milli olamama hikayemi anlatıyorum amk

yaşım 24 binler. şu an evli ve mutluyum. ancak çocukken her şey daha karmaşıktı benim için.

ilköğretimi fakir bir mahallenin okulunda okudum. okulun hem en çalışkanı hem de en yakışıklısı bendim. havam yerinde ve kızlar peşimdeydi; lakin bir problem vardı ki ben aşıktım. Okulun en güzel kızı(hala güzel kevaşe facebookta gördükçe aklımı gibesim geliyor) bana deli olurken ben hiç de güzel olmayan tuhaf bir kıza aşıktım. o kız ise bana yüz vermiyordu nedense. özetle verimli geçebilecek ilk ergenliğim tak oldu gitti.

lisede her şey tersine döndü amk. anadolu lisesini kazanmıştım. memleketin en seçkin ailelerinin çocuklarıyla beraberdim ama bende para yoktu. bilen bilir gri pantolonum bile benden bir sene erken giderdi seneye de giyebilmem için. parası olmayanın tipi olsa da karizması olamıyordu ki amk. kışın alacağım tavuk dönerin parasını bile yazın çalışarak kazanmalıydım ben. zengin binleri partiden partiye koşarken ben evde pineklemek zorunda kalıyordum.

yazın çalışıyordum dedim ya lise 3'te iken barda işe girdim. ortam güzeldi ama biz yine garsonduk amk. garsona bakmıyordu kevaşeler yalnızca süzüyorlardı. ir gün arkadaşla karar verdik karıya gidecektik. tanıdıklardan numarayı bulduk, aradık. çingen filizdi karının adı kızı özlem de taş gibiydi amk.

@2 öğretmenim

neyse biz bir cumartesi sözleştik bunlarla. taksiyle şehir merkezine geçtik. aklımızı gibelim ki cumartesi hem huurların hem de otellerin en yoğun olduğu geceydi. boş oda bulamadık amk. çingen filiz dedi ki ormana gidelim orada yaparız. mecburen kabul ettik. bunlar bir taksi daha çağırdılar ama taksiciyi anlatmam lazım: tam şahin k amk evladı. gittiğimiz yere kadar "bu herif bizi giber" korkusu yaşadık.

o güne kadar kavga etmiştik bizim elemanla "ilk ben gibeceğim" diye. gel gör ki benimki kalkmıyordu kendiliğinden çünkü cumartesi barların da en yoğun gecesiydi ve biz deliler gibi çalışmıştık. neyse varacağımız yere vardık. bizim bin benden erken davrandı: "ilk sen yap" dedi bana. gururuma yediremediğimden olmaz da diyemedim amk.

neyse indik arabadan ve biraz uzaklaştık. gece gece arabanın far ışığıyla, ormanda milli olacaktım amk. yıllardır biriktirdiğim fantezilerin hiçbiri böyle taktan değildi. biraz uzaklaştık bir ağacın altında durduk. ben taksici ve kızın anası bizi görmesin istiyordum. ağacın birinin arkasına geçtik...

kız bana şöyle bir baktı, "eeeeee" dedi. ben şaşkınlıkla "hı" diyebildim. "eee yani gibmeyecek misin beni?" deyiverdi amk. bendeki pamuk ipliğine bağlı şehvet de uçtu gitti amk. tamam yapacağım ve yapmak istediğim şey buydu ama "gibmek" lafı çok bayağı gelmişti bir anda. çekingenlikle "bu benim için ilk." dedim. hafiften sırıtmasın mı kevaşe, iyice kötü oldum amk. "hallederiz." dedi sonra.

neyse "soyun." dedi bu. soyunayım da yarak içeride küçücük kalmış iyice amk. utana sıkıla donu indirdim. kız benim biliği görünce yine sırıttı. tamam artık o benim için ciks objesi değil; bir kabus olmuştu. bir huur gecenin 4'ünde beni çaktırmadan aşağılıyordu.

sonra halden anlayan bir tavra büründü. "al memelerime elle." deyip çıkarıverdi memeleri meydana. şimdi düşündüğümde güzellerdi aslında ama o kadar kötü söylemişti ki bunu yapmamı, zerre iştahlandırmadığı gibi tiksindiriyordu kendinden "al memelerime elle." nasıl bir cümledir lan!

@19 taksiciyi huurnun anası ayarladı. bunların taksicilerden...

neyse elledim memeleri isteksizce. ne bir sıcaklık, ne bir şehvet vardı. sonra dudaklarına eğildim bunun "düzgün öp." deyiverdi kevaşe. nasıl düzgün öpülürdü ki, o ne biçim komuttu? neyse bir daha yeltendim öpmeye "dudaktan öpme midem bulanır." demesin mi, iyice soğudum amk. düşünün ki bir fahişe benden tiksiniyor. ömrümde hiç o kadar aşağılanmamıştım. oradan koşarak uzaklaşmak istiyordum ama bizim bine rezil olmak korkutuyordu beni.

@23 için özel: kız çingen panpa. yalnız o kadar güzel ki vücudu ve yüzü çingene olduğuna inanamazsın. anası pekekentliğini yapıyor ama görsen bu kız bu anadan nasıl çıkmış, dersin. 1.75 boylarında, esmer tenli, 20 yaşında, saçları sarı boyalıydı. hani ferre başlıklarında "cute hot latina fucking hardly" yazar ya öyle bir hatundu.

neyse bu yine halden anlar moda büründü. "elimle kaldırayım bari." dedi. bari kelimesi içime battı resmen. neyse bu aldı benim dalgayı eline, başladı sıvazlamaya. bir kız eli bu kadar mı soğuk ve hissiz olur amk. zorla, şerle kalktı benimki. prezervatifi taktı. sanki çöp poşetini çöpe geçiriyordu kevaşe, bu kadar mı zerafetten uzak olur bir hatunun hareketleri...

önümde dişi encekler gibi domaldı sonra. "böyle mi olacak yani?" dedim. "nasıl olacaktı ki?" dedi. "yatsaydık." deyince "taş falan batar, böcek ısırır." dedi orrospu. o zaman altta ben kalayım, dedim. ona da "olmaz!" çekti. mecburen böyle köpekler gibi gibişecektim. hayallerimden çok uzak bir ilk gibişme...

@33 yok amk. görsen çingene demezsin.

neyse bu tuttu benim dalgayı amcığına sokuverdi. nerede sıcaklık? nerede kayganlık? nerede amk. nerede? elimi özlemiştim o dakika oracıkta. benim arkadaş olmasa "sen şuradan gibtir git, ben hayaline 31 çekeyim." diyecektim. neyse git-gel hareketleri başladı. biraz devam ettikten sonra o geceyi de beni de gibip atan soru geldi: "hangi okula gidiyorsun sen?"

böyle iş mi olur amk. ben onu gibmeye çalışıyorum, kız sıkılmış bana sorular soruyor. iyice koptum olaydan, zaten ne bir inleme ne bir sıcaklık...

mecburen cevap vermeye başladım ben de. düşünün bir yandan gibişiyoruz, bir yandan muhabbet ediyoruz:

-hangi okula gidiyorsun sen?
+x anadolu lisesi.
-kaça geçtin?
+yeni mezun oldum, üniversiteye gideceğim.
-kazandın mı sınavı?
+he ya! puanım iyi. giderim kısmetse...

muhabbet uzayıp gitti. ben bir yandan gibmeye devam ediyordum, bir yandan da düşünüyordum: "yoksa ben zurna mıyım?" amk. benimle gibişmek bile bu kadar sıkıcı mı?

neden sonra beni itirdi bu. "yok, boşalamayacaksın sen." dedi. "eeeee ne yapalım?" dedim. "filiz'i çağırayım." dedi.

filiz dediği anası amk. 45 yaşında, 100 kilo, feleğin sillesini zütüne almış bir huur. tipini görünce tiksindiğim, kokusundan iğrendiğim karıyı nasıl gibeyim amk?

"olmaz!" dedim buna "iki dakika daha devam edelim."

o da "olmaz." deyince mecburen aksiyonu kestik orada. başım eğik taksiye döndüm.

taksici lavuğu sordu hemen: "nasıl lan gibtin mi?" dedi puşt. "he gibtim." dedim geçiştirmek için. bizim eleman da sırasını bekliyordu. onlar da uzaklaşıp aynı yere gittiler. içimden bu puşt kızı hunharca giber, ömür boyu bana hava atar, diye geçirirken bunlar dönmeye başladı.

özlem huursu "yok, boşalmıyor bunlar." deyince nasıl rahatladım anlatamam. dünyalar benim oldu amk. meğer huur aynı muameleyi buna da yapmış, aynı soruları buna da sormuş. sabahın altısında eve döndük amk. bilgisayarı açtık. periyodik 31'imizi sırayla çektik.

o gece(7 yıl evvel) ellişer lira karıya yirmişer lira da taksiye verdik. aklımızda bir soru kalmıştı:

"kim kimi gibti?"