-
26.
0burdayızdır panpa bi yandan yazdıklarını arastırıyom ondan arada yok oluyorm
-
27.
0kalabalık olduğumuz sürece yardırıcam gençler
-
28.
0burda mısınız lan
-
29.
0Siren (Cazibesiyle Aldatan Kadin)
Laura son derece saygin bir geçmisi olan çekici bir kizdi.
Hemen hemen yürümeye baslar baslamaz, ailesine yardim etmek için çalismaya basladi. On alti yasina girdiginde, satis memuru olarak rüya gibi bir is buldu. Isyerinde birkaç gün içinde, kendisiyle çikmasini kabul edene kadar pesini birakmayan, tuttugunu koparan bir adam olan Miguel ile tanisti. Sadece tanismalarinin birkaç haftasinin sonrasinda bir aksam, Miguel ona evlenme teklif etti. Laura bu teklifi kabul etti, ve o gece ilk kez birlikte oldular.
O tutkulu geceden sonra, her sey degisti. Miguel onu görmeyi reddetti. Kisa bir süre sonra, Laura hamile oldugunu fark etti ve bunu mümkün oldugunca saklamaya çalisti.
Ailesi sonunda bunu anladiginda, Laura’yi evden kovdular. Bebegi hasta ve zayif dogdu. Gidecek hiçbir yeri yoktu. Laura Miguel’e döndü ve ona yardim etmesi için yalvardi. O ise Laura’ya hayatinin disinda kalmasi gerektigini söyledi.
Laura göl etrafinda dolasti. O ve bebegi kayboluncaya kadar suya dogru yürüdü.
Birkaç hafta sonra, Miguel esrarengiz bir sekilde ortadan kayboldu. O günden sonra disarda içki içen veya esleriyle alay eden erkekler de kayboldu, tüm bu olanlar sirasinda karanlik sehrin rüzgarli sokaklarin arasindan gizemli bir kadin görüldügü söylendi. -
30.
0Bell Cadisi
Bu öykünün yasandigi yillarda varligini bir yere vurarak belli eden hayalet kavrami bilinmediginden, bir cadilik olayi olarak düsünüldü. ABD’ nin Tennessee eyaletinde Bell ailesinin evine musallat olan kötü bir güç, olayin geçtigi tasra toplulugunda bu güne kadar karsilasilmamis bir olaydi. Bu olay gerçeklestiginde Amerika’ da hiçbir sekilde cadilik ya da cadilarlailgili bir olay yasanmamisti. Sene 1817…
Bell ailesi bir takim hurafeleri de kapsayan güçlü inançlari olan insanlar olarak taninirlardi. Hatta Kate Batt isimli bir kahinin ögütlerine de bazi zamanlarda bas vurduklari oluyordu. Olayin ilk belirtileri 1817 yilinda baslar ve 1821 ilkbaharinin sonunda biter. Ama bir can alarak! John Bell’ in ölümü…
Sakin geçen yedi yil sonucunda görünüste kötü bir tehdidi gerçeklestirmek amaciyla, kisa bir süre için tekrar geri gelmistir. Bell ailesinde bu cadi ile ilgili fenomenler 1943 yillarina kadar devam eder. Arada kalan süreç içinde ise bir çok olayin sonucu ölümle noktalanmistir.
John Bell’ in ölümünden sonra cadinin enerjisinde gözle görülür bir azalma olmustur ve sanki görevini bitirip gidecegine dair sevinir gibi bir davranis sergiledigi de bilinmektedir. Hatta bir gün söminenin içinde olan bir patlamanin ardindan cadi son kez konusur ve “Gidiyorum ve yedi yil sonra tekrar gelecegim” der. Ve vermis oldugu sözü tutarak tam yedi yil sonra tekrar döner. -
31.
0Uptamil
-
32.
0Upupupup
-
33.
0Haci takipteyiz ya devam
-
34.
0kimse giblemiyor burda bırakıyorum beyler
-
35.
0Bu hikâyeye göre USS Eldridge, 28 Ekim sabahı Philedalphia limanından 640 km. ötedeki (375 mil) Norfolk askeri deniz üssüne gidip tekrar gelmiş ve bu olay birkaç dakika içerisinde olmuştu. Jessup bu inanması güç hikâyeye temkinli yaklaştı. Allende'ye gönderdiği cevapta daha fazla ayrıntı ve varsa olayın gerçekliğiyle ilgili kanıtlar istedi. Allende'nin cevabı ise aylar sonra geldi, fakat bu sefer gelen mektupta Carl M. Allen imzası vardı. Allen kanıtı olmadığını yazıyordu ancak hipnoz seansına katılabileceğini ya da pentotal (bilinci uyuşturarak iradeyi kıran doğruyu söyleten bir ilaç) alarak gördüklerini anlatabileceğini savunuyordu. Jessup bu mektupdan sonra yazışmamaya karar verdi.
Morris Jessup'un intiharı
1957 ilkbaharında Jessup, Deniz Kuvvetleri Araştırma Bürosu'ndan bir davet aldı. Büroya ulaştığında kendisine yine kendinin yazdığı (ve çoğunlukla ününü borçlu olduğu) The Case for the UFO isimli kitap gösterildi. Bu kitap bir yıl kadar önce büroya postalanmıştı. Kitabın dikkat çekici yanı ise sayfalarda alınmış olan notlardı. Notlar üç farklı yazıyla yazılmıştı ve binlerce yıl önceki uygarlıklardan söz ediliyor, dünyaya gelen uzay araçları tarif ediliyordu. Sonunda ise Güç alanlarından, bir maddenin nasıl kaybolup, nasıl ortaya çıkarılabileceği ve 1943'te yapılan deneyden söz ediliyordu. Jessup yazılardan birinin Allen'e ait olduğunu fark edip durumu bildirdi. Sonrasında diğer yazıların da aynı kişiye ait olduğu, farklı renk ve özelliklerdeki kalemlerle yazıldığı anlaşıldı.
Bu olaydan sonra Deniz Kuvvetleri Jessup ile yeniden bağlantı kurup Allende'nin mektuplarında belittiği adresin terkedilmiş bir çiftlik evine ait olduğunu, ayrıca, Jessup'un kitabının üzerindeki notlarla ve Allende'nin mektuplarıyla birlikte yeniden düzenlenerek Deniz Kuvvetleri bünyesinde dağıtılacağını bildirdi. Rakam tam olarak bilinmemekle beraber bu şekilde 100 kadar kopyanın Deniz Kuvvetlerinde dağıtıldığı sanılmaktadır. Bu baskıdan üç kopya da Jessup'a gönderilmiştir.
Bu olaydan iki yıl kadar sonra, 20 Nisan 1959'da Morris Jessup, Miami'de Hammock Parkı'nda, kendi aracı içerisinde ölü bulundu. Polis raporlarına göre egzoz gazıyla intihar etmişti. Carlos Allende ise bir daha ortaya çıkmadı ve olay bu şekilde kapandı. -
36.
0Deneyin gerçekleştirilişiTümünü Göster
Allende, deneyin 22 Haziran 1943'te sabah 09:00'da jeneratörlere güç verilerek başlatıldığını söylüyordu. Bu aşamadan sonra yeşilimsi bir sis gemiyi örtmeye başlamış ve USS Eldridge ortadan kaybolmuştu. Devdıbını şöyle anlatıyordu Allende :
"Bir an sadece geminin çapasını görebildim, sonra o da kayboldu, ortada artık ne sis ne USS Eldridge vardı; bomboş denize bakıyorduk, bizim gemide bulunan üst rütbeli subaylar ve bilim adamları korku, dehşet ve heyacan içinde nefeslerini tutarak bu inanılması güç başarılarını seyrediyorlardı. Gemi ve mürettebatı hem radarda hem de gözlerimizin önünde yok olmuştu. Her şey planlandığı gibi yürüyordu, 15 dk. sonra emir verildi ve jeneratörlerin şalteri kapatıldı. Önce hiçbir şey olmadı, arkasından yeşil sis tekrar ortaya çıktı ve USS Eldridge yeniden görünmeye ve ortaya çıkmaya başladı ama gemi nereye gitmiş ve nereden geliyordu? Sis azalırken, birşeylerin tuhaf gittiğini hissediyorduk. Hemen gemiye yanaştık, ilk önce mürettebatın çoğunun geminin yanından sarkıp kustuklarını gördük, diğerleri ise geminin güvertesinde şaşkın şaşkın dolaşıyorlardı, sanki hiçbirinin bilinci yerinde değildi. Yetkili ekipler gemiye girerek bütün mürettebatı kısa süre içerisinde uzaklaştırdılar ve yerlerini hazır bekletilen yeni bir mürettebat aldı. Bir iki gün sonra, yeni bir deneye daha karar verildi. Gemi istenen radar görünmezliğine ulaşmıştı, donanım değiştirildi ve 28 Ekim 1943'te deney yine aynı gemide tekrarlandı. Jeneratörler çalışmaya başladıktan hemen sonra Destroyer hemen hemen görünmezlik çizgisine ulaşmıştı, sadece burnu ve arkası görülüyor, arada ise bazı çizgiler belli belirsiz seçiliyordu. Sonra sadece su üzerinde tekne boyunda bir çizgi kaldı. Bir iki dakika sonra mavi bir ışık parladı ve o çizgi de yok oldu. Şimdi gemi tamamen yok olmuştu. Birkaç dakika sonra millerce uzakta Norfolk'ta ortaya çıktı. Göründükten biraz sonra bilinmeyen bir nedenle yine kayboldu ve Philadelphia'da tekrar ortaya çıktı. Bu kez durum çok ciddiydi, tüm mürettebatın başı beladaydı. Bazıları yok oldu ve bir daha geri dönmedi. Bu olayın en korkunç bölümü ise beş denizcinin geminin eriyen ve sonra yine katılaşan metal levhalarının içinde kalmalarıydı. Bu çok feci bir durumdu. Denizcilerin birisi kurtuldu fakat bir daha eski haline dönemedi. Aklını tamamen yitirmişti ama yapacak hiçbir şey yoktu. Bazılarının psişik yetenekleri gelişmişti, sokakta yürürken kaybolan ve yine ortaya çıkan insanlar vardı. Manyetik alanın içinde kalan mürettebattan kaybolanlar ancak birisinin yüzüne ve eline dokunulmasıyla görünür hale geliyorlardı, yani dokunmanın giysinin olmadığı bir yere yapılması gerekiyordu. "Donma" adı verilen bu olay saatlerce, günlerce sürebiliyordu, hatta bir tayfa tam altı ay donduktan sonra kurtarılabilindi. Elektronik kamuflaj başladıktan sonra geminin ve mürettebatının bütünüyle kaybolup, çok uzak bir yerde ortaya çıkıp ve sonra yeniden geri dönmesine neden olan neydi?" -
37.
0Philadelphia deneyi:
Deneyin hazırlık aşaması
Deneyin temelinde Einstein'in Birleşik Alan Teorisi vardı. Teori, basitce, nesneler arası çekim esası ve elektromanyetizma üzerine kurulmuştur. Einstein, 1920'lerden itibaren bu teorisi üzerine yoğunlaşmış, 1925-1927 yılları arasında Almanya'da, bir fizik dergisinde yaptığı çalışmaları yayımlamış, ancak bu çalışmalarını hiçbir zaman tamamlayamamıştır.
iddiaya göre deneyin çalışmaları 1930 yılında Chicago Üniversitesinde başlamış, bir yıl sonra da Princeton Üniversitesinde devam ettirilmişti. Hatta Albert Einstein Dr.John von Neumann ve Dr.Nikola Tesla'nın da zaman zaman proje dahilinde çalıştıkları iddia edilmiştir.
Birleşik Alan Teorisi'nin deneye uygulanışı ise "çok güçlü bir elektromanyetik alan oluşturup gemi üzerine gelen ışığı (ve radar sinyallerini) kırarak ya da bükerek optik görünmezlik sağlamak" şeklinde düşünülmüştü. Bu doğrultuda 75 KVA gücündeki iki dev jeneratör geminin ön top taretlerinin altına monte edildi, buradan geminin güvertesine 4 manyetik ışın yayılacaktı. 3 RF vericisi (her biri iki megavat CW gücündeydi ve onlar da güverteye monte edilmişti). 3000 adet 6L6 güç artırıcı tüp, iki jeneratörün oluşturduğu gücü yayacaklardı, özel eşleme ve modülasyon devreleriyle diğer ekipman, oluşan kütlesel elektromanyetik alanları kullanılırlığa indirgerken, kırılmış ışınlar ve radyo dalgaları gemiyi saracak ve sonuçta gemi düşman gözlemcileri için görünmez olacaktı.
Amaç görünmezlikti fakat iddiaya göre donanma bu deneyde tesadüfen de olsa maddenin ışınlanmasını gerçekleşti -
38.
02 kişi için mi uğraşıyorum lan. kaç gibleyenimiz var bi ses verin bakalım
-
39.
0Lowestoft Cadilari
17. yy. Ingiltere’sinin en önemli cadi davalarindan biri
olan Lowestoft Cadilari davasi, Amy Denny ve Rose Cullender’ in idamiyla son bulmustur. 1662 yilinda Amy ve Rose cadilik suçlamalariyla mahkemeye verildiler. Haklarinda bir sürü cadilikla ilgili suçlama ve ithamlar bulunmaktaydi. Cadi olduklarina karar verilerek suçlu bulunup 1662 yilinin, Mart ayinda Bury St. Edmunds’ ta idam edilmislerdir. Hatta bu olayin 30 yil sonraki Salem Prosecution olayina da öncülük eden bir dava oldugu söylenmektedir. Bu davanin derinlemesine açiklamasi “A Trial of Witches” adli kitapta da yer almistir. -
40.
0meraklıyım ama o kadar okuyamam ayrıca inanmam zaten ateistim ama yinede meraklıyım değişik bir insanım
-
41.
0metafizik olmasa da hoşuma gitti:
new orleans baltacısı
1918-1919 yılında sekiz cinayet işlemiştir. Ardından cinayetler kesilmiş ve katil de asla bulunamamıştır. Epey bir kişi tutuklanıp sorguya çekilse de, baltacı katil asla yakalanamamıştır. New Orleans menşeeli bu katil, gazeteye 13 mart 1919'da bir mektup yazmış, gece sokağa çıkacağını ve jazz müzik çalmayan her eve girip, cinayet işleyebileceğini söylemiştir. Bunun üstüne şehirde o gece boyunca jazz konserleri düzenlenmiş, amatör gruplar da evlerde sahne almıştır. Hiçbir imkanı olmayanlar da plaktan jazz müzik çalmıştır. Katilin caz müzisyeni olduğu da iddia edilse de, bunu kanıtlayan bir delil bulunmamıştır. -
42.
0@10 valla sol taşağa şöy bi bakıyorum da. Harbiden haklısın
-
43.
0rezervemi alıyorum bakacağım
-
44.
0@9 olum durulacak gibi mi sence burası artık?
-
45.
0@8 hayırdır panpa nereye
başlık yok! burası bom boş!