-
126.
+14 -1Muharrem çay demlemişti, çaylarımızı alıp dışarıya evin önüne çıktık. Daha güneşin ilk ışıkları yeni doğuyordu ve o saatte bizden başka ayakta kimse yoktu. Çaylarımızı içerken, "Ee abi, sen naaptın, gibtin mi Mürüvet'i?" diye sordum. Muharrem pis pis sırıtarak, "gibmezmiyim, gibtim tabii ki! Hem de nebiçim gibtim, sabaha kadar inlettim valla karıyı!" dedi. Ben de, "iyi iyi, sana da bu yakışır abi!" dediğimde, Muharrem'in koltukları kabarmıştı. Sonra Muharrem'e, bugün kahvaltıdan sonra köye döneceğimizi söyledim. Çok ısrar etti birkaç gün daha kalmamız için. Ama ben, babamlar yarın döneceğimizi bildiği halde, bugün gitmekte kararlıydım. Çünkü burada daha fazla kalırsam başım Şermin'le derde girebilirdi.
-
-
1.
+1Ergenliğimin zirvesini yaşatıyosun bin
-
1.
-
127.
+8Muharrem beni daha kargalar takunu yemeden uyandırmıştı, ama diğerleri saat 9:30'dan önce kalkmadılar. Bir tek Zümrüt diğerlerinden önce kalkmıştı, o da hemen kahvaltı hazırlamaya koyuldu. Zümrüt sadece, "Günaydın!" deyip, başka da hiç konuşmadan direkt mutfağa geçmişti. Bilemiyorum, belki de dün gece yaşananlardan dolayı utandığından böyle davranıyordu. Diğer hatunlar da indiklerinde, Pergolanın altına hazırlanan kahvaltı masasına geçtik. Kahvaltıda sadece Muharrem'le ben konuşuyorduk. Diğerleri, dün gece yaşananların etkisinden olsa gerek, sessiz sakin yiyorlardı kahvaltılarını. Sanki onların da başları ağrıyor gibiydi.
Kahvaltı sonrası vedalaşma vakti gelmişti. Şermin, babasının yanında benle resmi bir şekilde vedalaştı, gözlerime dahi doğru düzgün bakmamıştı. Zümrüt'le de vedalaştık ve bindik Muharrem'in arabasına. Benim araba Otelin otoparkındaydı. Otele vardığımızda, Muharrem'in ısrarına rağmen çay kahve içmeye kalmadık, yolumuz uzun diye direkt benim arabaya geçtik, Muharrem'le de vedalaşıp, yola koyulduk. -
128.
+9Kuşadası'ndan ayrıldığımızda Zeynebe sordum, "Nasılsın aşkım, iyimisin? Dün gece hoşuna gitti mi?" diye. Ama Zeynepten önce Mürüvet atıldı, "Ne oldu ki dün gece? Naaptınız ki?" dedi. Zeynep anlatmayım diye kolumu çimdikledi ve Mürüvet'e, "Hiiç... Rakı içince sarhoş olduğumdan bahsediyor işte!" dedi. Mürüvet yememişti, "Yok yok, mutlaka başka birşey olmuştur, anlatsana Harun!" dedi. Ben de, "Üffff, neler neler oldu, duysan aklın fırlar! Anlatırım anlatmasına, hatta resimleri de gösteririm, ama önce sen bir anlat, sen ne yaptın bizden ayrıldıktan sonra?" dedim. Mürüvet bu soruyu beklemiyordu, birkaç saniye sustuktan sonra, "Ne yapacağım, birşey yapmadım, odama gidip yattım uyudum!" dedi.
Aynadan Mürüvet'e gülerek, "Hadi hadi, yeme beni, sabah Muharrem anlattı bana herşeyi!" dedim. Mürüvet'in yüzü anında kızarmıştı, "Vay adi herif vaay, yemin etmişti kimseye söylemeyeceğine dair... Aslında onunla sevişmek gibi bir niyetim yoktu valla... Ama sonra düşündüm, 2.000 Lira az para değil, o parayı kocam bile 2 ayda göndermiyor!" dedi. Mürüvet'in bu anlattığına, en az benim kadar Zeynep te şaşırmıştı. Demek ki Muharrem Mürüvet'i parayla gibişmeye razı etmişti. Bu bilgi ile Mürüvet elimdeydi artık, Zeynebin dıbını da gibtiğimi bilip bilmemesinin bir önemi kalmamıştı. -
129.
+13Muharrem'in bana anlatmasına Mürüvet'in canı sıkılmış, morali bozulmuştu. Elimi arkaya uzatıp Mürüvet'in dizini okşadım ve gülerek, "iyi etmişsin aşkım! Keşke daha çok para tırtıklasaydın, pekekentte tak gibi para var! Neyse boşver şimdi para mevzusunu, Muharrem iyi gibiyor mu? Sen bize onu anlat!" dedim. Mürüvet güldü, "Yok yaa, daha bacaklarımın arasındayken boşaldı, gibi amıma doğru düzgün girmedi bile! Sonra da yattı uyudu, başka da bir tak olmadı sabaha kadar! Eee, siz ne yaptınız dün gece? Anlat hadi!" dedi.
Telefonumu çıkardım, dün gece çektiğim resimlerin olduğu dosyayı açıp, "Alem yaptık! Al kendin bak!" diyerek verdim. Zeynep dün geceyi bizzat yaşadığı halde, Mürüvet'ten daha çok merak ediyordu resimleri. O da ön koltuktan kafasını arkaya uzattı, birlikte baktılar resimlere. Resimleri görünce ikisi de şoka girmiş gibiydiler. Zeynebin yüzü kireç gibi oldu, gıkı çıkmıyordu. Mürüvet ise resimler ilerledikçe, "Ohaa! Çüşş! Vay be!" gibi şeyler söyleyerek hayretini saklayamıyordu. Resimler bitince Mürüvet telefonu bana geri verdi ve "Tühh yaa, çok şey kaçırmışım, keşke ben de sizin yanınızda olsaydım! Resimlere bakarken bile amım sulandı valla!" dedi. -
130.
+9 -1Ben de onu dolduruşa getirmek için, "Sanki yanımızda olsaydın, diğer hatunların yaptıklarını yapacakmıydın ki?" dedim. "Yapardım valla, benim o huurlardan neyim ekgib?" dediğinde, "Ehh, unutma bu dediğini! Bir daha ortam olursa göreceğim seni de!" dedim. Mürüvet, "Tamam, sen ortamı ayarla yeter ki! Off of, şu anda ne biçim azdığımı tahmin bile edemezsiniz!" dedi. Bu konuşmalardan sonra benim yarak da azmış, önümde çadırı kurmuştu. Mürüvet'e, "Külotunu çıkarsana!" dedim. Mürüvet, "Şimdi mi, arabada mı?" dedi. "Evet, çıkar hadi! Merak etme kimse göremez!" dedim.
Zeynep kafasını arkaya çevirip Mürüvet'e baktı, dediğimi yapacak mı diye. Mürüvet külodunu çıkarınca, "Okşa dıbını!" dedim. Mürüvet aynadan gözümün içine bakarak bacaklarını ayırdı ve dıbını okşamaya başladı. Yanında çocuk uyuduğu için Mürüvet koltuğun tam ortasına oturamıyordu. Onun için aynadan tam göremiyordum Mürüvet'in dıbını, ama dıbını okşarkenki yüz ifadesini görmek bile yetiyordu. Zeynep ise önde ne yapacağını bilmez halde kıpırdanıp duruyordu. Zeynebe, "Aşkım istiyorsan sen de çıkar külodunu?" dediğimde, "Gerek yok!" dedi. Kafasından ne geçiyorsa, düşünceli görünüyordu biraz. -
131.
+8Aynadan Mürüvet'e bakıp, "Nasıl gidiyor aşkım?" diye sordum. Mürüvet dıbını okşamaya devam edip, "Off yaa, daha da azdım, kuduruyorum valla!" dedi. Gözleri kaymıştı. işin gerçeği ben de kuduruyordum. ilk gördüğüm çıkış tabelasından saptım, çıktım otoyoldan. 8-10 kilometre ilerde küçük köy gibi bir yer görünüyordu. Köy yolunda 150-200 metre ilerleyip, kenarında birkaç ağacın bulunduğu bir tarlanın yanında durdurdum arabayı. Etrafa baktım, kimseler görünmüyordu. indim arabadan, Mürüvet'i de indirdim. Ağacın arkasına zütürdüm ve ağaca tutundurarak hafif domalttım. Fermuarımı açıp yarağımı çıkardım. Eteğini biraz kaldırıp, arkadan yarağımı dıbına geçirdim. Ve Mürüvet'i gibmeye başladım. Mürüvet zaten arabada nerdeyse orgazm olmak üzereydi, dıbına hızlı hızlı birkaç kez pompalayınca, inleye inleye orgazm oldu.
Dizleri titriyordu, ayakta zor duruyordu. Ama ben daha boşalmamıştım. Mürüveti kendime dönderip önümde çömelttim, yarağımı verdim ağzına. Harbiden de kudurmuş gibi yalıyor, emiyordu yarağımı. Ağzına boşaldım. Boşalmam bitip de döllerimi yutunca, Mürüvet'i kaldırdım ayağa. Eteğini düzeltti, elinin sırtıyla ağzını sildi. Tekrar arabaya döneceğimizde, "Harun, çişim var, buraya işesem olur mu?" dedi. "Olur, işe!" dedim. Eteğini toplayarak çöktü ve gözlerimin içine bakarak şarıl şarıl işedi. -
132.
+8Sonra arabaya yürüdük. ikimiz de boşalmış ve rahatlamıştık, tek Zeynep kalmıştı boşalmayan. Etrafı birkez daha kontrol ettim, gelen giden yoktu. Zeynebin kapısını açtım, külodunu çıkarmasını ve yan dönüp ayaklarını dışarı sarkıtarak oturmasını söyledim. Zeynep dediğimi yapınca, Mürüvet'e, "Hadi gel bakalım, Zeynebin dıbını yala!" dedim. Mürüvet önce biraz duraksadı, fakat sonra geldi. Ben ayakta hem kapıyı tutuyordum siper olsun diye, hem de etrafı kolaçan ediyordum. Mürüvet çöktü Zeynebin önüne ve dıbını yalamaya başladı. ilkbaşta biraz çekingendi, ama birkaç dakika sonra gözlerini yumarak, adam akıllı yalıyordu. Zeynebin am dudaklarını sündüre sündüre emiyor, diliyle klitorisini gıdıklıyordu.
Zeynep de gözlerini yummuştu, inleyerek Mürüvet'in saçlarını okşuyordu. Zeynebin orgazm olması Mürüvet'inkine nazaran biraz daha uzun sürmüştü. Sonunda Zeynep de boşalıp rahatlayınca toparlandılar. Bindik arabaya, geri otoyola çıktık ve yolumuza devam ettik. 10 dakika geçmeden, ikisi de horlaya horlaya uyumaya başladılar. Ben de uyandırmadım, saatlerce uyudular. Sadece bir kez çocuk ağladığında Mürüvet çocuğu emzirdi, sonra tekrar uyudular... -
133.
+8Akşama doğru yolculuğun sonuna yaklaşmıştık, köye yaklaşık bir saatlik yolumuz kalmıştı. ikisi de nerdeyse tüm yolculuk boyunca uyuyorlardı. Oysa ben gözlerimi zorlukla açık tutabiliyordum. Kendimi çok zorlasam belki köye kadar sürebilirdim, ama son anda bu fikirden vaz geçip, ilk benzinliğe çektim arabayı. Araba durunca bizimkiler uyandılar. Ve sağa sola bakınıp, burda niye durduğumuzu sordular. Ben de uykumun geldiğini, devam edemeyeceğimi, arabada biraz uyumak istediğimi söyledim. Mürüvet, "Burda uyunur mu be, Otele gidelim!" dedi. Ben de, "Bu civarda gidebileceğimiz tek doğru düzgün Otel var, o da geçenki gittiğimiz otel. Ama orası da biliyorsun ki çok kazık!" dedim.
Mürüvet, "Olsun, oraya gidelim, ama o huurlara okadar çok bahşiş verme!" dedi ve çıkarıp Muharrem'den aldığı 2.000 Lirayı verdi. Ben de parayı aldım ve sürdüm Otele. Resepsiyonda yine geçenki kız vardı, bizi güleryüzle karşıladı. Aynı odayı istedim, fakat busefer geceleyeceğimizi, akşam yemeği ve kahvaltı da alacağımızı söyledim. Kız faturayı uzattığında, geçenki ödediğim indirimli fiyattan da az bir tutar yazıyordu. Şaşırmıştım, kıza, "Bir yanlışlık yok değil mi?" diye sormak zorunda kaldım. Kız da gülerek, "Yok efendim!" dedi. Faturanın bu sefer düşük olmasının nedenini anlamamıştım, ama sevinmiştim. Yazan tutarın üstüne fazladan 100 Lira koyup kıza verdim ve "Böyle tamamdır!" dedim. Kız gülerek teşekkür etti, anahtarımızı verdi ve akşam yemeği ile kahvaltı saatlerini söyledi... -
134.
+9Odaya girdiğimizde, Mürüvet'le Zeynebe beni akşam yemeği saatinde uyandırmalarını söyleyip, kendimi elbiselerimle attım yatağa. Bırak gibişmeyi, oynaşacak, elleşecek halim bile yoktu, uykusuzluktan gözümü açamıyordum. En azından yemek saatine kadar 1-2 saat uyursam iyi olacaktı. Kafam yastığa değer değmez uyumuşum...
Akşam yemeği saatinde uyandırdılar beni, ikisi de duşlarını almışlar ve giyinip hazırlanmışlardı bile. Ben de çabucak bir duş alıp, giyindim. Çocuğu da alıp indik aşağı, Otelin restoran kısmına geçtik. Açık büfeden yemeklerimizi alıp karnımızı doyurduk. 2 saatlik uyku, duş ve ardından güzel bir akşam yemeği iyi gelmişti, kendimi yine zinde hissediyordum. Yemeğin ardından tatlılarımızı da yedik. Mürüvet'le Zeynep meşrubatlarını bitirmemişlerdi, onlar otururken ben sigara içmek için kalktım. Lobiden bahçeye çıkacaktım. Resepsiyonda, deminki kızın yanında ben yaşlarda bir genç vardı, kıza bilgisayarda birşeyler gösteriyordu. Beni farkedince, "Harun!" diyerek resepsiyondan çıktı ve yanıma geldi, "Beni tanımadın mı lan Yavşak? Ben Atalay!" diyerek sarıldı bana. -
135.
+8Atalay Ortaokuldan arkadaşımdı. Otelde ön büro müdürü imiş. Biz geçen sefer Otelden ayrıldıktan sonra faturaları incelerken görmüş ismimi. Resepsiyondaki kızlara da, birdaha gelirsem indirim yapmalarını söylemiş. Lobide oturduk, biraz sohbet ettik, hal hatır sorduk birbirimize. Yanımdaki hatunların kim olduğunu falan sordu, anlattım. Ben de ona resepsiyondaki kızın ne iş olduğunu sorduğumda, Atalay kafasını çevirip resepsiyona baktı ve "Beste'yi mi soruyorsun? Hoşuna gittiyse gibebilirsin! Kız yarak hastası, ben gibtim birkaç kere!" dedi. Sonra da, "Dur lan tanıştırayım sizi!" deyip, çağırdı Beste'yi yanımıza. Bizi tanıştırdı ve kıza, "Harun senden çok hoşlanmış, seninle görüşmek istiyormuş!" dedi. Beste de bana gülümseyerek, "Tamam, görüşelim! Atalay bey benim iznimi ona göre ayarlasın!" dedi ve zütünü kıvırta kıvırta yürüyerek resepsiyona geri döndü.
Atalay'a, "Gel ben de seni benim hatunlarla tanıştırayım!" dedim. Kalktık ve restorana geçtik. Tanıştırdım bunları. Oturduk sohbete başladık. Mürüvet Atalay'ın ağzına girecekti, çok hoşlanmıştı ondan. Atalay da Mürüvet'e yalakalık derecesinde iltifatlar ediyordu. O anda aklıma başka birşey geldi ve Atalay'a bu gece bizimle takılıp takılamayacağını sordum. O da, Otelden ayrılamayacağını, ama Otelde olursak sabaha kadar vaktinin olduğunu söyledi, "Acil bir durumda bana cepten ulaşırlar zaten!" dedi. Ben de, "iyi, o halde yukarı çıkalım, sohbetimize bizim odada devam edelim! Hem Mürüvet de çocuğu yatırır!" dedim. Mürüvet bu teklifime Atalay'dan daha çok sevinmişti. Atalay, "Tamam, siz gidin, ben 10 dakika sonra gelirim!" dedi ve kalkıp resepsiyona gitti. Biz de 4-5 dakika daha oturup kalktık, odamıza çıktık... -
136.
+27 -1Okuyan kardeslerim sukulasin şu entryi de bi gorelim aktif kac kisi ona gore devam olaylara ya da yeni baslik acicam farkli yerlerde geciyor yasadiklarim devam edcez siz sukulayin bunu beyler ölmessiniz
-
-
1.
0Ayraç :d
-
2.
0Seri at panpa elim gibimde kaldı :D
-
3.
0Ne güzel yazdin ulan bekliyoruz
-
4.
0Hadi be bro
-
5.
0Devam p
-
6.
0Dewamisusiei
diğerleri 4 -
1.
-
137.
+9Beyler saat geç oldu zaten ben şuan wordden partları yazacağım yarın akşama doğru saat 16 ve 19 arasında yeni başlık acacagim bunun devamı olacak ve bu başlığı takip edin son entrysine yazarım adını zaten sizde görürsünüz bir şekilde ordan devam ederiz beyler hadi ben partları yazıyorum beyler hikayem uzun , sizleri seviyorum canlarrr
-
-
1.
+1Panpa bari 1 part at sabahtandır elim gibimde bekliyorum ben yarına kadar nasıl böyle tutayım
-
-
1.
0Panpa hadi saat 4 e yaklaşıyor seri at indirmedim 10 saate yakındır canlı tutuyorum hâlâ elimde .d
Edit: Panpa 4 sayfanın tüm entrylerine şuku verdim seri biraz...
-
1.
-
2.
0panpa tadımlık at 3 5 bişi amk
-
3.
0Amk liselisi ders çalışmaya gidiyor beyler çoğu liseli okuldan 4te cikar
-
4.
0Devam kaptan
diğerleri 2 -
1.
-
138.
0mesleğim bakire avcılığı anlatıyorum 2 isimli başlıktan devam ediyoruz şuan acicam
-
139.
+1Yeni baslik profilde.
başlık yok! burası bom boş!