maçta sıçmak sanattır

akşam 9 da aşağı mahallenin bebeleriyle halı saha maçınız vardır, takımın en küçük oyuncususu olmanızla beraber sizinde çağırıldığınız ilk maçınızdır . sabah sağlam bi kahvaltı yapmanın size iyi gelceğini düşünerek balından reçeline kadar ne var ne yok yersiniz*.. öğlen olunca dün akşam annenizin size zorla soydurttuğu mısırlardan o kadar uğraştım diyerek iki tane yersiniz. ama sıçmanız gerektiğinin farkındasınızdır fakat en ufak bi titreşim yoktur bağırsaklarınızda.. evde takılırsınız vakit gelene kadar, sıçabilmek için nescafe içersiniz sıcak bişeyler gitsin mideme ayağına, planınız işe yarar takunuz gelir, tuvalete gider oturursunuz, çok az bişey yaptıktan sonra devdıbını getiremessiniz, klozette beklersiniz çünkü karnınızda hala takun varlığını hissediyorsunuzdur. telefonunuzu elinize alırsınız bi arkadaşınıza mesaj atarsınız 'naabıyon len', müzik açarsınız, oturduğunuz yerden saçmasapan danslar edersiniz, arkadaşınız cevap atmaz, zaten ona mesaj atmanız aptalca bi fikirdir, 'iyidir sen napıyon? -sıçıyom amınooyım' gibi saçma bir konuşma geçicektir aranızda.. çıkma saatiniz gelmiştir evden, giberim böyle işi der zütünüzü silip kalkarsınız, odanıza gider beğenerek aldığınız kramponunuzu çantanıza koyarsınız, kapının orda ayakkabınızın sol tekini bağlarken karın kasınız sıkışır ve bağırsaklarınızdan yine gurultular gelir, gurultusundan bellidir bu zıkkımın ishal olduğu, midenize kurbağa kaçmış gibi bi ses gelir, sinirle hay ananı diyerek ayakkabınızı çıkartıp tuvalete gidersiniz, annenizin size seslendiğini duyarsınız 'oğlum noluyo' , yok bişey!, altınızı sıyırıp oturursunuz klozote, gibtimin taku çıkmamaktadır, var gücünüzle ıkınırsınız ve zütünüzden işersiniz biraz, daha fazla bekleyemessiniz kalkarsınız, yine ayakkabınızı giyersiniz kapıyı arkanızdan kapatırken yine gelir ki 'giberim haa' diyerek devam edersiniz yolunuza sıççağınız yoktur, zütünüz sizle daşşak geçmektedir. yolda maçtaki elemanlar arar 'nerdesin lan kolpa attıysan giberim haa', 'yok abi geliyom beş dakkaya'.. onbeş dakka sonra sahada olursunuz, bebeler ısınmaktadır 'aha geldi' sesini duyarsınız, ufak yalancıktan bi koşuşturmayla soyunma odasına gidersiniz 'hemen geliyom abi' diyerek, hazırlanırsınız kramponunuzu giyersiniz, odadan çıkarken bağırsağında bi dürtü olur bian durursunuz sıçsam mı lan diye düşünürken vazgeçersiniz, bişey sıçamıycağınızı boşuna 5 dakka geççeğini düşünerek. sahaya girersiniz.. rakip takımın en zütü daşşaklısı sizinkilere sorar 'nesine lan?', herkes o kadar para bayılmıştır sahaya elbet ucunda bi ödül olmalıdır, sizin aklınızdan 'ikibuçuk litrelik üç tane kola!' geçerken sizinkiler cevaplar, 'sahanın parası artı beş kilo baklava', abi saçmalamayın napıyosunuz ya diye düşünürken maç başlar, size gitmeniz gereken yerler takımınızın zütü taklu kaptanının parmakla gösterdiği yerdir, 'oralara sen bak olum sıçıcam ben benim takum var takum' diyemessiniz, 'tamam abi sen merak etme' derken kendinize inanamassınız, karşı takımın bebelerinin hepsi gözünüze birer ronaldo birer messi birer heskey gibi gözükür, ecel terleri dökmeye başlarsınız, on dakka sonra bırakın koşmayı adım atsanız kendinizi sıçıcak gibi hissedersiniz, takımınızdan tepkiler gelmeye başlar 'lan koşsana dıbına koduum!', 'lan topa ne bakıyon öyle' , 'adam önünden geçiyo lan!'.. bi şekilde tuvalete gitmeniz şart olmuştur, sizin takımdaki daşşaklı toromanın yanına gidersiniz bi şekilde 'abi ben bi sıçıp gelsem valla ölecem', değilde 'abi ben bi lavaboya gitsem' derken bir gol daha yersiniz bebe size cevap vermeden topun peşine düşer..
artık tek çareniz sakatlanmaktır, yada numarasıdır.. topa kavuşunca son gücünüzle heskey in üstüne doğru gidersiniz, ona çarpıp yere düştükten sonra muhtemelen size acınılacaktır.. yere düşersiniz 'bişey yok bişey yok', 'devam devam' sesleri yükselir.. ama siz pes stayla dizinizi tutarsınız, biri sizi kaldırmak için elini uzatır ama sizin öyle bi amacınız yoktur,'ananıskiyim dizim çok kötü oldu ya' diyip topallaya topallaya saha dan çıkarsınız arkadan gelen seslere beş dakkaya geliyom diyerek.. gözden kaybolunca hızlı adımlarla önce soyunma odasına gider biri aramışmı diye telefonunuzu alırsınız sonra hemen tuvalete gidersiniz, altınızı indirip bol sesli bol sulu bir şekilde sıçarsınız, ardı arkası gelmez, idare edebilcek kadar sıçtıktan sonra zütünüzü silip kalkarsınız ,takunuzda hiç çiğnenmemiş mısır taneleri görürsünüz.. arkadaşınız cevap atmıştır 'yarın bizim dersanedeki bebelerle halı saha maçımız var geliyosun' ...

ayrıca (bkz: sıçmak sanattır serisi)
(bkz: sinemada sıçmak sanattır)
(bkz: denizde sıçmak sanattır)
(bkz: başkasının evinde sıçmak sanattır)
(bkz: avm de sıçmak sanattır)
(bkz: dışarda sabahlarken sıçmak sanattır)
(bkz: kızın evinde sıçmak sanattır)
(bkz: seyahatte sıçmak sanattır)
(bkz: okulda sıçmak sanattır)
(bkz: incici binin günleri)---> şuan bunu yazıyorum binler, yenisi yokmu diye soranlar oluyo burdayım ben şuan sizide bekleriz