-
1.
+2 -1evet binler tamamen gerçektir. ben bu tarz hikaye pek yazmam, fi tarihinde yine başımdan geçen bir olayı yazmıştım da millet ağzı sulanarak okumuştu, bilen bilir. olayın gelişimine kadar olan süreci de anlatacağım için vakti olmayan bulaşmasın, evet başlıyoruz.
edit: capsler gelecek panpalar yetiştirmem gereken bi çizim, huur evladı bir müşterim var, onla uğraşıyorum, hikayeyi yazarken çok zaman kaybettim şimdi taciz ediyor züt. tek tek yollayacam hepinize müsait olunca merak etmeyin.
-
2.
+1 -1geçen sene, italya'da iken, litvanyalı arkadaşlarımız paskalya kahvaltısı vereceklerdi. hani şu yumurtaların önceden boyanıp hazırlandığı, tokuşturulduğu kahvaltılardan. tek yabancı olarak da beni çağırmışlardı. sabah uyandım, üstümü başımı değiştirdim, saçımı başımı düzelttim, doğru 22 numara'ya doğru yol aldım.
-
3.
+1 -1herkes tanıdıktı. zivile, dovile, aneta, martynas, iki tane tanımadığım insan vardı. birisi yaklaşık 50 yaşlarında, bakımlı, sevimli bir kadındı ki suratına baktığımda zivile'nin annesi olduğunu rahatlıkla anladım. bir süre konuştuk kendisi ile, sonra yerime geçtim oturdum. tanımadığım diğer kişi ise bizim yaşlarımızda, hafif, kirli sarı saçlı, çok sağlam bir fiziğe sahip bir hatundu. birisinin arkadaşı olduğu belliydi ama kimin bilemiyordum. ilgilenmedim de açıkçası, kahvaltı boyunca suratına bakmadım desem yeridir, hiç de konuşmadım. ama zaman içerisindeki hareketlerden, konuşmalardan kendisinin greta'nın litvanya'dan arkadaşı olduğunu anladım. herneyse kahvaltıyı yaptık, yumurtaları tokuşturduk, içtik eğlendik, sonra müsade isteyip evime döndüm.
-
4.
0kimse yok mu amk kendi kendime mi anlatıyorum lan ?
-
5.
0vayamk kendi kendime anlatıomuşum olaya bak
-
6.
0herneyse ben devam ediyorum, okuyan olursa okur, okumazsanız gibiniz sağolsun
-
7.
0anlat panpa
-
8.
+1san bartolomeo diye bir yurt vardı. bizim kaldığımız yurttan nispeten uzaktı. arada sırada partiler falan verildiğinde, biz de davet edildiğimizde giderdik ancak. kahvaltı'nın ertesi günü akşamı yine bartolomeo'da parti vardı. gitsek mi gitmesek mi derken benim uyuşuk arkadaşlarım evde kalma kararı aldı. ben de tek başıma ne yapacam amk deyip bigibletimi aldım ve merkeze indim. bi pizza margherita yedim, yanında spritz içtim. tam kalkacaktım ki bir de baktım yanımdan greta, karina ve greta'nın arkadaşı geçiyor. karina letonya'lı, ama anlatılmaz derecede taş bir hatun. biraz konuştuktan sonra ne yapacaksınız diye sorduğumda bartelomeo'ya gidiyoruz dediler, benim gidip gitmediğimi sordular. ben de bizimkiler evde olduğu için tek başıma gitmek istemediğimi, ancak onlara takılabileceğimi söyledim. tamam dedik çıktık yola, yolda başka bir bayan arkadaşıma daha rastladık, onu da aldık hep beraber elimizde içkilerimizle yurdun yolunu tuttuk.
-
9.
+1bir tane genişçe odaya dj kabini koymuşlar, ışıklar falan, baya bir ortam yaratmış elemanlar. ama takılan tipler tam efsane amk. bildiğin zenci partisinin içinde bulduk kendimizi. bi eleman ateist'miş, hristiyan'lığa geçiş yapmış, onun için verilen bir partiymiş. ama kim organize ediyorsa amk, hayvan gibi yemek var, bedava şişelerce içki var, ama beş kuruş para ödemiyorsun, bedava yiyip içiyorsun. biz de sağdan soldan zütürüyoruz devamlı. kutu kutu bira içiyoruz, şaraplar falan cabası. tabi alkolün de etkisiyle yavaştan eğlenmeye başladık. cember halinde dans ediyoruz hatunlarla. benim hedefimde karina var tabiki, onun o sarı, sütun gibi bacaklarını dillemekten başka bir düşünce geçmiyor aklımdan. yavaşça hatunu süzerken bir de baktım ki tam karşımda duran greta'nın arkadaşı bana bakıyor. biraz bakıştık, sonra ben kafamı çevirdim, ilgilenmiyormuş gibi yaptım, dans etmeye devam ettim. otuz saniye sonra bir daha baktım, hatun hala bana bakıyor amk. bu sefer ben de inatla baktım, pes etmek bilmiyor, gözümüzle gibiyoruz birbirimizi. yanımdaki arkadaşım dahi fark etti ki biraz sonra beni kenara çekti ve kız felaket derecede seni kesiyor, dikkat et dedi.
-
10.
+1bu olay bütün akşam devam etti beyler, ben ona baktım, o bana baktı, sonra ilerleyen saatlerde sıkılıp her beraber bizim yurda gitmeye karar verdik. dairelerimize ayrılırken yine hayvan gibi bakıştık hatunla, sonra herkes evine dağıldı. ben evde düşünüyorum acaba gibsem mi gibmesem mi diye, karar veremiyorum çünkü greta'nın böyle bir olaya ne tepki vereceğini bilmiyorum. bi am yüzünden arkadaşlarımla aramı açmak tarzım değildir. ertesi gece çarşamba gecesi idi. çarşamba geceleri bizim yurt ahalisi için kopmak anldıbına gelirdi. şehir trento adında ufak bir şehirdi, bir tane adam gibi gece kulübü vardı. son otobüs gece 11.20'de idi ve o otobüs bizim yurdun insanları tarafından hınca hınç doldurulurdu. otobüsü beklerken baktım bizim litvanya tayfa da orada, gittim yanlarına, hepsine tek tek selam verdim. bizim kızla hiç konuşmamıştım o ana kadar, orada ayaküstü biraz muhabbet ettik, sonra otobüse binip mekana gittik. o akşam mekanda samimiyeti biraz daha ilerlettim, hatta birlikte dans ettik, ama yine gece bitince olaysız şekilde ayrıldık. hatunun beni deli gibi arzuladığını adım gibi biliyordum.
-
11.
0anlat anlat komik oluyor
-
12.
+1iki veya üç gün sonra doğumgünümdü. akşama kadar feysteki mesajlarla falan uğraştım, ama ne yakın arkadaşlarımdan, ne de yurtta takıldığım insanlardan kimsenin giblediği yok amk. saat oldu akşam 8, arkadaşım geldi hadi gel kahve içmeye gidelim cerenler merkezdeymiş dedi. dedim tamam amk, bi yandan da diyorum ki dalyarak insan bi doğumgünümü kutlar. içimdeki buruklukla giyindim, hazırlandım, otobüse bindim çıktık yola. otobüste baya samimi olduğumuz polonyalı hatunlar da vardı, ulan bi tanesi bile demedi ki doğumgünün kutlu olsun arkadaşım. benim iyice sinirim bozuldu amk. merkeze indik, otobüsten indik, birer kahve içtikten sonra arkadaş bizimkiler başka biyerdelermiş dedi, çıktık oraya gittik, bir de ne göreyim, otobüsteki polonyalılar dahil neredeyse bütün yurt orada. iyiki doğdun nidalarıyla beni karşıladılar. greta ve arkadaşının da orada olduklarını belirtmeme gerek yok sanırım. herneyse kutlamalar, fotoğraflar falan derken, ceren geldi yanıma. laura senin yanına gelecek birazdan, kaçırma zütür bunu dedi. laura hatunun ismi bu arada yazmayı unuttum amk. ben şaşkınlık içinde tabi amk ceren ne bilir laura'yı, bizim aramızda geçenleri diye düşünürken bir de baktım ki laura yanımdaki boş sandalyeye geldi ve oturdu. ben hala şaşırıyorum tabi, bir yandan sohbet ediyoruz, birer tekila çaktık falan, en sonunda hatun ben yarın gidiyorum dedi. üzülsem mi sevinsem mi bilemedim amk.
-
13.
+1tam hatunu didikleyemeden gidiyor diye düşünürken, yarın işin var mı diye sordu bana. ben de olmadığını söyledim, neden sorduğunu merak ettim. uçağının milano'dan kalkacağını, sabahtan greta ile milano'ya gideceğini, ancak greta'nın ertesi sabah sınavı olduğu için onu milano'da bırakıp akşam son trenle dönmek zorunda olduğunu söyledi. hani ne istediğini de tam anlamadım ama net bir cevap vermedim kıza, işim olabilir falan diye bişeyler geveledim, sonra millet geldi yanımıza, evde devam edelim dediler tamam dedik eve gittik amk. bizim ev çatı katı, dubleks, üç kişi kalıyoruz. ışıkları falan kapadın mı tam bir party house oluyor. deli gibi içiyoruz, içtikçe daha da sersemleşiyoruz amk. saatler daha da ilerlediğinde sağda solda sevişenler mi dersin, köşedeki kırmızı kanepede uyuya kalanlar mı dersin, neler neler amk. ben de fırsattan istifade laura'nın yanına gittim, dans ediyoruz, bi yandan konuşuyoruz. kafam güzel saçmalıyorum, "i have a secret" dedim. merak etti neymiş dedi, kulağına "you are very pretty, i like you" diye fısıldadım. bi süre tepki vermedi, sallandık öyle, biraz uzaklaşır gibi oldu, ben şaşırdım tabi amk beklemiyorum böyle bi tepki. bi on saniye sonra elimden tuttu, kulağıma eğildi "i like your secret" dedi. öyle diyince ben de gaza geldim, hatunun dudaklarına yapıştım. ateşli şekilde öpüşmeye başladık amk. bi süre sonra bizimkilerin, en başta ceren olacak binin kıkır kıkır güldüğünü farkettim, akşam vuruş var diye bağırıp duruolar amk, benim de bütün konsantre kayboldu, sinirim bozuldu hatunu bırakıp gittim yanlarına. bi süre sonra greta geldi, arkadaşımdan hoşlanıyorsun dedi, o da benden hoşlanıyor dedim. yarın gidicek, birşey yaşamanız mümkün değil, zaten tek gecelik hatun değil dedi kevaşe. ben de iyice sinirlendim, gittim laura'nın yanına, sabah 7'de görüşürüz dedim ve odama gittim kafayı vurdum yattım.
-
14.
0reserved
-
15.
0@13 devam et amk okuduk o kadar ayıptır
-
16.
0sabah oldu, uyandım ki o saatte uyanmam için beni gibmeleri lazım, nasıl kafaya koyduysam artık. güzel güzel giyinip çıktım gittim tren istasyonuna. biletimi aldım, binario 2'de beklemeye başladım. laura ile greta geldi, trene bindik milano yollarına düştük. iki buçuk saatlik bir yolculuğun ardından saat 9.30 gibi milano centrale'de indik. önce castello di milano'ya yürüyüp kaleyi gezdik. acıkmıştık tabi, greta'nın tavsiyesi ile pizzeria castello'da hayatımda yediğim en büyük ve en lezzetli pizzayı yedim. sonra duomo'ya geçtik, katedrale girdik falan derken gezdik, eğlendik günü akşam ettik amk. navigli diye nehirlere paralel onlarca barın olduğu güzel bir yere gittik, orada sohbet muhabbet derken saat 9 olmuştu. milano'dan trento'ya son trenin saat 10'da olduğunu varsayarsak, greta'nın gitme vakti artık gelmişti. laura da tek başına kalacak gibisinden muhabbetlere girdi, ben de benim işim gücüm yok, laura ile kalır, sabah ilk trenle geri dönerim dedim, biraz duraksadıktan sonra teşekkür etti, kabul etti ve aramızdan ayrıldı. artık laura ile başbaşaydık, istediğimizi yapabilirdik. tabi hatunun 6 saat sonra uçağı olduğunu gerçeğini gözmezden gelirsek.
-
17.
0@15 ediyorum olm kimse okumasa da edecem dedim, bitirecem hikayeyi merak etme.
-
18.
0harika geçirilmiş bir gün, nehir kıyısındayız, masamızda mum yanıyor, etrafımız cıvıl cıvıl, muhteşem bir atmosfer ve biz başbaşayız. özel hayatımızdan konuştuk baya bi, elini tuttum o anlattı ben dinledim, ben dinledim o anlattı. ben giderek hoşlanıyorum karıdan amk gözümüzün içine bakıyoruz birbirimizin. saat de bir yandan ilerliyor, hatunun gidişine kaldı 2 saat. sonra gözümü kapattım, ilk aklıma gelen cümleyi söyledim, bu gece böyle bitmemeli dedim. bu da keşke yapacak bişey olsa biletimi aldım tarzı bişeyler geveledi. inanılmaz güzel bi gün geçirdim, sen olmasan ekgib olurdu dedi, ben yine yapıştım bunun dudağına, deli gibi öpüşüyoruz. sonra laptop'unu çıkarsana dedim, anlamadı. çıkar bilgisayarı amk dedim, hemen internet bağlantısını kontrol ettim. italya'da free luna diye kalabalık yerlerden bağlanabileceğiniz internet bağlantıları mevcuttur panpalar, bizim taksim'e de getirmişler galiba aynı sistemi şimdi. bilgisayarı açtım, dua ediyorum free luna olsun diye. hatun hala ne yaptığımı merak ediyor. bilgisayar açıldı, bir de baktım luna navigli diye gösteriyor, garsona şifreyi sordum, söyledi. direk girdiğim site ryanair.com
-
19.
0okuyorum ben
-
20.
0caps ver okuyak