0
Dışarı çıkmam gerekiyordu. Eve alınması gereken ufak tefek şeyler vardı. market de oldukça yakındı zaten. Bilgisayarımı kapatma gereksinimi görmeden öylece dışarı çıktım. Kafam allak bullak olmuştu. ilgi çekici bir durumla karşı karşıyaydım. Belki de biri tarafından kedinin fareyle oynandığı gibi oynanıyordum. Evin anahtarının cebimde olduğunu kontrol ettikten sonra kapıyı çektim. Bir çok kişinin anahtarı evde unuttuğu için çilingir çağırdığına şahit olduğum için aynı sıkıntılara düşmek zorunda kalmamaya özen gösteriyordum. Zaten kapı kale kapısı gibiydi. Mesleğim değildi belki çilingirlik ama çilingirin gelip de öyle hemen bir kaç dakikada açtığı kapılara pek benzemiyordu. Ev sahibi masraftan kaçınmamıştı belli. Bu daireyi de kiraya vermek için yaptırmamıştı. Ancak eşi vefat ettikten sonra yalnız yaşamayı pek göze alamadığı için kendilerine ait olan özel eşyalarını aldıktan sonra, eşyalarıyla birlikte kiralamayı uygun görmüş, çok ısrarcı davranan hayırlı evladının evine taşınmayı tercih etmişti. Ben çıkmadan "Evi boşalt!" emriyle karşılaşacağım bir ortam yoktu. Ne de olsa gerek kirayla ilgili gerekse binanın diğer ödemelerini aksatmıyordum. Boş bir daireye göre elbette biraz farklıydı kirası ama düzenli bir hayatı henüz kuramamış ve rüzgarın nereye sürüklerse oraya zütürdüğü, en azından bir kaç yıl daha bu hayata devam edecekmiş gibi görünen bir yaprağa benzeyen biri için bulunmaz bir nimetti. Asansör zemin kata indiğinde cüzdanımı almadığımı fark etmiştim. Daha kapıyı açmadan tekrar yukarı çıkmak zorunda kalacaktım. Geldiğim katın düğmesine basacakken vazgeçtim. Dışarı çıktım. O siteye doğru yürümeye başladım. Sitenin bahçe duvarıyla oturduğum binanın arasında zaten sadece gidiş - geliş ayrı bir yol vardı. Ha bir de yolun her iki tarafındaki geniş kaldırımları ve gidişi ve gelişi ayıran orta refüjden bahsetmeye gerek var mı bilmiyorum.
Kendi hayatımın deşifre edilmesine ne kadar karşıysam başka birinin hayatının deşifre edilmesine o kadar karşı olduğumu bilmenizi isterim. işte bu yüzden Yazacaklarımın hiç birinde ne site ne şehir ne de ister gerçek olsun isterse yalan hiç bir ismi kullanmayacağımı şimdiden bilmenizi istiyorum. Site sınırlarını belirleyen duvardan içeri girmem bir dakikamı almamıştı. Bina numaralarını kontrol ederek biraz yürüdüm Oturduğum yerden gördüğüm binaların arkalarında kalan binalardan biriydi. Önünden numaralarını kontrol ederek geçtiğim bir çok binanın giriş kapısı açık olmasına rağmen bu binanın giriş kapısı kapalıydı. Açık olsa hiç düşünmeden içeri girip bahsi geçen daire kapısının üzerindeki ismi okuyacaktım. Ne yalan söyleyeyim, heyecanlanmıştım. Suç işlemeye hazır bir potansiyel suçlu gibi hissettim kendimi. Evime döndüm. Anahtarı aldıktan sonra market ihtiyaçlarını görüp biraz yürüyüş yaptım. Beni hiç ilgilendirmeyen bir mevzunun içinde bulmuştum kendimi. "Bu gün oyunun başında biraz daha vakit geçirip o kişinin bana mesaj atmasını bekleyecek, hemen ondan aldıklarımı kendisine geri verecektim. "Oyun bile olsa kimseye borçlu kalmak, kimseyi dolandırmak istemem." diye düşünüyordum. O kadar vakit bilgisayarın başında boş boş oturmama rağmen o gün bir kez bile oyuna girdiğini görmedim.
Tümünü Göster