ilk girdiğimiz kafeye gece bilgisayarları kiralamak istediğimizi bot oynatacağımızı söyledik.

Adam bize daha iyi bir teklifle yanaştı.

işlerinin kötü olduğundan kafeyi devretmek istediğinden bahsetti.

Salihinde benimde hoşuma gitmişti bu fikir.

Fiyatta anlaştıktan sonra 1-2 gün içinde kafeyi devir aldık.

Paramızla ilk defa yatırım yapmıştık.

Hem gün içinde kafeyi işletecektik hemde geceleri botlarla devam edecektik. 7/24 bir gelir kaynağımız olmuştu.

Sitede görevli mekana yakın oturan 2 kişiyle maaşlarında iyileştirme yaparak mekanın başına koyduk.

işler sistematik işliyordu. Oturduğumuz yerden para kazanma aşamasına az kalmıştı.

• **

Panpalar çok mesaj ve entryi geliyor şu eski hikayem hakkında. Onu bitirme sebebim modların konudan entryi silmesi ve ifşa sorunlarıydı. Hevesimi kaçırdılar bende bıraktım, kusura bakmayın

işleri kısa sürede yoluna soktuk. Tekrar metin2 keylogger işine giresim gelmemişti.

Doğrusunu söylemek gerekirse midemi bulandırmıştı o iş.

Metin2 pvp işini kovaladık. O zamanlar en çok bilinen, oynanan serverı kurduk.

Zaten Salih zamanında her şeyi hazırlamıştı.

1-2 Hafta içinde binlerce oyuncu kazandık. Deli gibi para kazanmaya başlamıştık.

Buseyle daha çok yakınlaştık. Kendi aramızda nişan yapmaya karar verdik.

Bilmiyordum. Buseyi seviyor muyum yoksa mantık ilişkisimiydi?

ciksiliğinden etkilendiğim bariz ortadaydı. Her türlü fanteziyi yapıyorduk çok iyiydi aq

Kutlama olarak Salihin ortaya bir fikir atmasıyla irkildim...

Salih: Etilerde güzel bir mekan var oraya gidelim

Buse lafa olur diye atladı.

Mehmetle ben birbirmize baktık.

Kafe sahibi (KS) diye geçiyorum beyler..

KS: Ne ayaksın lan sen?
Ben: Anlamadım abi
KS: Bu kadar yang, benim mekanımda iş yapmak. Sende mi bu sektördesin?
Ben: Yok be abi ben kendi hesabımdakileri satıyorum
KS: Bizi mi gibiyosun oğlum,ben xxxx sitesinin sahibiyim aynı zamanda belki bilirsin

Bir şok daha yaşadım beyler. Bana mail atılan siteydi bu. Tehdit edildiğim site. Hayatta ki şansımı gibeyim aq

Eğer benim olduğumu bilseler hesaplarımda ki milyarlık yangları boşaltırlardı büyük ihtimal. Bende züt korkusundan ses edemezdim.

Resmen yalvarıyordum. ikna etmeye çalışıyordum. Dediklerini anlamamazlıktan geliyordum.

Beyler cidden bir oyun için bu olanlar size komik gelebilir ama cidden pahalı, riskli bir piyasa bu işler

Adamlar üstüme gelirken kafeden içeri biri girdi;

Salih: Cenaze geldim, gidebiliriz

Uzun boylu kalıplı siyah giyinimli biriydi.

Anladım Salih olduğunu, beni başka kim tanıyacaktı?

Adamlar arkadaşım geldiğini görünce ikna olup bıraktı beni..

Ama bundan sonası daha zordu sanki.

Milyarlarımı çalan adamla başbaşaydık...

Panpalar biraz mola (yemek, çiş,sigara vs) daha sonra istanbul anılarım ile devam edeceğim

Salihle buluşup kafeye gittik. Toplantıya bilerek 15 dakika gecikmiştik.

Mekana gittiğimizde herkes toplanmış bizi bekliyordu.

Arabalardan inerken herkes imrenir halde bize baktı, zütüm kalkmıştı.

Toplantıya oturduk.

Hata yapanlara herkes arasında kızıp bağırmak hiç bir işe yaramayacaktı. insanları kırmak bize göre değildi.

Bunun yerine eğitim vermeyi tercih ettik.

Herkese her şeyi en ince detayına kadar anlattık. Bir daha hata yapanın affedilmeyeceğini belirttik.

Bu arada kimse bizim hesap soyarak bu duruma geldiğimizi bilmiyordu.

Elimizde ki yang stokları azalmıştı bunu farkettik.

Toplantı bittikten sonra Salihle bir kaç internet kafe gezme kararı aldık.

Gelen mail almancaydı. Ücretini verip çevirttik. Google çeviriyle olcak iş değil aq

Özet geçmek gerekirse;

Mailde yaptığım hile tespit edilmiş. Sunuculara büyük zarar veriyormuş ve oyuncu sayısını azaltıyormuş. Bir kere hesabımızı engellemişler ama devam ettiğimiz için mail atıyorlarmış. Bunun banla çözülmeyeceğini devam etmemiz durumunda yasal işlem başlatılacağı bütün mağdur oyuncularında listeye yazılacağı falan filan zibilyon tane şey yazmışlar...

E tabi yusufladık.

Dedim ananı avradını gibeyim Türkiyede patlamadık elin almanı zütümüzden kan alacak.

Tarzım değil maile cevap vermek.

Bunada cevap vermedim.

Hesaba girmeye çalıştığımda zaten yine engellenmişti.

Hileyide sildik onunla ilgili şeyleride. Bir daha onu kullananı gibsinler diye yemin ettim kendi kendime.

Eski yoldan devam edecektik.

Önemli olan ihalede bana kalacaktı. Çünkü pazarlamasını yapan bendim.

Başımdan aşağı kaynar su dökülmüş gibi hissettim. Birden ateşim çıktı, kızardım. Resmen tansiyonum düştü beyler. Ama bu işi bırakamazdım. Buraya kadar gelmişken olmazdı.

Tekrar giriş yaptım hesaba ;

Hesap zaten bağlı!

Tekrar giriş yaptım ve girdim...

Hemen hesabı hızlı hızlı boşaltmaya başladım ki bir pm geldi;

zütün yiyorsa o hesaptan 1 tane item al. Yarın savcılığa gidip şikayet edicem seni. Bittin oğlum sen.

Bir an duraksadım beyler.

Adam çara girip beni attırmıyordu bile. O kadar güveniyordu kendine. Ama hesapta milyarlarca item vardı. En değerli 3-5 tanesini alıp çıktım. Adamada cevap vermedim...

O gece züt korkusundan hava almak için dışarı çıktım ve ilk sigaram olan tekel 2001 i aldım..

Strese iyi geliyor derlerdi. O gün sigaraya başladım ve düşünmeye başladım.

Adam savcılığa gidicekti? Niye 3-5 tane item aldım? Niye bütün hesabı soymadım? Ne gib yiyordum lan ben?

Korkudan yusuflarken o fikir aklıma geldi...

Buluşma ve site/hesap teslim zamanı geldi panpalar.

Ben planımı yapmıştım ve kusursuz işleyecekti, işlemesi gerekiyordu.

Mehmetin bir arkadaşını karakola yollayıp Salihi şikayet ettirdik.

Salih içeri alındı. Tabi suçsuz bir şekilde.

Ben Hüseyinlerin yanına giderken telefonum çaldı açtım;

Salih: Cenaze ben Salih kardeşim, karakoldayım karmaşık bir olay var yardımın lazım.
Ben: Biraz sabret şu site işini halledip geleceğim.

Salihe güven verip telefonu kapattım. Hüseyinlerin yanına giderken Mehmetide almıştım yanıma,tek güvendiğim insandı.

Hüseyinlerin yanına geçtim.

Salihi sordular, rahatsız gelemedi dedim.

Önce hesabıma 100 bin lirayı havale geçirttim.

Daha sonra tek tek kontrol ettirerek metin2 hesaplarını adamların üzerine verdim.

Siteyi falan her taku devir ettim adamlara...

Sorun yoktu her şey güzel gidiyordu...

• *

Panpalar bir sigara

Adama bulunduğum yeri mail atıp buraya gelmesini yada onun bir adres vermesini istedikten sonra çocuklara döndüm.

Ben: Yang mı alacaksınız?

Çocuklar: Evet abi ama pahalı

Verebilcekleri parayı ve ne kadar almak istediklerini öğrendim.

Biz bu konuşmaları yaparken kafe sahibi pür dikkat bizi izliyordu ama gibimde değildi, daha ne kaybedebilirim ki?

Benim kullandığım bilgisayardan yangları teslim ettim çocuklara teşekkür edip gittiler. Hiç değilse biraz para girmişti cebime.

Aslında kendimi sorgulamaya başlamıştım. Acaba buraya boşuna mı geldim? Buraya gelmeyip her şeye 0 dan başlayıp bu sefer daha mı dikkatli gelişmeliydim?

Ama o adamın peşimi bırakmayacağını biliyordum...

Biraz sonra kafe sahibi yanıma yaklaştı sandalye çekip oturdu.

Mahalledekilerden falan bir şekilde öğrenmişler buraya getirildiğimizi.

Merak edip gelmişler. Hoşuma gitmedi değil beyler.

Hayatımda ilk defa birileri beni merak etmişti, önemsemişti.

Yanlış anlamayın muallakler önemli olan kızın gelmesi değil, birilerinin gelmesiydi.

Aksilikler peşimizi bırakmıyordu. Daha büyük işler kovalamalıydık. Olduğumuz yer de kalmıştık.

Salihle önce dinlenmek için bize gittik ama ikimizi de uyku tutmadı.

Böyle illegal devam mı etseydik? Yoksa elimizde kileri boşaltıp legal yollardan şirketleşsemiydik?

Aralarında ki kazanç farkı etkiliyordu bizi ve tabi aldığımız haz.

Siteye bir kaç ekleme yaptırdım Salihe.

Canlı yardım, telefonla yardım gibi şeyler koyduk. Başlarınada Buseyi, sonuçta kız her türlü önemliydi bu konularda.

Sitede artık kendimizi yönetici olarak gösterdik iyice. Sosyal medya hesaplarında profillerimizi paylaştık.

Siteye adlarımızı yazdık, artık korkumuz yoktu hiç kimseden. Çünkü çok güçlüydük...

Arabaya bindiğimizde Salih başladı konuşmaya;

Salih: Oğlum yürek mi yedin sen ne biçim konuşuyosun adamlara,100 bin liraya nasıl ikna ettin ama helal olsun harbiden sana

Hiç mutlu değildim beyler. içimde bir huzursuzluk vardı.

• Satarak doğrumu yapıyoruz bilmiyorum Salih* dedim.

Doğru yapıyoruz doğru merak etme çok güzel işler yapıcaz dedi.

Hiç ikna olmamıştım. Ben zaten güzel işler yapardım kendimden emindim ama bu aksilikler beni bırakmıyordu.

Eve gittiğimde buse bilgisayar başında oturuyordu. Geldiğimi görünce çok güzel karşıladı ben bilgisayara geçtim önüme yemek bile getirdi.

Şu işlerimi halledip buseyle evlenmeyi bile düşünüyordum. Cidden hayatıma güzel şeyler katıyordu.

Bu arada ailemle aramı merak eden panpalarım.

Bu sıralarda babamla hiç muhattap olmuyorum annemle ayda 1-2 kere telefonda konuşuyoruz. ihtiyaç oldukçada para gönderiyorum. Yazma gereği duymamıştım, soran olmuş.

Her konuda anlaştıktan sonra mehmeti alıp bize geçtik. Buse evde değildi.

Koyulduk işe...

Hüseyine devrettiğim bütün hesapların küfürlü, hileleri videolarını çekmiştik.

intikam vaktiydi.

Mehmetle beraber bütün hepsini ticketladık.

Daha sonra mehmetin arkadaşıyla iletişime geçip Salihin üzerinden şikayeti çektirdik.

Salihi arayıp bize gelmesini söyledim. Hiç birşeyden haberi yoktu...

Sitenin içine sayfalara ferreler, uygunsuz içerikler gömmüştüm.

Hemen site hakkındada şikayetler yazıp yolladık. Mahkeme kararıyla engellenmesini sağlayacaktık.

Bu kadar şeyden sonra Hüseyin bize neler yapacaktı bilmiyordum ama bu intikamı almazsam gözüme uyku girmeyecekti.

Salihin bu yaptıklarıma engel olacağını bildiğim için şikayet ettirmiştim.

Salih bize geldikten sonra bile hiç bir şey anlatmadım.

Payı olarak uygun gördüğüm 30 bin lirayı verdim, hiç itiraz etmedi.

Sonuçta zamanında siteyi yalnız kurmuştum.

Günler geçti...

Ortada ne hesaplar kaldı nede site,her şey engellenmişti...

Panpalar şuan eve gidiyorum mobilden yazıyorum, akşama doğru devam edeceğim hikayeye seviliyosunuz

Kapıyı açtım gelen Buseydi. Yüzünde ki masumluğu seviyordum ben onun.

Kapıyı açar açmaz sarıldı. Tutamadım kendimi sımsıkı sarıldım.

Bana değer veren biri olunca bende ipler kopuyordu beyler. Tamam vicdansızdım ama değer verilince dayanamıyordum

Beni küçükken ne annem ne babam adam gibi sevmişti. Kafamı okşayan olmadı bu zamana kadar aq

O yüzden etkileniyordum bu tür şeylere. içeri davet ettim. Kahvaltı hazırlamaya başladı.

işim olduğunu fazla vaktim olmadığını belirttim.

Busenin hoşuna bu kadar güçlü olmam gidiyordu, benim anladığım oydu yani.

Buseyle kahvaltımız bitmeye yakın Salih aradı.

Hüseyin işini konuşmak istediğini söyledi, buseyi bırakmak istemediğim için Salihi bize davet ettim.

Yarım saat sonra geldi.

Herkes işinde gücündeydi. Sadece ben bunlara kafamı yoruyordum. Çünkü zütü sağlama almaya çalışıyordum.

Salih muhasebe işleriyle hiç ilgilenmeyip payını aldığı için kenara attığım paraları farkına varmıyordu, belkide varıyordu ama ses çıkarmıyordu bilmiyorum.

Artık buseye evlilik teklifi etme kararı gelmişti.

Hayatıma bir şeyler katmalıydım.

Çünkü bu hayatı buseye laik göremiyordum. Nişanlıydık ve beraber yatıp kalkıyorduk.

Hemde belki aileme zütürür tanıştırırım hemde onlarla aramı düzeltirim diye düşünüyordum.

Çocuk falan yapardık güzel olurdu lan. Küçük küçük hackerlar...

Bu fikrimden Mehmet ve Salihe bahsettim.

Akşam eve sağlam alkol alalım, güzel hazırlık yapalım. dedim

Buseye değişiklik olsun diye hamama gideceğimizi söyledim ve çıktık ofisten.

Mehmetle Salihi eve bıraktım. Market, hazırlık işlerini yapacaklardı.

Bende pendik çarşıya indim. Evlilik teklifi için güzel bir yüzük aldım.

Buseye güzel bir sürpriz planlamamıştım. Zaten hayatımız sürprizlerden ibaretti. Sevmiyordum sürprizleri aq

Akşam oldu. Evde her şey tam şekilde beklemeye başladık.

Buse geldiğinde bi *noluyor be* tepkisi verdi.

Kutlama yaptığımızı söyledik.

Kazandığımız paralar için sandı.

Patlattık şampanyayı

içtik birer kadeh.

Kaldırdım kadehimi;

• Bu kadehi hayatıma renk veren kişinin evlilik teklifimi kabul etmesi umuduyla kaldırıyorum * dedim.

Koydum kadehi masaya çıkardım yüzüğü.

• Benimle evlenir misin hayatımın anlamı* dedim.

Hayatımda hiç bu kadar içten konuşmamıştım. Cümle çok basitti ama gözlerim her şeyi anlatıyordu bence.

Mutlu oldu. Kabul etti. Taktım yüzüğü...

Eğlenmeye devam ettik.

Gece Buseyle en güzel ciksimizi yaptık. Hala hayatımın en güzel ciksi o sayılabilir.

Ama son birlikte oluşumuz olduğundan haberim yoktu...

•

Bundan sonraki part final beyler.

Ne ofis sayılır ne şirket. Orta halli 2 katlı bir yer tuttuk.

Dubleks bir ev kiraladık. Üst katında buseyle ben alt katında mehmetle salih kalacaktı.

Taa tarabyalardan, etilerden kalkıp buraya gelmek koymuştu. Ama yapacak bir şey yoktu.

işlere hızlı başlamamız lazımdı. Salih önemli rol oynuyordu.

Şirketi yazılım adı altında açtık. Program, website vs. tasarlayacaktık.

Bir yandan eski işleri devam ettirecektik.

Buseyi toplantıları, görüşmeleri ayarlaması için görevlendirdim. Tabi aynı zamanda sekreterim.

Kendim muhasebe, pazarlama yapacaktım.

Salih yazılım kadrosunun başındaydı. Yani yazılım müdürüydü.

Mehmet ise bir yandan kod öğreniyor bir yandan bana yardımcı oluyordu.

Vakitlerimizi internet kafede geçiriyorduk. Aynı zamanda çar soyma, çalma işlemlerinide kafede yapıyorduk ki eğer ilerde hukuksal bir sorun olursa *burası internet kafe kim girip çıkıyor belli değil biz napalım kardeşim* diye kendimizi savunabilecektik.

Güvenlik açısından çok iyi olmuştu bu kafe.

Bir gün sıkıldım. Başladım dükkandaki makinelere keylogger yüklemeye.

Rahatlığa bak abi. Kafe benim karışan eden yok mis.

Bütün makinelere yükledim. Birazda burdan kazanalım dedik.

Ayrıyetten internet kafede yang satarak gelirimize gelir katmıştık.

Kafe tarzınıda tamamen metin2 ye çevirmiştik. Posterler, kampanyalar,kafe ismi vs.

Biz böyle oldukça piyasada ki bir kaç site battı.

Her batandan tehdit mesajları alıyorduk ama nafile.

Resmen millet para bugu yaptığımızı sanıyordu. Neredeyse sınırsız bir yang gelirimiz vardı.

Bizim kafede neredeyse sırf metin2 oynuyolardı ve bu acayip derecede hoşuma gidiyordu.

Yavaş yavaş kendi kafemizden düşen hesapları boşaltmaya başladık.

Bir gün bir bağırış çağırışa kaldırdım kafamı...

Akşam olunca mehmetide evine yollamıştım kafede botlarla uğraşıyordum.

Tanımadığım bir numara aradı, açtım...

Arayan Salihdi.

Salih: Oğlum dün ki hatun beni fena tufaya getirdi cepteki paradan, telefondan falan oldum evdeyim şimdi idare et beni 1-2 gün

Niye bilmiyorum ama kıllanmıştım bu durumdan.

Arada olan aksilikler canımı sıkıyordu iyice. Salihe evde durduğu süre boyunca serverla ilgilenmesini start vermesini söyledim. Artık daha fazla ve temiz para kazanmak istiyordum.

O gece eve gittiğimde itemlerin için koyulan keylogger hile dosyalarını yükledim. Türkiye serverında yapacaktım. Ama bu sefer Salihten gizli çalışacaktım.

Bunun karını tek başıma alacaktım. Daha fazla para kazanmak hoşuma gidiyordu bölüşmek istemiyordum...

O gece kullanmaya başladım hileyi. Çok fazla dikkat çekmeden yaptım, az kişiye uyguladım. Çarları internet kafede boşaltacaktım.

Sabah internet kafeyi açmaya erken gittim.

Ama zaten kapısı açıktı.

içeri girdiğimde şoka uğradım. YOK ANANIN AMI

Mehmet büyüyüğüm diye benim lafa girmeme izin verdi yoksa edeceği çok küfür vardı.

Salihi tuttum kolundan kenara çektim.

• oğlum sen manyak mısın öldürtmek mi istiyorsun bizi? Zaten yüzyılın cenabeti gibiyiz her şey bizim başımıza geliyor ya orada hüseyin veya bir tanıdığıyla karşılaşırsak? Hiç mi düşünmüyorsun dıbına koyim*

Salih bana baktı, bin gülümsemesi yaptı.

Salih: Rahat olsana cenaze,o adamın senden yediği kazıktan sonra etilerde takılmaya gücü mü kalmıştır? Hadi kaldı diyelim rahat rahat gelip eğlenemez. O şuan rakı sofrasından kalkmıyodur.Hem züt korkusundan hayat mı yaşayamicaz lan bir şey olacağı varsa olur.

• Eyvallah bakışıyla* iyi amk sen kaşındın dedim içimden.

Akşam Ofisi kapatınca atladık arabaya bastık Salihin dediği yere.

Öyle tarabyadan etilere gitmeye benzemiyormuş aq pendik etiler trafikten 2 saat falan sürmüştü.

Kendimi memleketime gelmiş gibi hissetmiştim. Güzel yerdi lan buralar, huur çocuğu hüseyin yüzünden hayatımızı yaşayamıyorduk...

Akşam içtik içtik eğlendik. Çok güzel gidiyordu gece.

Ta ki Salih tuvalete gidene kadar.

Panpalar geliş saatime hala alışamadınız mı çok erken beklemeye başlıyorsunuz..

Eve gideceğim birazdan, 1 saate yazmaya başlarım.

Hikayeyi 3-5 parta bitireceğim. Hem sizi çok esir alıyor hem bana vakit bırakmıyor hemde tadında bırakmış oluruz.