0
Latin egemenliği (1204-1261) [değiştir]
1204'te Konstantinopolis'te, Flandre Kontu Baudouin'in yönetiminde bir Latin imparatorluğu kuruldu. Parçalanan Bizans imparatorluğu'nun diğer yerleri Haçlı önderlerin yönetiminde Latin devletleri haline geldi. Haçlıların el koymadığı Bizans topraklarında ise bağımsız küçük Bizans devletleri kuruldu. Bu devletlerin en güçlüsü iznik'de iznik imparatorluğu olarak 1204de ortaya çıktı ve bu devletin kurucusu I. Teodor Laskaris 1208de, "Roma imparatoru" olarak iznik'te taç giydirilmiştir. Trabzon'da ise, Gürcistan Kraliçesi Tamar'ın da desteğiyle 1204'te Trabzon imparatorluğu kuruldu. Komnenos Hanedanı'ndan David ve Aleksios tarafından kurulan bu devlet, 1461'de Osmanlılar tarafından ortadan kaldırılıncaya değin varlığını sürdürdü. Önce Adriyatik Denizi kenarlarında I. Mikhail Komnenos Doukas tarafindan kurulan, daha sonra Epir Despotluğu olarak anılan devlet, sonradan Makedonya ve Batı Trakya'da genişleyerek Selanik şehrini eline geçirmiş ve devletin hükümdarı da 1224de "Roma imparatoru" olarak taç giymiştir.
Daha sonra tahta geçenler iznik imparatorluğu egemenliğini Avrupa'ya kadar genişleterek devleti bir imparatorluğa dönüştürmüşlerdir. iznik imparatorlarından IV. Yannis Laskaris daha küçük iken, general Mikhail Palaiologos, VIII. Mikhail adıyla ortak imparator olduktan sonra, iznik imparatorluğu ordusu 1261'de Konstantinopolis'e girip Latin imparatorluğu egemenliğine son vermiştir. VIII. Mikhail Palaiologos Ayasofya'da törenle "Roma imparatoru" olarak taç giymiş ve böylece Bizans'ta Paleologlar dönemi başlamıştır.
Yıkılış dönemi (1261-1453) [değiştir]
Ana madde: istanbul'un fethi
Küçülen imparatorluk
Doğu Roma imparatorluğu
VIII. Mikhail'in Bizans tahtını yeniden canlandırmasının ardından Avrupa devletleri Konstantinopolis'i ele geçirmek için yeni bir Haçlı Seferi düzenlediler. Ama 1281'de, Fransa Kralı VIII. Louis'in oğlu Anjou Dükü Charles'ın komuta ettiği Haçlı ordusu Arnavutluk'ta yenilgiye uğradı. VIII. Mikhail döneminde Bizans doğuda Anadolu beyliklerinin saldırılarıyla karşı karşıya kaldı. Mikhail'in oğlu II. Andronikos (1282-1328) ve onun torunu II. Andronikos dönemlerinde Bizans, Anadolu'da Osmanlılarla, Balkanlar'da da Sırplarla savaşmak zorunda kaldı. 1299'da bir beylik olarak kurulan Osmanlı Devleti, iznik (Nikaia) ve izmit (Nikomedeia)'yı ele geçirdi. Osmanlılar Bursa (Prusa)'yı da alarak burayı Osmanlı Devleti'nin başkenti yaptılar.
Bizans, Sırpların ve Osmanlıların arasında sıkışıp kaldı. Taht kavgaları da devleti zayıf düşürdü. Sırp Kralı Stefan Dusan, Sırp ve Bizans kralı olarak taç giydi. Daha sonra VI. Yannis Kantakuzenos adıyla Bizans tahtına çıkarken Osmanlılardan destek gördü. Osmanlı Padişahı I. Murad, 1362'de Konstantinopolis'in kuzeybatısındaki Edirne (Adrianopolis)'i ele geçirdi ve kenti Osmanlı Devleti'nin yeni başkenti yaptı. Böylece Bizans imparatorluğu, Yunanistan'ın güneyindeki topraklar dışında, dört yanından Osmanlı topraklarıyla çevrilmiş bir ada haline geldi.
Konstantinopolis 1391'de Osmanlılar tarafından ilk kez kuşatıldı. Yedi ay süren kuşatmadan sonra Bizans, Osmanlılara eskisinden daha çok vergi ödemeyi ve Konstantinopolis'te bir Türk mahallesi kurulmasını kabul etti. Bizans imparatoru II. Manuel'in Macar kralından yardım istemesi üzerine sefere çıkan Haçlı ordusu, 1396'da Yıldırım Bayezid tarafından Nikopolis'te Niğbolu Savaşı'nda yenilgiye uğratıldı. 1402'de Osmanlıların Ankara Savaşı'nda Timur'un ordusuna yenilmesi, Bizans’ı rahatlattı. Bizans, Mora'yı yeniden egemenliği altına aldı ve Osmanlılara vergi ödemeyi kesti. 1421'de Osmanlı tahtına çıkan II. Murad, ertesi yıl Konstantinopolis'i ve Selanik'i yeniden kuşattı.
1444'te yeni bir Haçlı ordusu da Varna Savaşı'nda Osmanlılarca bozguna uğratıldı. Dört yıl sonra, 1448'de Bizans tahtına XI. Konstantin çıktı. Konstantinopolis'i ele geçirmek üzere hazırlıklarını tamamlayan Osmanlı Padişahı II. Mehmed, 2 Nisan 1453 Pazartesi günü 80000 adamıyla ve düzensiz birliklerle oluşan bir kuvvetle şehri kuşattı. Bizanslılar kenti sayıca azlıklarına rağmen (2000'i yabancı destek kuvvetleri olmak üzere 7000 kişi) ümitsizce savundular. En sonunda, 29 Mayıs, 1453 Perşembe günü, 53 gün süren kuşatmanın ardından Konstantinopolis Osmanlıların eline geçti. Son imparator Konstantin Palaiologos surları aşan Osmanlı askerleriyle çarpışırken öldürüldü. Cesedinin bulunup bulunmadığı tartışma konusudur. Bazı kaynaklar sadece imparatorların giyme hakkı olan mor renkli çizmelerinden tanınan cesedinin ölü askerlerinin arasında bulunduğunu bildirirler[2]. Bizans imparatorluğu da böylece tarihten silindi. istanbul’u fetheden II. Mehmed, Fatih Sultan Mehmet olarak tarihe geçti.
Devlet yönetimi [değiştir]
1025'te Bizans idari Yönetim Biçimi olan Thema'ların Yapısı,
Bizans Devleti, çok geniş yetkilerle donanmış bir imparator tarafından yönetiliyordu. Genelde iktidar babadan oğula geçerdi. Ama Bizans imparatorluğu’nda, ordu komutanlarının zor kullanarak tahtı ele geçirdiği ve yeni bir hanedanın yönetime geldiği dönemler olmuştur. Bizans'ı bazen imparatoriçeler de yönetti. imparator aynı zamanda en yüksek rütbeli ordu komutanı, en yüksek yargıç ve tek yasa koyucuydu. Konstantinopolis’teki Ortodoks Kilisesi’nin patriğini de imparator atardı.
Başkent Konstantinopolis’te, Roma Senatosu örnek alınarak oluşturulmuş bir senato vardı. Bu senato imparatora yönetim işlerinde danışmanlık yapardı. Bazı yasalar yürürlüğe girmeden önce senatoda okunurdu. Senato da yasa tasarıları hazırlayarak imparatora sunabilirdi.
Ayrıca imparatorun hizmetinde bir başgörevli vardı. Bu kişi, bugünkü içişleri ve dışişleri bakanlarının görevlerine benzeyen bir görev üstlenirdi. Devlet daireleri, saray görevlileri, saray muhafız kıtaları, güvenlik, posta örgütleri ve yabancı elçilerle ilişkiler bu başgörevlinin sorumluluğunda ve yönetimindeydi. Maliye ve devlet topraklarının yönetiminden ise başka görevliler sorumluydu.
Bizans toprakları imparator Herakleios'tan itibaren, VII. Yannis Palaiologos'un imparatorluğunun sonlarına kadar, thema adı verilen askeri/sivil yörelere ayrılmıştı. Bu yöresel yönetim sistemine göre themaların başına strategos denen hem askeri hem de sivil yetki ve görevleri bulunan valiler atanmaktaydı. Thema’daki askerlere toprak veriliyordu ve thema komutanı da çağrıldığında askerleriyle savaşa katılıyordu.
Bizans sanatı [değiştir]
Yunanistan Cumhuriyeti
Bizans sanatının kökeni Eski Yunan ve Roma sanatına dayanır. Bununla birlikte Mısır, iran ve Suriye kültürlerinden de etkilenerek, doğu ve batı uygarlıklarının bir bireşimi olarak gelişmiştir. Bizans’ın başkenti Konstantinopolis, ortaçağda dünyanın en büyük kentlerinden biriydi. Kent gösterişli sarayları, kiliseleri, hipodromu, zafer takları, dikilitaşları ve surlarıyla Bizans’ın da itolojik sahnelerde, Sasani geleneğinin etkileri de görülür. Kilise denetiminin güçlendiği ve ikonaların yok edildiği dönemde (717-867), erken Bizans dönemi sanatındaki gelişme de durdu. Bu yeni dönemde mozaik resim sanatı yüzeysel ve simgesel bir anlatıma yöneldi, haç ya da benzeri simgeleri öne çıkardı.
Geç Bizans döneminde, yeni yapılardan çok, var olan yapılar onarıldı ya da ek yapılarla zenginleştirildi. Dönemin başlıca yapıları Lips Manastırı (Fenari isa Camisi), Hagios Andreas Kilisesi (Koca Mustafa Paşa Camii) ve Khora Kilisesi'dir . Dinsel tasvire karşı gelişmiş olan hareket, geç Bizans döneminde etkisini yitirdi. Bizans sanatı yeniden Helenistik ve Roma anlayışına dönerek, doğalcı ve gerçekçi bir üslubu benimsedi.[kaynak belirtilmeli]
Bizans adı [değiştir]
Bizans imparatorluğu kavramı tarihçilerin bir icadıdır ve imparatorluğun hayatta olduğu dönemde hiçbir zaman kullanılmamıştır. imparatorluğun Yunanca adı Basileia tön Romania (Roma imparatorluğu) veya sadece Romania idi. Doğu Roma halkı da kendisini Romalı olarak adlandırırdı. Türkler ve Araplar ise Rum kelimesini kullanırlardı.[1] Batı Avrupa'da imparatorluktan "Bizans" diye bahsedilmeye başlanması Alman tarihçi Hieronymus Wolf'un 1557 yılında Corpus Historiae Byzantinæ adlı eserinin yayımlanmasının ardındandır. 1648 yılında Byzantine du Louvre (Corpus Scriptorum Historiæ Byzantinæ) ve 1680 yılında da Du Cange'nin Historia Byzantina adlı eserlerin yayımlanmasından sonra Montesquieu gibi Fransız yazarların arasında Bizans kelimesi popüler hale geldi.
Daha önceleri Batı Avrupa'da imparatorluk Imperium Graecorum (Yunanlıların imapartorluğu) olarak adlandırılırdı. Özellikle 800 yılında Şarlman'ın Papa III. Leo tarafından Kutsal Roma imparatoru (Imperator Augustus) olarak taçlandırılmasından sonra Roma mirası konusunda bir rekabet başlamıştı. Papalar ya da Batı'daki yöneticiler Doğu Roma imparatorlarından bahsedeceklerinde Imperator Romæorum unvanını kullanırlardı zira Imperator Romanorum unvanı Şarlman ve onun haleflerine aitti. Bu sebeplerden ötürü Bizans teriminin kullanılmasındaki amacın Kutsal Roma Germen imparatorluğu'nun rakibi Doğu Roma imparatorluğu'nu tarih sahnesinden silmek[1] olduğu düşünülebilir
Tümünü Göster