annemle babamın yanına geçmiş orda oturuyor tabi ben iyice heyecanlandım elim ayağım titriyor, koç dedi ne oldu hikayeci iyi misin git tuvalete istersen filan, iyiyim hocam dedim geçiştirdim.

Son çeyreğe beni aldı, rölanti oynadık yine 21 sayı 6 asistle bitirdim maçı iyiydin dedi tebrik etti duş aldım üstümü değiştirdim çıktım bizimkilerin yanına Melis hala ordaydı, önce Melis'e sarıldım sonra annemle babama, annem babam eve geçeceklerini söylediler. Babam bana para var mı bakışı attı, kafamı salladım yavaşça, aldım Melis'i gezdik, benden daha çok mutlu, çok iyiydin bugün, çok güzeldi filan Nur'u görmemişti anlaşılan bu da beni mutlu etmişti. Sonra eve bıraktım Melis'i eve geldim saat 11 civarı gece, annem melis'i sevmiş babam taktik verme peşinde kız çok iyi gözüküyor ama aşık olma sakın ne yapacağı olmaz bu kadınların filan diye gülüp eğleniyoruz bir yandan Melisle mesajlaşıyorum ben ve telefon bir anda çalmaya başladı Arayan Nur.

Babam şaşırdığımı görünce kim dercesine göz kırptı, Melis arıyor bir dakika dedim odama gittim açtım. "Ne oldu?" diye sordum Nur ağlayarak "Evde tekim, çok kötü bir şey oldu hikayeci nolur gel." filan diyor. "Bu saatte gelemem dedim." ağlaması şiddetlendi. "Annem ve babam 2 günlük iş için şehir dışında ne olursun, yalnızım kime haber vereceğimi şaşırdım." dedi. Babası galericiydi, annesi de onun yanında çalışıyordu sanırım. "Ne oldu anlatır mısın." dedim soğukkanlı bir sesle. "Nolursun gel." dedi telefonu kapattı, sövdüm ama ne sövdüm ulan, çağıran sensin, telefonu kapatan sensin, aldım montumu üstüme, bizimkilere meliste özel bir eşyam kalmış diyip çıktım. Babam bende geliyorum filan dedi. Baba özel diyince tamam dikkat et dedi gece 11 olmuş, sokaklar ıssız böyle düşünmesi anormal değil babamın. Neyse bir yandan melisle mesajlaş bir yandan Nurun evine doğru yürü derken kapıya geldim ve çaldım kapıyı.

Kapıyı çalar çalmaz aklıma ulan babası evdeyse tuzağa çekmiş dayak attırırcaksa diye düşündüm öyle olmadı, kapı açıldı Nur hiç ağlar gibi durmuyordu, üstünde pijamaları, hafif makyajıyla, girmedim içeri. "Gel hikayeci." dedi. "Ne olduğunu anlatır mısın." dedim. Telefonda ağlayan kız şimdi makyajını filan yapmış, pijamalarını giymiş, ara sıra kaçamak gülüşler atıyor, "içeri geç kendin gör." dedi. "Ne olduğunu anlat geleyim." dedim. "Hikayeci anlatılacak bir şey değil." dedi. Adımımı attım kapıyı kapattı ışığı yaktı, ayakkabımı çıkaramadan dudaklarıma yapıştı. Ne oluyoruz diyemeden ittim Nur'u. "Çok özledim seni Hikayeci." dedi. "Ben özlemedim, Nur yaptığın şey doğru değil." dedim. Dudaklarıma bir kez daha yapıştı yine ittim. "Beni unutamamış olsan telefonuma cevap vermezdin, buraya gelmezdin." dedi. "Unuttum, saatin geç olması merakımı arttırdı sadece şimdi gidiyorum."dedim. Gitme dedi. Niye diye sormadım derken yine yapıştı dudaklarıma bu sefer sürtünmeye başladı ve beynim kontrolü gibime verdi ama acayip bir savaş vardı, kontrolü bir anda gibim almıştı ama beynimde isyan ediyordu sanki.

Beynim yapma hikayeci, yapma hikayeci diye tekrar ederken gibim taptaze amcık diye bağırıyordu. Bekledim bir süre ellerini boynuma attı ardından sarıldı. "Seni hiç unutamadım, hep senin olmak istedim." dedi. Nefesi boynuma geldikçe kendimi kaybediyordum ama azgınlıktan değil, sanki eskiye dönüyordum. Yanağıma bir öpücük kondurdu. "Nolur gitme." dedi. "Yaptığımız doğru değil." dedim. "Doğrusu yanlışı umrumda değil hikayeci." dedi. Sesim titremişti, yine alıyordu etkisi altına beni, yine zehrini sokmuştu vücuduma ardından sarılmayı bıraktı. Gözlerimin içine bakıyordu. Dudaklarıma yapıştı yeniden, kokusunu kendisini çok özlemiştim. Attım elimi beline çıkardım ayakkabalılarımı, ellerini boynuma doladı bacaklarını belime. Düşünemiyordum, hepsine hesap veririm diye düşünüyordum sadece.

Beni yatağıma zütür aşkım dedi. Tam bilmiyordum ama zorda olsa buldum yatağı, yatağın üstüne bıraktım, bende onun üstündeydim. Hiçbir şeyi bırakmadı, ne beni öpmeyi, ne de yine beni zehirleyen o sözlerini, gibimde bile değildi kimse önce yazlık montumu sonra tişörtümü çıkardı. Bende onun üstündekileri çıkardım, sütyenle kalmıştı ve ben sütyeni çıkarmayı bilmiyordum, göğüsleri çok büyük değildi, normaldi hatta küçük bile denilebilir. "istiyor musun?" diye sordu. Bir şey söylemedim çıkardı sütyenini bende daha önce gördüklerimi yaptım. yalamaya çalışıyordum. Hafif inliyordu. Pijamasını tamamen çıkardım. Beyaz bir külodu vardı onu da çıkardım. Kılsın yeni traş edilmiş olan amcığı karşımdaydı, napacağımı bilmiyordum yalamaya çalıştım. Garip bir kokusu vardı ve ben 16 yaşında ki halimle iğrendim, yine de devam ettim. Çünkü Nur keyif alıyordu bundan

Sonra o benim pantolonumu çıkardı, ardından boxeri sırt üstü yattım, ağzına aldı, çok garip hissettim hafif bi gıdıklanma hissi vardı ama acayip zevk alıyordum. Pantolonum yerdeydi, sonra napıcaz diye sordu. istiyor musun diye soran bendim bu sefer. Çok istiyorum dedi. Aldım yeniden altıma Nur'u, Açtırdım bacaklarını gibimi sokmaya çalıştım ama girmedi, zorladıkça girmemekte inat ediyordu. Olmuyor mu dedi. Olmuyor dedim kalem bile girmez buraya dedim. bu iyice açtı bacaklarını filan zorladım ve girdi beyler, aynı anda kökledim sonuna kadar Nur acayip bir çığlık attı ağzını kapattım gözyaşları elime gelince çektim çok acıyor canım dedi kanlar içinde tuvalete koştu

5 dakika korkuyla bekledim, sonra geldi. Kızlığım gitti dedi. Benim oldun dedim. Güldü geldi bir kez daha öptü, zevk aldın mı dedi. Aldım dedim, devam edelim o zaman dedi. Canının yanmasını istemiyorum dedim. Bende zevk alırım dedi. Yeniden başladık, geldi açtı bacaklarını yine, girdim içine biraz zor olsa bile acayip zevk alıyordum, belinden tutup git gel yaparken onun acıdan yüzü şekilden şekile giriyordu fakat sonradan değişti, zevkten inlemeye, devam et hikayeci demeye başladı. Hiçbir şey umrumda değildi. Domalttım önüme ve bu şekilde git gel yapmaya başladım. Kalçalarını ayırmıştı, ben git gel yaptıkça zevkten tırnaklarını kalçalarına batırdığı belli oluyordu. Ellerim yine bellerindeydi.

Seni çok seviyorum gibisinden şeyler söylüyordu, nefes alış verişi o kadar hızlanmıştı ki, korkmaya başlamıştım. Sırt üstü yattım. gibimin üstünde oturdu zıplamaya başladı. Gülüyordu. Seni çok seviyorum hikayecim benim diyordu. Bende seni çok seviyorum diye cevap veriyordum. Boşalacağımı anladığımda üstümden attım direk ne oldu dedi kızardığımı görünce gel dedi ve ağzına aldı ve boşaldım fakat devam ediyordu yalamaya bu gece bu kadar erken bitemez dedi. Şimdi anlıyorum, daha önceden sakso çekmişti bu, dişi değmemişti ve yarağı nasıl kaldıracağını biliyordu. O zaman bir gib anlamadım tabi yeniden kalkınca oturdu ve zıplamaya başladı. Anlamıştım benimde onu tatmin etmem lazımdı kalkdırdım çalışma masasına yatırdım, bacaklarını omzuma alıp hızlandım, inlemeleri çoğalmış nefes alışverişiyle karışmıştı o sırada gibimde sıcaklık hissettim çıkardım baktım parmaklıyor amcığını ve oda boşalmıştı fakat ben doymamıştım bu sefer yeniden soktum. Devam et Hikayeci seni çok seviyorum hikayeci, seni çok özledim hikayeci, resmen zehirliyordu beni farkında değildim. Her şeyimi alıyordu elimden.

en sonunda yine ağzına aldı ve boşaldım. Sarıldı bana boşaldıktan sonra yediğim yannanın büyüklüğünü anladım ama çok geçti. Saate baktım gece 3'tü, gidiyim diyemedim kız kendini kötü hissetmesin diye uzandım, kafasını göğüslerime koydu hiçbir zevk almadım, aklıma melis geldi ve kendime sövdüm. Diğer gün benden önce kalkmıştı, bir şeyler hazırlamış yedim ve çekip gittim telefon pantolonun cebindeydi,

Eve doğru giderken babamdan 30 üstü annemden 20 üstü cevapsız arama olduğunu gördüm. Mesajların simgesine baktım 1 bile gözükmüyordu, ulan dedim acaba haberi mi oldu melisin, sonra aklıma dün konuştuğumuz ve illaki cevap vereceği geldi, o an başımdan aşağıya kaynar sula döküldü, öğrendi mi diye yoksa cevap mı verdim o kafayla diye ama imkansızdı ve mesajları açtım, en son mesajı ben atmıştım, hadi canım güle güle yazmıştım. Ulan ben böyle yazmadım ki diye düşündüm kendi kendime, ne tak yemiştim bilmiyordum mesajları açtım ve okumaya başladım. 3-4 saat önce konuşulmuştu. işte o zaman yannanlara geldiğimi anladım. Benim yerime Nur konuşmuştu.

-Ben nur şuan hikayeci uyuyor bana söyle
+Hikayecimm dün gece yoktun. Nur ile ilgili şaka yapma, seni çok özledim yazmış.

Bunu okudum ve kendime sövmeye başladım gözlerim dolmuştu devam ettim okumaya

-Ben Nur. Uyuyor Hikayeci dün de benim yanımdaydı.
+Hikayeci bak kızıyorum.
-Ben Nur diyorum kızım anlamıyor musun ?
+inanmıyorum.
-Arıyorum o zaman.

Buna baktım, sonra çağrı geçmişine, babamın cevapsız aramalarından görememiştim ama cidden aramıştı.

+Hikayeciyi ver telefona.
-Uyuyor dedim ya.
+Allah belanızı versin.
-Hadi canım güle güle

Evet beyler geri dönüp Nur'un ağzını burnunu kıracaktım ki şu değil mi diye bir ses duydum baktım 2 polis üstüme doğru geliyor. Lan ne oluyor diyemeden Nur'un ihbar ettiği aklıma geldi başladım koşmaya.

Bir yandan ağlıyorum bir yandan koşuyorum, Melis geçiyor sadece aklımdan o sırada ayağım takıldı yere düştüm. Tuttular kolumdan "Neden kaçıyorsun oğlum?" diye sordu polis. "Siz niye kovalıyorsunuz?" dedim. "Sen kaçtığın için." dedi. "Niye arıyorsunuz beni." dedim şüpheli bir şekilde. "Ailen arıyor seni biz değil." dedi. "Bir de o vardı dimi." dedim. "Başka ne var?" dedi. "Ailemin yanına gitmek istiyorum." dedim. zütürdüler beni perişan olmuşlar, annem de babamda. Sarıldılar filan, bir kaç soru, çektik gittik. Girdim duşa olanları düşündüm. Melis'e mesaj atamazdım. Atsamda cevap vermezdi. Kapısına dayanacaktım. Duştan çıktım üstümü giyindim bir de cevap vermem gereken ailem vardı.

Arkadaşımda kaldım telefon sessizdeymiş duymadım kusura bakmayın filan diye uydurdum bir şeyler, beni kaybetmekten korkmuşlardı geçen gece ve onun ne demek olduğunu biliyorlardı, üstelemediler. O gece erkenden uyudum. Nur'un bir kaç mesajına cevap vermeden. Sabah uyandım bir duş daha aldım. Üstümü başımı, düzelttim saçları yaptım çıktım gittim. Mesaj atmayacaktım çıktım evine, kapının üstünde soyadı yazıyordu çaldım kapıyı, günlerden pazarmış, yaz tatilinde sayamadık. Babası açtı kapıyı. Buyurun dedi. Düşündüm her şeyin muhakemesini yaptım. Melisle konuşacaktım dedim. Gözlerini kıstı hafif, bir şey demedi Melis'i çağırdı. Melis geldi gözleri şişmiş. Melis ders notları lazım bana dedim. O an gülme krizi tuttu kızı. Babasına baktım oda gülüyor. Ulan ne oldu yanlış bir şey mi söyledim diye, tatildeyiz hikayeci dedi. Olsun bana lazım, üniversite imtihanına kadar unutmamam lazım dedim. iyi peki bekle ben sana defterimi vereyim dedi. Lan hiçbir şey yokmuş gibiydi, babasıyla sohbet ettik biraz, dersler nasıl vs vs, iyi dedim geçtim dıbına koyim. Amacım başkaydı benim. Sonuçta zorlamıştım, gole yaklaşmıştım. Meliste iyi gibiydi ama Melis 5 dakika gelmedi ulan bir defter getirmek bu kadar mı zor diye söyleniyordum içimden.

Kapıda kaldın istersen içeri geç dedi babası, yok teşekkür ederi melis gelir şimdi dedim. Çok tanıyormuş gibi, içeriden maç sesleri geliyordu. Birazda futboldan girdim, fanatikmiş oda benim gibi fakat tuttuğumuz takımların sadece bir rengi aynıydı, baştan ofsayttı yani, tam sohbet koyulaşmışken Melis geldi bizi öyle konuşurken şaşırdı. Futbol bilginde varmış senin dedi, eh işte dedim. Melis defteri uzattı, elleri diğer 2 köşedeydi, bende o köşeden tutup almak istedim ama zütüm yemedi açıkçası, "1-2 konu ekgib onu arkaya yazdım." dedi. Tamam onlara da internetten bakarım." dedim. Babasıyla çabuk kaynaştık iyi adamdı birazda beni tanımak istemişti sanırım. Eve gittim heyecanla defteri koklayacaktım yolda, o kadar özlemiştim. Sonra defterin son sayfasını açtım bir sayfa yazı yazmış bana. Heyecanla okumaya başladım.

Özet geçiyorum.

Yaptığımı unutamayacağını, benden nefret ettiğini, dünden beri kendisini teselli eden başkasının olduğunu, onunla yola devam etmek istediğini, beni asla affetmeyeceğini.

Söylüyordu. Evet beyler Telefonu aldım duvara fırlatıcakken durdum lazımdı o bana yatağa attım ama sinirim geçmemişti, telefondan çıkaramadım bu sefer sinirimi başladım duvarları yumruklamaya ama nasıl vuruyorum beyler sinirim geçmiyor ve tüm suçlu benim. Beni teselli eden başka biri var. Yazdığı aklıma geldikçe vuruyorum. Babam geldi içeriden ellerim kanadı kanayacak ne oluyor hikayeci dedi. "Git baba." dedim. Doktora gidiyoruz filan dedi. Annem yoktu evde ne var ne yok anlattım.