0
MASTüRBASYON
Erken bunamaya, titremelere ve felçlere yol açtığı düşüncesiyle mastürbasyon yani kendi kendini tatmin uzun süre hoşgörülmemiş, kınanmıştır. Bugün bile, yukardaki görüşlerin yersizliği ortaya çıkmış olmakla birlikte, bu konuda hâlâ bazı tereddütler vardır. Bazı kişiler mastürbasyonun sinir hastalıklarına yol açmasından yada cinsel ilişkilerde bozukluklar yaratmasından çekinirler. Gerçekte bu korkuların mastürbasyon yapanlarda bir suçluluk duygusuyle sıkı sıkıya bağlantılı olduğu sanılmaktadır. Birçok kişi mastürbasyonu cinselliğin iki amacı olan beraberlik ve paylaşma ilkelerine karşı çıkan bencil ve tek başına bir doyum biçimi olarak değerlendirir. Kinsey Raporu kendi kendini doyurmanın zararlı olduğunu ileri süren ilkeleri kesin olarak yalanlamıştır. Gerçekten de araştırmalar sırasında erkeklerin yüzde 93′ünün, kadınların yüzde 62’sinin yaşamlarının herhangi bir döneminde mastürbasyon yaptıkları ortaya çıkmıştır. Ford ve Beach, hayvan ve insan cinsel davranışları üzerinde yaptıkları karşılaştırmalı incelemelerde, çoğu hayvanların da mastürbasyon yaptıklarını ve bu cinsel doyum biçiminin hayvanın kendi vücudunu tanımada ilk belirti olduğunu ortaya koymuşlardır. Dişi hayvan, yavrularına vücudun cinsel doyum bölgelerini öğretir. Yavrular da temizlenirken cinsel bölgelerini yalayarak zevk alırlar.
çocukta cinsel organların duyarlığı erken belirir; ancak cinsellik çocuğun henüz yoğun bir doyum sağlayabilmesine elverişli yoğunlukta değildir. Acemice denemelerden sonra çocuk mastürbasyondan bıkar ve ilgisini yitirir. Daha sonra ergenlik çağında, cinsel içgüdüsünün itilimiyle, mastürbasyonun ne olduğunu gerçek olarak keşfeder. Böylece mastürbasyon çocukta fiziksel ve ruhsal gerilimi yatıştırmaya yönelik bir alışkanlık halini alır.
Mastürbüsyonla birlikte derin bir suçluluk duygusu da kendini gösterirse, sinirlilik belirtileri ve dikkati bir noktaya toplayamama gibi durumlar ortaya çıkabilir. Bu sonuçlan kendi kendini doyurmanın kaçınılmaz sonuçlarıymış gibi değerlendirmek yanlış olur. Kinsey’in araştırmaları mastürbasyonun fiziksel sakıncalarının çok önemli olmadığını göstermiştir. Ayrıca özellikle erkek ve kadın davranışları arasında, bazı farkların var olduğu da saptanmıştır.
Erkeklerde mastürbasyona ergenlik yaşından yirmi ya da yirmi beş yaşına kadar başvurulur; sonraları yavaş yavaş azalır.
Buna karşılık kadınlarda mastürbasyon daha geç ve daha yavaş başlar ve otuz yaşlarında, çoğunlukla evlilik ilişkilerine paralel olarak, en yüksek etkinlik düzeyine ulaşır.
Kinsey Raporuna göre, erkekler bu işte kadınlardan daha serbest görünmektedir. Erkekler, ilk cinsel itilimlerden itibaren mastürbasyon yapmaya başlarlar ama, ilk cinsel ilişkileri doyurucu bulurlarsa, matürbasyondan genellikle vazgeçerler.
Kadınlarda ise bu konuda bir tutukluk görülür; cinsellik konusu erkekler kadar yoğunluk kazanmaz. Hatta çoğu zaman kadının içgüdüleri bile ancak ilk flört sırasında gecikmiş olarak uyanır. Kadınlar evlilik öncesi cinsel ilişkilerden erkeklere göre daha kolay kaçınırlar. Genç kız genellikle nişanlandıktan ya da bir erkeğe aşık olduktan sonra mastürbasyon yapar. Bazen de kadının cinsel doyumla sonuçlanmayan evlilik içi bir cinsel birleşme sırasında birikmiş olan cinsel gerilimi bu yöntemle yatıştırdığı olur. Böylece cinsel ilişkiden tam olarak alamadığı zevki bu yolla sağlamış olur. Kinsey’in belirttiği gibi, mastürbasyon yüksek öğretim gören kişiler arasında daha yaygındır. Bu durum öğrencilerin öğretimlerini başarılı bir biçimde sürdürmek amacıyle cinsel birleşme isteklerini ertelemek zorunda kalışlarının bir sonucudur. Gerçekten de bu öğrenciler arasında birçokları evliliği ya da geçici ilişkileri öğrenimi engelleyici bir öğe olarak görürler. Buna karşılık meslek yaşdıbına daha erken giren erkek ve kadınlar cinsel ilişki konusunda serbest davranırlar. Mastürbasyonun cinsel ilişkilere hazırlık için gerekli bir evre olarak kabul edilip edilmeyeceği ya da özerk bir etkinlik olup olmadığı çok tartışılmıştır. Kinsey Raporu busor’uyu da cevaplandırmaktadır. Bu araştırmaya göre doyurucu bir cinsel etkinliğe sahip kişilerin çoğu özellikle ergenlik döneminde, az ya da çok uzun bir kendi kendini doyurma evresinden geçmişlerdir. Kısacası mastürbasyon vücudun bilincine ermede, cinsel uyarılara karşı heyecansal yeteneğini tanımada ve bu uyarıları kontrol etme gücünü kazanmada yararlı bir evredir. Böylece tek başına ulaşılan cinsel zevk, ikili sevişmenin verdiği cinsel zevki dolaylı ve bireysel yoldan öğrenme evresi olmaktadır.
Kendi kendini doyurmaya çoğu zaman hayaller de eşlik eder. Normal cinsel eğilim gösteren gençler mastürbasyon sırasında bu tür bir cinsel birleşmeyi düşlerinde canlandırırlar. Anormal cinsel eğilim gösterenler ise mastürbasyon sırasında normal bir birleşmeyi düşlerler. Kişilerin kültür düzeyi arttıkça mastürbasyon sırasında düş kurma yoğunluğu da artar.
Kinsey ve çalışma arkadaşlarına göre, kadınlar mastürbasyon yapmak için klitorisin ve küçük dudakların düzenli uyarılmasından, baldırların sürtülmesine ve daha seyrek olarak da dölyolu içini uyarmaya kadar uzanan çok çeşitli yollardan yararlanırlar. Kadınların cinsel doyum bölgeleri üzerinde yapılan bütün incelemeler, dış üreme bölgesinin özellikle duyarlı olduğunu ortaya koymuştur. Dölyolu ise sinir uçları bakımından fakirdir; cinsel birleşme sonucunda cinsel doyuma ulaşamayan bazı kadınlar cinsel soğukluğu buna bağlamaktadırlar. Uzun bir süre, kadınların cinsel doyumun en üst düzeyine erkeklerden daha ağır bir biçimde ulaştığı düşünülmüştür. Oysa cinsel birleşme sırasında kadının doyuma ulaşmaması, çoğu kez birleşme sırasında erkeğin bencilce davranarak sadece kendi doyumunu düşünmesinden ileri gelir.
Kadınlarda mastürbasyonun yapısal bozukluklara, hatta hastalıklara yol açtığı kanısı yanlıştır. Bu inançlar hiç bir ciddi bilimsel temele dayanmamaktadır. Freud ve öğrencilerinin çalışmalarından bu yana, doktorlar kadının gençlik yıllarında yaptığı mastürbasyonun, cinsel doyum bölgesini dölyolu bölgesinden klitoris bölgesine kaydırdığı kanısındaydılar. Böyle bir kadının klitoriSin uyarıl-masıyle kolayca cinsel doyuma ulaşacağı, ama penisin dölyolu içine girmesinin cinsel doyumu aynı kolaylıkla sağlayamayacağı görüşündeydiler. Oysa Kinsey’in istatistikleri bunun tersini kanıtlamış görünmektedir. Gerçekten de vaktiyle hiç mastürbasyon yapmamış olan kadınların normal cinsel ilişkiler sırasında çok az zevk duydukları anlaşılmıştır. Evlilikten önce cinsel doyumun varlığından bile haberi olmayan kadınların sadece üçte biri evlilik yaşdıbının ilk beş yılı içinde cinsel zevkin bu en yüksek noktasını keşfetmişlerdir. Cinsel doyumun varlığını evlilikten önce bilenler ise normal cinsel ilişkilere daha kolay ayak uydurmuşlardır.
Mastürbasyona başvurma kişiden kişiye çok değişir. Aşırı mastürbasyonun sağlığa zararlı olduğu görüşü bugün geçerliliğini büyük ölçüde yitirmiştir. Delikanlı cinsel doyuma ulaştıktan sonra mastürbasyonu hemen tekrarlamak için bir gereksinme ya da istek duymaz. Buna karşılık depresyon ve huzursuzluk aşırı mastürbasyona yol açabilir, örneğin kızlarla ilişki kuramayan ya da günlük gerçeklerden kaçınmak amacıyle kendi içine kapanan bir delikanlı, cinsel içgüdüsünü kendi kendini uyarma yoluyle yatıştırmaya yönelir. Hatta bazı durumlarda normal cinsel ilişkilerde bulunduğu halde ayrıca mastürbasyon da yapar. Mastürbasyonun cinsel ilişkilere ayak uyduramamanın bir belirtisi olup olmadığı da tartışılmıştır. Gerçekten de, karısıyle uyumlu bir biçimde yaşam süren ve onunla doyurucu ilişkileri bulunan bir erkek, mastürbasyona ender olarak başvurur. Eğer mastürbasyon yapıyorsa, bu kişinin olgunluk yetersizliğinden ya da karısıyle yapacağı gerçek birleşmeyi düş gücüne dayanarak gereksinmelerin doyurmayı yeğ tutmamasından ileri gelebilir. Böyle hallerde erkek cinsel birleşme konusunda yanlış ve yetersiz bir fikir edinmiş olduğundan mastürbasyonda başka yerde bulamadığı bir zevki arar.
Yalnızlık çeken ve yeniden bir eş bulma ümitlerini tümüyle yitirmiş olan, kocasından boşanmış ya da kocası ölmüş kadınlar sık sık mastürbasyona başvururlar. Buna karşılık, aynı durumdaki erkeklerde mastürbasyona başvurma sıklığı düşüktür. Gerçekten de erkeğin yaşdıbını yeniden kurması çok daha kolaydır; çoğu kez kendinden çok genç bir kadınla evlenebilmesi bile mümkündür.Az ya da çok uzun bir süre karılarından ayrı yaşamak zorunda kalan erkeklerde ve toplumun geçici olarak kadınsız olarak yaşamak zorunda bıraktığı erkeklerde mastürbasyon yaygındır.
Yeniyetmelerin ilk zevk kaynağı olan kendi kendini doyurmaya kendiliklerinden yöneldikleri göz önüne alınırsa, bu uygulamanın doğal olduğu düşünülebilir ve ancak cinsel doyumun özel bir biçimi haline dönüşecek olursa anormal bir davranış olarak değerlendirilebilir.
Tümünü Göster