-
7.
0yaz okuyacam
-
6.
+2KEŞKE OKUYAN OLSA AMK
-
5.
+2Derin düşüncelere dalmışım iyice. Anneannem gelince irkildim. "Sabahın köründe niye balkonda oturuyorsun kızım?" diye sordu. "Tuhaf bir rüya gördüm, anneanne. Uyku tutmadı, ben de azıcık oturayım dedim." Anneannem meraklandı yine, "Hayırdır inşallah kızım, ne gördün? Dünden bu yana pek iyi değilsin sanki, ne oldu?" Gülümseyerek, "Anneanne gerçekten önemli bir şey yok. Saçma sapan bir rüya gördüm o kadar. Soru yağmuruna tutma beni Halime Sultan!" dedim ve odama gittim. Uyuyakalmışım, alarmla birlikte uyandım ve işe gittim. Şirkette odamda otururken, kapı çaldı. Sinan, sırıtarak elinde iki tane kahveyle girmişti yine odama.
Ben:B
Sinan:S
B:Hayırdır Sinan? Ne oldu?
S:Biraz sert olmayı kessen mi artık Cemre? Kahve getirdim sana.
B:Teşekkür ederim kahve için, ama canım istemiyor. Sema'ya ver sen onu, o sever. izin verirsen, konuşmam gereken bir kişi var.
S:içmeyecek misin?
B:Hayır Sinan . Biriyle konuşacağım . Çık hadi.
Sinan söylene söylene, sinirle çıktı dışarı. -
4.
+2Eve gitmiştim sonunda. Anneannem suratımı görünce, "iyi misin kızım? Suratın bembeyaz kesilmiş, bir şey mi oldu?" diye sordu. "iyiyim anneanne, biraz yorgunum sadece. Yatıp dinlenirsem bir şeyim kalmaz." diyerek olanları anlatmadım. Odama geçtim, üstümü değiştirmeden yatağa uzanarak uyumuş kalmışım. Karanlıkta ağlama sesleri duyuluyordu. Hiçbir şey göremiyordum. Ağlama seslerinin olduğu yere doğru yürüyordum. Her adımda daha net duyuluyordu. Ve bir anda o küçük kızı gördüm. Kızgın bir şekilde bakarak, bana doğru geliyordu. "Baban bana mavi elbiseli bebeği almadı." diye yüksek sesle bağırdı. Kalbim çarpıntı yapmıştı , bir yük vardı sanki üzerimde. Kan ter içinde uyandım. Saat 4 sularıydı. Ne kadar uyumaya çalışsam da uyuyamadım. Bir bardak su içip, balkona çıkıp oturdum. Annem ve babamı hatırlamaya çalışıyordum. Çok az şey biliyordum onlar hakkında. Babam beni hep öperdi, severdi. Annem sanki daha ciddi ve mesafeli gibiydi. Aklıma sürekli babamla oynadığımız oyunlar geliyor. Beni çok seviyordu gerçekten. Şu an yaşasaydı hâlâ sever miydi acaba beni?
-
3.
+1Bu saatte neden açtın
-
-
1.
0Notlara yazdım hikâyeyi panpa yeni bitti
-
1.
-
2.
+1Emek suku
-
1.
+5Öncelikle belirteyim, hikâye kurgu beyler. Mantık hataları olabilir. Kimine göre güzel, kimine göre de saçma gelebilir. Değişik bir hikâye yazmaya çalıştım, umarım beğenirsiniz. Hikâyeyi kurgusal bir karakter olan, Cemre Şensoy anlatıyor;
Bir şirkette tercüman olarak çalışıyordum, anneannemle beraber Ankara'da yaşıyorduk. Annem ve babam, ben henüz küçükken hayatlarını kaybettiler. Bana da anneannem baktı, büyüttü. Annem gibi yetiştirdi beni. Hayatımda kazanmış olduğum başarıyı, yapmış olduğum kariyeri anneanneme borçluyum zaten. Bir gün (26 Ağustos Cuma günü) , akşam işten eve giderken arabayı park edip, markete girip, kahvaltılık yiyecekler aldım. Marketten arabaya dönerken kaldırımda ağlayan, 5-6 yaşlarında, kırmızı elbiseli, yeşil gözlü, kumral, küçücük bir kız çocuğu gördüm. Yanına gidip neden ağladığını sordum. Gözlerini yüzüme dikip, "Bana mavi elbiseli bebeği almadı" dedi. "Kim almadı?" dedim. Ayağa kalkarak "Baban." diye bağırarak koşup gitti. Şaşkınlıktan arkasından öylece bakakaldım. Arabaya bindim. Kafam o küçük çocuğa takılmıştı. Artık nasıl daldıysam, önüme fırlayan köpeği az daha ezecektim. Son anda frene basıp arabadan indim. Köpek koşup gitmişti. Biraz hava alıp, olayın şokunu atlattıktan sonra arabaya binip eve gittim.
başlık yok! burası bom boş!