-
1.
+11. Bölüm
Dışarıda ve soğuk bir hava vardı ve yağmur bir saniye bile durmuyordu.Ama 12 numaralı Kale
Sokaktaki küçük oturma odası hoş ve ılıktı. Yaşlı bay White ve onun oğlu Herbert satranç oynuyor
ve bayan White oturmuş onları izliyordu. Yaşlı bayan mutluydu çünkü eşi ve oğlu çok iyi
arkadaşlardı.O oğlu hakkında ‘Herbert’ iyi bir evlat’ diye düşünürdü.’Uzun zaman onu bekledik ve
o doğduğunda ben neredeyse kırkımdaydım,ama biz mutlu bir aileyiz.’Ve yaşlı bayan White güldü.
Bu doğruydu. Herbert gençti ve buna çok güldü.Ama annesi ve babası da ona gülüyordu. Hiç
paraları yoktu ama onlar küçük ve çok mutlu bir aileydi.
Bu iki adam hiç konuşmuyordu çünkü oyuna konsantre olmuştu.Oda sessizdi ve şimdi yağmurun
gürültüsünü camlardan duyuyorlardı. Birdenbire yaşlı bay White baktı ve ‘Yağmuru dinleyin!’ dedi.
‘Evet, kötü bir gece,’ dedi Herbert.’Dışarıda iyi bir gece yok.Ama arkadaşın,Tom Morris,bu gece
gelecek?’
‘Evet,bu doğru. Saat 7:00’de gelecek’ dedi yaşlı adam.’Ama bu yağmurda…’
Bay White bitiremedi çünkü o sırada genç adam bir ses duydu.
‘Dinleyin!’dedi herbert.’Şuan kapıda biri var.’
‘Ben bir şey duymadım.’diye cevapladı babası, fakat sandalyeden kalktı ve kapıyı açmaya gitti.Bu
sırada bayan White’da kalktı ve ortalığı toparladı.
Bay White ‘Gel,gel,Tom. Seni yine görmek ne güzel.Ne kötü gece ama! Montunu bana ver ve
oturma odasına geç. Orası hoş ve ılık.’
Ön kapı açıldı ve oturma odasında bayan White ve Herbert üşüyordu. Sonra bay White oturma
odasına büyük ve kırmızı suratlı biriyle döndü.
‘Bu Tom Morris,’ dedi bay White karısına ve oğluna.’Biz gençken yakın arkadaştık.Tom Hindistan’a
gitmeden önce beraber çalışıyorduk.Tom,bu benim karım ve bu bizim oğlumuz, Herbert.’
‘Tanıştığımıza memnun oldum.’ dedi Tom Morris.
‘Tanıştığımıza memnun oldum ,bay Morris,’ diye cevapladı bayan White.’lütfen gelin ve oturun.’
‘Evet,gel,Tom,’ dedi bay White.’Buraya. Rahat ve sıcak.’
‘Teşekkürler,’ diye cevapladı büyük adam ve oturdu.
‘Hadi biraz viski alalım’ dedi yaşlı bay White.’Bu soğuk gece de sıcak bir şeye ihtiyacın
var.’Dışarıdan bir şişe viski aldı ve iki eski arkadaş içmeye ve konuşmaya başladı.Bu küçük aile
hayranlıkla misafirin çok uzaklarda yaşadığı ilginç hikayeleri dinliyordu.
-
2.
02.Bölüm
Sonra bir ara Tom Morris konuşmasını bitirdi ve bay White oğluna ve karısına ‘Tom 21 yıl önce
Hindistan’da askerlik yaptı, Hindistan harika bir ülke.’
‘Evet’ dedi Herbert.’Oraya gitmek isiyorum.’
‘Oh,Herbert !’ diye haykırdı annesi. Korkmuştu çünkü oğlunu kaybetmek istemiyordu.
‘Bende Hindistan’a gitmek istiyordum.’Dedi kocası.‘Ama…’
‘O senden daha iyi !’ dedi asker aniden.
‘Ama sen Hindistan’da birçok olay ve hayret verici şey gördün. Bende bir gün onlardan görmek
istiyorum.’ Dedi bay White. Asker viskisini koydu ve ‘Hayır!’ diye bağırdı.’Burada dur!’
Yaşlı bay White durmuyordu. ‘Ama senin hikayen ilginç,’ dedi Tom Morris‘e. ‘Maymun pençesi ile
ilgili ne söylemiştin ?’
‘Hiç bir şey !’ diye cevap verdi Tom Morris. ‘Yo,…önemsiz bir şey.’ ‘Maymun pençesi ?’ dedi bayan
White.
‘Hadi,bay Morris!Onu bize biraz anlatın’ dedi Herbert. Morris viskisini eline aldı ama tekrar yerine
koydu. Yavaşça elini ceketinin cebine soktu, White ailesi onu dikkatlice izliyordu.
‘Nedir o ? Nedir o ?’ bayan White bağırdı. Morris hiçbir şey söylemedi. Elini cebinden çıkardı. White
ailesi dikkatle izliyordu ve askerin elinde küçük ve tozlu bir şey gördüler.
Bayan White kımıldamadı, korktu ama oğlu, Herbert,onu eline aldı ve inceledi.
‘Güzel, nedir bu ?’ diye sordu arkadaşına bay White. ‘Ona bakın’ diye cevap verdi asker. ‘O küçük
bir pençe … Maymun pençesi.’
‘Maymun pençesi ?’ dedi ve güldü Herbert.‘Neden cebinizde bir maymun pençesi taşıyorsunuz
bay Morris ?’ diye sordu Herbert yaşlı askere.
‘Pekala, görüyorsun,’ dedi Morris,’Bu maymun pençesi sihirli !’
Herbert yeniden güldü,ama asker dedi ki ‘Gülme, evlat.Hatırla,sen gençsin.Ben şimdi yaşlıyım ve
Hindistan’da inanılmaz şeyler gördüm.’Konuşmasını bir süre kesti sonra yeniden ’Bu maymun
pençesi garip ve inanılmaz şeyler yaptı.Bu pençeyi yaşlı bir Hindistanlı bir arkadaşıma vermişti.O
arkadaşımda askerdi.Bu pençe sihirli çünkü üç insana üç dilek verir.’
‘Muhteşem !’ dedi Herbert. -
3.
0‘Fakat bu üç dilek mutluluk getirmedi,’ dedi yaşlı asker. ‘Yaşlı Hindistanlı bize bir şey öğretmek
istedi – bu hiç iyi bir şey değil.
‘Süper, senin arkadaşının üç dileği mi vardı ?’ diye sordu Herbert yaşlı askere.
‘Evet’ diye aceleyle cevapladı. ‘Ve o üçüncüsünü diledikten sonra öldü.’ Bay ve bayan White
hikayeyi dinliyorlardı ve korkuyorlardı,ama Herbert sordu ‘Yani o öldü mü ?’
‘Evet, öldü’ dedi Tom Morris. ‘Ailesi yoktu. Eşyaları bana geldiğinde o ölmüştü. Eşyalarının içinde
pençede vardı, fakat bana pençeyi anlatmadan önce ölmüştü.’Tom Morris aniden bitirdi.
‘O zaman onun ilk iki dileği neydi ?’ diye sordu Herbert. ‘O ne yapmak istedi ?’
‘Bilemiyorum, anlatmak istemedi,’ diye cevapladı asker.Bir yada iki dakika herkes sustu,ama yine
Herbert dedi ‘Ve sen,bay Morris: senin üç dileğin var mıydı ?’
‘Evet, vardı’ diye cevapladı Morris. ‘Gençtim.Çok şey istedim – hızlı araba, para... ’Morris birkaç
dakika durdu ve sonra güçlükle dedi ki ‘Karım ve küçük oğlum araba kazasında öldüler. Onlar sız
parayı istemiyordum,bu yüzden, bittiği için, dileklerimi kaybettim.Ama bu çok geç oldu çünkü karım
ve çocuğum ölmüştü.’
Oda çok sessizdi. White ailesi yaşlı askerin mutsuz yüzünü izliyordu. Sonra bay White dedi ki ‘Neden
hala pençeyi saklıyorsun? Ona ihtiyacın yok.Onu başkasına ver.’
‘Onu başkasına nasıl verebilirim ?’ dedi asker. ‘Maymun pençesi beraberinde mutsuzluk getiriyor.’
‘Pekala,onu bana ver.’ dedi bay White. ‘Muhtemelen bu o zaman…’
‘Hayır !’ diye bağırdı Tom Morris. ‘Sen benim arkadaşımsın. Bunu sana veremem.’Bir dakika sonra
‘Bunu sana veremem tabii ki ama onu benden al.Fakat unutma ki maymun pençesi mutsuzluk
getirir.
Yaşlı bay White dinlemiyordu ve düşünmüyordu. Aniden,elini çıkardı ve pençeyi aldı.
Tom Morris mutsuz görünüyordu, ama bay White beklemek istemedi.
‘Şimdi ne yapacağım ?’ diye sordu arkadaşına.
‘Evet,gel, baba,’dedi Herbert. ‘dilek tut !’ dedi ve güldü Herbert. Asker hiçbir şey söylemedi.. -
4.
0Kimse okumaz pnp
-
5.
0Monkey pow Oxford ingilizce hikaye amk