1. 1.
    +3
    Sevgide güneş gibi ol.
    dostluk ve kardeşlikte
    akarsu gibi ol.
    hataları örtmede gece gibi ol.
    tevazuda toprak gibi ol.
    öfkede ölü gibi ol.
    her ne olursan ol
    ya olduğun gibi görün,
    ya göründügün gibi ol.
    ···
  2. 2.
    0
    Dediler ki: Gözden ırak olan gönülden de ırak olur. Dedim ki: Gönüle giren gözden ırak olsa ne olur.
    ···
  3. 3.
    0
    Güneş, herkesin üzerine eşit doğar. Ama; gül başka, leş başka kokar.
    ···
  4. 4.
    0
    ne kadar bilirsen bil, söylediklerin karşındakinin anlayabildiği kadardır.
    ···
  5. 5.
    +1
    insanlari iyi taniyin.
    her insani kotu bilip, kotulemeyin,
    her insani iyi bilip, ovmeyin.
    ···
  6. 6.
    +1
    Hiçbir şey göründüğü gibi değildir; Bugün hayat veren su, yarın sizi boğabilir.
    ···
  7. 7.
    0
    Eşeğe, katır boncuğuyla inci birdir. Zaten o eşek, inciyle denizin varlığından da şüphe eder.

    edit: Mevlana da inci ci cikti. ccc Mevlânâ Celâleddîn-î Belhî Rûmî ccc
    ···
  8. 8.
    0
    Bırakacağın eli hiç tutma, tutacağın eli ise hiç bırakma. Sahte sevgilere gül olmaktansa, gerçek sevgilere diken ol.
    ···
  9. 9.
    0
    Dilini terbiye etmeden önce yüreğini terbiye et; Çünkü söz yürekten gelir, dilden çıkar
    ···
  10. 10.
    0
    Ya tutulacak kadar yakın ol, ya da unutulacak kadar uzak.
    ···
  11. 11.
    +1
    oraya gitme demedim mi sana?
    seni yalnız ben tanırım demedim mi?
    demedim mi bu yokluk yurdunda hayat çeşmesi benim?

    bir gün kızsan bana, alsan başını yüzbin yıllık yere gitsen
    dönüp kavuşacağın yer benim demedim mi?

    demedim mi şu görünene razı olma
    demedim mi sana yaraşır otağ kuran benim asıl.
    onu süsleyen bezeyen benim demedim mi?

    ben bir denizim demedim mi sana.
    sen bir balıksın demedim mi,
    demedim mi o kuru yerlere gitme sakın.
    senin duru denizin benim demedim mi?

    kuşlar gibi tuzağa gitme demedim mi?
    demedim mi senin uçmanı sağlayan benim,
    senin kolun kanadın benim, demedim mi?

    demedim mi yolunu vururlar senin,
    demedim mi tövbeni bozarlar senin.

    oysa senin ateşin benim, sıcaklığın benim demedim mi?
    onu süsleyen bezeyen benim demedim mi?

    ben bir denizim demedim mi sana.
    sen bir balıksın demedim mi,
    demedim mi o kuru yerlere gitme sakın.
    senin duru denizin benim demedim mi?

    kuşlar gibi tuzağa gitme demedim mi?
    demedim mi senin uçmanı sağlayan benim,
    denin kolun kanadın benim, demedim mi?

    demedim mi yolunu vururlar senin,
    demedim mi tövbeni bozarlar senin.

    oysa senin ateşin benim, sıcaklığın benim demedim mi?

    edit: burda fena gibmis

    http://www.youtube.com/watch?v=N1xOdp-4eYI
    ···
  12. 12.
    0
    Kapı açılır, sen yeter ki vurmayı bil! Ne zaman, bilmem! Yeter ki o kapıda durmayı bil!

    edit: burada da biraz sinirli galiba. unlem isareti falan kullanmis.
    ···
  13. 13.
    0
    Sevmek güzel şey; sevilmek de onun kadar. Sevip de sevilmemek acıdır ölüm kadar. Taşın kalbi yok ama onu da yosun sarar.
    ···
  14. 14.
    0
    Güzel günler sana gelmez, sen onlara yürüyeceksin.
    ···
  15. 15.
    0
    Sen uzattığın elini tutmayan ele mi dargınsın, tutmayacak bir ele uzattığın için kendine mi kızgınsın ?
    ···
  16. 16.
    0
    hamdım piştim yandım
    ···
  17. 17.
    0
    olduğum gibi kim görebilir beni ?
    ne rengim var benim ne nişanım,
    benim de bildiğim sırlar var diyeceksin ama,
    hem o sırlarım ben,
    hem o sırları saklayanım.

    bu gönül ne vakit durulacak, bilmem.
    ama şu anda hiç kımıldamadan duran da benim,
    yürüyüp giden de ben.

    ben bir denizim,
    kendi varlığı içinde taşan,
    uçsuz bucaksız,
    alabildiğine geniş,
    kıyısız , hür bir deniz.

    iki dünyada da yok oldu gitti bende,
    artık ne bu dünyadan sorsunlar beni,
    ne o dünyadan.

    sen bizim tıpkımızsın , dedim, ey can !
    "amma yaptın," dedi,
    "o da ne demek?"
    "şu gördüklerin hep ben'im"
    yoksa , dedim sen "o" musun ?
    "hey kendine gel, sus !" dedi,
    "benim ne olduğum dile gelmez."
    öyleyse, dedim, işte sana dilsiz, dudaksız konuşan biri,
    yoklukta ayaksız yürümedeyim, gökteki ay gibi,
    işte sana elsiz ayaksız durmadan koşan biri.
    "böyle koşup durmak, dedi bir ses, senin nene gerek "
    "bak bana , apaçık ortadayım da gene gizliyim."
    "sen beni gör asıl , beni!"

    eşi bulunmaz bir gizli maden olmuşum;
    eşi bulunmaz bir deniz olmuşum ben,
    tebriz'li şemsi gördüm göreli.

    edit: bunu pek anlamadim. ozet gecseymis iyiymis.
    ···
  18. 18.
    0
    kardeşim sen düşünceden ibaretsin
    geriye kalan et ve kemiksin
    gül düşünürsün gülüstan olursun
    diken düşünürsün dikenlik olursun
    ···
  19. 19.
    0
    hergün bir yerden göçmek ne iyi
    bulanmadan donmadan akmak ne hoş

    hergün bir yere konmak ne güzel
    bulanmadan donmadan akmak ne hoş

    dünle beraber gitti cancağızım
    şimdi yeni şeyler söylemek lazım

    ne kadar söz varsa düne ait
    şimdi yeni şeyler söylemek lazım

    hergün bir yerden göçmek ne iyi
    bulanmadan donmadan akmak ne hoş

    hergün bir yere konmak ne güzel
    bulanmadan donmadan akmak ne hoş

    dünle beraber gitti cancağızım
    şimdi yeni şeyler söylemek lazım

    ne kadar söz varsa düne ait
    şimdi yeni şeyler söylemek lazım

    edit: bu biraz sezen aksu sarkisi gibi olmus.
    ···
  20. 20.
    0
    sen gittin ve sen gidince ben kan ağladım,
    senin büyük acınla uzun uzun ağladım.
    sen yalnız gitmedin, gözlerim de senin arkandan gitti.
    madem ki artık gözlerim yok, nasıl ağlayabilirim?
    ···