1. 26.
    +5 -1
    devdıbını yazayım mı binler? 5 dakika ara verelim
    ···
  2. 27.
    +12 -1
    @91 liseli bin. bi labaratuarda en az 120 kişi oluyor. aynı bölümde olan yüzlerce kişi var. üniversiteye gittiğinde anlayacaksın ki herkesin adını ezberlemek zor iş...

    panpalar aynı zamanda üni de isteyen istediği anda dersten çıkabilir. üniversiteler bir lise yada ortaokul değildir. hocaların izin vermesi yada vermemesi gibi bir durum söz konusu değildir.
    ···
  3. 28.
    +2
    @99 panpacım biraz sabredersen ileriki bölümde açıklayacağım kızın neden erken çıktığını
    ···
  4. 29.
    +10 -3
    ben ordan dükkana gittim ve turistlere kitap satmaya devam ettim. yeni üniversite öğrencileri zaten çarşıyı doldurmuş hepsi kitap arıyordu.. aksam eve giderken 2 tane bira aldım.. hem yorgunluğumu alır dedim hem de gündüz yaptığım mallığın şerefine içerim dedim. biraları bitirip gözlerimi tavana diktiğimde anlamıştım bu kız aklımdan bi an olsun gitmeyecek.. yemyeşil gözleri, gözlerimi terketmeyecek.. siz hiç tanımadığınız yüzüne bile bakamadığınız birine aşık oldunuz mu? - ben oldum beyler... ertesi gün okul için kıyafetlerimi yatmadan hazırladım.. bu sefer biraz bakımlı olacaktım ( tıpkı bayram için hazırlık yapan çocuklar gibiydim lan) uykuya dalmadan önce ettiğim dua ise, bu emeğimi yağmurun bozmaması oldu..
    ···
  5. 30.
    +8 -1
    beyler ben zorla size okutmuyorum ki. okumazsanız okumayın. @116 4 saatlik blok dersten atılıp kahvaltı yapıp gazete okumak 40 dakika mı aldı diye yalancı oldum öylemi? dinleme kardeş
    ···
  6. 31.
    +8 -1
    ertesi gün olduğunda bu sefer abimin çakma vaxx ı yani daxx saç şekilleştiricisini sürdüm kafama.. bu sefer stres yapmayacaktım yağmurda ya akarsa jöle diye.. hızlı adımlarla evden çıktığımda anlamıştım bugün gökyüzü benden yana.. yine her zaman ki gibi Okmeydanı - Avcılar istikametine metrobüse bindim ve okula geldim... bu sefer kalbim ağzımda çarpıyordu.. panoya gidip ders yerini görünce içimi bi hüzün kapladı amk. ders amfideydi.. o koskoca amfide nerden bulacaktım ben handeyi...
    ···
  7. 32.
    +12 -1
    ne yapacağımı bilmez bi şekilde sağa sola çevirdim kafamı... ve derse girdim.. tamda tahmin ettiğim gibi yoktu etrafımda.. gözlerim her yerde altın saçlarını aradı ama bulamadı... onu ararken bir şeyden emin olmuştum aslında, nerde olursa olsun 1000 kişinin arasına da girse gözlerim onu bulur ve çıkarırdı ortaya... aslında komik olan dün kıza toplam bakış süremi sorsalar 15 saniye derim. ama bu kadar nasıl emin konusuyorum onu ben bile bilmiyorum.. neyse ders arası verildiğinde kütüphanenin oraya yürümeye başladım. amacım biraz olsun nefes almak ve bi sigara yakmaktı... nasıl olsa 30 dakika ara vardı...
    ···
  8. 33.
    +21 -1
    ulan sigaramı içerken bi de ne göreyim. bu hande otoparkta zengin binleriyle sigara içiyolar... vay dedim içimden... ama küfretmeye kıyamadım.. başımdan aşağıya kaynar sular döküldü lan ipneler.. işte o anda kamburumu sırtımıda hissettim.. bildiğin çöktüm amk... bir de muhtemelen elemanın arabasının kaportasına yaslanmış.. kahkahasıyla etrafı inletiyordu.. bildiğin ezik bir şekilde onları izliyordum.. sonra bi hışımla toparlanıp yola devam ettim.. adımlarım git gide hızlandı.. ben sustukça ayaklarım konuşmaya başladı.. durmasınlar yürüyüp uzaklaştırsınlar beni buradan diyordum sözgelimi...

    dersin yapıldığı binaya gelince durdu ayaklarım.. sol yanımdaki şeytan sağ yanımdaki melekle dalga geçercesine - " sen kim o kız kim yavşak" diyordu.. bende tabi içimden şeytan haklı beyler diyordum
    ···
  9. 34.
    +14 -1
    dersin başlamasına daha 2 sigara hakkım vardı.. ve artık sigarayı yakmamla şeytan ve meleğin savaşını başlatmıştım.. ama şeytaan haklıydı; ben kim o kızla takılmak kim? daha doğru düzgün cebinde parası olmayan bi adamla bu kız neden birlikte olsun? hele ki o etrafındaki zengin binlerini görünce ezikliğim bin kat daha artmıştı...

    kızgınlığım o'na değildi panpalar... kızgınlığım kendimeydi.. hayat birşeyi daha öğretmişti bana: "kuracağın hayaller bile parayla" ... derse girmeden gibtirolup gitmek geldi içimden... olurda karşılaşırsak kendimi daha da yitik bir insan kimliğine sokmanın bir anlamı yoktu.. gitmeliydim.. hoca gelmeden sınıfa koşar adım yukarı çıkıp defterimi ve ders fotokopilerini aldım.. tam kapıya yönelecektim ki, tam karşımda kapının eşiğinde durup bana gülümsüyordu ...
    ···
  10. 35.
    +11 -2
    ne yapacağımı bilemedim beyler onun o çok bilmiş havasında ki bakışlarıyla karşılaşınca.. bedenim yığılacakmış gibi duruyordu.. ayakta durmakta zorlanırken ben neyin savaşını veriyordum ki? neyin acısını yaşıyordum? yüreğim otur gitme bir yere dese de , aklım haklıydı... gitmeliydim.. ve öyle yaptım da...

    tam kapıdan geçerken istemsizce ona bakıp selam verir gibi kafamı öne eğdim... sonra da aramızda geçen diyalogu yazıyorum beyler

    hande: artık selamlar bu şekilde mi alınıp veriliyor?
    ben: dün bahsettiğin gibi yapıyorum. ben insanlık rolüme devam ediyorum işte..
    hande: insanlık bu şekilde selam verip merhaba bile demeden çekip gitmek mi?
    ben: demekki rol yapan senmişsin ben değil...
    hande: nasıl yani?
    ben: iyi dersler hande
    ···
  11. 36.
    +17 -2
    gökyüzündeki karabulutlar beni izliyordu adeta... nereye gitsem peşimdelerdi.. ama bu sefer ıslanmaktan şikayetçi değildim.. keşke yağsa da biraz ağlasam.. ağlasamda kimse anlamasa diyorum.. ama yanlış anlamayın panpalar kızdan dolayı değildi bu kızgınlığım ve kırgınlığım.. ben kendime kızgındım.. ben kendime dargındım.. ulan abim kendi geleceğini bana feda etmiş.. annem diplomamı alacağım güne adaklar adamış, babam ise her kahveye tavla oynamaya gittiğinde orda tanıdık tanımadık herkese beni anlatmış -"mühendis oğlum var" demiş.. peki ya ben? - ben ise olmayacak bir dua ya amin diyorum.. ben ise adından başka hiç hirşey bilmediğim bir kızı kıskanıyorum? ne için? kim için?
    ···
  12. 37.
    +6
    biraz ara veriyorum panpalar. birazdan yazarım tekrar.
    ···
  13. 38.
    +14 -1
    @197 ye açıklama : Hikayeyi anlatırken geçmiş ve şimdiki zamanı iyi anlatamadım size. "Rahmetli" babam derken şimdiki zamandan bahsediyorum. Yani babam vefat edeli 8 ay oldu. Hikayede anlattığım an ise 2 sene önce olan olay. yani 2 sene önce babamın kahvede arkadaslarına beni anlatması...

    geçmiş ile şimdiki zaman arasında geçişlere dikkat ederek hikayemi anlatmaya devam edicem. Kafanızda varsa başka soru yada çelişki açıklayabilirim panpalar.

    şimdi müsadenizle hikayeye kaldığım yerden devam ediyorum.
    ···
  14. 39.
    +12 -1
    dükkana gittiğimde hemen tezgah arkasından duran kolilerden çıkan yeni kitapları raflara dizmeye başlamıştım ve bu arada içimden küfürler ediyordum kendimi tanımakta zorlanan "ben"e .. benim derslerime odaklanmam, azda olsa çalışıp evime destek olmak için para zütürmem şarttı. benim aşka meşke ayıracak vaktim olmamalıydı. aşkın sarhoşluğuna saplanıp, sınıfta kalmak gibi bir lüksüm olamazdı benim... Patron sordugunda dank etti kafama. - Neden erken geldin oğlum? . - Gerçekten Neden erken gelmiştim? Neden dersi yarıda bırakıp çekip gitmiştim? hayatımda sadece 1 veya 2 defa gördüğüm kız, benim hayatıma bu denli müdahale etme şansını nerden buluyor? ( tabiki benden amk) . gerçi kızın bişey yaptığı da yok. kendi kendine gelin güven olan benim sonuçta
    ···
  15. 40.
    +20 -1
    gökyüzüne karanlık çöktüğünde kapattım kepenkleri çıktım yola.. eve giderken bira aldım haftalığımla.. her gecen gün içtiğim bira sayısı, yaşadığım olumsuzluklarla eş değer olarak artıyordu.. ben ise yarının farklı bir gün olacağına inanarak evin yolunu tutuyordum..

    evim farklıydı benim.. kokusu bir başkaydı annemin yemeklerinin. taa sokağın başında alırdım kokusunu evimin.. ve ne zaman girsem içeri, bırakırdım bütün olumsuzlukları eşikte.. hele ki gördüğüm an annemin çehresini karşımda, sırf o mutlu olsun diye gülümserdim..

    ama başımı her yastığa koyuşumda şeytanla olan dansım başlardı.. bırakmazdı yakamı.. yalan yok bende çok isterdim o zamanda arabaya binmeyi, sevgilimle dolaşmayı.. ama bizimkisi ekmek kavgasıydı.. daha zordu ama en güzeliydi.. bunu düşündükçe minnetim artardı tanrı ya onlar gibi bir insan yaratmadığı için beni.

    bu düşüncelere teslim olmuşken beynim, gözlerim az önce iflas etti.. ve rüyamda onu görmek arzusu ile uykuya daldım..
    ···
  16. 41.
    +16
    Sabah olduğunda güneşin bulutların arkasında gizlendiğini traş olurken aynaya yansımasıyla farkettim.. düne göre daha iyiydim.. şunu belirteyim tekrar panpalar; bana diyosunuzki -ulan ne yaşadın ki kızla ilgili hemen depresif takılıyosun? - benim kırıklığım hande ye değil di.. kendimeydi.. hani bi söz varya ayranı yok içmeye diye.. aynı o misal işte. kendime kızgınım kafamı aşk meşk olaylarına 1 günlüğüne bile olsa verdiğim için.

    bugün dersim sabah yoktu. öğleden sonra oldugu için ilk olarak işe gittim. dükkanı ben açtım kapının önünü süpürdüm kitapların tozunu aldım.. her ne kadar kafamı meşgul etmek için uğraşacak birşeyler bulsamda aklımdan çıkmıyordu gözleri... unutamıyordum yağmurdan ıslanmış sapsarı saçlarını.. aklıma geldikçe içimi bir heyecan kaplıyor.. fakat yüreğim her defasında aklımdan bir tokat yiyordu.. kendimi düşünmemeye odaklarken zaman hızla akmıştı.. saat 12:15 gibi çıktım ve yollara düştüm yine.. bu sefer elime bir kitap aldım raftan rastgele... maksat okumak değil ..amaç belli aslında cam kenarında giderken onu düşünüp gözlerimi yollara dikmemek.. işte bu yüzden entel maganda oldum artık metrobüste
    ···
  17. 42.
    +14
    avcılara geldiğimde daha zamanı vardı dersin başlamasına.. kampüsten içeri girdiğimde adımlarım yavaşladı.. kendime verdiğim o gazlar bitmişti.. yavaş yavaş eski mod'uma geri dönmeye başlamışken farkettim ki kendime küfür etmeye başlamışım.. söylenerek yukarı doğru yürümeye başladım.. yaktım bi sigara dolaştım etrafta.. o gün sanki herkes sevgili yapmış, kapmüste tek sap benmişim gibi önümde dolaşıyolar.. canım buna da sıkıldı yukarı dersin yerini öğrenmek için panolara doğru yürüdüm. elimdeki deftere ders yerlerini artık not etmeye başlamıştım.. kulağıma bir ses çalındı.. ben bu şarkıyı tanıyordum beyler.. daha önemlisi söyleyenin en büyük hayranıydım.. tam yanımda hiç istifini bozmadan, beni tanımamazlıktan gelerek şarkı mırıldanıyordu aynı zamanda ders yerlerini not ediyordu.. istemsizce güldüm kendime.. elimden gelse kalbimi söküp atacaktım.. hızlanan kalp atışımın seslerini duyacak diye korkuyordum beyler...
    ···
  18. 43.
    +19
    şakirt olmayalım diye bari bi merhaba diyelim dedim. ama derkende öle kıza dönmeden panoya bakarak konusmaya basladım

    ben: selam
    -ses yok kız şarkıya devam ediyodu.. iyice gülümsedim.. kız bildiğin giblemiyodu beni. sabrım iyice taştı ve konusmaya devam ettim.
    ben: bak dün için kusura bakma ters anıma denk geldin ama suç bende değil yanlış zamanda yanlış yerlerde karşıma çıkıyosun
    - kızdan ses yok amk
    panodan yansıyan suretimi görünce karşımda "allah belanı versin be usta" dedim yalan yok.. sonra hande bana döndü ve kulağındaki kulaklığı çıkardı. ulan meğerse kız harbi harbi şarkı dinliyomuş. deri montunun içine sokmuş kulaklık kablosunu ve saçını açmış o yüzden kulağı gözükmüyodu kısacası suç benim değil ama yine de mal adam 2 yim bende.
    ···
  19. 44.
    +15 -2
    bu sefer aramızdaki konuşma farklı bir biçimde şekillenmeye başladı..

    hande: yine neye isyan ediyosun, kaçırdım.
    ben: (hiç bozuntuya vermeden) ya sürekli sınıfın yerlerini değiştiriyolar her ders öncesi buraya gelip sınıfın yerini öğrenmekten bıktım.
    hande: (gülümsedi) ilk defa bişeyde haklısın..
    ben: bak dün için özür dilerim yanlış bi anda karşıma çıktın. sinirliydim .
    hande: sinirli olunca konusmazmısın sen?
    ben: konusmamayı tercih ederim. etrafımdaki insanları kırmaktan korkarım.. heleki değer verdiklerim varsa işin ucunda, ağzıma mühür vururum sinirli olduğum anlarda..
    hande: (biraz sessiz kalıp dediğimi algılamaya başlayınca lafı değiştirdi. koluma dokunarak) - hadi derse asabi çocuk dedi

    birlikte derse yürüdük.. ikimizi yanyana gören sınıftaki millet, bakışlarını direk üzerime çevirmişti.. silik bir öğrenci olan ben, bu güzel kızın yanında dikkat çekmeye başlamıştım.. hele ki handeyle birlikte oturmamızla sınıfın meraklı bakışları epeyce rahatsız etmeye başlamıştı beni.. hande ise kimseyi umursamayan rahat tavırlarıyla beni de rahatlatıyodu..
    ···
  20. 45.
    +20
    herşey bi yana ders hiç bitmesin diyodum.. bir gün önce yaşadığım her şey silinmiş gitmişti beynimden.. şimdiki zamana dönersek bu beynimi gibeyim zaten.. neyse devam edecek olursam;

    ben derste not alırken o sayfamın bir ucuna gülen surat işareti yapıp yapıp duruyodu.. bende ona takiben :/ bu işareti yaptım. o ise defterin bir ucuna aynen bunu yazdı;

    "0536 xxx xx xx yine yüzün gülmezse döverim seni."

    o an gülümserken unutmuştum herşeyi.. kafamda milyonlarca soru varken, hayatımdaki sorumluluklar beni beklerken ben hiçbirşeyi umursamaz tavrımla hayata karşı gülümsüyordum.. ne olacak ulan bir kere sadece bir defa kendim için gülümseyeyim.. unutayım herşeyi, bırakayım bir kenara taktığım bu lanet maskeyi..
    ···