Yapacak bir şey yoktu beyler. Dediğim gibi ben hacker falan değildim. O yüzden bu adamla savaşacak bilgim yoktu. Hem paradandan da olmuştuk aq

Bu kadar para kazanmıştım ve harcayamadan bir şeyler yapamadan elimden uçup gitmişti.

Babamla olan kavgalarım yüzünden başka bir yere taşınmayı bende düşünüyordum zaten.

Bu istanbul olayı olunca bahanede olmuştu bir nevi.

Ama gittiğimde ya adamı bulamazsam? Yada benimle taşak geçiyorsa sadece bi hackersa ve paramı vermezse?

Yada polisse ve beni tufaya düşürürlerse?

iyice paranoyak olmuştum ve kafamda kurmadığım hikaye kalmamıştı.

Siteye bir süre kapalı olacağını bildiren bi duyur yazısı yazdım.

El çantamı topladım aileme not bıraktım.

Yolladığı bilet parası ile istanbula biletimi aldım.

Kalan parayla ile sigara ve yolluk.

Otobüse binmiştim, artık istanbula gidiyordum...

Panpalar biraz mola (yemek, çiş,sigara vs) daha sonra istanbul anılarım ile devam edeceğim

panpalar ne sabırsız adamlarsınız amk

• **

iSTANBUL

Otobüsten indim. Yıllar sonra ilk defa istanbula ayak basmıştım. Küçüklüğüm geldi aklıma. Çıkardım bir dal sigara yaktım etrafı izlemeye başladım.

Çocukluğum istanbulda geçmişti o yüzden az çok bilirdim.

Düşündümde ben şuan kimim? Bir hacker mi? Zengin biri mi? Yoksa çok fakir ve yalnız mı? Hiç bir fikrim yoktu.

Nerden çıkmıştı bu adam, niye bu aksilikler beni bulmuştu anlamıyordum.

Ben olayların bu kadar büyüyeceğini düşünmüyordum. Gerçi yakalanıp hapise girmeye kadar şeyleri göze almıştımda bu değişik bir şeydi.

Otobüsden otobüse derken kendimi Mecidiyeköye atmıştım sonunda. Cebimde ki parada bitmek üzereydi. Bir an önce bulmalıydım şu adamı..

Bir internet kafeye daldım. Mailime giriş yaptım. Adamdan mail bekliyordum. O sırada kafeye gelen çocuklar dikkatimi çekti.

internet kafe sahibinin yanına gidip yang almak istediklerini söylediler, pazarlık yapıyorlardı. Çocuklar yalvarıyordu...

Seslendim çocuklara yanıma çağırdım...

Adama bulunduğum yeri mail atıp buraya gelmesini yada onun bir adres vermesini istedikten sonra çocuklara döndüm.

Ben: Yang mı alacaksınız?

Çocuklar: Evet abi ama pahalı

Verebilcekleri parayı ve ne kadar almak istediklerini öğrendim.

Biz bu konuşmaları yaparken kafe sahibi pür dikkat bizi izliyordu ama gibimde değildi, daha ne kaybedebilirim ki?

Benim kullandığım bilgisayardan yangları teslim ettim çocuklara teşekkür edip gittiler. Hiç değilse biraz para girmişti cebime.

Aslında kendimi sorgulamaya başlamıştım. Acaba buraya boşuna mı geldim? Buraya gelmeyip her şeye 0 dan başlayıp bu sefer daha mı dikkatli gelişmeliydim?

Ama o adamın peşimi bırakmayacağını biliyordum...

Biraz sonra kafe sahibi yanıma yaklaştı sandalye çekip oturdu.

Kafe sahibi (KS) diye geçiyorum beyler..

KS: Ne ayaksın lan sen?
Ben: Anlamadım abi
KS: Bu kadar yang, benim mekanımda iş yapmak. Sende mi bu sektördesin?
Ben: Yok be abi ben kendi hesabımdakileri satıyorum
KS: Bizi mi gibiyosun oğlum,ben xxxx sitesinin sahibiyim aynı zamanda belki bilirsin

Bir şok daha yaşadım beyler. Bana mail atılan siteydi bu. Tehdit edildiğim site. Hayatta ki şansımı gibeyim aq

Eğer benim olduğumu bilseler hesaplarımda ki milyarlık yangları boşaltırlardı büyük ihtimal. Bende züt korkusundan ses edemezdim.

Resmen yalvarıyordum. ikna etmeye çalışıyordum. Dediklerini anlamamazlıktan geliyordum.

Beyler cidden bir oyun için bu olanlar size komik gelebilir ama cidden pahalı, riskli bir piyasa bu işler

Adamlar üstüme gelirken kafeden içeri biri girdi;

Salih: Cenaze geldim, gidebiliriz

Uzun boylu kalıplı siyah giyinimli biriydi.

Anladım Salih olduğunu, beni başka kim tanıyacaktı?

Adamlar arkadaşım geldiğini görünce ikna olup bıraktı beni..

Ama bundan sonası daha zordu sanki.

Milyarlarımı çalan adamla başbaşaydık...

Dışarı çıktık cebinden anahtar çıkarıp eski model bir bmw yi açtı. Bin diye işaret yaptı.

inceldiği yerden kopsun diyerek bindim.

Levent tarafına bir kafeye çekti arabayı. indik mekana girdik. Kendimi güvende hissettim ilk defa.

Oturduk masaya 2 çay söyledi ve açtı laptopunu...

Salih: Paranı hesabına yolluyorum. Gelmen yeterliydi. Bundan sonrasını kabul edip etmemek sana kalmış

Aklımda binbir türlü şey vardı. Ama paramı kurtardığıma çok seviniyordum. Ne değişik adamdı amk

Bu saatten sonra zütümü gibseler umrumda değildi herhalde.

Dinliyorum* diye cevap verdim

Başladı anlatmaya...

Salih: Yaptıklarını çok takdir ettim. Uzun zamandır seni araştırıyorum ve takip ediyorum. Hacker olmadığını ve bu işlerden fazla çakmadığını biliyorum ama zekan, mantığın harika. Bende Metin2,knight online piyasası kovalıyorum ama senin kadar şey başaramadım. Programlama dili biliyorum ve kendi programlarımı kodlayabiliyorum ama pazarlama kısmında yardımına ihtiyacım var.

Ben: Beraber mi çalışmak istiyorsun yani?

Salih: Evet özet olarak öyle. inan çok büyük şeyler yapabiliriz. Paranı sırf seni buraya getirip bunları konuşmak için aldım. Tek başına bir yere kadar bu işler, sende tıkanacaktın emin ol.

Sessiz kaldım düşünmeye başladım. Bir dal sigara yaktım çayımı içmeye başladım.

Söze devam etti;

Salih: Hem bu bahaneyle istanbula gelmiş oldun. Burada daha rahat edersin. Hem işlerini daha kolay yaparsın hemde paranı daha güzel harcarsın. inan belkide sana ihtiyacım yok ama seninle daha iyi büyütürüm işleri hemde arkadaşın olmuş olur.

Söyledikleri gayet mantıklıydı. Hem akıllı bir hackerdı hemde sosyaldi, altında arabası cebinde parası vardı anlaşılan. Tam hayalimde ki hayatı yaşıyordu.

Ben: Kabul ediyorum ama bir şartım var.

Gayet rahat bir şekilde bana baktı ve anlat der gibi kafasını salladı.

Sigaramdan bir duman körükleyip girdim lafa;

Ben: Bu işteki tecrüben ve bilgin fazla diye üstünlük görmeyeceksin. Eşit olacağız ve benim fikirlerim her zaman uygulanacak. Ortak kararlar veririz elbet ama bana saygı duyacaksın.

içimde ki gerçek adamı çıkarmıştım sanki beyler. Hayatımda kurduğum en güzel cümleleri kurmuştum. Tam olarak bunu istiyorum ben *SAYGI*. Bu yaşıma kadar önemsenmedim bu yaşımdan sonra önemsenmek istiyorum.

Sanki söylediklerim hoşuna gitmiş ve beni takdir edermiş gibi baktı ve elini uzattı;

Salih: Anlaştık ortak

Sıktım elini.

O sırada sanki yabancı filmlerde bir anlaşma yapılınca veya bir kazanç sağlanınca böyle arkadan müzik girer taşaklı sahneler girerya öyle oldum amk.

Haberleşmek üzere sözleştik. Numaralarımızı verdik birbirimize ve izin isteyerek kaçtım...

ilk işim hayatın tadına varmaktı. Çünkü yaşadığım olay sayesinde anladım ki istediğimiz kadar iyi yerlerde olalım bir saniyede BiR HiÇ olabiliriz.

Resmen bana geri yolladığı para havadan gelmiş gibi hissediyordum.

Cebime yüklü miktar para çektim..

Önce bir telefoncuya girdim telefon aldım.

Küçükken tarabya çok hoşuma giderdi. Hemen tarabyaya gittim.

Kendime Tarabya civarında huzurlu sessiz sakin bir yerde eşyalı bir ev tuttum.

Artık hayattan zevk alıyordum resmen.

1-2 günüm evin ekgib eşyalarını gidermekle falan geçti. Kendime yeni bir bilgisayar ve laptopda almıştım.

Böyle devam edersem hesaptaki param çok kolay erirdi bir an önce çalışmalara başlamak gerekiyordu.

Aradım Salihi...

Ben: Çalışmalara başlamak lazım artık. Adresi mesaj atayımda bu akşam gel konuşalım.

Salih: Bende ne zaman başlayacağız diye bekliyordum. Tamamdır görüşürüz

ee tabi para adamı değiştiriyor. ilk göz ağrım olan tekel 2001 i bıraktım marlboro light içmeye başladım.

Bir projem vardı. Bu olay yaratırdı. Yabancılarda görmüştüm. Bu konuları çok araştırıyordum. Bunu yapsa yapsa Salih yapardı.

Salih gelene kadar bundan sonra hayatımda ne yapacağımı düşündüm. Yakında bir de araba çekerdim altıma miiss.

Tabi önce şu büyük işi patlatmak lazımdı.

Akşam oldu salih geldi. Eve baktı bir beğendi.

Salih: Hemende alışmışsın be oğlum istanbula

Ben: Onu boşver şimdi fikrimi dinle...

Benden iyi bir fikir çıkacağını biliyordu. Gözlerini açtı bana bakmaya başladı

Girdim söze;

Ben: Şu aralar yabancılarda bir sistem var. Adamlar itemin içine keylogger yerleştiriyor. Yani benim anladığım kadarıyla bu keylogger. Belki başka bir adı vardır bilmiyorum. Çok can yakmışlar bu olayla. Eğer yapabilirsen büyük para vururuz.

Panpalar belki yaşayan olmuştur aranızda, çok efsane bir şeydir. neyse;

Salih: Sen böyle fikirler bulmaya devam et yakında zenginiz dostum. Araştıracağım.

Salih o gece bizde kaldı. Sabaha kadar fikir alışverişi yaptık. Yabancıların forumundan bahsettiğim şeyi buldu. Birazda üzerinde kendi editlemeler yaptı. Olay zaten ap açık ortadaydı ama beni biraz aşardı.

Salih: Bunu Türk serverında yapmamız çok riskli,her türlü davalık oluruz. Yinede sen bilirsin ama ben yabancılarda deneyelim diyorum.

Bunu düşünceğimi söyledim beyler. işi bana paslamıştı, bana saygı duyuyordu bu beni sevindirmişti.

Olay şundan ibaret panpalarım; Bir itemin içine keylogger gibi bir şey yerleştiriyosun ve karşı tarafa verdiğin zaman oyundan düşüyor, bilgileri sana geliyor.

Başına gelen panpam olduysa muhabbet etmek isterim *

Beyler 1-2 part sonra beraber bi sigara molası verelim gececi tayfa olaraktan

Yabancı serverlarda bu olayı yapmaya başladık. Bu sırada sitemi aktif etmiştim tekrar yang/hesap satışına devam ediyordum.

Çok büyük vurgunlar yapıyorduk. Ben kod kısmından fazla çakmasamda uygulama kısmında rol oynuyordum.

Kimse farkında varmıyordu bu hilenin.

Sitenin birde yabancı versiyonunu açmıştık. Diğer serverlarda yabancılara yang satıyorduk. Aynı zamanda oyun içi botlarımızda site reklamları basıyordu.

Parayı hesabımıza geçirmek için ise binbir türlü yol..

inanabiliyor musunuz ulan metin2 den parayı vurmuştum...

Çok taşaklı çarlar patlattık bu hileyle. Aynı zamanda diğer keylogger işleriyle Türk serverlarında para kazanıyorduk..

Bir sabah uyandım..

Yabancı sitede yüklü miktarda yang almak isteyen bir kişi vardı. Yetecek yang olduğuna bakmak için hesaba girmek istedim ama;

Hesabınız engellendı!

Tabi almancası..

•

Hadi beyler bir kahve sigara yapalım. Bende biraz entrylere göz gezdireyim sigara içerken

Devam ediyorum dıbına koyim hepiniz 7 aylık doğmuşsunuz resmen
•

Bu gayet normal birşeydi.

Ama nasıl tespit edilmişti. Binbir türlü güvenlik önemli, onlarca hesapta döndürüyorduk yangları.

Hemen aradım Salihi bize çağırdım.

Sonuçta bu banla milyarlarımız gitmişti. Haberi olması lazımdı.

Anlattım durumu;

Salih: gibtir et takma kafana. Sonuçta hilenin kökü bizde, baştan başlarız. Hem şuana kadar kazandıklarımız kar kaldı.

Haklıydı aslında ama bence bu kadar kolay olmamalıydı. Bir aksilik vardı bu işte...

Düşündüğüm gibide oldu.

En baştan başladık bu hileyi yapmaya. Tekrar yanglarla doldurduk hesapları. Serverlarında para durumunu gibip bırakmıştık.

Bir gün bir mail geldi. Hemde gameforgeun daha üstün daha taşaklı yerlerinden...

Bana ne zaman mail gelse yannanlara geliyordum. Alışmıştım..

Gelen mail almancaydı. Ücretini verip çevirttik. Google çeviriyle olcak iş değil aq

Özet geçmek gerekirse;

Mailde yaptığım hile tespit edilmiş. Sunuculara büyük zarar veriyormuş ve oyuncu sayısını azaltıyormuş. Bir kere hesabımızı engellemişler ama devam ettiğimiz için mail atıyorlarmış. Bunun banla çözülmeyeceğini devam etmemiz durumunda yasal işlem başlatılacağı bütün mağdur oyuncularında listeye yazılacağı falan filan zibilyon tane şey yazmışlar...

E tabi yusufladık.

Dedim ananı avradını gibeyim Türkiyede patlamadık elin almanı zütümüzden kan alacak.

Tarzım değil maile cevap vermek.

Bunada cevap vermedim.

Hesaba girmeye çalıştığımda zaten yine engellenmişti.

Hileyide sildik onunla ilgili şeyleride. Bir daha onu kullananı gibsinler diye yemin ettim kendi kendime.

Eski yoldan devam edecektik.

Önemli olan ihalede bana kalacaktı. Çünkü pazarlamasını yapan bendim.

O iş yalan olunca anladım ki Salihin pratik zekası biraz düşüktü.

Bana neden ihtiyacı olduğu ortadaydı.

O iş yalan olunca ne yapacağımız hakkında hiç bir fikir atmadı ortaya.

Fikir düşünen yine bendim.

Ama salih hoşuma giden bir şey söyledi...

Salih: Biraz ara verde sana şu riskli işten kazandıklarımızla bi araba çekelim

Sevindim birden amk. ilk defa kendime ait bir arabam olacaktı.

ilk başta sen kendi payından fedakarlık etmek vb.vb. konuştum.

Benim çok çalıştığımı hiç gezmediğimi işlerin beyni olduğumu söyleyerek beni şımarttı muallak. Bende kabul ettim.

2 gün sonra bana 98 model bir slk 200 aldık. Tekel 2001 gibi araba konususunda da ilk göz ağrım o oldu.

Arabanın gazıda olunca tabi yine güzel bir fikir buldum, işleri büyütecektik, kurumsal olacaktık...

Salih yine heycanlı gözlerle bana bakıyordu.

Başladım anlatmaya;

Ben: Bu yang/hesap satma işini büyütüyoruz. işe sözleşmeli elemanlar alıcaz. Kimse bize yamuk yapamicak. Yang fiyatlarını en üst seviyeye çekicez işine gelen alıcak. işlerede biz karışmicaz sadece para alıcaz. Yang teslimatlarını elemanlar yapacak. Bir tane internet kafeyle anlaşıp geceleri bot bırakıcaz çalamadığımız zaman yangları bot kasacak.

Böyle böyle uzun uzun anlattım Salihe. Fikrimi beğendi.

Artık kurumsal olacaktık. Elemanlarımız olacaktı. Herkes bize saygı duyacaktı. ÇOK GÜZELDi BE ABi

Hemen eski maillere bakmaya başladım. Bu güne kadar gelen bütün "çalışmak istiyorum" maillerine cevap verdim. istanbulda olmayanlarla görüşmüyorduk. Çünkü sözleşme imzalanacak ve sürekli iletişim halinde kalınacaktı. Aksi halde çalışanların kendine yang çalması çok kolay olurdu.

Sıkılmıştım artık çalmaktan, çırpmaktan. Sonuçta binlerce insanın emeğinin zütürmüştük. Ama hiç bir şekilde temize atamıyorduk kendimizi belki bu bir umuttu.

istanbula geldiğimden beri adam gibi evden çıkmamıştım. Şu işleri yoluna sokup gezmek istiyordum.

Onlarca kişiyle görüştük. Bu işi ücretsiz yapmak isteyenlere bile ücret teklif edip sözleşme yaptık. Verdiğimiz ücretler pek önemli paralar değildi ama bilgisayar başından kazandıkları için millete güzel geliyordu.

Sitenin scriptini Salih baştan kodladı tamamen profesyonel olduk. Knight online, silkroad gibi oyunlar içinde ayrıyetten elemanlar aldık ve siteyi tamamen oturttuk. Onlarca tanınmış siteye reklam verdik ve her şeyi rayına sokmuştuk.

Telefon trafiğim çok yoğundu. Yang teslimatı yapan, bilgi isteyen herkes arayıp haber veriyordu.

Bir gün yang teslimat görevlilerinden biri olan Buse aradı...

Panpalar bi sigara içtim geldim. Az sabredin amk kaçmıyoruzya
•

Yang teslimatını yanlış yaptığını söyledi. Bir tane 0 fazla koymuş. Büyük acemilikti bu veya benimi gibiyordu anlamadım. Teslimat yaptığı kişide oyundan çıkmış geri vermeyi reddetmiş.

Fırça atamadım tabi. Geri dönüş yapacağımı söyleyip Salihi aradım.

Ben: Salih terslik var
Salih: Aynen bende seni arayacaktım

Bir kaç kişi daha yanlış teslimat yapmış. Onlarda Salihi arayıp haber vermiş.

Bu böyle olmaz diye konuştuk.

Ödün verirsek kötü duruma gelirdik.

Herkesle sözleşmemiz vardı ama zaten yaptığımız iş sakattı. Sözleşme amacı göz korkutmaktı.

Ertesi gün öğle saatlerine bir toplantı ayarladık. Görevli herkes gelmek zorundaydı, bahane kabul etmiyorduk.

Yer olarak kağıthanede bir kafe belirledik.

Salihle buluşup kafeye gittik. Toplantıya bilerek 15 dakika gecikmiştik.

Mekana gittiğimizde herkes toplanmış bizi bekliyordu.

Arabalardan inerken herkes imrenir halde bize baktı, zütüm kalkmıştı.

Toplantıya oturduk.

Hata yapanlara herkes arasında kızıp bağırmak hiç bir işe yaramayacaktı. insanları kırmak bize göre değildi.

Bunun yerine eğitim vermeyi tercih ettik.

Herkese her şeyi en ince detayına kadar anlattık. Bir daha hata yapanın affedilmeyeceğini belirttik.

Bu arada kimse bizim hesap soyarak bu duruma geldiğimizi bilmiyordu.

Elimizde ki yang stokları azalmıştı bunu farkettik.

Toplantı bittikten sonra Salihle bir kaç internet kafe gezme kararı aldık.

ilk girdiğimiz kafeye gece bilgisayarları kiralamak istediğimizi bot oynatacağımızı söyledik.

Adam bize daha iyi bir teklifle yanaştı.

işlerinin kötü olduğundan kafeyi devretmek istediğinden bahsetti.

Salihinde benimde hoşuma gitmişti bu fikir.

Fiyatta anlaştıktan sonra 1-2 gün içinde kafeyi devir aldık.

Paramızla ilk defa yatırım yapmıştık.

Hem gün içinde kafeyi işletecektik hemde geceleri botlarla devam edecektik. 7/24 bir gelir kaynağımız olmuştu.

Sitede görevli mekana yakın oturan 2 kişiyle maaşlarında iyileştirme yaparak mekanın başına koyduk.

işler sistematik işliyordu. Oturduğumuz yerden para kazanma aşamasına az kalmıştı.

• **

Panpalar çok mesaj ve entryi geliyor şu eski hikayem hakkında. Onu bitirme sebebim modların konudan entryi silmesi ve ifşa sorunlarıydı. Hevesimi kaçırdılar bende bıraktım, kusura bakmayın