1. 126.
    0
    Yürüyüşümün hızlı olduğunu fark edip yavaşladım. Ağzımdan çıkan dumanlar düzgün yürümemi engelliyordu. Gözüm takılıyordu sürekli. Şekilleri bir şeylere benzetiyordum yine. Aha bir kayıkçı, bu da samuraya benziyor. Yanımdan hızla geçen bir araba beni kendime getirdi. Arkasından ‘karın mı doğuruyor züt!’ diye bağırdım. Sesim şehrin içinde yankılandı.
    ···
  2. 127.
    0
    zerveded
    ···
  3. 128.
    0
    Hava çok soğuktu. Şöyle sıcak bir meyve suyu ne güzel giderdi şimdi. Ama nereden bulacaksın bu saatte açık bakkalı. Zaten bu ortaklaşa dükkan kapatma olayına da kıl oluyorum. Ne olur bir bakkal da gündüz kapatıp gece açsa sabaha kadar. Hadi bakkalı geçtim, burada tekel bayiler bile yatsı ezanıyla beraber kapatıyor dükkanı. yasak masak diyorlar da olmaz öyle şey.
    ···
  4. 129.
    0
    Kahvaltımı yapıp evin yolunu tuttum. Bastığım yerler bundan gurur duyuyormuş gibiydi. Zemin ayaklarımın altında ‘ez beni’ dercesine bir ahenk içinde uzanıyordu. Bastım. Adımlarımı korkmadan attım. Birkaç esnaf beni görünce içeri girdi. Gerçekten insan öldürmek kişinin karakterini, görünüşünü değiştiriyor muydu? Bu kadar çabuk mu?

    Salonun yanından geçerken babamla göz göze geldik. Çocuklara yakışacak bir utançla kaçırdı gözlerini. Balık gibilir mi lan? Neyse bunu düşünmek beni olumsuz yönde etkileyecek.
    ···
  5. 130.
    0
    Sandalyeme oturdum. Pencereden fakir binaların eskimiş çatılarındaki güvercinleri izledim. Bir tanesi kafasını sallaya sallaya kovalıyordu dişi bir güvercini. Aslında kovalamak da sayılmazdı bu. Sonuçta birisi guruk kurug diye kanatlarını aça aça peşinize takılırsa kaçarsınız bir zahmet. Biraz hırsız polisçilik oynadıktan sonra arkadaki ani bir hareketle altına aldı diğerini. Bir iki kanat çırpması kadar zamanda işini halledip başka bir binanın çatısına uçtu. Dişi tek başına kalmıştı kiremitlerin üzerinde. Kim bilir kaçıncı defa yemin ediyordu bu olayın bir daha olmayacağı üzerine. Hayat garip.
    ···
  6. 131.
    0
    Hava henüz aydınlanmamıştı. Dışarı çıkıp biraz dolaşmak istedim. Japonu uyandırmadan sessizce çıktım odadan. Televizyonun ışığı koridoru biraz aydınlatmıştı. Yine erotik kanallara bakıyor huur çocuğu. Çıktığımı belli edecek bir şiddetle kapıyı kapattım arkamdan. Apartmanda nazmi abi’yle karşılaştım. Hiç konuşmazdık. Adını da ben uydurmuştum zaten. Ufak bir nazmi’lik yok değildi kendisinde. Yanından geçerken hafif temas etti omzuma omzu. Ürperdim. Korkuyordum bu adamdan.
    ···
  7. 132.
    0
    Tekrardan rizorvd
    ···
  8. 133.
    0
    Allah sizi inandırsın o kafaya göre gayet küçük sayılabilecek taş; soyulmuş bir mandalinaya giren iki başparmağın ayırdığı gibi ikiye ayırdı kafayı. O büyük et ve kemik bileşimi bir anda yapıştı yere. Daha önce bu kadar pervasız bir düşüş görmemiştim. Hiçbir şeyi umursamadan öldü. Bana son bir kere bakmadan öldü. Eminim azrail’in yetişemediği ilk ölümdür bu. Sadece öldü. Bir saniye önce yaşıyordu, şimdi öldü.
    ···
  9. 134.
    0
    Elimdeki taşı rahmetlinin düşmesine sebep olan çöp tenekesine koydum. Pencerenin kenarından çakımı aldıktan sonra tenekeyi de kucaklayıp çıktım oradan. Bir süre sonra tenekeyi yere bırakıp koşarak geri döndüm. Açık kalan kapıdan girerek masanın üzerindeki kağıtları inceledim. Çocukça bir masumlukta yazılmış aşk mektuplarıydı. Görünüşe bakılırsa kimseye göndermiyor; yazıp yazıp kenara atıyordu. Masanın sağ tarafındaki kül tablasına bakarak ilk kurbanımı düşündüm. Gözlerim doldu.
    ···
  10. 135.
    0
    Baydi mk
    ···
  11. 136.
    0
    hadi devam et panpa güzeldi hikaye
    ···
  12. 137.
    0
    yarim altinin hikayesiymis lan bende neden bu bakadar kaliteli diyorum hdproduction dikkat et kanka :]
    ···
  13. 138.
    0
    panpa devam etsene güzel gidiyo
    ···
  14. 139.
    0
    huur çoçuğu devam etsene
    ···
  15. 140.
    0
    ulan nicke bakmayı 2.sayfaya geçerken akıl ettim ve hiç şaşırmadım vay aq
    ···
  16. 141.
    0
    Eğilip taşı aldım. Tekrar yavaş ve arkasından yaklaştığınız kişiyi gerecek bir miktar ses çıkaran adımlarla neredeyse doğrulmak üzere olan sürpriz yumurtanın içini açacak vuruşu yapabilecek mesafeye geldim. Birkaç saniye kurbanımın beyninde ‘oh be başardım!’ Duygusunun oluşmasını bekledikten sonra iki elimle tuttuğum taşı tanrıların görebileceği şekilde kaldırıp belimden aldığım kuvvetle sertçe indirdim.
    ···
  17. 142.
    0
    Yükünü yeni boşaltmış bir tanker gibi geliyordu üstüme. iri olmanın verdiği özgüven çevre kontrolü yapmasını engellediğinden küçük bir çöp tenekesine basarak dengesini kaybedip yere düştü. Ağır adımlarla yerdeki devasa bedeninin etrafından dolanarak evin ön tarafında bulunan yaklaşık 5 adımlık domates bahçesindeki, oraya gelirken göz ucuyla gördüğüm, iki yetişkin yumruğu büyüklüğündeki gri taşın yanına gittim. Hayatı boyunca dışkılamanın önemini kavrayamamış, ne yediyse benimsemiş, depolamış, yağlara bir anne şefkatiyle kucak açmış kurbanım evinin pütürlü duvarına tutunarak kalkmaya çalışıyordu o sırada.
    ···
  18. 143.
    0
    reserved
    ···
  19. 144.
    0
    iyi gidiyorsun panpa, Kısa kesme. Baban ile ilgili espirler ve diğerleri çok iyi. Ama sana tavsiyem hikayeyi espiri yapayım da ne olursa olsun üzerine kurma. Mantık, sıralanış, tutarlılık heyecan vb konuları ihmal etmeden devam et. Kısa kesme, uzun yaz. Takipteyiz..
    ···
  20. 145.
    0
    valla güzel yazıyor adam, devam et panpa beklemedeyiz
    ···