-
1.
0Yunus Emre ye sormuşlar mevlananın mesnevisi hakkında ne düşünüyorsun diye yunus demişki çok uzatmış ben olsam ıkı cümlede anlatırdım ve demişki şu dizelerinde
Ete kemiğe büründüm
Yunus diye göründüm...
Şimdi ben den başka tanrı tanımam demek değilmi bu yani, allah benim, o halde Yunus da Ateist değilmi ateizimin özü beni var eden bir yaratan tanrının olmadığına inanmak ... eğer öle ise yunus da ben kendimi kendim yarattım hatta kaybettirdim kendime demiyormu
Kendimi kendim kaybettim
Bula kendim kendimi...
ben tanrıyım dıor adam... ete kemiğe bürünmüş halim bu... böyle gözüküyorum ama aslım tanrıdır... o halde ben allaha mallaha inanmam tanımam ceneneti menneti de istemem ben ateistim demek deilmi bu...
-
2.
0Tasavvuf ve mistisizm olarak, tanrilari erisilmez ve bilinmez oldugundan ve dini bir icerik olarak herhangibir din icermediginden, deist degil, teisttiler. Cunku kendilerince belirledikleri bir tanrilari vardi.
Tanriya varisin, iki yolu vardir, ya dinli ya da dinsiz;dinli (dini uygulama ile) dinsiz (tasavvuf ile) tanriya ulasmak teizmdir.
Deizm ise, tanriya ulasmak ile ilgilenmez, sadece tanriyi var sayar. -
3.
0Mevlana Mesnevi sinde 1. cilt sayfa 47(690 )nolu beyit
Ben bu sırrı etraflıca açıklamayı ,anlatmayı çok isterdim ama ,zayıf akıllı birisinin ayağının kaymasından ,inkara düşmesinden korkarım.
Vahdet sırlarının nükteleri ,manalı sözleri, keskin bir kılıca benzer .Eğer kalkanın yoksa geriye doğru kaç .
Bu elmas kadar keskin kılıçın karşısına kalkansız gelme.Çünkü kılıç acımadan keser, kesmekten ona usanç gelmez.
Bu yüzden ben nükteler kılıcını kınına koydum.Bu konuyu gereği gibi derinleştirmedim. Yanlış okuyan birisi aykırı mana vermesin ... demiştir...
bu şekilde çok ifadeler vardır mesnevide ...
nedir gizlenen ateistlikmidir... ? -
4.
0Oncelikle kimin ne oldugunu ortaya koymak icin, tabanlari belirlemen lazim.
Tanriya ulasmak tabani, ister dinli ister dinsiz olsun teizmdir. Mevlana'da kendince tanrisina ulastigindan, bir teisttir.
Tanriya var saymak, ama ona ulasmak gibi bir dusunce tasimamak ise, deizmdir.
Deizmin, tanrililari, panteizm ve panenteizmdir. Ateizmin ise tanrisi yoktur.
Yani ateizm, tam olarak tanrisina varan teizmin ve tanrisina varma geregi duymayan, tanrisini belirleyen, ya da belirlemeyen deizmin tanrisal yanasim ve tanrisal zihniyet olarak olumsuz karsitidir. Ayrica, ateizm; deizm ve teizm gibi, herhangibir seyi tanrilastirmaz. Tanrilastirirsa (senin gibi) ateist olamaz.
Ateizmin, tanrisal yanasim ve tanrisal zihniyetinde, tanri olumsuz ve negatiftir, yani yoktur. Oyuzden bir ateistin, tanrilasma, tanrilastirma, tanrinin varligi ve tanriya varma, tanriyi ozdeslestirme, belirleme, ya da belirsiz kilma gibi icerigi yoktur. -
5.
0işte böyleee,
Sen şaytanla melegi nasıl aynı sepette gösterebilirsin?
Gerçi gösterenler okadar çohku
ilahıyatları bitirenlerimi dersin
Harp ohullarını bitirenlerimi dersin
Ünüversiteleri bitirenlerimi dersin.
Pıroflarımı
Allamalarımı dersin
Bunların çoğu bu şaytanla melegi bir görmekte, göstermektedirler.Hatta GOCA Yunusu Calalın yanında çömez bile görmeyip, gösterenler okadar çohku
Selçuklu devletini yıkılmasının en büyük nedenlerinden biri Calalattın ve kendisi gibi Selçuklunun sırtından geçinip. Mogollara casusluk yapıp onlarla bir olup işgalcılara karşı direnen Ahı Evren ve Ahılara karşı karşı mevlevileri Moğollarla birlikte savaştıran bir HEiNDiR calal.. Mogol komutanlardan ÇAÇA onun en büyük dostlarından biridir.
Selçukluda kendini ve ülkei bu yobazlara kemirttirmiştir.
Kendini kuran Türkmenlere TU KAKA deyipTürkmenleri safdışı edip, Arap ve Acam yobazlarına ülkede büyük söz hakkı verince onlarda Selçukluya hakkettigi IHANATI yapmışlardır.
KOCAYUNUS güzellikler, hoş görü sultanıdır, mevlanaysa bunun tam tersidir. Yedigi tabağa pisleyen,
kendilerine kucah açan Selçuhlu ülkesine ıhanat eden biridirler.
Aynı oyunu Calalın babası
Harzam ülkesine oynadığı için harzam şahı tarafından ülkeden kovulmuştur.
Oda gelip YOBAZLAR cenneti Bağdata postu sermişti.
Un elden suda gölden ye Allahım ye.
Öyle çabuh yükselmişki Selçukluda
Selçuklu Şahına Türkçeyi kaldırtmiş yerine Farsçayı resmi dil olarah goydurtmuş hatta bir çoh yerde Melikleri tehdite kadar ileri gitmiş.
Kendisini BABALIKTAN uzahlaştıran Melike şöyle deyip salonu terk etmiştir.
Bizde yeni bir EVLAT buluruz.
Gerçekten melik kısa bir zaman sonra birileri tarafından öldürülür ve Mevlana tekrar Selçuklunun babası seçilir . -
6.
0Evrensel-insan, tasavvufçular(islamdaki tasavvufçuları ele alalım) kendi dinlerinin tanrılarını ulaşmaya çalışırlar. Yani tanrının kabulü vardır. Ama cennet veya cehennemle ilgilenmez. Onların amacı tanrıya(islamdaki adıyla Allah'a) ulaşmaktır. Tasavvufçular dinsiz değildirler yani. Sadece amaçları farklı olduğundan dinle uğraşmazlar.
-
7.
0çok sakat var
-
8.
0Yunus Emre bugünün tabiriyle kesinlikle bir panteist idi.
Ben okudum îsm-i Azam ki vücuda geldi âlem
Koyuban adımı âdem benim uş cihana geldim
Kamu yerde ben bulundum kamu zerrede bilindim
Kamu yana çün çalındım bu ile beyana geldim.
Ne kişidürür bu Yunus ki iyan edivdür bu razı
işidin bu söz ü sazı benim uş lisana geldim.
Deniz kenarında ova, kuyuda işliyen kova
isa´nın ağzında dua oldum bile geldim.
Ay oldum âleme doldum, bulut oldum göğe ağdım
Yağmur olup yere yağdım, nur oldum güneşe geldim.
Kıyl-u kaiden geçenlere yolda gözün açanlara
Anlayıban seçenlere vak´a oldum düşe geldim.
Benim ol dertler dermanı, benim ol marifet kâm
Benim Mus-i imranî Tur dağından aşa geldim.
Yolum sana oldu durak sabahın söylenendir
Hak Yunus dilinde Hak olup dillere düşegeldim.
Ben oldum idris-i terzi, Şit oldum dokudum bezi
Davud´un görklü avazı ah edip nalişe geldim. -
9.
0kardeş evliliği meyvesi
-
10.
0Yunus Emre'nin yaşamı ile dizeleri objektif okunulursa, inandığı aradığı tanrının kuranın allahı olmadığı anlaşılır. Dolayısı ile günümüz anlayışı ile Yunus Emre'ye deist diyebiliriz.Çünkü Yunus Emre kendisinin deist olduğunu bilmiyordu diye düşünüyorum.
Mevlana ise tartışmasız panteisttir. Araştırmalarda devlet tarafından yazdırılmış tarihlere yönlendirmelere itibar edilmezse gerçek doğrulara ulaşmak daha kolay olur ve aldatılma tuzağına düşülmez.
800 yıl önce yaşamış insanları olayları günümüz anlayışı ve bakış açıları ile eleştirmek doğru olmaz. -
11.
0Mevlânâ’nın öğrencileri arasında Süryanos adında bir de Rum delikanlısı var. Çetrefil lakırdı etmesini beceremeyen, açık sözlü bir genç olacak ki , uluorta konuşmalarından ötürü yakalayıp kadı’nın önüne zütürüyorlar. Kadı soruyor: Sen Mevlânâ’ya tanrı diyormuşsun, doğru mu?... Süryanos hep o açık sözlülükle: Yalan, diyor ben Mevlânâ’ya tanrı demedim, tanrıyı yaratandır dedim. Tanrı benim, ama bunu yıllardır bilmiyordum, bana tanrı olduğumu Mevlânâ öğretti…Süryanos’u iyice çıldırmış sanarak bırakıyorlar. O da gelip olup bitenleri Mevlânâ’ya anlatıyor. Mevlânâ: Kadı’ya deseydin ki, diyor, yazıklar olsun sana , eğer sen de tanrı olamadıysan.Tümünü Göster
— (Hançerlioğlu, 2008:151,152)
"Ey tanrım, ben kendime acı çektirdim, tatlı canımı sıkıntılara soktum, bunlardan sana ne, neden bana bir de sen ceza vereceksin, beni acılara atacaksın? Sen, bana iyi adam olamadın, benim karşıma suçlardan sıyrılmış. pırıl pırıl bir kimse olarak gelmedin. diye beni suçlarsın. Oysa beni suçlu yaratan, alınyazımı daha önceden belirleyen, beni sana karşı koyucu bir nitelikle var eden gene sen değil misin, senin yarattığın insanın sence suçlu olması nedendir? Benim yaptığım işler içinde utanılacaklar varsa, beni onları yapacak nitelikte yaratan gene sen değil misin? Gözümü kapkaranlık, içinde şeytanlıklar, uygunsuzluklar, kötülükler dolu bir dünyaya açtığımda, kendimi günahları biçilmiş kaftan olarak buldum, bunları da yaratan sensin de beni niçin suçlu tutuyorsun kendi yarattığın eylemlerden dolayı? Sen, kıyamet günü bütün kötülükleri ortaya koyup tartacaksın, onlara göre suçlar vereceksin. Kötülükleri ortaya koymak senin büyüklüğüne yakışmaz, bunları bırakman gerekir. Ben, senin varlıklarından ne aldım, neni eksilttim, egemenliğini mi elinden aldım, sözünü mü geçtim sözümle? Seni aç mı, susuz mu bıraktım? Kıldan ince köprü yapar da dersin ki: Ey kullarım gelin geçin. Oysa kıl gibi köprüden insan geçemez. Uçması, ya da düşmesi gerekir. Sonra köprü başkalarının kötülüğü için değil, iyiliği için yapılır. Senin köprün iyi bir köprü olmasa gerek. Bir de kötülükleri tartmak için ölçeğin varmış. Bunu ancak bakkallar, bir de alış-verişle uğraşanlar yapar, sana yaraşmaz bunlar. Senin büyüklüğüne bütün suçları bağışlamak, görmemek yaraşır. Ben, bu yaptıklarının bir tekini bile, senin bir tanrı olarak, yüceliğine yakıştıramıyorum doğrusu."
— Yunus Emre -
12.
0MEVLANA BENCE TEiST DEĞiL BU KESiN OLARAK BELLi...
ATEiST Mi PANTEiSTMi DEiSTMi ?BELLi OLMAYAN BU ...
"insan bir hamur teknesi boyundadır, ama, gökten de üstündür.
En güzel şekil olan insan şekli,
Aslandan da yücedir, üstündür. Düşünceye sığmaz.
Bu paha biçilmez şeyin değerini söylesem, bende yanarım, duyanda yanar (Mes.C.VI)".
(??? YAKILMA KORKUSU OLMASA ne dıyecekdi... allah zallah yok )... .
"Ben hacetler kıblesiyim,
Gönlün kıblesiyim ben.
Ben Cuma mescidi değilim,
insanlık mescidiyim ben."
"Bir canım ama yüz bin bedenim var.
Canım, canına karışmıştır. Birleşmiştir.
Seni incilten herşey beni de inciltir,"
"Gel, gel yine gel. Her kim olursan yine gel.
Kafir ya mecusi, puta tapan yine gel.
Yoktur kapımızda hiç ümitsizlik bil.
Yüz kere tövbeni bozsan da yine gel."
...
Alemin bal şerbetinden bana ne,
işte önümde benim ayran tasım.
Ne malım, mülküm var ne azığım.
Ben gene de senin azığın olsun diye çalışırım.
senin başını sokacak bir yerin,
Olsun diye bir dikili ağacın.
Ama hürriyeti kulluğa taş çatlasa satmam."
( KUL DEĞiLiM DiOR )
...
"Can bilgiyle, akılla dosttur. Onun Arapçayla, Türkçe ile işi ne."
...
"Her sırrı bilen o ihtiyar alimden,
Hiç bir şeyi gizlemesin isterdim ben...
Sessizce dün akşam gelerek "SORMA" dedi,
"Söylenmeyecek şeyleri hisset, öğren... "
SÖYLENMEYECEK ŞEY NE DiR
...
bir damla suyu denize döksen
ikilik denizde kaybolur.
deniz denizdir, damlada damla
deniz coşsa, dalgalansa
burada irade denizin olur
damlanın değil...
... -
13.
0teizm tanrının yarattığı, tanrıdan daha alt kademe olarak ele alır varlığı. mesnevi ise varlığı tanrıdan bir parça olarak varsayar. bu teizmde büyük bir sapkınlık olan "şirk" tir.
-
14.
0bu gün ahmet benimTümünü Göster
bugün ahmet benim,
ama dünkü ahmet değil.
bugün anka benim,
ama yemle beslenen kuşcağız değil.
ene l hak kadehiyle
bir yudum içen sızdı
tanrılık şarabından.
şişelerle, küplerle içtim ben, sızmadım,
ben, sultanların aradığı sultan.
ben hâcetler kıblesiyim.
gönlün kıblesiyim ben.
ben cuma mescidi değilim,
insanlık mescidiyim ben.
ben saf aynayım,
sırım dökülmemiş, paslanmamışım.
ben kin dolu bir gönül değilim,
sinâ dağı'nın gönlüyüm ben.
üzüm sarhoşluğu değil benim sarhoşluğum,
benim sarhoşluğumun sonu yok.
tarhana çorbası içmem ben,
can yemeği yerim,
içerim can şerbeti.
işte sararttı seni
bir gümüş bedenlinin özlemi.
altın haline geldin artık.
sen altına aşıksın,
altın benim rengime aşık.
gönlü saf sufiyim ben,
benim tekkem alem,
medresem dünya benim.
değilim abalı sufilerden.
ister yakarış eri ol sen,
meyhane eri istersen,
bundan sanki ne çıkar?
yok cumartesiymiş, yok cumaymış,
bence ne farkı var?
gerçeğin tadını alan er
ne altına aldırış eder,
ne kalender tacına bakar.
ne tasası vardır, ne kini.
ey tebriz'li hak şems!
yüzünü göstermediysen sen,
yoksul çaresiz kalırdı kulun;
ne gönlü olurdu, ne dini.
...
"Cahil, yolda daima eğri gider, daima yampiri yürür.
Sevgi bilginin sonucudur,
Noksan bilgide fark ve temyiz yoktur.
Şimşeği, güneş sanır.
Taklitten doğan bilgi, canımıza vebaldir, eğretidir.
Can, tecrübe ile sabittir ki, bilgi sahibi olmaktan ibarettir. (Mes. C.II.)"
"Bilgili adamın uykusu ibadetten üstündür.
Hele insanı gafletten uyandıran bilgi olursa.
Bilgi, uçsuz, bucaksız ve kıyısız bir denizdir.
Bilgi isteyense, denizde dalgıçlık edene benzer. (Mes. C.VI.)"
"Uykuya dalmış bilgisiz kişiye öğüt vermek, çorak yere tohum saçmaktır.
Aptallık ve bilgisizlik YIRTIĞI, yama kabul etmez.
Ey öğütücü, ona hikmet tohumunu saçmadan önce,
Onu yamasız, yırtıksız hale getir. (Mesnevi 2264-2265 beyit)"
...
"Ne mutlu o göze ki; Akıl, onun başında buyruktur.
işin sonunu görür, her şeyi bilir, aydındır, nurludur.
Çirkinle güzeli, gözle değil, görünüşle değil akılla ayırt edin.
Göz pislikte biten yeşilliğe aldanır.
Fakat akıl; Onu birde bizim mehengimize vur der. (Mes. 2966-2969)
...
"Yetmiş iki millet sırrı bizden dinler, biz ney gibiyiz iki yüz mezhep ehli ile bir perdede konuşuruz."
...
SIR ATEiZM Mi ? DEiSTLiK Mi? PANTESiTLiK Mi? -
15.
0işte böyleee,
Bu şiire bir bakalım.
"Ben hacetler kıblesiyim,
Gönlün kıblesiyim ben.
Ben Cuma mescidi değilim,
insanlık mescidiyim ben."
"Bir canım ama yüz bin bedenim var.
Canım, canına karışmıştır. Birleşmiştir.
Seni incilten herşey beni de inciltir,
işteee:burda Calal kendini ululaştırmah çabasında hatta Allahlaştırmah savdasında.
Kur, andakı ayatta ne deniyor,ben size şah damarınızdan yakınım (söylemek gerekirse içinizdeyim daha feylesofca söylemek gerekirse ben sizim)
Calalın şiiri aynısını iddia etmekte bulunmaz bir gumaz olduğunu yaymah istemektedir.
Calal kendine baş egmeyenlere aşırı derecede kin ve nefret duyan intikemle keskinleşen oğlunu bile öldürtecek derecede ınsanlıhdan çıhan biriydi.
Gel herkim olursan ol yeterki gel,in altında şu gizli.
Sen bana gelde ben seni istedigim kalıba sohmazsam banada YUH OLSU.
Seni istedigim her galıba sokarımkıkı ben bile şaşırırım nasıl becerdim bu işi deye.
Yohsa ınsancılığından falan degil.
Düne kadar din adamlarının %99 mevleneyi hiç kaala almazkan hökümetlerin bu haına verdigi önem sayasında onu gerçekten öyle sanıp Araba ınsanlarımızı Taptırdığı gibi bu Türk düşmanı Persede ne yazıhki ınsanlarımızı hasta etmişlerdir.
Türkiye öyle bir duruma gelmiştirki.
Nerde bir Türk düşmeni varsa DOST,
nerde bir Türk savdalısı varsa onlarda düşman ilen edilmiştir.
Bu gidiş hayra dalalat degildir.
"Gel, gel yine gel. Her kim olursan yine gel.
Kafir ya mecusi, puta tapan yine gel.
Yoktur kapımızda hiç ümitsizlik bil.
Yüz kere tövbeni bozsan da yine gel.
Zır cahal bırahılan Türk ınsanı eşşek kemikleri üstüne kötü bir külübe yapan açık gözün biri" Bilmem ne baba Türbesi adini verdigi bu türbe sayasında kısa zamanda köşeyi döner.
Ne yazıhkı okuttuglarımızı bülen karanlık yetiştirmekteyiz.
Üstelik okuduhlarımızdan sürüklendigizin yanlış yolun doğru olduğu yorumunu çıharmahdayızkı,bu haldaki bir ınsanı bu yoldan çevirmek nerdeyse mümkün degildir. -
16.
0çok sakat var
-
17.
0inandığın uyduruk tanrını bir türlü kanıtlayamadığın için durmadan yazarların kullandıkları kavramlara sardırmaktan usanmıyorsun...
Herkes bukelamun gibi yaşayamaz kardeşim ama Türkiye'de gördüğüm dinsizlerin genelinin iskeleti yok... Hepsi birer et yığını... Sahtekar mülümanlarla birlikte el ele tutuşmuşlar islamın putlarına kova kova su taşımaya çalişmaktalar.
Yakında benim gibi düşünenler için bir tartişma başlatmayı düşünüyorum...
Ateist ifadesi beni tanımlamamakta... islamın putlarına yalakalık edenlerin çoğunluğu kendilerini ateist olarak tanımlamaktalar ve ben bu hıyarlarla uğraşmaktan bıktım... Dolayısı ile başka tanım bulmam gerekiyor.TDK bize yardımcı olabilir mi?
Yunus'a deist, Mevlana'ya panteist demesek ne olacak ki?Öyleler işte değiştirebilecek var mı?
Osmanlı yalakası devlet zihniyeti isteğini değiştirip müslüman olarak sununca kimseden ses çıkmıyor kimse öcü möcü cıcı bıcı demiyor.,
Neden? -
18.
0işte böyleee,
Bu kere ... dergisinde yayınlanan mevlenelerle ilgili ÇOK iLGiNÇ bir yazıyı size sunacağım.
Sonunda edresinide verecegim heç marah etmesin çoh ulu dervüşcüler:-)))))) .
... Dergisi - Sayı: 178 - Ocak 06
inceleme-Araştırma
1-inci bölüm
Anti-Emperyalist Bir Düşünür: Mikail Bayram
.
. Ulusal ve yerel basında Prof. Mikail Bayram hocanın Mevlâna ile ilgili yaptığı araştırmalar daha önce de Ceviz Kabuğu programıyla gündeme gelmiş, konuyla ilgilenenler için bilindik, ilk kez haberdar olanlar içinse oldukça ilginç ve pek çoklarınca da kabul edilemez bir nitelik arz etmişti.
Ulusal basında Mikail Bayram ile ilgili dikkate değer tespitler olduğu gibi meseleyi Mikail hocanın "meşhur olmak" için böyle çıkışlar yaptığına bağlayanlar da oldu.
Konya'daki yerel televizyonlarda ve gazetelerde söz alan insanlarda ise tam bir Mevlâna hamiliği söz konusuydu.
Bu tür eleştiriler gündeme gelirken en azından Mikail Bayram'ın konuya hedef kitabının okunarak muhalefet edilmesi gerekirdi.
Fakat yapılan hücumlarda pek çoğunun
kitaptan,
yazarın düşüncelerinden habersiz
ve popülist bir yaklaşımla konuştukları göze çarptı.
Bu konuda değerlendirme yapmak ve bir sonuca varmak için müşarun-ileyh zevat gibi duygusal davranmak yerine,
kitabın ortaya attığı tezi,
tartışma yaratan iddiaları
ve yazarın bunları ne ölçüde ispatladığını
kitabına eğilerek ortaya koymak yerinde olacaktır.
2-inci bölüm,ü bekleyelim -
19.
0insandı panpa gerisini gibtiret
-
20.
0Bu adam bu kadar medrese okumuş, ilahiyat okumuş, hadis-tefsir vs. ilminden geçmiş.
Ama Mevlana kadar cesaretli olamamış.
Nedir bu adamın inancı?
islam değil mi?
Ne ateist, ne deist, ne agnostik, ne panteist.
Hem öyle bir islam ki, Zerdüşt'ü peygamber ilan edecek ve Avesta'yı tahrif edilmiş ilahi kitap olarak iddia edecek kadar.
islam'daki yanlışların, çelişkilerin, uydurmaların farkına varamayan ya da varıp da bunu ortaya koyamayan şahıs, çıkıp Mevlana'nın moğol ajanı olduğunu ortaya çıkarıyor. Ne büyük keşif!
islam'a karşı Göktengricilerin ajanıymış ha!
M. Bayram, 8 asır önce yaşamış Mevlana'nın, Yunus'un tırnağı olamaz.
Mevlana'ya varana kadar islam'dan bahsetsin bize.
Geçiniz..