elek oldu

Okuyan varmı beyler?

geceye kadar düşünmüştüm, kendi kendime konuşuyordum.
- yeter artık amk, onun bunun zütüne bakmaktan abaza oldun çıktın, üstelik sınava gireceksin hala elin gibinde, ne olacak ver 150 lirayı olsun bitsin, beğenmezsen bir daha yapmazsın, beğenirsen arada sırada gidersin, ne olacak ki ? sümüklü ibo gitmiş, sen niye gidemeyesin, hem daha güzeldir oradaki kızlar...

böyle düşündüm ve yarın ibo ile konuşacaktım, sabahı iple çekmiştim.

ben: her neyse gidelim hadi...

ibo: yalnız sen bu heyecanla gidersen, anında boşalırsın amk, azıcık rahat ol olm, para sen de lan, gibilen heyecanlanmıyor da giben mi heyecanlanacak ?

ibo ile bir kafede buluştuk
ibo: ooo bu ne amk, evlenmeye mi gidiyorsun dalyannan ahahahah, şu hale bak, benim amcaoğlu, şortla gidiyor, sen çekmişsin en marka kotla gömleği.

ben: çok mu kötü lan ?

yine sabahı iple çekiyordum, heyecandan uyuyamamıştım ama düşüncelere dala dala gözlerimi uykuya yummuştum. sabah ekmek arası domates peynir ile kahvaltıyı etmiştim. üstüme yeni aldığım beyaz gömleği ve kot pantolonu giyecektim. banyoya gittim ve duş aldım. en güzel parfümü sıktım ve çıktım evden.

ben: bir şey soracağım, öğrenmez diymi annemle babam ?

ibo: he öğrenir, mal mısın amk ? sanki giberken anneni babanı mı çağıracaksın, bak bana babam polis, hala öğrenemedi, seninkiler mi öğrenecek ? yok kanka sanmıyorum

ben: tamam o zaman, ne zaman gidiyoruz kerhaneye...

ibo şirpitli gözlerle gelmişti okula, ilk önce yüzünün yıkamasını söylemiştim ona... yüzünü yıkadı ve okulun kantininde konuşmaya başladık.

ben: bak olm benim ne kadar düzgün bir ailede yaşadığımı biliyorsun sen mk...

ibo: bunun için mi çağırdın beni amk, gibtir git dalga geçme...

kerhanenin patronu gelmişti. patronun ismi aliydi, ali abi...

kerhane patronu ali: ooo hoşgeldin ibo, uzun zaman oldu neredesin, sen de hoşgeldin delikanlı...

ben: hoşbulduk abi

sessizce ibo'ya fısıldayarak ve göz kırparak
- yeni bu galiba

ibo: he ali abi yeni valla, heyecandan yerinde oturamıyor ahahahhaha

kerhane patronu ali: olm başımızı bir bela almasın, aileniz filan haberi yok dimi amk ? okuldan kaçıp kaçıp buraya gelmeyin, internet kafe değil burası, sık gelmeyin

ibo: tamam abi, şuna bir öğretelim de, yazık garibim, elini gibmekten bir hal oldu

kerhane patronu ali: hallederiz hallederiz, yeter ki paradan haber versin.

Beyler Necmi zaten benim hesabımdı bilen bilir devdıbını yazıyorum

sabahı etmiştim okula vardım ve ibo'yu telefon ile aradım. okulda hizmetli ve benden başka kimse yoktu...

ben: ibo, erken gel biraz, kimse yokken rahat rahat konuşalım.
ibo: ( uykulu bir sesle) ne diyorsun dıbına koyayım sen yaa ?
ben: dünkü konu olm ben düşündüm, karar verdim, gideceğim kerhaneye, lütfen gel okulda kimse yokken, kalabalıklaşmadan konuşalım.
ibo: acelen ne, gelince konuşuruz, sabahın köründe rüyanda mı gördün ?

ben: lütfen gel kanka, bak lütfen rica...

ibo: tamam yarım saate oradayım, az bekle, saat daha 6.45 dıbına koyayım yaa.

ben: bekliyorum gel.

ben: hayır yapmayacağım.
esin: o zaman ver parayı ve gibtir git..

ben: lütfen anlat. 1 saatte bazı şeyleri anlatabilirsin...

esin: neyini anlatacağım ulan neyini, ciks hikayesi dinlemeye bayılıyorsun heralde. senin de böyle bir fantezin var heralde, neyini anlatacam ? 60 yaşındaki sakallı ihtiyarı nasıl boşaltacağımı mı anlatacağım ? bu pekekentin bana nasıl tecavüz ettiğini mi anlatayım, nefesi kokan aç köpeklerin altına nasıl girdiğimi mi anlatayım, onların pis, kokar giblerini nasıl yaladığımı mı anlatayım ? ha, neyi anlatayım, herkesi kendin gibi mi zannediyorsun sen ? huur çocuğunun birinden nasıl hamile kalıp bebeğimi bu patron olacak ali yüzünden nasıl düşürdüğümü mü anlatayım ha söylee !

ben: tamam yeter, dinlemek istemiyorum gidiyorum ben.

esin: dur bekle !

@2 olayın ciddiyetini kavra

ibo: gündüz mü istersin, akşam mı ? akşamı tavsiye etmiyorum, son kırıntılar gibi oluyorlar, eskiyorlar, ama sabahları tertemiz oluyor hepsi. istersen sabah gidelim ama erken olur, öğlene doğru gidelim. yarın okulu ekiyoruz.

ben: peki bakalım, yarın buluşalım her zamanki yerde ve gidelim.

esin iç çamaşırları ile karşımdaydı. çok güzeldi lan, çok... benimle sevişmeye başladı, ama onu geri ittim.

-hayır yapamam, al parayı koyuyorum oraya, yapamayacağım, senin gibi bir kızı bir de ben kirletemeyeceğim.

esin: ahahahah sen ne kadar saf bir şeysin ya, diğerlerinden farklısın heralde, ah genç çocuk ah. kaç yaşındasın

ben: 18

esin: ben de 19 yaşındayım ama sanki kendimi 60 yaşındaki gibi hissediyorum.

ben: neden yapıyorsun bunu ?

esin: anlatmaya kalkarsam babanlar iflas eder... ha bunları anlatmışım, ha seninle ciks yapmışım. ikisi de aynı değer de... ben senin yerinde olsam, işini bitirir ve gibtir olup giderdim... öff yapıcaksan yap, yapmayacaksan yapma.

hay aklımı gibeyim, keşke hiçbir şey olmamış gibi çekip gitseydim ama gidemedim.

esin: tamam özür dilerim, fazla ileri gittim. ama ben bir huuryum, sen de bir müşterisin, burada yanlış yapan sensin. duygusal şeyler konuşmaya gelmedik diymi ?

ben: sen çok iyi bir kıza benziyorsun ? neden, niçin bu yollara düştüğünü merak ediyorum.

esin: sigara içer misin ?

ben : yok hayır içmem...

esin: kader diyelim biz buna ?

sigara içişinde bile ayrı bir tükenmişlik vardı.

Hasan caylari getirdi sonra caylari icmeye baslamistik polis basti iceriyi herkesi topladi bizi karakola goturdu karakola giderken kameramanlara yakalandik cekmeyin amuna koyim dedik sonra polis bize acidi birdaha sizi burda gormeyeyim bu suctan dedi ve serbest birakti benle ibonun akli basina gelmisti eve dogru yola ciktik yolda bir adamla karsilastik selam verdi bize aleykum selam dedik adam dedi size bi cay ismarlayayim mi dedi sasirdik olur dedik adam cami hocasiymis neyse basladi bizimle sohbet etmeye. Bir sohbet odalari varmis orda her aksam zikir ve sohbet ediliyormus bizide oraya davet etti benle ibo oraya gittik aksam olunca abdestimizi aldik tevbemizi ettik namazimizi kildik kismet olursa onumuzdeki haftaya hacca gidecegiz

ben: dinlemek istiyorum lütfen...

esin: burada anlatacak kadar kısa değil malesef...

ben: bak numaramı vereyim, sen de bana numaranı ver. bir yerde buluşalım uzun uzun konuşuruz ( hay aklımı gibiyim, hatırladıkça kendimden utanıyorum amk)

esin: ahahahaha, ya çocuk sen salak mısın allah aşkına ?

ben: beni kırma lütfen, hiçbir şey yapmam sana, sadece buluşup konuşmak istiyorum.

esin: okulunda yok mu olm kız, onlardan birini bulsana, benim gibi bir huur ile buluşup ne yapacaksın ?

ben: lütfen beni kırma, burada bedenini kirleteceğime, buluşup konuşmak isterim. lütfen beni kırma,

esin: tamam bakalım, her saatte alırım 150 liranı bunu unutma, pekekent ali maf eder yoksa.

ibo küçük cocuğa gülümseyerek:
- ulan ne yapıyorsun hasan, okulun yok mu olm senin
hasan: bugün gitmedim ibo abi...
evi görseniz, hiç fuhuş yeri sanmazsınız.. çaycı eleman bizi oturma odasına oturttu ardından ekledi

-ben patronu çağırayım siz azıcık bekleyin... hasan koş abilere çay filan getir.

taksiye atladık ve gittik. gittiğimiz yer normal bir ev gibiydi, 4 katlı ve bu iş 4. katta oluyordu. binaya girer girmez, ibo zile bastı, zilden şöyle bir ses geldi

-kim o ?

ibo: benim abi ben, ibo aç...

adam kapıyı açtı ve binaya girdik. 4. kata asansörle çıktık, ben zaten heyecandan terlemiştim. kapıya doğru yöneldik... içerden bir sürü bayan sesleri geliyordu. tipik kaba bir adam kapıyı açtı, galiba o kadınların pekekentiydi, ama yanılmışım, oranın çaycısıymış, arkasında küçük 11 yaşında küçük bir erkek çocuğu vardı. içeri girerken bana terlik filan uzattı ve ibo ile içeri girdik.