1. 1.
    +1
    okudum lan, valla.
    ···
  2. 2.
    0
    okudum ve incide bole bi başlık actıgın icin takdir ettim ama özet gec be bin
    ···
  3. 3.
    0
    son paragraftaki baskı sonrasında selefon varya ondan sonrasını okumadım iyi yapmışmıyım?
    ···
  4. 4.
    0
    okudum. o kadar kopi paste yapmış adam
    ···
  5. 5.
    0
    oo ne cevherler saklı kalmış, up up ibretlik
    ···
  6. 6.
    -1
    hasgibtir lan kıçımın kenarı burdaki godoşlardan hiçbiri kasıp okumaz bunu yazık olmuş emeklerine armutcancım.
    ···
  7. 7.
    0
    bende öyle düşünmüştüm.
    ···
  8. 8.
    0
    matbaa insanı özgür kılar. yeter mi bu kadar?
    ···
  9. 9.
    0
    haftanın en beğenileni! alkışlar efenim alkışlar
    ···
  10. 10.
    0
    bu şarkı beni hep ağlatır.
    ···
  11. 11.
    0
    abuzittin!! haklısın.
    ···
  12. 12.
    0
    okuyorsunuz da az oylayın. ayıp lan. mattbaa güzel bir icattır. *
    ···
  13. 13.
    0
    ben okumaya erindim bruker.
    ···
  14. 14.
    0
    yani ? ?
    ···
  15. 15.
    0
    Matbaanın ilk kez kullanılması Uzakdoğu’da başlamıştır. ilk matbaa, ağaç oyma tekniği kullanarak, M.S. 593'te Çin'de kurulmuş, ilk basılı gazete de M.S. 700'de Pekin'de çıkmıştır. 8. yüzyılda Japonya’da baskı yapıldığı, imparatoriçe Shotoko'nun Budizm’in kutsal metinlerini Sanskrit dilinde Çin alfabesiyle bastırdığı bilinmektedir. Bilinen en eski ekgibsiz basma kitap olan Tianemmen ruloları Çin'de 868'de basılmıştır. ilk kez tek tek harfler dökerek baskı yapmayı da 1040 yıllarında Pi Sheng adında bir Çinlinin porselenden harfler kullanarak denediği söylenmişti.
    Batıya doğru yayılma

    Tun-Huang mağarasındaki buluntular, matbaayı Çinlilerden alan Uygurların 9. yüzyıldan itibaren baskı yaptığını göstermektedir. Öte yandan, Çin'den mi geldiği yoksa bağımsız mı geliştirildiği bilinmese de, Mısır'da 4. yüzyıldan itibaren kumaş üzerine ağaç oyma kalıplarla baskı yapılmaktaydı. Aynı teknikle Arapça metinlerin basılması 9. ve 10 yüzyıllarda gene Mısır'da başlamıştır.
    Avrupa ve modern matbaacılığın doğuşu

    Avrupa'da matbaacılık ağaç oyma kumaş baskısını islam dünyasından alarak başlamıştır. Özellikle 15. yüzyılda Avrupa’da matbaacılığın üssü olan Hollanda'da basım tekniği çok gelişmiştir. O dönemde hattatlarca yazılan ve hakkaklarca kazılan tahta kalıpların yanısıra Harlem kentinde ilk kez tek tek harflerle baskı denemelerini 1430 yılında Lourens Janszoon Coster’in yaptığı sanılmaktadır.

    Nihayet 1450'de Johannes Gutenberg, ortağı Fust ile birlikte Almanya'nın Mainz şehrinde metal harflerle basım tekniğini bulmuş ve matbaa uygulamıştır. Gutenberg'in üretimi, özellikle de 1455'de bastığı incil, yüksek kalitesi ve ucuz fiyatıyla kısa sürede başarılı olmuş, yeni buluş Avrupa'dan başlayarak tüm dünyada yaygınlaşmıştır. Daha sonra tipo baskı olarak adlandırdığımız bu teknik sanayi devrimiyle doğan modern baskı makinalarının ve matbaacılık endüstrisinin temeli olmuş ve 20. yüzyıl sonlarına kadar gelmiştir.
    Teknikler
    Baskı yüzeyinin düz tabaka ya da rulo kağıt (rotatif) olması dışında, matbaacılıkta kullanılan temel baskı yöntemleri şunlardır:

    * Ofset baskı
    * Tipo baskı ya da yüksek baskı (günümüzde işlevini yitirmiştir)
    * Tifdruk ve flekso baskı (ambalaj özellikle fotopolimer yüzeylerin baskısı)

    Bunlardan başka

    * Serigrafi baskı (kâğıt, seramik, tekstil vb. yüzeyler)
    * hologram
    * tampon
    * anagram baskı

    gibi baskı çeşitleri de bulunmaktadır.
    Modern matbaacılıkta iş akışı
    Kısaca matbaacılık denilen karmaşık süreç, farklı teknolojilere ait çok sayıda işlemden oluşur. Uluslararası bir sektörel konsorsiyum olan cip4 tarafından hazırlanan JDF (Job Definition Format) iş tanımlama standardı kapsamında yüzden fazla işlem tanımlanmış, bunlar da geleneksel eğilime uygun olarak baskı öncesi, baskı ve baskı sonrası şeklinde üç alt süreçte toplanmıştır.
    Baskı öncesi

    Öncelikle basılacak işin tasarımı yapılır. Bu aşamada yazıların ve fotoğrafların bilgisayara aktarılması gerekir. Bilgisayara aktarılan görsel öğeler mizanpaj yazılımında bir araya getirilerek baskıya uygun tasarım oluşturulur. Bilgisayar yardımıyla yapılan bu işleme masa üstü yayıncılık da denir. Sonrasında, yapılan çalışmanın film çıkışları alınır. Film, baskı için kullanılan kalıbı oluşturmak için kullanılır. Filmden sonra da prova alınabilir. Filmden alınan provaya anolog prova (Dupont firmasının Cromalin sisteminden dolayı sektörde "cromalin" adı ile bilinir) denmektedir. Analog provanın dışında baskıyı taklit eden yazıcılarla dijital prova da alınabilir.
    Baskı

    Film çıkışları alındıktan sonra alüminyum plakalar (kalıp) üzerine tasarımın görüntüsü çıkarılır. Kalıp çekme denilen bu işlem iki aşamada gerçekleşir: film kullanarak kontakt baskı yani pozlandırma ve banyo. Günümüzde tasarımlar bilgisayardan direk kalıba alınabilmekte, CTP adıyla anılan bu sistem ile film ve montaj işlemlerini ortadan kalkmaktadır. Kalıp çekildikten sonra baskıya geçilir.
    Baskı sonrası

    Baskı sonrasında selefon, lak gibi malzemelerle yüzey kaplama (laminasyon) uygulanabilir. Mücellithane ve matbaacılık makinaları kullanılarak da çok sayfalı ürünlerde katlama, harmanlama, iplik dikiş, tel dikiş gibi işlemler, kitap ve dergiler için kapak takarak ciltleme gibi, ambalajlar için kalıplı kesim gibi gibi işlemler uygulanabilir.
    Tümünü Göster
    ···