-
1.
+14 -20bir türkün mekgibada ne işi olur diyorsunuz şu an muhtemelen, mekgibayı geçtim mekgibada bir hapishanede ne işi olur, işte bunları burada sizlere aktarmayı planlıyorum, şu an 29 yaşındayım 23-25 yaş aralığımı mekgibanın abd sınırında tijuana şehrinde hapishanede geçirdim bunları ilk kez burada anlatıyorum birkaç kişi toplansın başlayalım
Anlatacaklarımı burada paylaşıyorum benden izinsiz kopyalanması, çoğaltılması, film, dizi vs gibi şeyler yapılması yasaktır
sadece benim yazdıklarımı okumak için
http://ccc.incisozluk.cc/...orum-capsli/@generationen -
2.
+1 -122 yaşımda üniversiteyi bitirmiştim, ancak pekçok üniversitelinin sahip olduğu soruna ben de sahiptim, o da tahmin ettiğiniz gibi dil bilmemek, tabi cebimizde binlerce dolarımız yok direk amerikaya ya da ingiltere dil eğitimine gidemiyoruz, geçtim internetin karşısına, açtım msn i internete de yazdım yabancı msn adresleri diye bir liste buldum bunu topluca kaydettim, bir yandan da google'dan ucuz dil eğitimi falan diye araştırıyorum, neyse bu listeden online olanlardan denk gele birine yazdım çat pat ingilizcemle cevap verdi o da, ona üniversiteyi yeni bitirdiğimi dil öğrenmek için internetten yabancı adresleri eklediğimi falan söyledim, güzelce de bir kızdı, ama kızın ingilizce benden çok çok daha iyi, bizim eğitim sistemi belli, neyse işte tanışma faslına falan geçtik durumu anlatınca kıza, kız şilide yaşıyormuş aslen ingilizmiş kız o zamanlar 25 yaşında ben 22 yim benden 3 yaş büyük, 4 yıldır şilide yaşadığını büyük bir ingiliz tur firmasının güney amerika ayağına bakan yetkililerinden biri olduğundan falan bahsetti biz bunla muhabbeti ilerlettik o gün 11 saat ben bu kızla konuştum ben sabahladım burda uykusuz kaldım ama saat farkından dolayı kızın öyle bir problemi olmadı bayağı uzun süre konuştum o gün anlayacağınız, sonradan olacakları kızın gerçekte kim olduğunu bilsem o bilgisayarı camdan atardım o gün
-
3.
+1internetteki ucuz ingilizce öğrenebileceğim ülke bulma çabalarım sonuç vermedi o zamanlar yurtdışına çıkmak daha zordu lüxtü kısacası, bütçemi fazlasıyla aşıyordu bu dil öğrenme işi ancak dil bilmediğimden diplomasına sahip olduğum alanda kimse beni işe almıyordu, buna ek olarak askere gitmemiştim daha, iş tecrübem yoktu, kısaca üniversiteyi bitirdik ama bi cacık yapamıyorduk, ben de kendimi bu kızla konuşmaya verdim iyice, kızın online olmadığı zamanlarda bile bilgisayarı açık bırakıyordum yazar diye, hatta öyle bir duruma gelmiştim ki, iyice hoparlörün sesini açıp msn i online konuma getiriyordum kız yazarsa uyurken falan iletinin sesinden uyanıp cevap verebileyim diye, biz bununla böyle böyle bayağı bir konuştuk bir taraftan da camlaşıyoruz tabiki, ama kızı görmeniz lazım camda fotodakinden on kat daha güzeldi, kız da benden hoşlandı diyordum kendi kendime, böyle yine camda konuştuğumuz günlerden birinde yanlış hatırlamıyorsam temmuz sonları idi kız bana kuzenleri ile fethiyeye tatile geleceğini ve benimde onlara katılamamı istedi, kaçarmıydı bu fırsat asıl amacım kızla samimiyeti ilerletip kapağı yurtdışına atmaktı tabi o zamanlar kızın da kendi kendine hakkımda kurduğu planlardan bihaberdim
-
4.
+2 -1neyse tabi ben çok sevindiğimi falan söyledim bu kıza kesinlikle orada olacağım falan dedim kız da bayağı sevindi geleceğimi duyunca, aradan 2 hafta geçti kız geldi ben de gittim buluştuk bunla fethiyede yanında da 2 tane kuzeni var ikisi de kız başka kimse yok anası babası falan, biz bunla 1 hafta orada tatil yaptık, genelde ikimiz takıldık kuzenleri de kendi kendilerine takıldılar, o gün kız hayatımda aldığım en kötü teklifi yaptı, ama bu teklif o zaman hayatımın en iyi anı gibi gelmişti, benimle şiliye gelmeni istiyorum dedi, orada senin için bir kurs var hatta ön kayıt yaptırdım beni kırmanı istemiyorum falan dedi, önce bi şaşırdım açıkcası bu kadarını beklemiyordum, neticede kabul ettim ve 6 aylık kurs için şilinin başkenti santiagoya gitmek için kızla anlaştım, evde beni takan yoktu zaten, iş bul diyip duran bi peder vardı, kendi halinde işinde gücünde bir de annem, tek çocuktum zaten, onlara bir yerden burs kazandım falan dedim, gidip kızın evinde yaşacaktım tabi bunları söylemedim günü geldi uçağa bindim kız ingilteredeydi o sıra benim uçak biletini fransa aktarmalı almıştık, kız ingiltereden fransaya geçicekti ordan santiagoya gidicektik neticede öyle de oldu bayağı uzun bir yolculuğun ardından vardık şiliye
-
5.
+4havalimanında bizi kızın şilili bir erkek arkadaşı karşıladı guille miydi giulle miydi öyle bir adı vardı ama okunuşu gige diyeydi yanlış anımsamıyorsam, bunda siyah bi jip vardı onla aldı bizi havalimanından tabi ben bi yandan düşünüyorum bu karı bayağı zengin olmalı falan diyorum, eleman bizi kızın evine getirdi ama ev ki ne ev böyle eski bir bina dışı ama içi bildiğin saray kocaman, bu elemanda geldi oturduk kız kahve falan getirdi, bu arada orada içtiğimiz kahveyse burada içtiğimiz nesface falan kahve değil, neyse oturuyoruz işte eleman ingilizce bilmiyor kız tercüme ediyor işte çocuk hoşeldin burada iyi vakit geçireceksin falan filan diyor, ama hiç gözüm tutmadı elemanı çok uzun boylu heryeri dövmeli iri yarı esmer bir herifti parmaklarının üzeri dövmeli falan yani adam street fighter dan fırlamış gibi bir tip kısacası, zaten sonradan öğrendiğime göre eski taksörmüş, neyse bu herif oturdu kahvesi bitince kalktı gitti kızla başbaşa kaldık
-
6.
+2öğle saatleriydi kız etrafı gezdireyim dedi kabul ettim çıktık bunla mahalleyi geziyoruz, ilk kez yurtdışına çıkmışım sanki rüya gibi ne işim var lan burda diyorum bi pişmanlık oturdu içime gözümün önüne dünya haritasını getirdim oğlum senin burda ne işin var lan diyorum, az sonra uyanacağım sanki ve yatağımda kalkacağım, bu düşüncelere dalmışken kızın sesiyle kendime geldim, mc donaldsı işaret ediyordu, dedim bunların da olmadığı yer yok heralde, güldük falan, sonra evin civarında bir kafeye oturduk yemek falan yicez adam menüyü bi getirdi hiç bişey anlamıyorum kıza dedim ben bilmiyorum bunlar ne falan, kız da türkiyeye benle yaptığı tatilden önce de gelmiş az çok biliyor yani türk yemeklerini o benim yerime benim damak tadıma uyacak birşey söyledi garsona, bizim köfteye benzer birşey getirdi ama içinde yeşil otlar falan var yedim tadı fena değildi neyse işte ben okula ne zaman gidebileceğimi sordum 2 gün sonra açılıyor dedi kız 2 gün gezeriz daha benim işte başlamadı falan dedi 2 gün gezdik bunla bayağı güleryüzlü insanlar lan bir de dikkatimi çeken halkın boy ortalaması bayağı kısa gibiydi zaten şilide planladığım gibi 6 ay kalmadım daha doğrusu kalamadım
-
7.
+3 -1okul günü geldi çattı sınıfta 9 kişiyiz öğle 12 den 3 e kadar sürüyor kurs ben böyle böyle 3 hafta kursa gittim bu arada kızla hiçbir problemim yok ekmek elden su gölden yaşıyorum sigara falan da ucuz olduğuna sorunum yok yani, 2 haftada bir de tryi arıyorum yani ciddi anlamda on numara rahatım, derken birgün gece 2 falan su icicem mutfaga gidiyorum baktım salonda biri var, kız salonda oturuyor koko cekiyor, kız beni görünce panikledi falan, dedim sakin ol sorun yok, sonra kız ağlamaya başladı, işte beni yanlış tanıma falan filan diye, zar zor kızı sakinleştirdim, gözümde yerin değişmedi falan filan, ama ben bu karıyı sigara dahi kullanmıyo biliyodum direk kokoyla görünce tabiki kücük caplı bi şok gecirdim ama belli etmedim, ben okula gidip geliyorum ama bu kız niyeyse genelde evde, soruyorum buna işte sen işe gitmiyor musun falan diye kız hep bir bahane buluyor işte yok bugün izin aldım işte bugün internet üzerinden yollacağım dosyaları falan filan ama bi işkillenmedim değil ki işkillenmekte sonuna kadar haklıymışım
-
8.
+3bu olaydan 3 gün falan sonra okuldan geldim kız oturuyor ben de seni bekliyordum dedi, konuşmamız lazım falan dedi konuşalım dedim, bak dedi haftalardır buradasın uçak biletine kadar ben karşıladım sence dedi bunların bir karşılığı olması gerekmiyor mu, ben şaşırmış vaziyette gözlerimi diktim dinliyorum ne diyecek diye, itiraf edeceğim dedi tur firmasında falan çalışmıyorum, ne iş yapıyorsun peki dedim, dinle dedi anlatmaya başladı, aslında 2 yıldır buradayım buradan avrupaya türkiye üzerinden koko ve türevini ihrac ediyoruz, peki diyecek olursan seni neden kandırdım ve neden şu an santiagodayız hani dedi senin ticaret hukuku hocan var ya (adını vermiyorum) işte onun tavsiyesi üzerine seni buraya getirdik, seninle msnden konuştuktan sonra ondan senin adına referans aldık bu işi küçük sanma çok kişi içinden seçtik seni aklına gelebilecek herkes bizden olabilir sen bizim çok işimize yarayacaksın, tabi biz de aynı şekilde karşılığını sana fazlasıyla vereceğiz, kabul ediyor musun diye sormuyorum, zaten kabul ettin çünkü şu an buradasın dedi, aha dedim şimdi bittik
-
9.
+2 -1ne istiyorsun tam olarak dedim, ben birşey istemiyorum istiyorlar dedi, sence dedi oturum kartın neden 1 yıllık hiç düşünmedin mi dedi, harbiden de 1 yıllık oturum kartı almıştım halbuki 6 ay sürecekti kurs, belki sandıkları kadar zeki değilsindir dedi, o şirin kız gitmiş yerine tuhaf bir kız gelmişti, hal tavırları mimikleri herşeyi değişmişti, benden ne istediğinizi söyle dedim, tercümanlık yapacaksın dedi, ne diyorsun ya dedim şaşırmıştım bayağı, ne tercümanlığı dedim, mekgiba bizim ana üslerimizden biri dedi orada lübnan göçmeni ermeni ve türk asıllı insanlar bu işe hakim ve türkçeden başka dil bilmiyorlar, gerekte duymuyorlar sen aramızda tercümanlık yapacaksın dedi, yahu dedim niye ben başka tercüman mı bulamadınız, bu kadar büyükseniz yüzbinlerce dolar verebilirsiniz ve bu illegal işi yapacak milyon tane tercüman bulursunuz niye ben dedim, biz bir aileyiz ve tavsiyeler bizim için çok önemli ticaret hukuku hocan seni bu iş için bize tavsiye ettiyse kesinlikle aileye katkın olacağını düşündüğü içindir dedi, yahu dedim ben senin adresini internette arayıp buldum böyle birşey nasıl oluyor dedim, sen eklediğin listeden benden başka kimseyle konuştun mu dedi hayır dedim, peki dedi aç msn ini açtım ve o listeden herhangi birine yaz dedi rastgele birine yazdım, kızın pc de açıktı o an ve yazdığım direk kıza mesaj olarak gidiyordu şok oldum, bu nasıl oluyor dedim, biz dedi milyar dolarlık bir sektörden bahsediyoruz, hergün binlerce kişiyle konuşup eliyoruz ülke ülke listeleyip kişilerin bulunduğu ülkelerde yakınlarında bizim ailemizden kim varsa o kişi hakkında bilgi alıyoruz dedi, sen istanbulda ... üniversitesinde okumadın mı? dedi, evet dedim o okulda bizden olan tam 7 tane kişi var dedi, isteyene okulun adını ve o aileden olan hocanın adını verebilirim kendisi halen okulda ders veriyor
-
10.
+1kabul etmezsem ne olur dedim, gige seninle kabul etmen için güzel bir konuşma yapar dedi, demek ki gige de işin içindeydi, zaten yapacak birşeyim yoktu, dünyanın bir ucundaydım türk bile yoktur varsa da ben karşılaşmadım, mecburen kabul etmek zorundaydım, tamam dedim kabul etmek zorunda gibi görünüyorum ne yapmamı istiyorsun şimdi, masanın üzerini işaret etti baktım 1 tane uçak bileti vardı mexico city'e, mekgibaya mı gitmemi istiyorsun dedim evet işin şimdi başlıyor dedi, detayları anlattı bana, mexico city'de beni bunların ailesinden biri karşılayacaktı adamla ingilizce anlaşacaktım sonra o adam beni tijuana şehrine zütürecekti orada bir görüşmede aracılık edecektim kısaca yapacağım tek şey tercümanlık gibi görünüyordu aslıdna basit bir işti ancak işin tehlikeli kısmı şuydu eğer taraflar arasında bir anlaşmazlık çıkarsa orada beni de direk harcayacakları belli bir durumdu bunların hepsini düşündüm kafamda, ve şu durumda şunu yaparım falan diye planlar kurdum yola çıktım tek başıma hiç bilmediğim bir ülkeden hiç bilmediğim diğer ülkeye uçuyordum, orada beni karşılayacak adamın adı balverd idi ama herkes balve diyodu okunuşu daha farklı daha kaba bir lisan, indim mexico city'e elinde büyük bir kağıtla beni bekliyordu balve beklediğimden çok daha düzgün bir tipi vardı adamın tijuana'ya karayolu ile gidecektik
-
11.
+2 -1Bir gece Mexico city de kaldık adam beni bir otele zütürdü şato anasını satayım, las acobas'tı galiba adı müthiş bir mekandı, hayatımda hiç öyle bir yerde kalmamıştım, ertesi gün sabah 7 de lobide ol dedi bana balverd o gece bir gram uyumadım, otele girdiğimizde balverd yan yan bana bakarak lobideki kadınla birşeyler konuşmuştu kadın da bana bakmıştı tabi anlamıyorum ben ne konuştuklarını ama tahmin etmiştim muhtemelen otelden çıkarmayın bunu falan diyordu kaçmayayım diye, kaçacak olsam şiliden kaçardım direk, içten içe de bu işi istiyordum burada itiraf ediyorum, niye diyecek olursanız adamlar bana sağlam para vereceklerdi iş pis işti ama parası boldu, hem ben sadece tercümandım gerisi beni ırgalamazdı keşke bi fırsatını bulup kaçsaymışım, sabah oldu uykusuz halde indim lobiye hazırdım, benden önce gelmiş balverd beni bekliyormuş yola çıktık birlikte, altında mercedes vardı adamın giyim kuşdıbına arabasına bakarsak beni havalimanından karşılamaya gelen ayakçı herif bu tipteyse bu arabaya biniyorsa bunların patronlarını düşünemiyordum, yol çok uzundu tijuana bayağı var mexico city'e, neden direk uçakla gitmediğimizi sorunca yolda çeşitli yerlerde işlerimiz olduğunu söyledi ve yola koyulduk
-
12.
+2tam dokuz saat boyunca 2 kere durarak sürdü balve ilk yola çıktıktan 1 saat kadar sonra bir yerde yemek molası vardık san marcos diye bir yerdi küçük bir yer 1 tane cafe tarzı mekan vardı zaten ama yollar falan iyiydi, oturduk bunla oraya işte bu latin aksanlı ingilizcesiyle bana soruyor şunu bilir misin şunu bilir misin, dedim balverd hiçbirisi hakkında fikrim bile yok dedim en güzeli sen bana bunların içinde yumurta falan olan birşeyler söyle dedim, bu siparişi verdi kıza kız ikimize de aynısından getirdi bir tabak düşünün içinde kırmızı büyük fasulyeler avokado eritilmiş peynir üzerine de yumurta pişirip koymuş tadı fena değildi orada yemeklerimizi yiyip tekrardan yola koyulduk 3 saat aralıksız sürdü bu hiç konuşmadık ama arabadan şarkı açtı bayağı hoş şarkılardı, cidden adamların müziği kaliteliydi zaten mekgiba anılarımdan en güzel şeylerinden biri de mekgiba müziği, sonra işemek için durduk bir benzinlikte ben işedim oturdum arabaya bunu bekliyorum, bu da işini görmüş sonra aracın deposunu doldurdu pompacı falan yoktu, depoyu fulledikten sonra içeriden kel bir adam çıktı balverd ona bileğini gösterdi adam da balverd e bileğini gösterdi ben arabadan izliyorum bunları sonra balverd adama beş kuruş vermeden tekrar bindi arabayı çalıştırdı çıktık tekrar yola ben buna sorsam mı sormasam mı diye tereddüt içindeyim neydi gösterdiği falan diye göz ucuyla baktım bileğine ucunda dövme gözüküyordu ilk kez farketmiştim zaten zaten uzun kollu giyiyordu sürekli resmi bir giyim tarzı vardı, sonra o anladı galiba bileğine baktığımı bir taraftan araba sürüyor bir yandan kolunu açtı komple el yazısıyla sinaloa yazıyor anlamı nedir bunun dedim anlatmaya başladı
-
13.
+1sana şilide bahsetmediler mi dedi hayır dedim sadece family ismini kullanıyor dedim aileyiz falan diyorlardı ama bu kelimeyi duymadım dedim, sinaloa dedi mekgibanın bir eyaleti bizim ailemizin kuruluş yeri de bu eyalette bulunan Culiacan şehridir dedi o şehir ve eyaletimiz komple bizim himayemiz altında dedi, peki dedim sizin bu kadar etkin olduğunuz bir yer ise devletiniz buna nasıl razı geliyor dedim, bizim de elbette kendimize göre düşmanlarımız var dedi ancak tahminin yanlış düşmanımız devlet değil diğer aileler dedi, şu an mekgibada büyüklü küçüklü 14 tane aile var biz bunların içinde en büyük aileyiz ancak elbette bizim yerimizde olmak isteyen ailelerde var bunlar bizim için potansiyel tehlike oluşturuyorlar ve ailemizin en büyük görevlerinden biri ailenin bütünlüğünü korumaktır yani bu tehditleri ortadan kaldırmaktır dedi, o benzinlikte gördüğün adam da ailemizin fertlerinden sadece biri dedi, 200 bini mekgibada olmak üzere dünyada 300 bine yakın aile ferdimiz bulunmaktadır dedi, peki dedim bu kadar farklı aile nasıl iç savaş çıkarmadan duruyorsunuz dedim, şu an zaten gizli bir iç savaş halindeyiz ancak bizim ailemizin büyüklüğü kabul edilir ve diğer aileler bizim himayemize girerse savaş durur eğer diğer aileler bunu kabul etmezlerse mekgiba gelecek yıllarda daha kötü durumda olacaktır dedi ve haklıydı da bugün mekgibalı arkadaşlarla telefonda konuştuğumda ülkede kaos hakim uyuşturucu kartelleri kendi bölgelerini yönetiyor diyorlar yani devlet oralarda neredeyse etkin değil
-
14.
+3böyle böyle bu bana bayağı bir bilgi verdi bu konular hakkında hiç durmadan devam ettik ve en sonunda fresnillo diye küçücük bir şehre geldik bu gece burada konaklayacağız dedi bu bir evin önünde durdurdu ama mahalle bayağı lüx bir mahalleye benziyordu evler hep müstakil ve 2-3 katlı idi bizim önünde durduğumuz ev de 3 katlı beyaz triplex bir ev kapıyı çaldı bu açan olmadı tekrar çaldı içerden 50 li yaşlarda kafası bez gibi tuhaf bir bandana ile bağlı saçı sakalı birbirine karışmış sapsarı dişli evle uyumsuz bir adam açtı bileğini gösterdi kapıyı açan adama balverd, adam bizi içeri aldı sonra kapıdan girer girmez bu adam bana bakarak birşeyler dedi balve'ye sonra birden herif kolumu kavradı bileğimi gösterdi balve'ye, tahminime göre niye dövmesi yok bizden olmayan birini niye getirdin falan diyordu muhtemelen cünkü susmadan konusuyordu, balve de en sonunda susturdu bu aşırı panik herifi muhtemelen bizden tehlikesiz biri falan dedi, tahmin ediyorum cünkü ne konustuklarını söylemedi tercüme etmedi balve, geçtik içeri oturduk bayağı güzel bir evdi amerikan mutfağı vardı evin salon kısmında ilk dikkatimi çeken evde içki şişeleriydi aklınıza gelecek her türlü içki var ve hepsi dolu bu bize viski koydu getirdi ama gözü sürekli bana bakıyor pgibopat gibi herif aşırı güvensiz bir tipti 10 dk falan oturduk bunlar kendi aralarında konuşuyorlar ben bişey anlamıyorum tabiki, balve'ye dedim tanıştırmayacak mısın bizi falan, işte kusura bakma dedi bu chicco dedi lakabı buymuş mekgiba bizim köyler gibi panpalar yani lakap var millette sonra chicco'ya bakıp beni işaret etti turco dedi, chicco gülümsedi turco diye tekrar etti, sonra balverd'den söyleyeceklerini bana cevirmesini istedi, meğerse bu chicco daha önce istanbula gelmiş 2 kez gençken
-
15.
+2chiccoyla az biraz balverd aracılığı ile muhabbet ettik sonra bunlar üst kata çıktılar ben oturuyorum hala aşağıda sonra beni çağırdı balverd çıktım yukarıya üst katta yatak odasının birindeydi bunlar sonra chicco dolabı bir açtı ki elbise dolabının içi baştan aşağı koko,hap vs dolu ama kilolarca ve diğer odalarda da en az bu kadar mal varmış balverd'in söylediğine göre, ben tabi küçük çaplı bir şok yaşadım sordum balverd'e hepsi ailenin malı dedi, sonra biz balverd ile aşağı indik tekrar chicco elinde koca bir bavul ile çıktı geldi bavulu açtı ağzına kadar amerikan doları ile doluydu milyon dolar vardır hep banknottu o kadar parayı bir arada görmek zor işti tabii bu manzarayı görünce ben işe daha çok ısındım o an içte içe ailenin ferdi oldun oğlum dedim kendi kendime, zaten şilideki kız, balverd falan anlatıyorlardı ama sıcak sıcak dolarları görünce bünyede etkisi daha net oluyor, bu para bizimle beraber gelecekti dediklerine göre, balverd patronun yakın adamlarından birine aktaracakmış parayı sonra ben lafa girdim o adam da patrona mı vericek bu bavulu dedim hayır dedi güldü balverd patron için küçük bir miktar olduğu için patron ilgilenmezmiş bile o parayla, bizim yapacağımız şey kısaca bu parayı ve bundan sonraki gideceğimiz yer olan torreon'dan alacağımız diğer bavulu culiacan'a aktarmakmış culiacan da dediğim gibi bu ailenin merkezi sinaloa eyaletinin bir şehri, o geceyi orada geçirdik ertesi gün tekrardan yola koyulduk 3 saat kadar gittikten sonra torreon'a vardık bu bu sefer tek katlı müstakil bir dairenin kapısını çaldı balverd bana da arabada beklememi söyledi, ben arabadan izliyorum bu kez kapıyı zenci bir kadın açtı bileğini gösterdi yine balverd girdi içeri, girdi girmesine de çıkmak bilmedi ben tam bir buçuk saat arabada bekledim, bu elinde bavulla geldi dedim nerdesin balverd bu lavuk güldü iş konuştuk dedi ama kastettiği iş başkaydı heralde anladığım karıyla bişiler yapmıştı, şimdi yolumuz artık direk ailenin merkezi olan sinaola'nın culiacan şehriydi torreon'a 7-8 saat falandı uzaklığı, yola çıktık bununla yolda 1 kez mola verdik yine cafe tarzı bir yerdi ama burası yol üstünde bir yerdi yine ben menüden bişey anlamıyorum tabi baktım menüye dedim bu kez ben denk gele kendim seçicem ne çıkarsa artık seçtim menüden birşey, gele gele yeşil çorba gibi birşey geldi tabi bizim balverd'i gülme tuttu, ama şöyle birşey diyeyim çorba çok lezzetliydi, tamam rengi iştahı açmasa da tadı süperdi tarifini verebilirim çünkü sordum garsona o da şefe sormuş yazıp vermişlerdi ispanyolcasını bir kağıda, biz yemeği yedik yola devam ettik uzun bir yolculuktan sonra okyanus göründü müthiş bir mazara eşliğinde birkaç saat daha sahil yolundan devam ettik yolculuğun en keyifli kısmı burasıydı, en sonunda vardık büyük patronun olduğu şehreTümünü Göster
-
16.
+1Bakın çok ev görmüşsünüzdür ama bu ev değil panpalar bu şato adeta, dışı ultra lüx şatomsu evin dışında havuzu vardı denize sıfır, ben ağzımı açmış bakıyorum tabi bi döndüm ki balverd bana bakıyor, bunu yine gülme tuttu, ben dedim ilk kez böyle bir ev görüyorum, burası dedi ailemizin liderinin evi bütük işler buradan yönetilir, ben de gelecek miyim dedim senin işin zaten artık burada olacak dedi, ama elim ayağım titriyor, sakinleş biraz dedi balverd sen ailedensin dedi korkmanı gerektirecek bir durum yok falan dedi beni rahatlattı, şimdi dedi sana yapman gerekenleri söyleyeceğim 5 madde çok çok iyi dinle dedi
1- ciddi bir tavır takınıp kapıdan içeri gireceğiz, sert ve net bir çizgide dur
2- bahçe kapısından girince bizi arayacaklar onlar söylemeden kollarını kaldır
3- evin kapısından girince tekrar arayacaklar madde 2 burada da geçerli
4- eve girdikten sonra bir kadın bizi yukarı çıkaracak kadın çok güzel olacak onun hakkında fanteziler kurma patrona aittir
5- patronun odasının önündeki alanda koltuklarda oturup içeriye giriş iznini bekleyeeğiz bekleme esnasında konuşma ve gülme
hepsi bu kadar dedi patronun odasına girdikten sonrasi için tavsiyeye gerek yok dedi ve indik arabadan -
17.
+1 -1bahçeye girdik aradılar üstümüzü, arayanlar da iki tane iri yarı herif, sonra evin iç kısmına girdik burada şaşırtıcı olan ise bizi arayanların taş gibi 2 tane karı olmasıydı, neyse sonra balverd'den paraları kısa boylu genç bir adam aldı içerde bize manken kıvamında bir karının eşliği ile yukarı kata çıktık, bu evde birini vursan duyulmazdı ev culiacan'ın biraz dışında okyanusa sıfır müthiş bir evdi ve çevresinde ev yoktu burası kazık gibi tek başına bir şatoydu, biz oturduk balverd ile beklemeye başladık içeride patronun başkaları ile görüşmesini bekliyoruz, aklımda bin tane soru birikti o anda ama soramıyorum da balverd konuşma demişti, patronun kapısının önünde de bekleyen bir adam vardı, yarım saat kadar bekledikten sonra odanın dışarısındaki herif el işareti ile gelin yaptı sonra üzerimizi basitçe tekrar arayıp dev gibi olan odaya soktu bizi içeride türk tipli bıyıklı kara kuru bi herif bir yandan telefon ile konuşuyor bir yandan içkisini içiyordu ben tabi beklediğimden biraz farklı bir patron figürü ile karşılaştığımdan dolayı birazcık şaşkındım, bir 10 dakika kadar da orada oturduktan sonra patronun telefon konuşması bitti ve yanımıza doğru geldi hiç gülmüyordu adam aha dedim bişeye kızdı bizi harcayacak burda sonra balverd'e birşey sordu balverd sadece si dedi, sonra bana baktı balverd arada tercümanlık yapacaktı, bana da bir içki verdi ama balverd'e vermedi, o konuşuyor balverd aktarıyordu bana, beni tanıyor musun dedi, hayır dedim, ben ailemizin kurucusuyum hoş geldin ben guzman loera ancak aileimizin içinde bana el chapo demeni istiyorum dedi elini uzattı elini sıktım bu kadardı sadece 5 dakika konuşabilmiştik sonra çıktık odadan
-
18.
+1balverd ile vedalaşma vakti gelmişti balverd benim işim buraya kadar dedi başka biri seninle patron arasında tercümanlık yapacak dedi benim tekrar mexico city'e dönmem lazım falan dedi sonra bileğindeki dövmeyi bana gösterip gülümsedi ve gitti ama ileride zor bir anımda balverdi tekrar görecektim, beni bir odaya yerleştirdiler burada tek başıma oturdum gece boyu uyumadan okyanusu izledim durgundum haliyle, çünkü mekgibaya geldiğimden beri arkadaşım sayılabilecek tek kişi balverd olmuştu ve onun da gitmiş olması kendini koskoca bir ülkede yapayalnız hissetmemi sağlamıştı, sabah yanıma sarışın bir kadın geldi mekgibalı olmadığı belliydi, yeni tercüman bu kadın olacaktı aile ile aramda kadının adı jelena idi sırp göçmeni amerikalı bir ailenin kızıydı new orleanstan gelmiş uzun süredir ailenin yanındaymış o zamanlar bu kadın 30 yaşında falandı ama ciddi anlamda güzeldi ve yaşını göstermiyordu, bu kadın bana bir müddet eğitim vereceğini kuralları falan öğreteceğini sonra da ermeni ve türk asıllı lübnan göçmeni şahıslar ile aile arasında diyaloğu sağlayabileceğimi falan söyledi, ben bunu dinledim bayağı bir konuştu sonra direk ailemi aramak istediğimi söyledim, bir taraftan da ailemden yardım isteyebilir miyim acaba diye düşündüm o an ama para tatlı gelmişti ve bu işi yapacaktım sonra kadın telsiz bir ev telefonu getirdi aradım ailemi tabi peder uyanık bizim o zamanlar numarayı gösteren telefonlar yeni moda oluyordu, hemen peder açar açmaz farklı bir ülke kodu ile aradın oğlum falan dedi hiç düşünememiştim bunu hemen o an aradaki vericiden dolayı bir hatadan falan kaynaklandığını halen şilide olduğumu söyledim az biraz konuştuktan sonra kapattık
-
19.
+3ben tam 5 gün boyunca evden çıkmadım hatta odadan bile çok nadir çıktım, her sabah jelena gelip bana dersler verip gidiyordu bu dersler aile içinde nasıl davranmam gerektiği, diğer aileler ile olan görüşmelerde nasıl davranmam gerektiği işte şu ailenin özellikleri şudur falan anlatıyordu, ve bu öyle üstünkörü bir öğretme değildi en ince ayrıntısına kadar öğretiyordu, ispanyolca da öğretiyordu bildiği kadarıyla, ben birtakım sorunlarımı aktardım bu kıza ilk olarak mekgiba oturum izni almam falan da gerekiyor dedim, pederin memuriyetten dolayı yeşil pasaport vardı ama en az 1 yıllık oturum izni almam gerekiyor dedim kıza, o da bu konuları dert etmemem gerektiğini ailenin hepsiyle ilgilendiğini belgelere ihtiyaç olmadığını istersem 100 yıl mekgibada kalabileceğimi hatta istersem dünyanın herhangi bir yerine gidebileceğimi falan söyledi, ulan dedim içimden bunlar kendileri bir devlet olmuşlar 300 bin kişilik, şimdi dedi kız bugün doğum günün değil mi, kendi doğum günümü unutmuştum ve sırp asıllı amerikalı bir karı bana hatırlatıyordu şaka gibi bir olaydı ya, pasaport falan hep bunlardaydı oradan görmüş akşama dedi dışarı çıkacağız seninle hem doğum gününü kutlarız hem de artık dövme işini hallederiz, kızda da vardı dövme, banada mı dövme yaptıracağız falan dedim, tabiki dedi ailemizin sembolüdür bu
-
20.
+3akşam oldu biz bununla çıktık bahçeye bahçede siyah bir limuzin bizi bekliyor dalga geçmiyorum bildiğiniz limuzin oralarda adetmiş doğum günü olanlar bununla sabaha kadar bar disco gezip turlarlarmış sadece ikimiz varız jelena ile ispanyolca şoföre bir adres tarif etti ev biraz dışında olduğu için şehrin 20 dk falan sürdü varmamız vardık baktım tek katlı bir mekan sonradan öğrendiğime göre oranın en elit mekanlarından biriymiş girdik içeri millet coşuyor, erkekten çok kız var içerde ve uçmuş hepsi dikkatimi çeken neredeyse herkesin bilekte aynı dövmeden var, en köşede büyükçe bir pasta var o tarafa gittik biz jelena bu pasta senin icin falan dedi sonra müziği kestiler millet bize döndü işte ıslık falan çalıyorlar mumları üfledim yedik pastamızı, sonra açtılar tekrar müziği millet coşuyor ama, hani bizim dansözler oryantaller falan ünlüdür ya latin karılarının ekgib kalır yanları yok dans konusunda, orda bir de şöyle bir adetleri vardı doğum günü cocugunun üzerine bildiğiniz kovayla tekila döküyorlar ve dans eden kızlar dogum günü cocugunu yalayarak tekilayı iciyor, üzerime koskoca kovayla tekila döktüler kızlar başladı yalamaya, açıkcası o zamana kadar biraz durgun bir tiptim hani karı kızla falan çok muhabbet edemeyen biriydim, ve kızlar beni yalarken bildiğiniz donuma boşaldım, bunu tabi yanımda oturan jelena fark etti, jelenayı bir gülme tuttu rezil olduk yani, baktı ki mekan benim için eğlence olmaktan çıkıp utanç kaynağına dönüştü, dövmeciye gidelim istersen dedi hemen dedim, çıktık mekandan dövmeciye vardık
-
wow ve motto girlin bu gece online olmaması
-
ınternet herkes anonimken daha güzeldi
-
560 bin kimse senin basligina yazmahinca
-
kaptan kirk alay konusu oluyor musun
-
2 tane pc var
-
duvardaki king size tablo
-
titö koy grubin ismini
-
kutluyor müyuz beley
-
bu adamı kıskanmayın
-
o lahana sarmasini kim sardiysa
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 01 01 2025
-
incisözlüğü 10 milyon tl ye satın almak
-
1 gecede yaşlanırsın 10 yılda anlamazsın
-
keyifleriniz nasıl sözlük
-
en yüksek faiz veren banka
-
reddit üye olmadan içerikleri görmeyi
-
ünlüler yaş kriterlerini hiçe sayıp
-
cübbeli hem bu dünyada kral gibi yaşadi
-
kanala ait bir video atiyorum
-
12 üzüm olayi ne
-
iyi geceler pelinn
-
atam yılbaşı sabahları hangover olurdu
-
kurt kardeslerimin
-
birisi havuca sorabilir mi neden saç ektirmediğini
-
turkiyeli kebabinin ustune yemek yok
-
10bin septime satın aldığım ev
-
önündeki dev asla içindeki tanrıdan büyük değildir
-
kedi uyurken hareket ediyor
-
girdık mi
-
gartic io atar mıyız
- / 2