/i/Siyaset

Saygı Çerçevesinde Özgür Siyaset Platformu
  1. 1.
    +2 -1
    komünist olduğunu tahmin ettim ismini ne bilek amk gibindirik adamların fotolarını koyuyon
    ···
    1. 1.
      -3
      Kominist değil bu adam.

      Komünist.
      ···
      1. 1.
        +1 -1
        her ne gibimse oruspu çocuğu diyelim kısaca
        ···
    2. 2.
      -2
      Oha bu adam senin kardeşin mi?
      ···
      1. 1.
        +1 -2
        laf soktu ilk okullu ahahahaha
        ···
    3. 3.
      -1
      züt olunca ilkokullu diyerek ezmeye çalışıyor liseli ahahahahhaha.
      ···
    4. diğerleri 1
  2. 2.
    0
    Ben Kayseriliyim ben bile hiç duymadım halbuki Sovyetlerinden Maosuna kadar çok komünist okudum
    ···
    1. 1.
      0
      O duvar, duvarlarınız, vız gelir bize vız.

      Bu yazı onun tanınmamasının sebebidir. Sistem böyle insanların tanınmamasını ister elbetteki.
      ···
  3. 3.
    0
    Velolovvc hshshs
    ···
    1. 1.
      0
      O ne demektir mübarek?
      ···
  4. 4.
    0
    Aminakoyim milliyetimden utandim
    ···
  5. 5.
    +1 -6
    Çerkes milliyetinden olan Kayseri doğumlu Mehmet Zeki Şerit yoldaş 1968'de üniversiteye girdi. Bu dönemlerde öğrenci hareketlerinden etkilendi ve ibrahim kaypakkaya'nın kurduğu TKP/M-L içerisinde yer aldı. 1973'te çıkan bir çatışma ardından bir kaç gün sonra yakalandı. Evinde tüm belgeleri yaktı ve yoldaşlarıyla birlikte çarpıştı ama yakalandı.

    Yakalandıktan sonra işkencede olumsuz bir tavır takındı (yani çözüldü). Lakin bu zaafiyetini daha sonradan o meşhur özgürlük eylemiyle (mapustan kaçış) onardı.

    1976'da cezası verildi böylece mahkeme süreci bitti. Bu arada söyleyeyim işkencedeki tavrını biraz da mahkeme düzeltti. 13 Mart 1977'te ise özgürlük eylemini Şadi Güven, THKO'lu Rıza Selman, yankesicilikten tutuklu Muzaffer Erbaş, gasp suçlusu Zeki Özer ile birlikte düzenledi ve hapisten kaçtı. Geride ise koğuşunun duvarında şu yazıyı bıraktı:

    O duvarlar, duvarlarınız, vız gelir bize vız!

    Özgürlükten sonra görevlerine sıkı sıkıya sarıldı. Aynı zamanda Koordinasyon Komitesi'nin ihanetiyle savaştı ve partiyi savundu.

    23 Ekim'i 24 Ekim'e bağlayan gece istanbul'da kaldığı ev Uğur Gür ve Mete Altan'ın da yer aldığı güçlerce sarıldı. Teslim ol çağrısına silahıyla karşılık verdi. Düşmana esir düştü ama bu sefer eski hatalarından ders aldı ve önderinden aldığı ser verip sır vermeme ilkesini kuşandı ve hapishane duvarlarını kızıl direnme ruhuyla parçaladı. işkenceciler onun kim olduğunu çok iyi biliyorlardı ama o kimliğini bile kabul etmiyordu. Hatta üstünden çıkan kimliği bile reddediyordu. Bu sefer babasıyla yüzleştirdiler. Ve tutumunun arkasında durarak babasını tanımadığını söyleyerek "Yaşasın Devrim!", "Gerillalar ölmez!" sloganlarıyla karşıladı. Faşizm ondan istediğini alamayıp aksine yepyeni bir MEHMET ZEKi'yle karşılaşınca çareyi onu 24 Kasım 1977'de katletmekte buldu.



    1976'da mahkemede.








    Firarıyla ilgili bir haber (Cumhuriyet Gazetesi)








    26 Kasım 1977 Milliyet Gazetesi Sayfa 5








    ikinci esaretinin ardından çekilen bir resmi.








    Sözlüsü Feryal Sarıoğulları. Kendisi daha sonradan TKP/M-L içindeki bölünme sonucu bölünen tarafta yer almış ve TKP/ML Hareketi adlı örgütte bulunmuştur. Zamanla bu örgütten de ayrılmıştır (çünkü ML-MZD yerine Hocaizmi benimsediler.)













    Ayrıca (bkz: yıkılası istanbul)
    Tümünü Göster
    ···