Aklımda klagib tilkiler dönüyordu. Ama kimseyle paylaşmaya niyetim yoktu. Kimseye güvenim yoktu.

Buse uyanmadan evden çıktım.

Salihle bir kafede buluştuk. Site için alıcı aramaya başlayalım diye konuştum. Bir yandan da internet kafeyi boş haldede olsa devir etmemiz lazımdı.

Siteyle birlikte yangları, hesapları ve diğer oyunlarda ki paraları, hesaplarıda devredecektik.

Salihle evlere dağılıp bunları düzene sokmaya başladık. Geldiğimde buse yoktu, önemsemedim.

Oturdum bilgisayarın başına yangları bir araya toplamaya,son itemleri satmaya koyuldum. Elemanların son paralarını havale geçtim.

iş alıcı bulmaya gelmişti.

Salih aradı, açtım.

Salih: Cenaze bir fikrim var.
Ben: Dinliyorum
Salih: Siteyi satacağımız adamı buldum, hüseyine satacağız.

Haydaaaa, nasıl bir takun içine düştüm lan ben?

Panpalar artık bir sigara molası veriyorum izninizle. 2 saattir falan yazıyorum herhalde gözlerim ağrıdı.
•
Hikayenin çoğu yerini özetleyip finale mi geleyim yoksa biraz daha açarak mı anlatayım bunu benimle paylaşırsanız sevinirim panpalar

Telefonda sessiz kaldım biraz, içimden düşünüyordum.

Salih: Dostum orda mısın?
Ben: Yüzyüze konuşalım bunu olabilir.

Öyle kapattık telefonları. Hüseyin satış için doğru adammıydı?

Hadi onu gibtir et,Salih doğru adammıydı?

Mehmette bile bir takluk aramaya başladım istemsiz olarak. Duvarlar üstüme üstüme gelmeye başlamıştı.

Her şeyi en baştan düşünüyordum ama bir şey bulamıyordum.

Site el değiştireceği için kişisel bilgilerimi temizledim siteden.

Daha fazla düşünceyi kafam kaldırmadı. Sabah zil sesine uyandım.

Kapıyı açtım gelen Buseydi. Yüzünde ki masumluğu seviyordum ben onun.

Kapıyı açar açmaz sarıldı. Tutamadım kendimi sımsıkı sarıldım.

Bana değer veren biri olunca bende ipler kopuyordu beyler. Tamam vicdansızdım ama değer verilince dayanamıyordum

Beni küçükken ne annem ne babam adam gibi sevmişti. Kafamı okşayan olmadı bu zamana kadar aq

O yüzden etkileniyordum bu tür şeylere. içeri davet ettim. Kahvaltı hazırlamaya başladı.

işim olduğunu fazla vaktim olmadığını belirttim.

Busenin hoşuna bu kadar güçlü olmam gidiyordu, benim anladığım oydu yani.

Buseyle kahvaltımız bitmeye yakın Salih aradı.

Hüseyin işini konuşmak istediğini söyledi, buseyi bırakmak istemediğim için Salihi bize davet ettim.

Yarım saat sonra geldi.

Buse salihi görünce biraz şaşırdı. Buseyi odaya yolladım.

Salih: Oğlum ne ara zütürdün lan Buseyi,ne adamsın ya

giblemedim bu muhabbetti. Sadete gelmek istedim.

• Şu hüseyin mevzusunu anlat bakalım* diyerek bir dal sigaramı koydum ağzıma.

Salih: Bak cenaze, bizim siteye en iyi fiyatı verebilecek adam Hüseyin. Hem işten anlıyor başımıza dert olmaz. Hemde adam bonkör, bizim yerimizde olmak için çok yüksek paralar ödeyebilir. Hemde muallaknin parasını yemiş oluruz.

Salihin anlattıkları mantıklı geldi.

Tamam dedim. Git konuş hüseyinle.

Tek konuşmak istemediğini söyledi. Bir buluşma ayarlarım beraber gideriz yaptı.

Okey dedim.

Ulan benim makinelerimi çalan adamla aynı masaya oturup pazarlık edecektim. giberler öyle işi

Aklımda tilkiler dönmeye başlıyordu...

Salihi yolcu ettim. içeri busenin yanına geçtim.

Dolaptan beyaz gömleklerimden birini giymiş. Onun dışında bir şey giymemiş. Yatağıma yatmış ayaklarını duvara uzatmış kitap okuyordu.

Beyler inanın dünyanın en güzel manzarası,ben ötesini görmedim amk.

Dayanamadım, direk sokuldum yanına. 2. kez beraber olmuştuk.

Kız resmen çıldırtıyordu beni beyler.

Akşam kireçburnunda bir balıkçıya yemeğe zütürdüm.

iş konusunda konuştuk, neler yapacağımızı değerlendirdik.

Bizim kafe kapanınca mehmette işsiz kalmış gibi bir şey olmuştu. Onada üzülüyordum.

Buse resmen bize yerleşti o akşamdan itibaren, bende hiç sorgulamıyordum.

Zaten işten güçten kafamı kaldıramıyordum.

Salih aradı..

• Hüseyinle buluşma ayarladım cihangirde xxx kafeye gel*

Yarım saate ordayım diyerek kapadım telefonu.

Mekana geldiğimde Salih içeri girmemişti kapıda beni bekliyordu.

içeri girdik Hüseyini gördük. Yanında bir lavukla oturuyordu.

Selam vermeden oturduk. Hüseyine çok tilttim beyler.

Eyvallah zütümüz yusufluyordu ama sinirli adamım aq

Hüseyin: Hoşgeldiniz beyler
Ben: Hoşbulduk

Baktı ki ben tip tip bakıyorum, bozuğum..

Hüseyin: Geçen ki internet kafe olayı için kusura bakma, haketmediniz değil ama. Neyse bu işle tatlıya bağlarız.

Fazla muhattap olmak istemiyordum. Salihin kulağına eğilip * fiyatı konuş* dedim.

Salihde hüseyine çok uyuz oluyordu. Adamın anasını gibmişlerdi resmen.

Salih: O kadar kolay değil önce bi fiyatta yola gelinde

Hüseyin bu artistliğe yine gıcık kapmıştı. Kafasıyla bir ya sabır işareti yaptı.

Hüseyin: Anlaşırız kardeş anlaşırız..

Bu muhabbet boş sürmesin sonuca varalım diye söze ben girdim.

Ben: Sana türkiyenin en sağlam yang, hesap ve diğer oyunlar için para satış sitesini satıyoruz. Yanında her servera ait milyonlarca yang, yüzlerce yüksek level hesap veriyoruz. Salihi bilmem ama beni öyle 20-30 bin lirayla ikna edemezsin. Ben zaten bu paraları bu siteden 2-3 haftada çıkarırım.

Beyler zaten işime taş koyduğu için kıldım bu huur çocuğuna, resmen siteyi zorla satıyorduk amk

Hüseyin: 20-30 bin lira teklif edeceğimi kim söyledi kardeş. Teklifim tam 70 bin lira.

Diyerek kendine güvenli bir şekilde gülümsedi.

Bende sırıtarak yapıştırdım cevabı;

*100 bin lira istiyorum*

Salih *nabuyooosun oğlum* ifadesiyle bana baktı.

Hüseyin ve yanında ki lavukta şaşkın bir ifadeyle bana baktı.

Sözüme devam ettim..

• O çaldığın makinelerin parasını sana yedireceğimimi sandın?*

Aslında hüseyine karşı fena yusuflamam lazımdı ama hissediyordum adam benim elimdeydi beyler. Bu site onun son çıkışıydı. Ve benim gib kılıma bile zarar veremezdi.

Yürek bir yana zekayada bakıyor bu işler. Nerede ne yapacağını bileceksin.

Hüseyin: Çok dedin kardeş

Ben: Satmıyorum lan o zaman

Diyerek sinirli bir şekilde masadan kalktım.

Hüseyin kendini zor tutuyordu farkındaydım. Ama ya herro ya merroydu. Bu iş benim tüm hayatımdı.

• Otur kardeş otur* diyerek oturttular masaya beni.

Kabul ettiler anlaşmayı.

• Yarın burda buluşalım. Parayı havale edersiniz. Laptoptan üstünüze geçeriz herşeyi. Hadi eyvallah* dedim

Salihe gidelim işareti yapıp kalktım.

Arabaya bindiğimizde Salih başladı konuşmaya;

Salih: Oğlum yürek mi yedin sen ne biçim konuşuyosun adamlara,100 bin liraya nasıl ikna ettin ama helal olsun harbiden sana

Hiç mutlu değildim beyler. içimde bir huzursuzluk vardı.

• Satarak doğrumu yapıyoruz bilmiyorum Salih* dedim.

Doğru yapıyoruz doğru merak etme çok güzel işler yapıcaz dedi.

Hiç ikna olmamıştım. Ben zaten güzel işler yapardım kendimden emindim ama bu aksilikler beni bırakmıyordu.

Eve gittiğimde buse bilgisayar başında oturuyordu. Geldiğimi görünce çok güzel karşıladı ben bilgisayara geçtim önüme yemek bile getirdi.

Şu işlerimi halledip buseyle evlenmeyi bile düşünüyordum. Cidden hayatıma güzel şeyler katıyordu.

Bu arada ailemle aramı merak eden panpalarım.

Bu sıralarda babamla hiç muhattap olmuyorum annemle ayda 1-2 kere telefonda konuşuyoruz. ihtiyaç oldukçada para gönderiyorum. Yazma gereği duymamıştım, soran olmuş.

Buluşma ve site/hesap teslim zamanı geldi panpalar.

Ben planımı yapmıştım ve kusursuz işleyecekti, işlemesi gerekiyordu.

Mehmetin bir arkadaşını karakola yollayıp Salihi şikayet ettirdik.

Salih içeri alındı. Tabi suçsuz bir şekilde.

Ben Hüseyinlerin yanına giderken telefonum çaldı açtım;

Salih: Cenaze ben Salih kardeşim, karakoldayım karmaşık bir olay var yardımın lazım.
Ben: Biraz sabret şu site işini halledip geleceğim.

Salihe güven verip telefonu kapattım. Hüseyinlerin yanına giderken Mehmetide almıştım yanıma,tek güvendiğim insandı.

Hüseyinlerin yanına geçtim.

Salihi sordular, rahatsız gelemedi dedim.

Önce hesabıma 100 bin lirayı havale geçirttim.

Daha sonra tek tek kontrol ettirerek metin2 hesaplarını adamların üzerine verdim.

Siteyi falan her taku devir ettim adamlara...

Sorun yoktu her şey güzel gidiyordu...

• *

Panpalar bir sigara

Her konuda anlaştıktan sonra mehmeti alıp bize geçtik. Buse evde değildi.

Koyulduk işe...

Hüseyine devrettiğim bütün hesapların küfürlü, hileleri videolarını çekmiştik.

intikam vaktiydi.

Mehmetle beraber bütün hepsini ticketladık.

Daha sonra mehmetin arkadaşıyla iletişime geçip Salihin üzerinden şikayeti çektirdik.

Salihi arayıp bize gelmesini söyledim. Hiç birşeyden haberi yoktu...

Sitenin içine sayfalara ferreler, uygunsuz içerikler gömmüştüm.

Hemen site hakkındada şikayetler yazıp yolladık. Mahkeme kararıyla engellenmesini sağlayacaktık.

Bu kadar şeyden sonra Hüseyin bize neler yapacaktı bilmiyordum ama bu intikamı almazsam gözüme uyku girmeyecekti.

Salihin bu yaptıklarıma engel olacağını bildiğim için şikayet ettirmiştim.

Salih bize geldikten sonra bile hiç bir şey anlatmadım.

Payı olarak uygun gördüğüm 30 bin lirayı verdim, hiç itiraz etmedi.

Sonuçta zamanında siteyi yalnız kurmuştum.

Günler geçti...

Ortada ne hesaplar kaldı nede site,her şey engellenmişti...

Salih yaptıklarımı öğrenince deliye döndü. Hem korkudan hem haber vermeyeşimden...

Hüseyinin bizi öldüreceğine kesin gözle bakıyordu.

Mehmet korkmuyordu. Zaten onu bilen bile yoktu.

Buseye zaten hiç bir şey anlatmamıştım.

Ben bu işlerle birlikte maillerimi, telefon numaramı her bir takumu değiştirdim. Eskiden bana kalan tek şey adım ve soyadımdı.

Hüseyinden haber yoktu. Hala yaşıyordum. Beni korkutanda buydu,bir şey yapsaydıda olay kapansaydı.

Sessizlik ürkütüyordu beyler, rahat uyku uyuyamıyorduk.

Kazandığımız paralarla yazılım şirketi açmayı düşünüyorduk.

Hem bu işlerimizi yürütecektik hemde helal yoldan para kazanmış olacaktık.

Salihle önce bir tatile çıkıp kafamızı toparlamaya, hüseyinden kurtulmaya karar verdik.

Yolculuk bodrumaydı...

Buseyi davet etmedim. Üçümüz napacaktık amk gavatmıyım ben diye düşündüm.

Mehmetide ailesinden izin alamam düşüncesiyle davet etmedim.

Mehmete rahat rahat idare edebileceği kadar para bıraktım gitmeden önce.

Bodrumda lüks bir otele yerleştik. zütümüz yusuflaya yusuflaya tatilin keyfini çıkarıyorduk.

Rus hatunlar, escortlar havada uçuşuyordu..

Bir gece aldığım telefona uyandım.

Arayan mehmetti, tefonu açtığımda hüngür hüngür ağlıyordu.

Mehmet: Abi cenaze abi,abi

resmen dili tutulmuş gibiydi...

Mehmet: Abi evimizi yaktılar abi nolur gel nolur

Salih meraklı gözlerle bana bakıyordu. Bunu duyunca kıpkırmızı oldum alnımdan terler boşaldı salihe baktım.

Salih beni görünce zaten bembeyaz oldu.

ilk uçakla istanbula döndük...

Mehmetin ailesine zarar gelmemişti.

Kendi evimde misafir ettim onları. Mehmeti çektim bir kenara;

Anlat aslanım dedim

Mehmet: Abi kesin hüseyindi huur çocuğu abi bunlar napıcaz abi korkuyorum abi

gibi bir ton konuştu çocuk. Baya korkmuştu, ölümden dönmüşlerdi ailecek...

3-5 tane adam görmüş ancak kim olduklarını çözemememiş. Hüseyinden başkası olamazdı.

Ama nasıl ulaşmıştı Mehmete?

Bu işe onu sokan bendim. Ulan çocuğun başına bütün belaları ben açıyordum. Zamanında benim yüzümden dayak yemişti şimdide evi yanmıştı.

Ailesinin memleket hayalleri vardı. Onları para yardımı yaparak memlekete yolladım.

Mehmete de gözüm gibi bakacağıma yeminler ettim. Okula yollayacağımı,her türlü yardımı yapacağımı, yanımda kalacağını söyledim.

Bir şekilde ikna ettim. Çünkü onlarda farkındaydı her şeyin.

Tarabyada ki evi kapattım.

Altımda ki slk200 ü sattım.

Salihede arabasını sattırdım.

Yeni arabalar çektik.

Bütün bilgilerimizi tekrar değiştirdik. Bu sefer mehmetinde herşeyini değiştirdik...

Artık yeni semtimiz Pendikti...

Buse, mehmet,ben ve Salih.

Her ne kadar kimseye güvenemesemde sıfırdan başlayamazdım.

Pendiğe yerleştik.

Ne ofis sayılır ne şirket. Orta halli 2 katlı bir yer tuttuk.

Dubleks bir ev kiraladık. Üst katında buseyle ben alt katında mehmetle salih kalacaktı.

Taa tarabyalardan, etilerden kalkıp buraya gelmek koymuştu. Ama yapacak bir şey yoktu.

işlere hızlı başlamamız lazımdı. Salih önemli rol oynuyordu.

Şirketi yazılım adı altında açtık. Program, website vs. tasarlayacaktık.

Bir yandan eski işleri devam ettirecektik.

Buseyi toplantıları, görüşmeleri ayarlaması için görevlendirdim. Tabi aynı zamanda sekreterim.

Kendim muhasebe, pazarlama yapacaktım.

Salih yazılım kadrosunun başındaydı. Yani yazılım müdürüydü.

Mehmet ise bir yandan kod öğreniyor bir yandan bana yardımcı oluyordu.

işleri kısa sürede yoluna soktuk. Tekrar metin2 keylogger işine giresim gelmemişti.

Doğrusunu söylemek gerekirse midemi bulandırmıştı o iş.

Metin2 pvp işini kovaladık. O zamanlar en çok bilinen, oynanan serverı kurduk.

Zaten Salih zamanında her şeyi hazırlamıştı.

1-2 Hafta içinde binlerce oyuncu kazandık. Deli gibi para kazanmaya başlamıştık.

Buseyle daha çok yakınlaştık. Kendi aramızda nişan yapmaya karar verdik.

Bilmiyordum. Buseyi seviyor muyum yoksa mantık ilişkisimiydi?

ciksiliğinden etkilendiğim bariz ortadaydı. Her türlü fanteziyi yapıyorduk çok iyiydi aq

Kutlama olarak Salihin ortaya bir fikir atmasıyla irkildim...

Salih: Etilerde güzel bir mekan var oraya gidelim

Buse lafa olur diye atladı.

Mehmetle ben birbirmize baktık.

Mehmet büyüyüğüm diye benim lafa girmeme izin verdi yoksa edeceği çok küfür vardı.

Salihi tuttum kolundan kenara çektim.

• oğlum sen manyak mısın öldürtmek mi istiyorsun bizi? Zaten yüzyılın cenabeti gibiyiz her şey bizim başımıza geliyor ya orada hüseyin veya bir tanıdığıyla karşılaşırsak? Hiç mi düşünmüyorsun dıbına koyim*

Salih bana baktı, bin gülümsemesi yaptı.

Salih: Rahat olsana cenaze,o adamın senden yediği kazıktan sonra etilerde takılmaya gücü mü kalmıştır? Hadi kaldı diyelim rahat rahat gelip eğlenemez. O şuan rakı sofrasından kalkmıyodur.Hem züt korkusundan hayat mı yaşayamicaz lan bir şey olacağı varsa olur.

• Eyvallah bakışıyla* iyi amk sen kaşındın dedim içimden.

Akşam Ofisi kapatınca atladık arabaya bastık Salihin dediği yere.

Öyle tarabyadan etilere gitmeye benzemiyormuş aq pendik etiler trafikten 2 saat falan sürmüştü.

Kendimi memleketime gelmiş gibi hissetmiştim. Güzel yerdi lan buralar, huur çocuğu hüseyin yüzünden hayatımızı yaşayamıyorduk...

Akşam içtik içtik eğlendik. Çok güzel gidiyordu gece.

Ta ki Salih tuvalete gidene kadar.

Salihin gelmediğini 1 saat geçince farkettik. Mehmetle iyice telaşlanmaya başladık. Mekanı aramaya başladık her tarafa girip çıktık Salih yoktu.

Belki bir kız bulup peşine takılmıştır diye düşündük. Birazda böyle bi tak yediği için sinirleniyorduk.

Saatler geçince umudu kesip çıktık mekandan. Olumlu düşünmeye çalışıyorduk.

En kötü bir taksiye atlar pendiğe gelir diye düşündük.

Arabaya bindik,hem trafiğe kalmamak için hemde belki Salihi buluruz umuduyla ara sokakları gezmeye başladık.

Tam virajı döndüm bir ara sokağa girdim ki yolun ortasında yüz üstü yatan birini gördüm.

Panikledik.

Mehmetle beraber arabadan inip yanına doğru yaklaştık.

• **

Panpalar sövmeyin ama buda son entryimdi. 4 saattir yazıyorum sanırım. iş güç derken bir de üstüne bu baya yordu. Gözlerim kapanıyor yazamıyorum aq

Yarın finali yaparız panpalarım. inanın prim peşinde değilim isterseniz hiç entry girmeyin bu partın üstüne...

Seviliyorsunuz ,okuduğunuz için tekrar hepinize teşekkür ederim

Panpalar geliş saatime hala alışamadınız mı çok erken beklemeye başlıyorsunuz..

Eve gideceğim birazdan, 1 saate yazmaya başlarım.

Hikayeyi 3-5 parta bitireceğim. Hem sizi çok esir alıyor hem bana vakit bırakmıyor hemde tadında bırakmış oluruz.