0
Hayatında kaç tane adil olmaya çabalayan insan tanıyorsun? Sen adil olmaya çalışıyor musun? Seni bilmiyorum, tanıdıklarını da bilmiyorum, fakat büyük çoğunluğunuzun -hem de baya büyük bir çoğunluğunuzun- ezilene değil, kendisinin ezen tarafta olamayışına üzüldüğünü biliyorum. Adil olmak için değil, ezmek için güçlü olmaya çabaladığınızı biliyorum. Belki ben de bu insanlardan biriyimdir, bak onu da bilmiyorum.
Sigara almaya indim, bizim sokaktaki çocuklar saklambaç oynuyordu. Ebe küçük bir çocuktu, gördü arkadaşlarından 2-3 tanesini, kalesine dönüp sobeledi. Boyu ebeden 30-40 cm daha büyük olan bir ergen irisi geldi oralardan, arsız arsız "bizi nerede gördüğünü söylemedin olum, belki bizi kandırıyon ne biliim, sobeee" deyip kaleye dokundu. Ben bile gördüm dıbına koduğumun evladını, kendisi de biliyordu gözüktüğünü ama güçlü olduğu için onun sözünün geçeceğini o da, ben de, ebe de biliyorduk. Ebe ise doğal bir refleks gösterdi. Oturdu olduğu yere, "ben oynamıyorum yeter artık ya" deyip ağlamaya başladı.
Şu sahne bütün hayatımızın özetidir.
Güçlü ezer, güçsüz çöker ve pes eder. Aslında güçsüzün yapması gereken ısrarla ayağa kalkıp "tamam lan, hadi bir daha oynayalım dıbına koduklarım" deyip güçlüye kafa tutmasıdır. Güçsüz de bilir doğrusunun bu olduğunu, fakat bazen bunu yapacak gücü kendisinde bulamaz. Bir yerden sonra pes eder. Direnecek takati ve gücü artık kalmadığında ise ya ağlar, ya kusar. Ağlama, kusma, bayılma; bunların hepsi taşıyamayacağımız yüklere gösterdiğimiz doğal tepkilerdir. Bu tepkiler var olduğu için normalde taşıyamayacaklarımızı taşıyabiliriz.
Tutarsız birisi olduğu için Nietzsche'yi filozof değil edebiyatçı olarak görürüm fakat şu güç istenci konusunda baya hakkı var. Güçlü olmak istiyorsunuz, fakat ezene karşı direnmek için değil, ezmek için güçlü olmak istiyorsunuz.
Yeni tanıştığım insanlara artık ilk fırsatta "Herkesin seni bir gün satabileceğini biliyorsun di mi?" diye soruyorum. Bak hatta ona kıyak olsun diye yönlendirme de yapıyorum, "Bu böyledir, di mi?" kalıbıyla soru sorarak boş kaleye gol attıran orta saha oyuncusu edasıyla asist yapıyorum. Bundan sonra ona kalan sadece tek bir dokunuş. "Hayır ya, ben insanlara güveniyorum" minvalinde bir cevap alıyorsam pek ısınamıyorum ona. Tamam diyorum, bu dayak yememiş. Yediyse de boş yere yemiş. Zira dayak yemek sadece üzerinden ders çıkarılırsa faydalıdır. Çektiği acılarla övünen insanlardan da nefret ederim zaten, tamam o acıyı çektin de ondan sonra neyi değiştirdin amcık ağızlı? Yaşıyla övünen insanlardan da bu yüzden nefret ederim.
Yok vazgeçtim.
Ben bildiğin insanlardan nefret ediyorum. Bak kusarken bu da kaçtı aradan. Dedim ya elimde değil diye. Sonrasını düşünemiyorum diye...
Ben artık insanları sadece, Allah var olduğu için kalpleri kırılmaması ve olabildiğince adil davranılması gereken varlıklar olarak görüyorum. Hani Terminator nasıl dünyayı sadece kodlarla algılayan bir makineyse, ben de o makineye dönüşüyorum gitgide. Galiba ben sadece tek Tanrılı değil, aynı zamanda tek kullu bir dine inanıyorum.
Yok bundan da vazgeçtim.
Dedim ya bir saniye sonrasını bile düşünemiyorum diye.
Daha o makine olma aşamasına geçemedim. Aslında o kıvamda olabilmeyi isterdim, ama artık adına genetik yapı mı dersin, fıtrat mı, yoksa maya mı, ne dersen de onda bu yok galiba. Bilmiyorum, belki de biraz vardır ve insanın her yeteneği kullanıldıkça geliştiği için belki bir gün o raddeye ulaşabilirim.
Sana kalitesiz ve ahlak yoksunu bir insan örneği vereyim mi? Dertleşmek için anlattıklarını, günü geldiğinde kafana kakan, sana karşı koz olarak kullanan insan. işte bu varlık, insan ile huur çocuğu arasındaki bir ara formdur. Mesela buna hala bozuluyorum, zira dediğim gibi makineleşemedim. Seni öldürmeyen şey güçlendirmiyor, öyle amcık amcık süzlü sözlere kanmayın. Seni öldürmeyen darbe, seni süründürtüyor, ananı tillahını oracıkta gibiveriyor.
Kalitesiz ve ahlak yoksunu bir insan örneği daha vereyim mi? Normalde dikkat etmeyeceği bir huyuna, sırf sen öz eleştiri yaparak dile getirdiğin için pür dikkat kesilen ve seni sürekli oradan vurmaya çalışan insan. işte bu da bir ara formdur, insan ile huur evladı arasında.
Tümünü Göster