marmariste yaşadığım aşkı

geldim oğlum bağırmayın kimler burda, kaç kişiyiz ?

yok mu kimse amk

e tamam o zaman ben de yarın yazarım arkadaş,ne kasacam kendimi :D

tamam tamam başlıyorum bir sonraki entry olayın devamı niteliğinde ;)

mesajı yollayan meltemdi."-uyudun mu ?" yazıyordu mesajda... cevap vermeden durdum bir süre burnuma kötü kokular geliyordu ama bir yandan da hani şeytan dürter ya insanı ne olacaksa olsun hesabı, dayanamadım cevap yazdım "uyumadım"... ikinci mesajın gelişi, yolladığım mesajın iletim raporu sesine karışmıştı adeta,o kadar hızlı cevap yazmıştı meltem... "-odada mısın" hobaaaaa,ne yazsam bilemedim,ben cevabı düşünürken kapı çok hafif bi şekilde tıklandı, televiziyonun sesine tamamen kapatıp kafamı yastıktan 5-10 cm kaldırdım, emin olamadım kapının çaldığına ama tekrar çaldı. üzerimdeki boxer'ın üzerine çarşaf sarıp, kapıya doğru yürüdüm. kapıyı açmamla gözleri gözlerimi delercesine yüzüme bakan bir kadın silüetiyle karşılaştım,sol elimi duvarın üzerinde gezdirmeye başladım ışığı açabilmek için, ışığı yaktım yüzü netti artık...

içeri girebilir miyim dedi, üzerinde geceliğe benzeyen ama gecelik kadar masum durmayan kadın... meltem diyebildim sadece."efendim" derken içeri girmişti bile. yatağımın üzerine oturdu, eliyle "gel" işareti yaptı. evet marmariste bir otel odasında, yatağımda oturan cillop gibi bir hatun vardı ama benim kalbim edada aklım ise meltemin babasının karanlık tarafındaydı. korkmuş muydum, evet.korkmam diyen de kusura bakmasın ama benim taşşağımı yesin beyler. adam oraların haracını yiyen, vermeyeni vuran,her türlü karanlık bir adam ve ben korkmicam,yok öyle bi dünya. sonuç olarak kızı odamdaydı ve kalbim deli gibi çarpıyordu... sol elimle belime sardığım çarşafı tutuyordum, sağ elimleyse kapının içerden kilitlenmesini sağlayan aparatı çevirmeye çalışıyordum. meltem gözlerini üzerimden ayırmadan bana bakıyordu, sarhoş mu diye düşünürken "beni güzel bulmuyor musun ?" dedi. fazlasıyla dişi, kadın kokan bir cümleydi bu...

güzelsin dedim ama o kadar inanmayarak söylemiştim ki,ne kadar güzelim peki diyerek dudaklarıma yapıştı. çarşafı hiç ama hiç önemsemeden iki elimle ittim meltemi, benden 1 metre kadar uzaklaşmıştı tekrar gelmek istedi. ellerimle bana yaklaşmasını engelledim. meltem amacın ne dedim."benimle ilgilenmemen beni deli ediyor" dedi."ruh hastası" dedim belli belirsiz evet hastayım dedi ve bu defa avına saldıran bir kaplan gibi dudaklarıma uzandı dudakları sol eli benim ufaklığı ellerken sağ eliyle de belime sarılmıştı. dayanamadım ittirmedim bu de ben de karşılık verdim dudaklarına. hoşuna gitmişti,bi ara dudaklarımı dudaklarından ayırıp "sevgilim var benim" dedim... tekrar yapıştı dudaklarıma,sol elinin telkinlerine cevap veren ufaklık dimdikti artık, dudaklarımdan ayrılıp "umrumda değil" dedi. böyle olmamalıydı bence,ben edaya bunu yapmamalıydım,son bir kez bütün irademi toplayıp ittirdim meltemi "gibtir git lan burdan" dedim. hiç bir şey demedi. arkasını döndü, göğüslerini açığa çıkaran elbisesini düzeltip, kapının sürgüsünü beni şaşırtacak kadar hızla açıp, çıkıp gitti. kapının çarpma sesi bütün otelde yankılandı, yüzüm kapıya dönük ayakta duruyordum...

dinleyen var mı lan ayıp olmasın, uykum geldi amk kaçacam ona göre

o zaman herkese iyi geceler sonra devam ederim beyler

işle alakalı ankaraya yola çıkıyorum birazdan, özür diliyorum bekleyen panpalar kusura bakmasın geldiğimde devam edicem

küfür etmeyin muallakler, işimiz gücümüz var ama merak etmeyin yazıcam herşeyi...

@129 huurnun evladı ben senin anana kaydığımı söylemiyorum kimseye sen neden yalan yanlış saçma sapan konuşuyorsun amın oğlu, gibmez olaydım o ananı da doğmaz olaydın sen de,bin

insanı anlattığına da anlatacağına da pişman ediyorsunuz amk gibtiğimin liselileri

@120-@121 yavşak, ne tribi züt oğlanı dinleyen yoksa yormayayım kendimi dedim, sonra anlatırım diye,it

bi kaç entry girip yatıcam, bekleyen herkese teşekkür ederim binler, beklettiğim için de özür dilerim

yaşadıklarımı sorgulamak isteyen bir halim vardı ama bunun ne yeri ne de zamanıydı.ben meralden kurtulduğuma sevinip kendimi edanın kollarına bırakmak isterken bütün hormonlarımı dürten üstelik de hatırı sayılır bir mafyanın kızı olan meltem çıkmıştı şimdi de... çarpılan kapıyı arkadan bir kez kilitleyip yatağıma döndüm yatağa yatarken de televizyon kumandasını olduğu yerden alarak saçma sapan bir kanal açtım. gözlerim televizyondaydı ama tamamen boş bakıyordum, kafam hayatıma biranda giren insanlarla değişik bir hal almıştı...

televizyonun ışığıyla karanlığa alışamayan gözlerimi bir de cep telefonumun ışığı şaşırttı. mesaj gelmişti ve meltem'dendi... ne yazdığını anlamak için gözlerimi bir kaç kez kırpıp tekrar okudum "özür dilerim... " yazmıştı, cevap vermek niyetinde değildim. hiçbir şey olmamış gibi telefonu başucumdaki komidine bırakarak sağa sola dönmeye başladım.o arada da uyumuşum zaten. gözlerimi deli gibi çalan kapının sesiyle açtım neler olduğunu anlamak bir kaç saniyemi almıştı. kapıyı çalan kişinin acelesine inat oldukça serin kanlı hareketlerle kapıyı açtım ve sürprizzzzzzzzzzzz... kapıdaki;

meraldi... yüzünde kocaman bir gülümsemeyle boynuma sarıldı... hani bazı şeyleri sadece alışkanlık olduğu için ya da sadece karşıdakinin yaptığı harekete karşılık yaparsınız ya benimki de o hesap sarıldım merale binler. sarıldıktan sonra farkettim ne yaptığımı ama artık iş işten geçmiş ve iş; gerçekten içinden çıkılamayacak bir hal almıştı. neler olduğunun farkına varmadan meral içeri girmişti bile, yatağımın kenarına oturup ellerini uzattı, ellerine bakarken yüzünü de görebiliyordum.o kadar anlamlı bir şekilde sırıtıyordu ki;kullanıldığımı ve keriz yerine konulduğumu düşündüm. nefret ettim ondan o an,ellerine tutmadan yanına oturdum ve bu onun dikkatini çekmişti, hafiften yüzü düştü ve uykudan uyanmama verdiğini düşündüğümde tekrar sarıldı bana. kafamda çok seri bir şekilde "ailesinden nasıl izin aldı, oteli ve odamı nerden buldu,ne oluyor amk" soruları dönmeye başlamıştı ki ben ona soru sormadan o ard arda sorularını sormaya başlamıştı...

"özlemedin mi beni, neden eskisi gibi sarılmıyorsun, elimi neden tutmadın, artık bana "aşkım" da demiyorsun" biranda sinir parmak uçlarımdan beynime yükselmişti, yazın sıcağından ziyade sinirden terlemeye başladım.ne diyeceğimi nasıl davranacağımı bilemez haldeydim, neler oluyordu bu bana birinin oynadığı bir oyun muydu, kafayı yiyeceğimi düşünürken telefonumun titrediğini duydum. meral'in telefonuma bakmak gibi bir huyu yoktu yine bir harekette bulunmamıştı bu yönde ama ben telefonu elime aldığımda nasıl bir meraklı bir yüz ifadesiyle bana baktığını görebiliyordum. mesaj gelmişti ve eda'dandı."günaydın" yazıyordu ve bu mesaj beni ister istemez gülümsetmişti. gülümsemem tabiki de meralin dikkatini çekmişti, eğer cevap yazarsam bu daha da fazla meraklanmasına neden olacaktı, bütün bunlar kafamda dönüp dururken gülümsememi bozmadan meral'e döndüm "salak bu yaa" dedim.kim dedi kaşlarını kaldırarak ibo ya dedim. uzatmadı ama yemediğini de farkettirdi...

dinleyen panpalar sabah çok erken şehir dışına gidicem biraz uyku, yakın zamanda görüşürüz binler