1. 1.
    +2 -1
    Varoluşçu felsefenin önde gelen isimlerinden biri olarak bilinen Alman filozof. 26 eylül 1889'da Baden eyaletinde doğdu. Çocukluğundan itibaren dine ve felsefeye eğilimli biri olarak yetişti. Felsefi çalışmalarıyla olduğu kadar, yaşamı ve çeşitli dönemlerde sergilediği politik tutumlarıyla da tartışma konusu oldu. Felsefi yetkinliği ve önemi yadsınamazken politik konumları dolayısıyla sürekli sorunlu bir ilişkinin taşıyıcısı oldu ve bu durum çoğu zaman felsefi çalışmalarının tam olarak değerlendirilmesini gölgeledi.

    Freiburg Üniversitesi'nde Katolik ilahiyati ve Hiristiyan felsefesi okudu ve 1914 yılında ilk çalışması ve doktora tezi, "Pgibolojide Yargı Kuramı" ile dikkat çekmeye başladı. 1923'te Marburg Üniversitesi'nde profesör oldu. 1927 yılında " Varlık ve Zaman " yayımlandı ve yayımlanışından itibaren yalnızca varoluşçu felsefe açısından değil, 20.yüzyıldaki bir bütün felsefe tartışmaları bağlamında bir şekilde etkili oldu. Heidegger burada, bütün bir Batı Felsefesi geleneğini metafizik olmakla eleştirdi, ki sonrasında postmodern felsefe bu argümanı başka düzlemelerde yeniden değerlendirecektir.

    1933 yılından itibaren Naziler'in iktidara gelmesiyle birlikte Heidegger Nazilere katıldı. Bu dönemde Freiburg Üniversitesinde rektör oldu. Heidegger'in bu dönem boyunca izlediği politika her zaman tartışma konusu olmuş ve onun çalışmalarının değerlendirilmesine gölgeler düşürmüştür. Nazilere katıldığı gerekçesiyle 1945'te üniversiteden uzaklaştırıldı ama sonra 1952'de yeniden üniversiteye dönebildi. Daha sonra yanlış yaptığını söylemesi de üzerine düşen gölgelerin sona ermesini sağlamamıştır, ancak bununla birlikte onun teorik çalışmalarının değeri her zaman kendini buna rağmen korumuş ve felsefe açısından önemli yerini muhafaza etmiştir.
    ···
  1. 2.
    +1
    20 gündür aralıksız süren karın ağrısı rahatsızlığıyla gittiğim hastanede doktor bana günde 1000 mg martin heidegger içmemi söyledi, ancak 1 haftadır kullanmama rağmen herhangi bir sonuç alamadım ne yazık ki. sanırım siz de ileri derecede bir martin heidegger kullanıcısınız, çünkü hiç bir şey anlamadım yazdıklarınızdan. hiç bir şey. teşekkür ederim.
    ···
  2. 3.
    0
    ne adammış aq
    ···
  3. 4.
    0
    varligini zamandan bagimsiz bi sekilde gibmek istedigim, doyamadigim bin
    ···
  4. 5.
    0
    hannah arendt'in aşkıdır
    ···
  5. 6.
    0
    ‘Hiçbir şair gibi hiçbir düşünür de bizzat kendi kendini anlamaz. (ce comprendre) O halde nasıl oluyor da başka biri, bir düşünürü anlamayı aklından geçirebiliyor... ' lan binler bu sözünü duymadan varlık ve zaman'ı okudum. beynimi gibym. biraz da heriften bahsedeyim. tam bir nazi dıbına koyyim. hayatı boyunca bunu inkar bile etmemiş. bu adam, platon la benim aramda felsefe yapılmamıştır, der. tapanları da vardır nefret edenleri de. eğer ağır entel takılmak niyetindeyseniz biraz okumanız lazım. zira çok da okusanız az da okusanız bi tak olmuyor. bünyede yıkıcı zararlar doğurabilir. ekişici binler okuyomuş gibi yapıyorlar. meydan boş olduğu için de zütlerinden üfürüyorlar. bi boşluğa düşüp de arayış içindeyseniz ve felsefeyle düşüp kalkmışlığınız varsa okuyun ama hiçbir çözüm önermdiğini de size açıkça söyleyeyim. yani binler kendi yolunuzda yürüyün dıbına koyyim. herif de zaten böyle şeyler diyor. herkes gibi olmayın kendi kaderiniz yazın falan filan
    ···
  6. 7.
    0
    doğum günün kutlu olsun panpa. hayl heidegger
    ···
  7. 8.
    0
    kanımca en büyük felsefi katkılarından biri ontik kavramsallaştırması olan fenomenolog filozoftur.

    ontik kavramı aslında tüm batı metafiziğine tarafsız bir bakışı barındırır.

    örneklendirmek gerekirse

    martin heidegger tarafından ortaya atılmış kullanışlı bir kavramdır.

    örnek diyelim ki abazayız ve ortam istiyoruz. feryadımız şu şekilde; ontolojik sorgulamaları yedik bitirdik artık panpa, çıkar yolu yok. bu kadar derin düşüncek kadar fiziksel ihtiyaçlarımın tamamlandığını düşünmüyorum şu an. daha özdeksel tözlere ihtiyacım var.

    kısaca ortam, ilişki, yalnız olmamak gibi. bunlar ontik açıdan değerli gibiler şu an. yani insanlar tarafından sözcüklere yüklenmiş gerçekler.ve bunları varmış gibi kabul ediyoruz.

    işte heideggerci denken yani düşünmek bu ontik kavramların varlığı vermesinin yönelimsel sorgulanmasından geçiyor. bu veçheden sonra da önkabul varlıklarımızdan sıyrılıp fundamental ontoloji kısmına geçiyoruz. ontolojik olarak bunları sorgulayacak kadar yaşlanmadık henüz gerçi *

    ayrıntılı bilgi için varlık ve zaman'ın dasein, gerçeklik ve yönelimsellik kısmını içeren 221-270. sayfalar okunabilir kardeşlerim *

    ayrıca bu başlık'ın bulunması ayrı bir hoşuma gitti binler *
    ···
  8. 9.
    0
    Metafizik, sorguladığı varolanı, varolan olarak ve bütünüyle ele geçirmek için aşan sorudur. Hiçlik üzerine soru sorulduğunda, bu anlamda varolan bütünü içinde ele alındığı sürece aşılır. Böylece bu soru, metafizik bir soru olarak gerçekleşmektedir. Bu tür soruların iki özelliğini vermiştik. Bir taraftan, her metafizik soru metafiziğin tamdıbını kucaklamaktadır. Diğer taraftan her metafizik soruda, soru soran her varoluş sorunun içindedir ve içine alınmıştır.

    ... Metafizik, Hiçlik üzerine, eski çağlardan beri, çeşitli anlamlara gelebilen şu tez içinde kendini ifade eder; "ex nihilo nihil fit": hiçbir şeyden hiçbir şey oluşmaz. Bu tezin tartışılması içinde, Hiçliğin kendisi hiçbir zaman sorun haline gelmemesine rağmen bu tez, her defasında Hiçliğe yöneltilen bu dikkatle, varolanın hangi kavrdıbının bu tezi oluşturduğunu ve yönettiğini belirtir.

    Antik metafizik, Hiçliği, varolmayan yani biçimlenmiş ve bunun sonucu bir fikri, "görünen şeyi" sunan bir varolan olarak kendiliğinden biçimlenemeyen biçimden yoksun madde şeklinde kabul eder. Varolan, olduğu gibi kendini biçimin içinde sunan ve kendiliğinden biçimlenen biçimdir. Bu varlık görüşünün kökeni, meşruiyeti ve sınırları Hiçliğin kendisinden daha fazla tartışılmaz.

    Buna karşılık Hıristiyan dogmacılığı "ex nihilo nihil fit" tezinin gerçekliğini yadsır: Hiçliğin anldıbını anlakda, Tanrısalın dışında varolanın temel yokluğu olarak değiştirir: ex nihilo fıt-ens creatum (hiçten çıkar-yaratılmış varlık). Bu şekilde hiçlik gerçek varolanın, "summum ens"in (en yüce varlık), ens inerenim (yaratılmamış varlık) olarak Tanrı'nın karşıt kavramı haline gelir. Burada da Hiçliğin yorumu, varolanın temel görüsünün ne olduğunu gösterir. Ama varolanın metafizik tartışması Hiçlik üzerine tartışma ile aynı düzeydedir. Varlık ve Hiçlik'in sorularının her ikisi de sorulmazlar. işte bu sebepten, Tanrı Hiçlik'ten yaratıyorsa, Hiçlik'le bir ilişki kurabilmelidir'in bu güçlüğünden bile kaygı duyulmaz. Oysa Tanrı Tanrı ise, "Mutlak" ın kendiliğinden her varlık ekgibliğini kendi dışında bıraktığı doğru Tanrı Hiçliği tanıyamaz.

    Tarihin bu genel anımsatılması, bize Hiçliği asıl varolanın karşıt kavramı yani değillemesi olarak gösterir. Ama Hiçlik şu veya bu yolla bizim için sorun olduğunda bu zıtlık ilişkisinin gördüğü sadece daha açık bir tanım değildir; bu, varolanın varlığı üzerindeki gerçek metafizik sorunun ilk uyanışıdır. Hiçlik varolanın belirsiz bir karşıtı olarak kalmaz, bu varolanın varlığını birleştiren olarak açığa çıkar.

    "O halde saf Varlık ve saf Hiçlik özdeştirler". Hegel'in bu tezi doğruluğunu sürdürmektedir. Varlık ve Hiçlik karşılıklı olarak, -Düşünce'nin Hegel'yen kavramı tarafından ele alındığı şekliyle- bu ikisinin belirsizlikleriyle ve doğrudanlıklarıyla uyuştukları için değil, Varlığın kendisinin özünde sonlu olduğundan ve sadece, Hiçliğin içinde, varolanın dışından doğan varoluşun aşkınlığı içinde ortaya çıkışından dolayı birleşirler.

    Varlık olarak varlık üzerine sorunun Metafiziğin kavrayıcı sorusu olduğu doğru ise, Hiçlik sorusu, metafiziğin tamdıbını çevreleyen bir yapıdan çıkar. Aynı zamanda, Hiçlik sorusu, bizi değillemenin kökeni sorununa zorladığı kadarıyla, yani temelde, Metafizikte "mantık"ın haklı egemenliğini kabul etmeye zütürdüğü kadarıyla Metafiziğin tümünü baştan başa geçer.
    Tümünü Göster
    ···
  9. 10.
    0
    camus'tan başkası yalan...
    ···
  10. 11.
    0
    bunu okuyan varmı lan cidden?
    edit:basım agrıdı amk sadece baktım üstten
    ···
  11. 12.
    0
    bildiğim kadarıyla almanlar pek sevmez
    ···
  12. 13.
    0
    bu adam biraz nazist falan adamdır lan. egzansiyalist bir reistir.
    ···