+69
-83
sene 2006 falan. o zamanlar 18 yaşındayım tam. yeni üniversiteye başlamışım başka bir şehirde ve halamlarda kalıyorum. yaz geldi biz de eve geldik. o sabah babam işe gitmek için ben de sabah kaymakamlıkta bir şeyler çıkartmak için kalktık beraber kahvaltı yaptık. ben işe girmek için belge falan çıkarttım ve sonra eve geldim erkenden. hava nasıl sıcak ama görmeniz lazım. vücududum su gibi terden. yoldayken annem aradı. oğlum ben aysel teyzenlerdeyim haberin olsun, anahtarın var" dedi. "tamam anne" dedim. zaten eve gelirken de baktım aysel teyzelerin balkonda çay içiyorlar. neyse girdim eve. "hasan!", "lan hasan! yavşak!" diye seslendim. baktım hasan yok. top oynamaya gitmiştir bu sıcakta amk diye düşündüm hasan da kardeşim bu arada.
babam zaten işte. bir hevesle üstümü çıkardım, pantolonu çıkardım külotla odaları dolaşmaya başladım. hani ne olur ne olmaz 31 çekicem yakalanmayayım. mutfağa gittim dolaptan soğuk su da aldım hemen geçtim bilgisayarın başına.
bilenler bilir, beyaz tüplü bilgisayarları. onlardan var işte. açtım bilgisayarı bir hevesle. daha önce limewire'dan indirip de istif ettiği sibel kekilli falan bir sürü müstehcen videoyu açmaya başladım. hangisinden başlasam diye karar verirken aklıma "ulan nasıl olsa evde kimse yok aç son ses zevkini çıkar amk" dedim.
gittim pencereyi kapattım. eski vantilatörler var aşırı ses çıkartan bilenler yine bilir, onu açtım hoparlörü taktım ama baktım çalışmıyor. ses mes yok. "ulan yavşak hasan bunu da mı bozdun" dedim kendi kendime.
sonra sıkıntı yok diyerek kendimi teselli ettim. vantilatörü kapattım elektrik parası çok gelmesin diye pencereyi açtım. nasıl olsa cereyan yapıyor. ohh pöfür pöfür esiyor. indirdim külodu yarıya. çıkardım malafatı sıvazlamaya başladım. ergeniz ya o zaman, "ahh, ohh" falan diyorum, karşı komşu hüsniye teyzenin büyük hemşire olan ciksi kızı hatice'yi düşünüyorum.
ohh hatice yala yala falan diyordum ki video bitti. tam diğer videoya geçerken taşak kaşınmaya başladı. videoyu açtım onlar işe koyulana kadar ben taşağı kaşıyayım dedim. ulan öyle tatlı kaşınıyor ki acayip hoşuma gitti. kaşıyorum da kaşıyorum ohh..
31 den bu kadar zevk almadım lan ne güzel kaşınıyor öyle hehe. kendimi iyice kaptırmışım artık, bir malafatı sıvazlıyorum bir de taşakları kaşıyorum derken elim tam taşağımda birisinin beni izlediğini fark ettim. bir baktım babam. yeni gelmiş yoksa fark ederdim hemen.
hafif sert ama alaycı bir gülüşle "napıyon oğlum sen?" dedi. "kaşındı ben de kaşıyodum baba" dedim. "hava sıcak ya pişik gibi bir şey olmuş, yara çıkmış çok kaşınıyor" diye de ekledim soğukkanlı bir tavırla. "bilgisayarda da araştırma ödevi yapıyordum" dedim yalana bak amk. "tamam tamam gel şu televizyonu aç" dedi. içim bir nebze olsun rahatladı. malafatın inmesini bekledim biraz sonra şortumu giyip gittim televizyonu açtım. "sen işe gitmedin mi? dedim. " dünkü işi bitirdik, diğer binaya geçecektik de malzeme gelmedi biz de sıcakta beklemedik yarına kaldı artık" dedi. "hee anladım tamam baba ödev yapıyorum biraz sesini kıs kafam karışıyor" dedim (yalan) ve odamın kapısını da kapattım. sonra yüzsüz gibi 31 çekmeye devam ettim.
rahat olmasa da güzelce bir boşaldım. gittim banyo falan yaptım.
ikindi gibi annemler geldi. annemi görünce şimdi babam gider anneme "bizim oğlan 31 çekiyodu" gibi şeyler söyler diye de anneme bugün babam beni böyle böyle gördü falan dedim. olabilir dedi. içim iyice rahatladı. dün gece bu olaya benzer çocukluğumla ilgili bir rüya gördüm ve bu anımı da anlatmak istedim. yüzde yüz gerçektir bu cuma günü söylüyorum ki.
o değil de allah'tan babam elimi taşağımda gördü, demek ki taşak kaşınmasa eli dalgada, kendimizden geçmiş şekilde görecekti bizi..
edit: lan babam mutfaktaki kanepede uzanıyormuş bu arada bak arada yazmayı unutmuşum heyecandan o günler aklıma gelince... babamın gömleğiyle mutfağın kanepe örtüsünün rengi aynı o zaman, tabi ben 31 çekicem hevesiyle fark etmemişim hem de mutfaktan su almışım bide adamın önünden geçmişim gözlerimi gibeyim.
Tümünü Göster