marx ın komünist ideolojisi dışında

ananı kominist gibtim

@4 sen ne ayaksın amk ?

mussolini nin faşist ideolojisi var, sistem olarak komünist sisteme benzer ama ulus ön plandadır, görünürde pek de farklı değildir. adam eski sosyalistmiş beyler, normaldir.

mesela beyler osmanlı'nın toprak yönetimi anlayışı bi komünist ideoloji olarak düşünülebilir mi ?

var panpa mesela maoizm, leninizm,troçkizm, stalinzm,titoizm gibi aşağı yukarı 10-15 tane var ama bunların hepsi marksizm kendilerine göre çözümlemesini yapmışlardır mesela maoizmede marksizm ve leninizmden farklı olarak devrimin köyden kente gerçekleştirilebileceği kanısı vardır

yaw susun ferrenuzu izleyin amk bilip bilmeden siayaset konusmayın incicie pekekentler imana gelin biraz putperest o.çler

@8 doğru la hatta rusyadaki komünist ideoloji leninizm üzerine kurulu galiba onu unuttuk amk.

@6 kesinlikle hayır

@10 niye kesinlikle hayır panpa. toprak devletin, mülkiyet hakkı yok, miras yok.

@11 komünizm sınıfsız bir toplum ister

bir de sirinlerin komünist ideolojisi var. saka sananin anasini facebook'ta dürtiiim. hakikatende sirinler komünizm'i yasiyorlar. zaten yillardan beri sirin baba'yi marx'a benzetirler. ayrica köyde tek kadin var zira "bütün kadinlar bütün erkeklerin, bütün erkekler bütün kadinlarin, cocuklar ise herkesin" ideali orada yasaniyor. bir tane de bebek vardi, siine tek kadin olduguna göre o dogurmustur ama babasi kim? kimse bilmiyor ancak bütün sirinler bakiyorlar bebege.

ayrica komümizm marx'in icadi degil. o ingiltere endüstriyalizminin isci sinifi üzerindeki etkilerden yola cikarak bu ideolojiyi yaratmistir ancak antik yunanlarda bile komünist ideolojiler üretilmislerdir.

herkes kendince yorumlar zaten sosyalizmi lennin mesela marxın sisteminden çok farklı bir sistem düşündü

@12 ideoloji taka süren zaten o görüş değil mi ya ? insana meta gözüyle bakıp üretim araçları gibi insanlarında ortak mal olarak görülmesi komünist ideolojinin hatası değil mi ?

@15 panpa aslinda öyle degil. insana meta gözüyle bakilmiyor iste, aksine.

su an ki düzende insan metadir. misalen bülent ersoy ne zaman evlense nikah defterini elinde sallayip kahkahalar altinda "tapusu bende!" der yeni evlendigi kocasi icin.

tek eslilik yani bir insana "sahiplenme" insani meta kilar. zaten su an yasadigimiz tek eslilik engels'e göre özel mülkiyetin ortaya cikisiyla birlikte olusmustur. özel mülkiyetin varligindan önce, yani insanlarin ilkel kabile hayatinda, "grup evlilikler" hatta içest iliskiler dahi tabiydi.

özel mülkiyet ve tek eslilik, yani iki insanin birbirlerine devlet nezninde "sonsuz sadakat" yemin ettirme birbirlyeriyle yakinen alakalidirlar. özel mülkiyetin ortaya cikisiyla birlikte bu zorbalikla elde edilen malin ayni kandan olan bir varise birakilabilmesi icin, bir kadina sahip olmak, o kadin üzerine kurulan mülkiyetin herkes tarafindan saygi görmesini saglamak ve kadinin evlilik öncesinde cinsel iliskiye girmemis olmasi ve evlilik boyunca da evlilik disi cinsel iliskiye girmemesi garantilenmeliydi. bunun icin evlilik kurumu, bekaret ve sadakat kadinlarin üzerine yikildi cünkü onlar mal sahibi erkeklere kendi kanlarindan varis dogurmakla yükümlülerdi. tabi tek eslilik erkegin dogasina aykiri oldugu icin iki yüzlü ahlak olustu. erkek evli oldugu halde karisini aldatir ve bu "elinin kiri" sayilir. evlilik öncesinde cinsel tecrübe kazanmasina toplum hosgörüyle bakar. ayni lüks kadin icin gecerli degildir.

özel mülkiyetin olmadigi bir toplumda tek bir kadina sahip olma tabiri caizse "namus" kavrami olmaz. herkes cinsel dürtülerini serbestce yasar. özel mülkiyet ve hatta dinin olmayan bir toplumda da kimse bir cogun babasinin kim oldugunu bilmek zorunda degildir.

her neyse: tabi cok farkli degerlerle sartlandigimiz icin bu bize ters geliyor.
bana da kalsa herkes eline, diline, beline sahip olsun.

@16 farklı bi bakış açısı ama dediğin gibi çok farklı değerlere şartlandığımız için ters geliyor. bu birazda şartlanılan değerler dışında insan duygularıyla alakalı bişey. sahiplenme dürtüsü gibi şeylerinde büyük etkisi var.

@17 onbinlerce yildir tek eslilikle yasiyoruz. toplu bilinc altimizda bunun cok büyük bir deger oldugu yerlesmis. namus kavrami varligimizin bir parcasi haline gelmis. elbette yukaridaki düsüncelerle zorlaniriz. ama gene de yukaridaki düsüncelerin icinde bir gerceklik var.