-
26.
0oracle sistemi hackledi ve architect'in bilgisi ve izni olmadan matrix v4'ü yarattı. yaptığı değişiklikler v1 ile v2 arasında ya da v2 ile v3 arasında yapılan değişikliklerden çok daha küçüktü. ortaya çıkan şey daha çok v3.1 gibiydi. ama değişiklikler oldukça hayatiydi çünkü sisteme reset atılmasını önlüyordu.
yaptığı hack iki bölümden oluşuyordu. ilk olarak seçilmiş kişiye verilen özel kodu değiştirdi. ikinci olarak da ajan smith'i yarattı ve onun da özel yeteneklere sahip olmasını sağlayan kodu simülasyona yerleştirdi. -
27.
0seçilmiş kişi bir insandır; neo bir makine değildir. fakat o özel bir insandır, çünkü matrix sistemi ona özel yetenek ve güçler vermiştir. bu v2'den v3' geçişe neden olan ayarın bir parçasıydı. oracle neo'ya bu ayrıcalığı veren kodu kırdı ve ona bundan daha fazlasını verdi. ve seçilmiş kişiyi seçme zamanı geldiğinde oracle sistemi başa almaya itiraz edecek birini seçti ve bunun kim olduğunu da morpheus'a söyledi.
-
28.
0önceki beş seçilmiş kişi hep oracle tarafından seçilmiş ve bunlar insanların dörtte üçünün ölümüne sebep olsa bile başa dönmekten başka seçenekleri olmayacak şekilde architect tarafından manipüle edilebilecek halde olanlardı. ama neo başa dönmeyi reddetti. v3 ayarı da başarısız olmuştu. kontrollü reset olmayacaktı. yıkım yakındı. architect'in neo'ya söylediği "insanoğlunun geri dönülemez gerçek sonu" palavrası doğru olmasa da yıkım oldukça büyük olacaktı.
-
29.
0oracle'ın diğer hacki ajan smith'i yaratmasıydı. standart bir ajan kodu ile başlayıp onu daha da geliştirdi. smith işine diğer ajanlardan daha odaklı ve takıntılıydı. smith ayrıca seçilmiş kişiyi devamlı takip edecek şekilde programlanmıştı.
smith seçilmiş kişiyi takip edip hep onun önüne çıkacak, seçilmiş kişi sonunda smith'i yok edecek böylece oracle'ın smith ile ilişkilendirdiği temel değişiklikleri harekete geçirecekti.
oracle smith'i diğer programların yaptığı gibi her şeyi rapor edecek şekilde programlamamıştı. smith sistem içinde kendi başına hareket eden ilk program da değildi. matrix içinde merovingian gibi kendi başına buyruk birçok program vardı. oracle bu fikri de buradan almıştı. ama smith "ölünce" (sistemden çıkarılınca), oracle'ın sistemde yaptığı temel değişiklik çalışmaya başladı. oracle seçilmiş kişide yaptığı gibi smith'e de en dikkate değeri kendini klonlamak olan özel yetenekler vermişti. smith matrix'i ele geçirecek, sonra oradan çıkıp makine şehrini ele geçirmeye çalışacak şekilde programlanmıştı. -
30.
0smith bunun farkına varmış, ama değiştirmeye gücü yetmemişti. oracle'ı kendine klonlarken de ona "anne" diyerek oracle'ın kendisini yarattığının farkında olduğunu göstermişti.
oracle bir devrimciydi. makineleri matrix'i her defasında sert bir başa dönüş ile yönetmeye devam edemeyeceklerine ikna etmeye çalışıyordu. neo'yu seçilmiş kişi yaptı, neo da çöküş olmadan önce matrix'e güvenli reset atmayı reddederek makineleri simülasyonun başarısızlığıyla yüzyüze getirdi. -
31.
0ama bu yeterli değildi. bu sadece seçilmiş kişinin başa dönüş kodlarını "çekirdek"e yerleştirerek daha temiz bir kontrollü başa dönüş gerçekleştirmesi yerine makinelerin insanların toplu ölümlerinden sonra matrix'e reset atmak zorunda kalması demekti. architect'in neo'ya "bir dereceye kadar kabul edebileceğimiz ölüm oranı var" derken demek istediği de buydu. makineler kontrollü reset ile insanların %75'ini kaybetmek yerine sistemin çökerek insanların %98'inin ölmesini hiç de istemiyorlardı. ama v1 ve v2'de bu olmuş ve makineler ayakta kalmayı başarmışlardı.
-
32.
0oracle'ın makineleri anlaşmaya zorlayacak başka bir şeye ihtiyacı vardı. işte bu yüzden ajan smith'i yarattı. onu makinelerin varlığına doğrudan tehdit oluşturacak ve ancak seçilmiş kişinin yardımıyla yok edilebilecek şekilde tasarlanmıştı. ajan smith'in belirsiz de olsa hissettiği smith-neo ilişkisi işte buydu.
-
33.
0neo'nun elindeki pazarlık kozu şuydu: benimle anlaşın yoksa smith sizi yok edecek. neo ne istiyordu? oracle'ın ondan yapmasını istediği şeyi: periyodik resetlerle insanoğlunun büyük bir kısmının kıyımının durdurulması. eğer makineler kabul etmezse neo onlarla birlik olmayacak ve smith makineleri yok edecek. makinelerin neo'nun teklifini kabul etmekten başka çareleri yoktu. ve onlar makine oldukları için oracle'ın vekili olan neo ile yapılan anlaşmaya sadık kalacaktı.
-
34.
0peki neo nasıl yardım edecekti? bu oracle'ın seçilmiş kişinin kodunu modifiye ederken yaptığı bir şeydi: neo, oracle smith'i yaratırken yaptığı bir arka kapı aracılığıyla smith'in koduna girmesini sağlayan şifrelere sahipti. bu, seçilmiş kişinin "çekirdek"e girip simülasyonu resetlemesine izin veren şifreler ile aynı mekanizmaydı.
-
35.
0neo ancak smith ile yaptığı son savaşta bunun farkına vardı: smith'in kendisini yutmasına izin vermeliydi. böylece şifreleri aktive edip makinelerin smith'i ve tüm kopyalarını matrix'ten silmesini sağlayacak arka kapıyı açtı. (bir olasılık: neo'nun şifreleri smith'in kodu içinde bulunan ve smith ve diğer tüm kopyaları yok edecek şifreleri içinde bulunduran bir kasayı açtı)
-
36.
0yapılan anlaşma gereği başa dönüş mekanizmasının kaldırılmasıyla oracle matrix v4'ün büyük insan kıyımlarıyla çökmeden devam edeceğinin sağlanacağını nasıl düşünüyordu? v3'teki sorunun makineler tarafından yeteri kadar insanın dışarı çıkmasına izin verilmemesi olduğunu düşünüyordu. çözümü ise şuydu: eğer dışarı çıkmak isteyen tüm insanlara izin verilirse simulasyon içinde nihilist insan kitleleri oluşmaz, simülasyonu yıkıma uğratacak başkaldırı olmaz ve böylece matrix'e bağlı insanların kitelesel kıyımına gerek kalmaz.
çözüm yürüyebilecek mi? bunu oracle bile bilmiyor ama öyle düşünüyor ve çözümün en azından v3'teki başa dönüş periyodundan çok daha uzun süreceğinden emin.
üçüncü filmin sonunda oracle'ın architect'e anlatmaya çalıştığı şey de işte buydu.
kaynak: http://obisp.blogspot.com...9/10/matrix-uclemesi.html -
37.
0@37 waçovskilerin ilk filmlerini de (bound adlı 1996 yapımı film) yabana atma panpa.
o filmde tek bir dairede geçiyor ve heyecan dorukta.
ayrıca film noir türünü almışlar ve yenilemiş, türün kalıplarıyla oynamışlar.
ve yine ayrıca o bütçeye rağmen çok iyi kamera hareketleri efektleri kullanmışlar film içinde.
zaten filmin müzik kullanımı da matrix ten aşina olduğumuz müzik kullanımı yaylılar falan...
ama bu bile matrix için gereken bütçeyi sağlamamış kardeşlere.
bütçeleri daha azdı 5-10 milyyon dolardı heralde.
onlarda o para ile filmin trinityle başlayan o ilk 10 dakikalık kovalamaca sahnesini çekmişler, daha çekimi yeni biten dark city filminin setinde hemde...
yapımcılarda o çekilen görüntüleri izleyip dur lan bu gençlerde iş var demiş olacaklar...
ayrıca bu film başından beri bir üçleme olarak tasarlanmıştı hatta daha da fazla film çıkar bu konudan. resmen ayrı bir evren, mitoloji yaratmışlar...
ayrıca bu filmlere şundan bundan etkilenmiş demek yanlış olur.
çünkü eltkilendikleri şeyler, filmler,romanlar, felseler haddinden fazla.
yani sadece simularcadan etkilendiler veya sadece platoonun mağara alegorisinden etkilendiler demek yanlış olur.
incilden, budizme,tasavvuftan, museviliğe decarttan niçeye efenime söyliyim japon animelerinden, dr.who ya,sam pechinpahtan , john woo ya referans göstermedikleri sanat dalı, sanatçı yok nerdeyse..
ve bunların hepsinden ortaya böyle filmler çıkarmak her baba yiğidin harcı değil doğrusu.
en azından bu bile saygıyı hak ediyor...
ayrıca sanatın her dalı ve felsefe, bilim,teknoloji v.s her zaman birilerinden ve birşeylerden esinlenmiştir.
kendinden öncekilerin üstüne ekleyerek bir yerlere gelmiştir.
bu da gayet normaldir... -
38.
0@37 ve ayrıca niçe-max olayı gibi bir şey bu filmlerin de başına gelmektedir.
bu filmlerde daha şimdiden unutulmaya yüz tutmuş özellikle 2.filmden sonra itin zütüne sokulmaya başlanmıştır.
ama bakıyoruz star wars filmlerine halen bıkmadan anılıyor, 30.yılında dergi kapaklarına taşınıyor falan. hatta bugün dünya star wars günüydü amk *
yani matrix serisi star wars serisinden hem efect, aksiyon,hikaye,alt metin v.s. kat be kat ilerideyken ve bilim kurguyu kat be kat ileri taşımışken halen star wars un gerinde kalmaktadır insanların ilgi alakası babında...
bu da sorgulanması gereken bişeydir.
tıpkı tesla nın edison un gerisinde kalması gibi... -
39.
0@44 panpa kaynağı paylaştım ya en başta ve en sonda amk.
kitabı yok da adamlar ne kadar geniş bir evren düşünmüşler amk onu görüyoruz. yani neo dan önceki 5 seçilmiş kişinin hikayesi bile film olabilir ki zaten yapımcılar gitmişler yeni matrix filmleri çekin demişler yönetmenlere...
@45 la olm full aksiyon vardı filmlerde daha ne kolay anlatımı olacak..
zaten o açıdan eleştirildiler hep. malkoçoğlu filmleriyle bile karşılaştıranlar çıktı amk...
ama zaten filmlerin değeri zevki böyle çıkıyor işte. alt metinleri, mesajları sen kendin bulup çıkardıkça daha da bi güzel geliyor film.ya da başkalarının analizlerini okuyunca vay amk diyosun..
filmi tekrar tekrar izleyesin geliyor. -
40.
0@45
3. filmin gişesinin düşük olması 2.filmin çok eleştirilmesiydi bence.
bir de tabii ilk filme göre daha kapalı bir anlatımda vardı doğru.
yani şu analizleri okumasak pek bi pok anlamayacaktık
ama animatrix i de bunun için yapmışlar adamlar.
hatta oyunu bile çıktıydı o dönem onda da 2.filmde olmayan şeyler var.
monica bellucinin herkesi öptüğünü görüyoruz orda mesela.
yani filmdeki herşeyin bi başka manası var hiç bişey gereksiz değil.
o taktıkları gözlüklerde, kahinin verdiği şekerde, fransızın karısının öpücüğüde, o dans sahneside, neo tirinity sex sahneside hepsinin birden fazla anlamı var amk... -
41.
0@ben de 2. filmi daha çok severim ama ilk filmi de ne zaman izlesem yok lan bu en iyisi bu farklı bi tadı var derim.
yani aslında hepsinin tadı verdiği duygu farklı ama en poktanı 3.film çünkü çok ezikler 3. filmde amk...
makinelere karşı zafer kazanacaklar sanıyorsun ama öyle bişey olmuyor malesef.
ve bu açıdan da çok gerçekçidir ve büyük bir risktir.
iyiler yani insanoğlu kazanamıyor amk. -
42.
0@49 aynen öyle panpa.
bence böyle yapmak yani büyük kitleye ulaşmak için, onları uyandırmak için onların seveceği tarzda şeyler çekmek gerçek sanatçıların yani topluma(insanlığa) karşı bir sorumluluk hissedenlerin yapması gereken şeydir.
örneğin bizden bir film söyliyim: kibar feyzo
vermek istediği mesajları komedinin en hasıyla, pek hissettirmeden zerk eder bu film zihinlere...
bu filmi sağcısıda, solcusuda çok sever bu ülkede...
banker bilo da olabilir mesela... -
43.
0@51 işte o kitap esinlendikleri şeylerden sadece biri panpa.
ama filmde direk gözümüze sokmuşlar o kitabı... -
44.
0alın mesela etkilendikleri gönderme yaptıkları şeylerin özeti bu videoda var panpalar:
http://www.youtube.com/watch?v=yrW3E6BN5Dg -
45.
0@55 aynen. ama bak burdada özü tasavvuf diyor adam ve okuyunca vay amk diyosn
http://www.ihvanforum.org...ve/index.php/t-10227.html
-
kamyoncukamilin cakma sarisin yasli chpli anasinin
-
vikings gene iyi
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 27 01 2025
-
sokie iyi aklıma soktun
-
50 kruş ve 1 tl ler kalksın yerine 5 ve 10 tl
-
ülkenin yarısı kürt diyorlar doğru mu
-
ülkedeki resmi kürt sayıı 13 milyonmuş
-
mabel matiz türkiyenin en delikanlı sanatçısıdr
-
ekoyu tutuklasalar da sokağa çıksak
-
sephoradan parfum alinir mı
-
hastalıkların yüzde 90 nı müslümanlar
-
babam arabayı satacak iletişim özürlü
-
fps oyunu oyanrken midem
-
yarım saatte 1 başlık açılacaksa
-
adam satmak itin uğursuzun önde gideni olmak
-
beyler 12 saat çalışıyorum
-
gececi tayfa nerede lan bugün
-
memelilere memeli demişlerde neden
-
dexerin korkulu rüyası gaye su akyol
-
mabel buna çakmış mıdır
-
sözlükte hiç karı kalmadı dimi
-
microsoft türkiyeye veri merkezi kurmamış lan
-
50 şınav 23 barfix
-
saat 4 bucuk 2 saat sonra mesai biter
-
keşke bu bayrak altında can verebilseydim
-
27 1 25 ramstain olarak yediklerm sıralı tam liste
-
ayşe barımın taşaklarına beton yetmez
-
beyler adam kerhanede
-
havucun taku oynayana günlülk 100 tl verseler
-
aradığınız kıraathane ortamı oluştu mu
- / 1