-
36.
0çöplükte bulunan elmas canımsın
-
35.
+1Taşaklı bir pnpmızdır.
-
34.
0K. Parti Manifestosu ( Alıntıdır https://www.marxists.org/...m-e/1848/manifest/kpm.htm )Tümünü Göster
Avrupa'da bir hayalet dolaşıyor - Komünizm hayaleti. Avrupa'nın tüm eski güçleri bu hayalete karşı kutsal bir sürgün avı için ittifak halindeler, Papa ile Çar, Metternich ile Guizot, Fransız radikalleri ile Alman polisleri.
iktidardaki rakiplerince çığlık çığlığa komünist diye saldırılmayan hiçbir muhalefet partisi var mı? Daha ilerici muhaliflere olduğu gibi, gerici rakiplerine de damgalayıcı bir komünizm suçlamasıyla karşılık vermeyen hiçbir muhalefet partisi var mı?
Bu gerçeklikten iki şey çıkıyor.
Komünizm, artık tüm Avrupa güçlerince bir güç olarak kabul edilmiştir.
Komünistlerin, bakış tarzlarını, amaçlarını ve eğilimlerini tüm dünya önünde açıkça ortaya koymaları ve Komünizm hayaleti masalının karşısına bir parti manifestosuyla bizzat çıkmalarının tam zamanıdır.
Bu amaçla en değişik milliyetlerden Komünistler Londra'da toplandılar ve ingilizce, Fransızca, Almanca, italyanca, Flamanca ve Danimarka dilinde yayınlanmak üzere aşağıdaki manifestoyu oluşturdular.
I - Burjuvalar ve Proleterler [ 1 ]
Bugüne kadarki tüm toplum [ 2 ] tarihi, sınıf mücadeleleri tarihidir.
Özgür ile köle, patrisyen ile pleb, senyör ile serf, lonca ustası ile çırak, kısacası, ezen ile ezilen, birbiriyle sürekli bir karşıtlık içinde bulunmuş, birbirine karşı gizli ya da açık kesintisiz bir mücadele sürdürmüş, bu mücadele ya tüm toplum yapısının devrimci bir dönüşümüyle, ya da mücadele eden sınıfların hep birlikte çöküşüyle sonuçlanmıştır.
Tarihin daha önceki dönemlerinde, hemen her yerde toplumun değişik katmanlara tam bir ayrılmışlığını, toplumsal konumların çeşitli basamaklara ayrılmasını görüyoruz. Eski Roma'da, patrisyenler, şövalyeler, plebler, köleler; ortaçağda, feodal beyler, vasaller, lonca ustası, çıraklar, serfler; üstelik hemen her bir sınıf da kendi içinde özel bir basamaklılık gösteriyor.
Feodal toplumun çökmesiyle oluşan modern burjuva toplumu, sınıf karşıtlığını ortadan kaldırmış değil. Yalnızca, eskilerin yerine yeni sınıflar, yeni ezme koşulları, yeni mücadele biçimleri getirmiştir.
Ne var ki burjuvazinin dönemi olan çağımızın başlıca özelliği, sınıf karşıtlıklarını basitleştirmiş olmasıdır. Giderek toplumun tümü birbirine düşman iki safa, birbirine doğrudan karşıt iki büyük sınıfa ayrılıyor: Burjuvazi ile proletarya.
Ortaçağın serflerinden ilk kentlerin imtiyazlı köylüleri, imtiyazlı köylülükten de burjuvazinin ilk unsurları oluştu.
Amerika'nın keşfi, Afrika'nın gemiyle dolanılması, yükselen burjuvaziye yeni bir alan yarattı. Doğu Hint ve Çin pazarı, Amerika'nın sömürgeleştirilmesi, sömürgelerle alışveriş, mübadele araçlarında ve genel olarak metadaki artış, ticarete, gemiciliğe, sanayiye görülmemiş bir yükselme getirdi ve böylece de yıkılmakta olan feodal toplumun içindeki devrimci öğeye hızlı bir gelişme sağladı.
Sanayide o zamana kadarki feodal veya lonca yapılı işletme tarzı, yeni pazarlarla büyüyen talebi karşılamaz oldu. O yapıların yerini manüfaktür aldı. Sanayi orta kesimi, lonca ustalarını bir kenara itti; işin değişik korporasyonlar arasında bölünmesi, işin her bir atölyenin kendi içindeki bölünmesi önünde yitip gitti.
Ama pazarlar sürekli büyüyor, talep sürekli yükseliyordu. Manüfaktür de yetmez oldu. işte bu noktada buhar ve makineleşme, sanayi üretimine devrim getirdi. Manüfaktürün yerini modern büyük sanayi alırken, sanayi orta kesiminin yerini de endüstri milyonerleri, tüm sanayi ordularının patronları, modern burjuvazi aldı.
Büyük sanayi, Amerika'nın keşfinin hazırladığı dünya pazarını oluşturdu. Dünya pazarı ise, ticarete, gemiciliğe, kara ulaşımına ölçüsüz bir gelişme sağladı. Bu da yine sanayiyi geliştirici etki yaptı ve sanayinin, ticaretin, gemiciliğin, demiryollarının genişlemesi ölçüsünde burjuvazi de gelişti, sermayesini artırdı, ortaçağdan kalma tüm sınıfları geriye itti.
Demek ki modern burjuvazinin kendisinin de nasıl uzun bir gelişme sürecinin, üretim ve değişim tarzlarındaki bir dizi dönüşümlerin ürünü olduğu görülüyor işte.
Burjuvazinin bu gelişim basamaklarının her birini, ona uyan bir politik ilerleme izliyordu. Feodal beylerin egemenliğinde baskı altındaki bir kesim, komün[ 3 ] içinde silahlı ve kendi kendini yöneten birlik, şurada bağımsız kent cumhuriyeti, orada monarşiye karşı vergi yükümlüsü üçüncü kesim, sonra manüfaktür döneminde mutlak veya meşruti monarşilerde soylulara karşı denge gücü, bütünüyle büyük monarşilerin temeli olarak burjuvazi, mücadelesinin sonucunda nihayet büyük sanayinin ve dünya pazarının oluşturulmasıyla modern temsili devlette siyasal iktidarı tek başına ele geçirdi. Modern devlet gücü, tüm burjuva sınıfının ortak işlerini yürüten bir komiteden ibarettir.
Burjuvazi, tarihte son derece devrimci bir rol oynamıştır.
iktidara geldiği her yerde burjuvazi, tüm feodal, babaerkil, kırsal ilişkileri darmadağın etmiştir. insanları doğal efendilerine düğümleyen cicili bicili feodal kordonları acımasızca koparıp atmış ve insan ile insan arasında kupkuru çıkar dışında, duygusuz "nakit ödeme" dışında, hiçbir bağ bırakmamıştır. Dindar esrikliğin kutsal ürpertilerini de, şövalyece yüksek heyecanları da, dar kafalı burjuva duygusallığını da bencil hesapçılığın buz gibi suyunda boğmuştur. Kişisel saygınlığı değişim değerine indirgemiş, sayısız belgeli ve kazanılmış özgürlüklerin tümünün yerine tek bir özgürlüğü, vicdansız ticaret özgürlüğünü koymuştur. Kısacası burjuvazi, dinsel ve siyasal gözbağlarıyla üstü örtülü sömürünün yerine, apaçık, utanmaz, dolaysız, çıplak sömürüyü geçirmiştir.
Bugüne dek üstün değer verilen ve sofuca bir ürküntüyle bakılan ne kadar eylem varsa burjuvazi bunların hepsinin üstündeki kutsallık örtüsünü çekip atmıştır. Doktoru da, hukukçuyu da, rahibi de, şairi de, iktisatçıyı da, kendi ücretli emekçisi haline getirmiştir.
Burjuvazi, aile ilişkilerinin yürek titreten duygu dolu peçesini yırtmış ve onu düz para ilişkisine indirgemiştir.
Burjuvazi, ortaçağda gericiliğin öylesine hayranlığını uyandıran kaba kuvvet gösterisinin maskesini indirip, ona nasıl hantalca bir ayı postunun yakıştığını açığa çıkarmıştır. insan eyleminin neleri başarabileceğini ilk kanıtlayan burjuvazi olmuştur. Mısır'ın piramitlerinden, Roma'nın su kanallarından ve gotik katedrallerden çok başka harikalar yaratmış, Kavimler Göçünden ve Haçlı Seferlerinden çok başka seferler gerçekleştirmiştir.
Üretim araçlarında, dolayısıyla üretim ilişkilerinde ve dolayısıyla tüm toplumsal ilişkilerde sürekli devrim yapmaksızın burjuvazi var olamaz. Buna karşılık, eski üretim tarzının değişmeksizin korunması da tüm eski sanayi sınıflarının ilk varoluş koşuluydu. Üretimde sürekli dönüşüm, tüm toplumsal kesimlerin aralıksız sarsıntıya uğratılması, sonsuz güvensizlik ve hareket, burjuva döneminin tüm ötekilerden ayırt edici niteliğidir. Tüm yerleşmiş ilişkiler, doğurdukları eski değer yargıları ve görüşlerle birlikte çözülüp dağılmakta, yeni oluşanlarsa daha kemikleşemeden eskimektedir. Kalıcı ve duran ne varsa buharlaşıyor, kutsal diye ne varsa kutsallıktan düşüyor ve insanlar nihayet yaşam tavırlarına, karşılıklı ilişkilerine, ayılmış gözlerle bakmak zorunda kalıyorlar.
Sürekli genişleyen sürüm ihtiyacını karşılamak için burjuvazi, yeryuvarlağının bütününe el atmakta. Her yerde yerleşmesi, her yerde yapılaşması, her yerde bağlantılar kurması gerekiyor.
Burjuvazi, dünya pazarını sömürmek yoluyla tüm ülkelerin üretim ve tüketimini kozmopolitleştirdi. Gericilerin çok üzülecekleri biçimde ulusal zemini sanayinin ayağının altından çekiverdi. En eski ulusal sanayiler yok edildi ve hâlâ her gün yok ediliyor. Her uygar ulusun bir yaşamsal sorun olarak ithal etmesi gereken ve artık yerli hammaddeyi değil en uzak bölgelerin hammaddelerini işleyip, mamulünün de yalnız kendi ülkesinde değil dünyanın her yerinde birden tüketildiği yeni sanayiler, o eski ulusal sanayileri bir kenara itiyor. Yerli imalatla karşılanan eski ihtiyaçların yerini de, en uzak ülke ve iklimlerin ürünleriyle ancak giderilebilecek ihtiyaçlar alıyor. Eski yerel ve ulusal kapalılık ve kendine yeterlik yerine de, ulusların her yönde hareketliliği ve her yönde birbirine bağımlılığı geçmekte. Üstelik yalnız maddi üretimde değil manevi üretimde de bu böyle. Ayrı ayrı ulusların manevi ürünleri ortak mülk oluyor. Ulusal tek yanlılık ve sınırlılık artık mümkün değil, pek çok ulusal ve yerel edebiyattan bir dünya edebiyatı oluşmakta.
Tüm üretim araçlarını hızla geliştirerek ve ulaşımı, iletişimi sonsuz kolaylaştırarak burjuvazi, en barbar ulusları da uygarlığa çekiyor. Ürettiği mallara koyduğu ucuz fiyatlar, tüm Çin Seddini temelden yıkacak, barbarların en inatçı yabancı düşmanlıklarını teslime zorlayacak ağır toplardır. Burjuvazi, tüm ulusları, eğer yerle bir olmak istemiyorlarsa burjuva üretim tarzına uymaya zorluyor; uygarlık diye kendi uygarlığını ithal etmeye, yani burjuva olmaya zorluyor onları. Tek kelimeyle, kendi istediği gibi bir dünya yaratıyor kendine. -
33.
0Bir nick6 girmeye geldim.
Analtıncı nick6sı. Sevgilerimle... - 32.
-
31.
0adam gibi adam panpadır
-
30.
0Gececi tayfa bizden rahat olunn...
-
29.
+1Gececi tayfa was here
-
28.
0
-
27.
0Buda kim
-
26.
0adamin löpçüğüdür.
can damaridir. -
25.
0
Televizyonla büyürken, milyoner film yıldızı ya da rock yıldızı olacağımıza inandık, ama olmayacağız. Bunu yavaş yavaş öğreniyoruz ve o yüzden çok çok kızgınız
-
24.
0ORUL ORUL huur ÇOÇUĞU
-
-
1.
-1Aynayı önünden çek
-
1.
-
23.
+1 -121. MiLLi EĞiTiM BAKANLIĞI ZiHiNSEL ÖZÜRLÜ ÇOCUKLARIN EĞiTiM UYGULAMALARI YÖNETMELiĞiTümünü Göster
Milli Eğitim Bakanlığından:
Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi: 22/06/1992
Yayımlandığı Resmi Gazete No: 21262
BiRiNCi BÖLÜM : Genel Hükümler Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Amaç
Madde 1 - Bu Yönetmeliğin amacı; Milli Eğitim Bakanlığına bağlı, zihinsel özürlü çocuklara ait okul, özel sınıf, kaynaştırma, bireysel eğitim ve diğer özel eğitim uygulamalarının kuruluş ve işleyişleri ile ilgili esasları düzenlemektir.
Kapsam
Madde 2 - Bu Yönetmelik, Bakanlığa bağlı; zihinsel özürlü çocuklara ait resmi ve özel okul, özel sınıf ve özel eğitim uygulamalarına devam eden öğrencilerin, eğitimi, öğretimi ve yönetimi ile ilgili hükümleri kapsar.
Dayanak
Madde 3 - Bu Yönetmelik, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu ile 2916 sayılı Özel Eğitime Muhtaç Çocuklar Kanununa dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar
Madde 4 - Bu Yönetmelikte geçen;
"Bakanlık", Milli Eğitim Bakanlığını,
"Özel Eğitim", özel eğitime muhtaç çocukların eğitimleri için özel olarak yetiştirilmiş personel ve geliştirilmiş eğitim programları ile bu çocukların özür ve özelliklerine uygun ortamda sürdürülen eğitimi,
"Özel eğitime muhtaç çocuklar", beden, duygu, ruh, zihin, sosyal özellikleri ve durumlarındaki olağan dışı ayrılıkları sebebiyle normal eğitim hizmetlerinden yararlanamayan 4-18 yaş grubundaki çocukları,
"Öğrenme güçlüğü olan çocuklar", zihinsel performansları olarak, yetiştiği çevrenin maddi ve kültürel yetersizliği yüzünden, eğitim ve öğretim için ilgileri, tecrübeleri bulunmayan veya organik ve fonksiyonel sebeplere bağlı özel nitelikte anlama, anlatma, okuma-yazma, çizme, tanıma ve kavramlaştırmada güçlükleri olan çocuğu,
"Zihinsel özürlü çocuk", zihin gelişmelerinde meydana gelen yavaşlama, duraklama veya gerileme sebebiyle, davranış ve uyum yönünden yaşıtlarına göre sürekli olarak 1/4 oranında ve daha fazla gerilik ve yetersizliği olan çocuğu,
"Eğitilebilir zihinsel özürlü çocuk", zeka bölümü, çeşitli ölçeklerde sürekli olarak 45-75 arasında olan zihinsel özürlüğü çocuğu,
"Klinik bakıma muhtaç çocuk", zeka bölümü çeşitli ölçümlerde sürekli olarak 24'ten aşağı olup, hayata uyum sağlamayan ve sağlık kurumlarında devamlı klinik bakıma ihtiyacı olan zihinsel özürlü çocuğu,
"Okul", zihinsel özürlü çocuklara ait "Eğitilebilir Çocuklar iş Okulları" ve "Öğretilebilir Çocuklar Okulları"nı,
"Eğitilebilir Çocuklar iş Okulu", ilkokul mezunu olup, zeka bölümü 45-75 arasında bulunan, bu sebeple üst öğrenime devam edemeyenlere uygun bir meslek veya işin temel becerilerini kazandırmayı amaçlayan, çıraklık seviyesinde, bir yılı hazırlık olmak üzere 4 yıl eğitim veren, gündüzlü ve yarım yatılı özel eğitim okullarını,
"Özel sınıf, Bakanlığa bağlı, normal ilkokullar ve ilköğretim okulları bünyesinde, öğrenme güçlüğü olan veya eğitilebilir ve öğretilebilir düzeydeki, zihinsel özürlü çocuklar için açılacak sınıfları,
"Uzman personel", fiilen sınıfa girmeyen, eğitim-öğretim ve sağlık alanında en az dört yıllık yüksek öğrenim görmüş alan bilgisine sahip personeli,
"Kaynaştırma", zihinsel özürlü çocukların normal okullarda akranları ile birlikte eğitim ve öğretime devam ettiği programı, ifade eder.
iKiNCi BÖLÜM : Öğretilebilir Çocuklar Okulu
Okulun Amaçları
Madde 5 - Okulun amaçları, Türk Milli Eğitiminin genel amaçları ve temel ilkelerine uygun olarak öğrencilerin;
a) Eğitim-öğretim haklarından yararlanmalarını,
b) Türkçe'yi, özürleri oranında doğru kullanabilmelerini,
c) Fizik güçlerini geliştirebilmelerine, bağımsız hareket edebilmelerine ve zihinsel kapasiteleri ile davranışları arasında uyum sağlayabilmelerine yardımcı olmak amacıyla gerekli rehabilitasyonu,
d) Sosyal hayata uyumlarını,
e) Kapasiteleri oranında öz bakım ve iş becerileri kazanmalarını, sağlamaktır.
Okula Alınacak Öğrencilerde Aranan Şartlar
Madde 6 - Okula alınacak öğrencilerin aşağıdaki şartları taşımaları gerekir:
a) Öğretilebilir zeka düzeyinde "25-44 Z.B." olmak,
b) Zihin yetersizliği yanında, kör, sağır ve bağımlılık derecesinde ortopedik özürlü olmamak,
c) Müracaat tarihinde 6 yaşını doldurmuş, 14 yaşından gün almamış olmak,
d) Tuvalet alışkanlığını kazanmış olmak,
e) Okula kayıt sırası gelmiş olmak, (okul personelinin çocukları için bu şart aranmaz).
Okula Kayıt Olacaklardan istenecek Belgeler
Madde 7 - Okula alınacak öğrencilerin belgeleri, il eğitim kurulu karan alınmak ve sıra kaydı tutulmak üzere, il rehberlik ve araştırma merkezi başkanlığına verilir. Bu Belgeler Şunlardır:
a) Müracaat fişi ve kayıt bildiriği, (Örnek: 1)
b) Rehberlik ve araştırma merkezi müdürlüğünden alınacak inceleme raporu ve çocuk tanıma fişi,
c) Sağlık raporu, (Zihin yetersizliği bulaşıcı ve sürekli tedavi gerektiren bir hastalığın olup olmadığını gösteren sağlık kurulu raporu)
d) Nüfus cüzdanı örneği,
e) 4 adet vegibalık fotoğraf,
f) 4 adet zarf ve iadeli taahhüdü posta pulu,
g) Dosya zarfı.
Geçici Kayıt Süresi
Madde 8 - il rehberlik ve araştırma merkezi başkanlığınca "sıralama defteri" tutulur. Sıralama defterine, her öğrenci için bir aday kayıt numarası verilir. Aynı zamanda, öğrencilerin aday kayıt numaraları, belgeleriyle birlikte okul müdürlüklerine gönderilir.
Madde 9 - Kayıtlar, eğitim-öğretim yılının başlamasından bir ay önce başlar ve bir buçuk ay sürer.
Madde 10 - Sırası gelen öğrencilerden, yaş sınırını geçmeyenlerin velilerine, kayıt yaptırmaları için, okul müdürlüğünce çağrı yapılır. Çağrı yapıldığı tarihten itibaren, en geç bir ay içinde okul müdürlüğüne mazeretsiz olarak başvurmayanlar, o yılki sıra hakkını kaybederler. Mazeretlerini belgelendirenler bu hükmün dışındadır. Sırasını kaybedenlerin yerine, sıradaki diğer çocuklar çağrılır.
Nakil işleri
Madde 11 - Öğretilebilir çocuklar okulları arasında nakil yapılabilir. Bir okuldan diğer bir okula öğrenci nakli, önceki okula en az üç ay devam etmesi kaydıyla yapılır. Öğrenci dosyası, eski okuldan istenir. -
-
1.
0Çok boş bir adamsın
-
2.
0Pardon adam dedim
-
3.
0Pardon adam demişim
diğerleri 1 -
1.
-
22.
+1beni gibine takmayarak eziklemiştir
-
21.
+1
-
20.
+1Çince anlamayan ama yazmasını bilen saygı değer panpamız
-
19.
+1adamdir, bi gunaydini panpasindan ekgib etmez
-
18.
+1Kupon sevincime ortak olmustur bu bin
-
17.
+2
çaylakken beni hatırlayan güzel insan
-
acayip ve joseph çükünü komple kestirip kadın ol
-
cagatay ulusoy senay gurler ciks sahnesi
-
sanıyorlar diz çöker ask önümüze
-
istanbulda fırtına çıkmasının sebebi
-
senay gurler sevisme sahnesi
-
elmas buldum yerden
-
aha vikings geldi gene
-
lisedeki arkadaşlarla şimdiki sohbet durumu
-
memati işe girdi sözlüğe vakit ayıramıyor
-
kız takip isteğimi kabul edeli
-
yalan söylüyor amk bir kumarbaz
-
takip isteğini kabul eden kıza
-
türkiyede paralı jigololuk yapan var mı la
-
kurye ilkay
-
40 yaş üstü kadınlara hizmet veren
-
nasip olsun en güzel aşktan bize
-
kıza takip isteğimi kabule tmiyorsa
-
bi arkadasimin annesinin fahiselikleri
-
omerronkom ulkucu ocalan
-
panpalar gelin hadise ifşa
-
olum doğum oranları düştüyse
-
namık denen it nerde
-
gibismen
-
beyler şu an konuştuğum kızın erkek kankası var
-
560 bin lirası olan adama saygı duyuyorum
-
bugun tam 21 kere hapsirdim
-
dusunsene uvey annen bu
-
onuncu yil ve izmir marsi duyan chpliler
-
sözlüğün en iyi modu online olmuş
-
en iyisini sen bilirsin kendin bilirsin kendine
- / 2