-
26.
+14Kısa sürede tüm burçlarda Sancar Beğin sancakları görünmeye başladı. Sadece batı kapısı bizde kalmıştı. Dustum Han’a orayı gösterip “Çabuk çıkalım buradan!” dedim. Ben kendi canımın derdinde değildim. Maksat Han kurtulsun. Bir yandan kapıya gidip bir yandan da geriye doğru ok atmaya başladım. 9-10 ok sonra elim sadağıma attığımda boş çıktı. Ve durmadan koşmaya başladım. Koşarken baya uzaktan ama baya güçlü bir yay sesi duydum. Duymamla sağ kürek kemiğime ok saplanması bir oldu. Bir yandan kanın sıcaklığını hissediyor, bir yandan da koşmaya çalışıyordum. Ama bir süre sonra dizlerim titremeye başladı. Dizlerim titriyor, dünyam kararıyordu. Düştüm. Dizlerimin üstünde durmaya çalışırken bir yay sesi daha... Bu sefer de sağ kürek gitmişti. Çok uzaktan Hanımla son bir defa daha göz göze geldim. O güçlü bakışları gitmiş, yerine çaresiz ve umutsuzluk gelmişti. Bir atın üstünde batı kapısından sonsuz bozkıra doğru koşuyordu. Yavaş yavaş Hanımı görememeye başladım. Nedense babamın görüntüsü geldi gözüme. Annemi dövüyordu yine. Yapma dedim. Dinlemedi. Ağlamaya başladım. Anneeeeee!!! Gözlerim kapandı... Ve yüzüstü toprağa uzandım...
-
27.
+1325 GÜN SONRA
içki içmek, Nizarla ava çıkmak, ve 1000 dinarı yiyip bitirmekle geçen 25 gün sonra Bahestur, ertesi gün de Rolf gelmişti. Rolf yanında yolda tanıştığı Bunduk adında birini getirmişti. 5 kişilik kurultayımızı başlattım.
Ben-Beyler, hepimiz farklı milletlerdeniz, farklı şehirlerdeniz. Ama bu kurultayı toplayan ve liderlik eden ben saf bir Kergitliyim. Ve sizlerde buraya gelerek artık geçmişinizi silip, bir Kergitli olarak savaşacaksınız. Kalradya’nın son hükümdarı ve Janakir Han’ın dedesi, gerçek Kergit Hanı Dustum Han’ın da büyükdedesi Tulga Han’ın yaptığını tekrar yapmak için buradayız. Ama maalesef Dustum Han hakkında kimse ne bir şey duymuş ne de bir şey görmüştür. Kendisinin çocuğu da olmadığı için varisi olarak yaveri, yani ben, istemi Noyan kalmıştır. Bu sebeplerden ötürü bugünden itibaren kendimi Kergit Hanı, sizleri de Noyanlarım ilan ediyorum. (yerdeki tası göstererek)Şimdi hepimiz bu tastaki kısrak sütüne kanımızı damlatıp birer yudum alacağız. Hemen ardından da kılıç ve sancak üzerine sadakat yemini edeceksiniz. -
28.
+12Oklarımız bitince kargılıları surların en dışına, uzun kılıçlıları onların arkasına, normal askerleri de en arkaya yerleştirdim. Diğer alaylardaki okçulara da ateş kes emri verip burçlara dağıttım. Koca tümenden kalan 3 alay, 8 alaya karşı ya kazanacak ya da ölecektik. Sancar, o sırada emir verdi askerlerine: SALDIRIN!!! Buna karşılık olarak okçulara “Gezle” emri verdim. Tam onlar ok atmaya başlayacakları zaman okçulara “Ateş Serbest” emri verdim. Bir anda ne olduğunu anlamayan düşmanlar teker teker dökülmeye başladı. Ama adamlar çok fazlaydı. Bu acayip katliam bile oları durduramamıştı. Gelip merdivenleri dayadılar. Tam bize kılıç savuracaklarken tüm merdivenleri devirdik. Bir anda yine ne olduğunu şaşırdılar. Ama çabucak toparlanıp yine saldırdılar. Bu sefer kapılara da saldırmışlardı. Biz kapılara adam yollarken bir anda kapı açıldı. Ve içeri onlarca düşman doldu. Biz onlarla ilgilenelim derken merdivenler yine geldi. Ama deviremedik. Ve şehire girmeye başladılar. Yavaş yavaş surlardan aşağı inmeye başlamıştık. Burçları, kapıları ve surları ele geçirmişlerdi. Okçularımızın hepsi botlarının bağcıklarıyla burçlarda asılıyorlardı.
-
29.
+12Bu arada çöl haydutlarının amk
-
-
1.
0Yok be onlar yetişemiyo bozkır haydutlarının amk
-
-
1.
0ordu kaçaklarının dıbına koyayım asıl
heriflerde on bin dinarlık silahlar var benden para istiyorlar huur çocukları
-
1.
-
1.
-
30.
+12- Beğim bakar mısınız
+Buyur asker
-Burada bir noyan var, yaralı sanırım
Ben-ğhğhğhğhğ
-Yaşıyo lan bu
Ben-Ahhh. Noluyo burda.
+Asker yakala çabuk
Ben-Sen kimsin lan oç
-Düzgün konuş lan hanınla!
Ben- Ne hanı lan.
+Kergit Hanlığının Lideri Janakir oğlu Sancar Han
---
Yaralanmıştım. Beni tedavi için Tulga'ya zütürdüler. Jeremus diye bir adamla tanıştım. Doktormuş. Beni iyileştirdi. Ama iyileşmemle askerlerin beni zindana atması bir oldu. Orada fazla kalamazdım. Eski dostlarım olan Bahesturla Rolf'e mektup yazdım. Gardiyana yibe rüşvet verip mektubu yollattım. Mektupta 1 ay sonra Reyvadin'e gelmelerini söyledim. Bem de kaçmak için hazırlanmaya başladım. Ve büyük gün gelmişti. Akşam kumanyam verildikten sonra gardiyana rüşvetle aldırttığım hançerimi çıkarttım. Nöbet değişimi esnasında kapıyı sessizce açıp iki gardiyanı da öldürdüm. Daha sonra ikisini de zincirle bağlayıp içeri attım. Direk pazara ilerleyip silahçıyla at satıcısını bıçakladım. ikisinin de en güzel mallarını çalıp gizlice şehirden çıktım. ilk önce memleketime gidip isyandan önce oraya gömmüş olduğum 10 bin dinar civarındaki birikimimi topraktan çıkarttım. Hemen ardından köylülerimden asker olmak isteyen var mı diye sordum. Hepsi bana hayır cevabı verdi. Ben noyanım size emrediyorum dediğimde de bana "Sancar Han senin kelleni istiyor. Ona istediğini vermeden burdan git."dediler. Bu gece gideceğim dedim. Ama bana yaptıkları bu hainliğin hesabını soracaktım. Gece elimde meşalelerle dışarı çıktım. Önce evlerin camlarını kırıyor, hemen ardından da meşaleyi içeri atıyordum. Bir ev hariç tüm evler yanmıştı. O ev, çocukluğumun geçtiği, testilerle ve bira fıçılarıyla dövüldüğüm, annemin öldüğü evdi. Bu evi hiç sevmemiştim. Camı kırdım. Tam meşaleyi atacakken biri bana seslendi. Dönüp baktığımda bir anda kafama bir testi geldi. Evet, babamdı bu. Napıyosun diye bağırdım. Sanane lan bin dedi. Bana. Öz oğluna bin dedi. Belimdeki hançeri çıkartıp Sensin bin diyerek boğazına sapladım. -
31.
+11Sancar ölmüştü ama ben de kendimi direk Han ilan edemezdim. Önce halkın nabzını yoklamak için Tulga’ya sızıp cesedi bir meydana bıraktım. Sabaha kadar da meyydanı gören bir yerden izledim. Sabah olup insanlar geldiğinde cesedi gören ilk kişi sevinçten ağlamaya başladı. Çok garip gelsede bu hlkın Sancar’dan memnun olmadığına işaretti. Bunu fırsat bilerek direk Sungetche’ye dönüp kurultayımı topladım. Oradan benim hanlığıma dair kabul oyu çıkınca ordumla birlikte Tulga’ya yürümeye başladım. Askerin ve atların dinç görünmesi için yavaş yavaş yürüyerek 5 günde Tulga’ya vardık. 5. Günün öğlen vakti tören zırhlarımı giydim ve ordumla şehir kapısından girerek meydana ilerledim. Arkamdan gelen yaverim Bahestur’a “Kararı oku” dedim. Bahestur Kurultay kararlarının yazılı olduğu kararnameyi çıkarttı. Ve okumaya başladı.
“1. Karar-Hanlık makdıbını işgal eden Sancar Beğ’in ölümü üzerine Hanlık tekrar gerçek varis olan istemi Han’a aittir.
2. Karar-Rolf, Bahestur, Nizar ve Bunduk beğlere Noyan ünvanı verilmiştir.
3. Karar-Rolf Noyan’a Asugan Kalesi, Bahestur Noyan’a Sungetche Kalesi, Nizar Noyan’a Uhhun Kalesi, Bunduk Noyan’a da Tulbuk Kalesi ve tümünün bağlı köyleri mülk ve tımar olarak verilmiştir.
4. Karar- Bundan sonra Han’ın seçeceği 4 Noyan’dan oluşan bir ‘Üst Kurultay’ kurulacaktır ve ilk Üst Kurultay üyeleri “Rolf-Bunduk-Nizar-Bahestur Noyanlardır.”
Bunlar okunduktan sonra yanıma Üst Kurultayımı alarak saraya ilerledim. Yuvarlak merdivenleri çıkıp kabul salonuna vardığımda aylardır hayalini kurduğum şey oradaydı. Han tahtına oturdum. Ve diğer Noyanlar bana “Han’ım” diyerek selam verdi. Ben de onlara” Beğler, Han olunca iş bitmiyor. Bir an önce yen düşmanımız Vaegirlere sefere çıkmamız lazım. Sefere çıkalım ki halk bizim onların iyiliği ve refahı için çalıştığımızı bilsin. Tez hazırlığa başlayın. Sefere çıkıyoruz.” -
-
1.
0Oyle guzel hikaye yazdinki sana nick6 hirecem
-
1.
-
32.
+10Sizin 48 kglik daşşaklarınızın hatrına mobilden bir part geliyor
-
33.
+10Ertesi gün bu 15 kişiyle çılgın bir şey yapacaktık. Khudan’dan yola çıkarak ilk askerliğimi yaptığım yere, Sungetche Kalesi’ye gidecektik. Ani bir gece baskınıyla garnizondaki askerleri esir alıp, kalede isyanımızı başlatacaktık. Ayrıca askerleri kandırarak bizim için savaşmasını sağlayacaktık. Akşamüstü harekete geçtik. Geceyarısına yakın kaleye vardığımızda surlarda yaklaşık 20 nöbetçi vardı. Geceyarısı nöbet değişimini bekledik. Yeni nöbetçiler geçince hepsini okla indirdik. ip merdiveni fırlatıp yukarı tırmandık. Arbalet denen farklı bir şey vardı elimizde. Arbaletlerle ilerlemeye başladık. Surların dibindeki gölgelere saklanarak ilerlemeye devam ettik. Zindan kapısında nöbetçiler vardı. Arbaletlerle nöbetçileri de vurduktan sonra yanımda bir adamla kapıya ilerledim. Tam kapıyı açacakken uzaktan gelen bir hançer hemen kulağımın dibinden geçip adamımın gözüne saplandı. Ben daha ne olduğunu anlamadan yabancı bir el boğazıma hançer dayadı.
Adam-Ölmek istemiyosan silahını yavaşça yere bırak.
Ben-Lan muallak, sen kimsin de Kergit Hanına hançer dayarsın!
Adam-gibtir lan ordan. Sancar Han varken kim seni Han yapıyor.
Bunu duyunca sinirlenmiştim. Bir süre susup düşündüm. Daha sonra ölümü göze alarak adamın çüküne doğru sert bir dirsek attım. Adam acıyla kıvranırken önce okkalı bir tokat attım. Tokat öyle şakladı ki yatakhane nöbetçileri yanımıza gelmeye başladılar. Tabi ki adamlarım onları gelemeden arbaletle indirdi. Adam tokadın etkisinde belinden eğilip bir yandan çükünü tutuyor bir yandan da elleriyle hançerini arıyordu. O ararkenki ezik görüntüsüne dayanamadım. Saçlarından tutup kaldırdım. Ve hançerimi adamın ağzına sapladım. Kanlar içinde yerde hırlarken “Sus lan huur çocuğu” diyerek daşşaklarına bıçağı sapladım. Yerden arbaletimi aldım, tekrar kurup yatakhaneye ilerledim. Artık sona gelmiştik. içeri dalıp “Herkes teslim olsun. Bu bir işgaldir” diye bağırdım. Tüm silahlar depoda olduğu için kimse direnmedi. O gün 85 garnizon askerini esir aldık. Hepsini bir deftere kaydettirip tekrar uyumaya yolladım. Baskın başarılıydı. Kaleyi aldık. Ve daşşağına bıçak saplayarak öldürdüğüm adamın Kramuk Noyan olduğunu öğrendik. -
34.
+10Daha doğrusu şimdilik canlı kalması lazımdı. Çünkü aklımda güzel ve etkili bir eylem vardı. Eylemi açıkladım. Kurultay kabul edince eylemi yapmak için Tulga’ya yola çıktık. Asugan Noyanı da bayıltıp bir ata bağladık. Reyvadin’den Dramug’a, oradan da Rduna Köyü’ye geçtik. Kergitin sınırı sayılan Malayurg Ormanına geldiğimizde bir grup insan bize doğru koşmaya başladı. Biz ne olduğunu anlamadan bize ok atmaya başladılar. Hemen Asuganı arkaya alıp Oklara karşılık verdik. Daha sonra Noyanlarıma kılıç çektirdim. Ben de sırtımdaki kargımı çıkardım. Kargıyı koltuğuma alıp saldırı emri verdim. 5 tane atlı bir anda koşmaya başladık. Benim kocaman kargım düşmana değdiğinde Noyanlarım da kılıçlarını vurmuşlardı. Böylece bozkır susadığı kanı tekrar içmeye başladı. Kargı fazla uzun gelmeye başladığında tekrar onu sırtıma taktım ve kılıcımı çektim. Her kılıcımı savurduğumda bir düşman daha uçsuz bucaksız toprağa ebediyen yatıyordu. Onlar yavaş yavaş geri çekilmeye başladığında Asugan’ı da alıp kovalamacaya başladık. Uzun bir kovalamaca sonrasında Zagush Tepesi’ne çıkarken onları yakaladık ve hepsini kılıçtan geçirdik. Grubun liderini yakaladığımda bana biraz tanıdık gelmişti. Biraz düşününce bunun babam Dhirim’e kaçtığında evlendiği kadından olan çocuğuydu. yani üvey kardeşim. Sanncar Han’ın emrinde ulak olarak çalışmaya başlamış. Unuzdaq’dan Malayurg’a mektup zütürürken de bizi görmüş. Sancar Han’ın “Malayurg Ormanlarında ata binen kimse olmayacak” şeklinde verdiği emre dayanarak bize saldırmışlar. Sonuç olarak, hepsini kesmiştik.
Ben-Beyler, artık durmak yok. Tulga’yı görmeden mola vereni keserim
Asugan-Ama ben yoruldum(Ağlayarak)
Ben-Sen sus lan hıyar deyip kılıcımın kabzasıyla kafasına vurdum. -
35.
+9Beyler, yarına kadar hikayeyi uzun bir şekilde yazıp yarın seri partlar halinde atacağım. Yarın pusuya yatın. Hepinize iyi sözlükler
-
36.
+8Yarın devam
-
37.
+8Ayrıca şu sağ taraftaki adını unuttuğum yere girmişiz. Hepinize çok teşekkür ediyorum
-
-
1.
0Rezzz Sardı qmqi
-
1.
-
38.
+8Kusura bakmayın beyler. Bir işim çıktı. Dönünce devam
-
39.
+8Trendde 30. sıra için de teşekkürler
-
40.
+6Ben yatıyorum beyler. Yarın devam inşallah.
-
41.
+6Trendde 3. sıra. Hepinize teşekkürler
-
42.
+6Trendde 7.sıra. Hepinize çok teşekkürler
-
43.
+5Beyler işim var mobilden de yazamıyorum affedin lütfen
-
44.
+5Beyler sakin. Şu anda devdıbını yazıyorum. En yakın zamanda atıcam.
-
45.
+5Az kaldı hikaye merak etmeyin. Yarın biter
başlık yok! burası bom boş!