merhaba sevgilim bugün senin doğum günün

yeni sevgilinle beraber doğum gününü kutluyorsunuz şu an. pastanın üstündeki mumlara bile hatta beraber üflüyorsunuz, eğleniyorsunuz şu anda. baş başasınız. bunu çok iyi biliyorum. ne bileyim ya. ben sana seviyorum. hala seviyorum. ama sen onu seviyosun. aslında hep bu böyle gider. sadece benim için değil herkes için böyle gidiyo. sen onu seversin o başkasını sever. işte hayat bu aslında bir yanda. ben seni hala seviyorum. ve sen de yanındaki oğlanı seviyosun. ne bileyim ya. hayat bu. 19 ağustos bugün senin doğum günün. işte senin için böyle bir şey hazırladım. senin yanında değilim ama senin yanındaymış gibi hissediyorum kendimi. ve biliyosun ki doğum gününde sana evlenme teklifi edecektim. çok güzel geçecekti hatta bugün. şu anda baş başa olacaktık ve sana evlenme teklifi edecektim. öyle işte ya. nerden baksan beni aldatışın ve benden ayrılışının beşinci ayına girdik. hayat bu. ben hala seni seviyorum. ve hala kalbim de sende. ne kadar kendimi avutursam avutayım. kimse sen olmuyo. kimsenin kokusu, kimsenin sarılışı sen olmuyo. öyle işte ya. gülüşlerine hasret kaldım mesela. "seni seviyorum" deyişine hasret kaldım. öyle ya. işte trabzona geldim geçenlerde senin için. hatta seni göreyim diye. çok özlemiştim çünkü dayanamadım. ve seni de gördüm. yeni sevgilinle beraber gördüm. beraber sarılmıştınız fotoğraf çekiliyordunuz. yanına gelcektim kendime o cesareti bulamadım. ya seni çok özledim. öyle işte. bi de sen olmayınca içerenköy'e gideyim dedim. bari oralar sen kokuyolardır-kokuyor dedim. ama sensiz de oranın bir havası yok. hem hemde hiç yok. sen olmayınca olmuyo yani. hatırlıyor musun bi gün dershanene gelmiştim. hatta öğretmenlerinle tanıştırmıştın beni. öyle çok güzel bir günümüz geçmişti. seni ders çalıştırmıştım hatta tarih sınavın vardı. tarihe çalıştırmıştım seni. hatta bana koşarak gelmiştin, "aşkım tarihten yüksek not almıştım" dedin. ben de o gün çok sevinmiştim. ne bileyim ya her şeyi özledim, seninle olan-ilgili olan her şeyi özledim. bu koltuğu da hatırlamışsındır belki. ailecek kahvaltı etmiştik, sen, ben, kız kardeşim, annem, berat... öyle yani. bir de vahap abi var. vahap abiyle senle biraz makara geçmiştik. "gelin kalk annene yardım et" diye. bunların hepsini hala dün gibi hatırlıyorum. seninle ilgili olan her şeyi hatırlıyorum, hiçbir zaman kafamdan gitmiyo. kadıköy, kadıköye gelelim mesela. bizim için her şeyin başladığı yer. hatırlıyor musun gece saat 10'du seni ta kadıköyden almaya gelmiştim. evden kaçmıştın. ben de dayanamadım, annen aramıştı beni "gel" dedi. böyle böyle bulaşalım hep beraber konuşalım dedim. hatta anneni, resmiyet çektim senin annen yerine kuzenlerin gelmişti. öyle işte ya. kadıköyde geçen gün, gittim kadıköye ilk buluştuğumuz yere. hatta ilk öpüştüğümüz yere gittim. öyle işte ya. hani ağladım, senin için her gece ağlıyorum, hatta her gece değil her saniye bazen. aklımdan çünkü hiç çıkmıyosun. hem de hiç çıkmıyosun. her gün seni özleyişlerim, her sana karşı atan sevgim artıyor. günlerce geçmiyo. ve hani son son şeyim var, diyeceklerim seni hala çok seviyorum. bunu hiç bi zaman unutma. ve doğum günün kutlu olsun sevgilim. doğum günün kutlu olsun. seni çok seviyorum.