1. 36.
    -1
    işte buydu! O makalelerde yazılanlar, tom cruise’un filmi, tapınakçılar, diğer gizli tarikatlar! Bunlar gerçekti! Ama bildiğim kadarıyla böyle oluşumlara hep zenginleri alıyorlardı. Beni ne için çağırıyorlardı ki? Belki de beni kurban edeceklerdi! Ama ya bu bana sonsuz gücün kapılarını açarsa? Zaten tak çukurunda yaşayan biriydim, amacım da yoktu. Ölsem ne olacaktı ki? Kafam böyle sorularla allak bullak olmuştu.

    Kağıtta mahalle adı yazmadığına göre , mekan yakınlarda bir yerde olmalıydı. Yaklaşık bir saat boyunca sokağın adını soruşturmakla geçti. Karnım çok acıkmıştı, yolda rastladığım gösterişsiz bir lokantada mercimek çorbası içtim. Tam karşımdaki bir restoranda da gösterişli, takım elbiseli insanlar, en azından 40-50 tl’lik menülerle günlerini gün ediyorlardı. Ne zaman böyle insanları görsem kadere lanet ederdim. Okullarda bahsedilen besin zinciri insanlar için de geçerliydi. Ben o pramitin en dibindeydim, karşıdaki zengin insanların artıklarıyla beslenen basit bir canlıydım belki de.

    Sokağın adını öğrendikten sonra kısa bir yürüyüşle turuncu binaya vardım. Dışarıdan müze izlenimi veriyordu. Girişte iri yarı ama takım elbiseli bir adam bekliyordu. içeri girmek için kanlı kağıdı verdim. Biraz baktıktan sonra eliyle içeriyi gösterdi.
    ···
  2. 35.
    +1
    reserved amk
    ···
  3. 34.
    +1
    panpa muallaklik yapıp popi olmak için yazma. Yalan veya doğru okuyoruz ışte amk devam et sen okuyup reserve giremeyenler de var telden giriyorum bak uğraştırıyorsun boş yere. Ne var bu quanttum tarzı hikaye yazmada anlamıyorum daha 2.sayfa amk.
    ···
  4. 33.
    0
    @35 notları derlemek zaman alıyor dostum. yarıda bırakmam ama bir yandan yazarların okuduğunu bilmem gerekiyor.
    ···
  5. 32.
    0
    yarıda bırakma da
    ···
  6. 31.
    -1
    not: 3 rezerve gelinceye kadar mola veriyorum.
    ···
  7. 30.
    0
    - Evet, şu an iyiyim ama neler oldu az önce?
    + Sanırım çay biraz dokundu. O sırada sağolsun başka bir hoca gelip kendine getirdi seni.
    - Hocam, elinizi ağzıma soktunuz, parmağıma da bir şey batırdınız.
    + Hayır, sadece bir elimle ağzını, diğer elimle de elini tuttum. Bayılacak gibiydin çünkü.
    - Peki parmağımın ucu neden sızlıyor?
    + Bilmem, belki bir yere çarpmışsındır.
    - Ama hocam…
    + Bence gidip dinlenirsen iyi olur. Pek iyi görünmüyorsun. Yoklama durumunu öğrenci işlerinde halledeceğim.

    Saçmalığın daniskasıydı. Orada basbaya bir şeyler yapmışlardı fakat anlayamamıştım. Öfkeyle karışık bir korku ile çıktım odasından. Kafamdaki sorular daha da artmıştı, sakinleşmek için kantine gidip su almak istedim. Zaten sudan başka ne alabilirdim ki, cebimde beş kuruş yoktu. gibtiğimin dünyası böyle bir şey işte! Ama o da ne, elimi cebime daldırdığımda bir kağıt olduğunu fark ettim. Üzerinde kan lekesi vardı ki sanırım odada hocanın benden aldığı tükürüklü kandı bu. Kağıtta “20:55 cevher sokak, turuncu bina” yazıyordu. Elim istemsizce titremeye başlamıştı.
    ···
  8. 29.
    0
    Devam panpa mason hikayelerine bayılırım lütfen yarıda kesme
    ···
  9. 28.
    -1
    O sırada kapı çaldı ve çaycı iki tane çay getirdi.

    + Hocam zahmet etmeseydiniz.
    - Ne zahmeti canım, çekinme.
    Çaydan 2-3 yudum aldığımda kafamda hafiften bir uyuşma hissettim. Tekila shot atmış gibiydim.
    - Üzerimdeki bazı şeyler dikkatini çekmiş gibi görünüyor.
    + Ne gibi hocam?
    - Kuru kafa dövmesi ve belki de kolyem.
    Dikkat ettiğimi nasıl farketmişti bilmiyorum ama kafamdaki ağırlık gitgide artıyordu, tam net göremiyordum.
    + Hocam bu çayda ne var?
    - Çok lezzetli değil mi?

    O sırada yanıma gelip parmağıma bir şey batırdı ancak gözlerim net görmüyordu ve felç olmuş gibiydim, tepki veremedim. Görebildiğim kadarıyla, parmağını ağzıma soktu ve eline gelen tükürükle bu kanı parmağımda karıştırmaya başladı. Anlamadığım bir dilde bir şeyler söylüyordu, korku filmlerinde büyücülerin söylediği garip ayinlerde söylenenlere benziyordu. Bu sırada birisi arkamdan gelip gözlerimi kapattı ve masaj hareketleriyle gözümü ovuşturmaya başladı. Ellerini çektiğinde kendimi iyi hissediyordum, ancak adam hızlıca odadan ayrılmıştı, dönüp bakamadım bile. Özlem hoca ise “Mert, iyi misin?” diyordu.
    ···
  10. 27.
    -1
    @29 evet dostum.
    ···
  11. 26.
    +1
    Reserved güzelmiş nickin de güzel Madonna'nın bir albümü demi panpa
    ···
  12. 25.
    +1
    rezerve
    ···
  13. 24.
    -1
    not: dostlar rezerve ya da takip edildiğine dair bir işaret gelmezse hikayeyi yarıda bırakıcam.
    ···
  14. 23.
    -1
    2-3 dakika sonra, arka taraftan yoklama kağıtlarını uzattılar. Baktığımda adımın orada yazmadığını farkettim, belki de hoca bu yüzden beni çağırmıştı. Biraz daha rahatlamıştım.

    15 dakika sonra ara verdik. Düşünceli ve ağır adımlarla öğretim üyelerinin ofislerinin bulunduğu kısma yürüdüm. “özlem gözcü”, bulmam gereken isim buydu. Soyismi ne kadar da ilginçti, “gözcü”. Zihnim ikiye bölünmüştü, “mert, artık kafayı yedin kendine çeki düzen ver” diyordu bir yanım. Ama diğer yanım da “bunların hepsinin bir anlamı olmalı, dikkat et” diyordu . bu kavga sürüp giderken odayı buldum. Tam kapıyı açacakken sarışın bir kız kapıyı açtı ve bana gülümseyerek bakıp hızla çıktı. Ben de kapıyı çalarak içeri girdim.

    + Merhaba hocam, ben Mert, son derste yanınıza çağırmıştınız.
    - Evet Mert’cim, gel otur. Biraz gergin gibisin?
    + Galiba öyleyim. Hocam siz sanırım yoklamada ismimi görmeyince çağırdınız beni, yanlış mıyım?
    - Evet ve hayır.
    + Efendim?
    - Yani evet ama sadece onun için değil.
    ···
  15. 22.
    0
    Anlatma
    ···
  16. 21.
    -1
    Beni neden odasına çağırdığı hakkında en ufak fikrim olmamakla birlikte biraz korkuyordum. Çünkü bakışları, görünüşü, sonra o kolye, bilek dövmesi… Bu işin içinde bir iş vardı ama neydi? Gitsem ne kaybedecektim ki ayrıca?
    ···
  17. 20.
    0
    Ancak kadın öyle bir hitap ediyor ki, sanki her cümlesinde bir girdap oluşuyor ve beni içine çekiyor. Sonuçta kendimi geri çekemiyorum ve kaptırıyorum. Gözleri baktığı kişiyi delip geçiyormuş gibi, hipnotize edici…
    + Evet arkadaşlar, hepinizi teker teker tanımak istiyorum. Sen, evet evet sen. Bize kendini tanıtır mısın?
    - Mert, 19 yaşındayım. Bağcılar’da oturuyorum. …. Lisesi’nde okudum.
    + (Yoklama kağıdına biraz bakındı)Peki Mert’cim, bu bölüme isteyerek mi geldin?
    Bu ne biçim soruydu böyle? Normalde böyle soruları geçiştirmek için evet derdim ama o kadının bakışlarından mıdır nedir, gerçeği söylemek zorunda hissettim kendimi.
    - Hayır hocam, ben niye geldiğimi bilmiyorum.
    + Yani seni kader mi getirdi buraya (gülüşmeler)
    - Belki.
    Çekingenliğimin üzerine daha fazla gelmek istemediğinden olsa gerek:
    + Hmm… Peki seni tanıdığımıza memnun olduk Mert. Ders çıkışında odama gel olur mu?
    - Peki hocam.
    ···
  18. 19.
    0
    reserved amk
    ···
  19. 18.
    +1
    yav h h
    ···
  20. 17.
    0
    ADAM BAGCILARDAN MASON OLMUŞ AMK BEN TERMiNATÖR OLURUM LAN OZAMAN OKUYACAGIM AMA BEKLE
    ···