marmariste yaşadığım aşkı

neyse devam ediyorum panpalar

--spoiler--

--spoiler--

marmarisi karış karış bilirim beyler yanlışı varsa heber edicem gibtirolur gideriz

efendim dememle yüzümün gülmesi hemen hemen aynı zamanlara denk geldi. arayan edaydı."-sen nerdesin bakalım,ne aradığın var ne sorduğun" burdayım dedim sadece salak salak, nerdesin dedi. çarşıdayım marmaris çarşıdayım dedim. başladınız mı çalmaya falan filan soruları derken onun staja başladığını ve feci yoğun olduğunu öğrendim. clup sultan maris diye bi otel. akşam fırat bulursam gelicem dedi. kapattık telefonu. tekrar yola çıkıcaktım ki bu defa da mesaj geldi yine edadan."bizim şef biliyormuş sizin barı onunla beraber gelebilirz ;)"yazmıştı. şef nerden çıktı amk dedim.ne ara bu kadar samimi oldu bu kız da akşam elin adamıyla bara gidicek. çok giblemedim. doğru otele geçtim. geçerken de yolda "sultan maris" tabelası aradı gözlerim ama bulamadım. üzerimi değiştirip bizim çocuklarla çarğıda eskiden "özsüt" şubesi olduğunu öğrendiğim bi dönerciye yemek yemeye gittik. yemek yerken herkesin neşesi yerindeydi ama bi benim kafam başka yerlerdeydi.eda bi şekilde hayatıma renk katmıştı evet ama meralin hamile kalma olasılığı aklımı feci şekilde kurcalıyordu. aldırırız dedim ama olası bi durumda nerde aldıracaktık o mu marmarise gelecekti ben mi mudanyaya gidicektim.ya operasyon sırasında ona bir şey olursa?? yemek yedim ama yediğim içtiğimden de çok haberdar değildim. önüme strafor koysalar yemek diye,yer sonra da ellerinize sağlık derdim,o derece kafam dağılmıştı...

yemekten sonra mekana geçtik, garsonlarla hoşbeş muhabbetten sonra herkes enstrümanının başına geçti, benim klarnet ve yan flütte akord problemi olmadığından aksamları birleştirip, mekandan da bir büyük boy çay alıp sahile çıktım.o zamanlar henüz sigarayı bırakmamıştım. sahildeki gemilere bakan bi bankta oturup çayla beraber sigara içmeye başladım. tıpkı yemek yerken olduğu gibi sigara içerken de naptığımın farkında değildim üst üste üç sigara içtiğimi mekana döndükten sonra pakete bakınca anlamıştım. saat 22 sıralarında biz çalmaya başladık. çok eğleniyordu mekandaki herkes ben dışında.şu huyumdan nefret ediyordum zaten, ulan zaten herşey olacığına varıyor neden bu kadar düşünüyorsun ki gibtir et işte değil mi,yok amk illa kafaya takacam. saat yarım sularında ara verdik ben yine sigara paketimi ve çakmağımı alıp bu defa bi şişe bira eşliğinde sahildeki yerime gitmeye başladım. bizim çocuklar surat yapıyordu onlardan ayrı takılıyorum diye ama emin olun beyler gibimde değildi. zaten biz iboyla aynı otelde kalıyorduk, ayhanın ve serdarın kaldığı yer bizim otelde yer olmadığı için farklıydı onlar armutalan tarafında eşyalı bi evde kalıyorlardı. sigaradan ilk dumanı alıp, geri üflemeden üzerine bir yudum bira çektim, telefonumun mesaj sesini duyar gibi oldum, telefonu çıkardığımda yanılmıştım, çalıyordu...

arayan edaydı, açtım."-nerdesin" dedi, bardayım dedim "-ben de bardayım" dedi gülerek tamam dur geliyorum dedim. sahilden bara baktığımda çok bişey görünmüyordu. biramı kafama dikip sigarayı da hızlı hızlı çektikten sonra bara doğru yürüdüm. zaten baya bi yakındım bara. içeriye yeni gelen bi adam ve bi kadın vardı. adam çok zayıf beyaz saçlı orta boylu 40 yaşlarında bir adamı, kadın ise benim yaşlarımda (o zaman 23)kızıl saçlı balık etliden biraz daha zayıf benden 10 cm daha kısa, beyaz tenli bi kadındı.ben bardan içeri girmeden kadın çıktı dışarı gülerek yanıma geldi ve sarıldık. sanki daha önceden tanışıyoruz da 5 senedir görüşmemişiz gibi bir sarılmaydı binler. kokusunu içime çektiğim an anladım bu yazın çok değişik olacağını.her yaz bir tatil beldesinde müzik yapar, para kazanır, eğlenir,karıyla kızla zaman geçirirdim ama bu yaz başka olacaktı, edanın kokusundan belliydi...

rezerve

mekana geçtik, oturdum yanlarına yanındaki abi otelin restaurant şefiymiş. kuzeni yalnız çıkmasına musaade etmediğinden hasan abisiyle gelmiş öyle dedi.ama hasan abisi de pek de bi adi triplerinde değildi. bakışları tuhaftı edaya karşı hemen anladım bu durumu ama görüşeli 10 dakika olmuş söyleyemezdim. sahneye çıktık ve çalmaya başladık mekan sahibi solistimiz sesimin güzel olduğunu söylemişti ben arada mırıldanırken bana dönüp ben yoruldum sen söylesene bir iki tane dedi. olur abi dedim. önce klarnetle çalıp grup tual'in kasım şarkısını söyledim sonra da flütle çalıp levent yüksel'den med cezir'i söyledim. normalde yapar mıydım bilmiyorum ama eda var diye söyledim beyler itiraf ediyorum. şarkılar bittiğinde ise herkesten çok alkışlayan edaydı. program bitene kadar beklediler hasan abisiyle beraber. bitince de enstrümanları toplayıp yanlarına gittim.eda: "-çok güzel çalıyosun benim de yan flütüm var ama çalamıyorum" dedi. yanında getirdin mi dedim hayır dedi ama öğreticeksen söylerim kardeşime yollar kargoyla dedi. öğretirim tabiki dedim. herkes işini bitirince ayhan ve serdar yeni tanıştıkları iki kızla beraber eve geçtiler,biz ise ibo ben eda ve hasan abisiyle beraber "areena" diye bi diskoya gitmeye karar verdik ki o tarz yerlerden pek de haz etmem.o tarafa doğru giderken ben ibnon koluna girip "giberler olm ne işimiz var orda" dedim.ne bileyim amk hasan abi oraya gidelim dedi biz de tamam dedik işte dedi.vaz geçtim arıza çıkaracaktım.bu arada eda hasan abisinin yanında yürüyor ona bir şeyler anlatıyordu...

"-hasan abi eda, kafamız şişti zaten bizim kaç saattir boşverin başka zaman gideriz" diye seslendim onlara hasan abinin çok işine gelmemiş gibiydi ama eda evet ya napcaz ki orda diyince karşı çıkamadı."bizim otele gidelim havuz başında bişeyler içer muhabbet ederiz" dedim otele doğru yürümeye başladık. yaklaşık 15 dk yürüyecektik eda hala hasan abisiyle muhabbetteydi iboya göz kırparak "sen hasanı al eda bende dedim" gülerek onayladı eda ve "eda baksana bi" diyerek gevezelik yapmaya başladım.ibo da hasan abinin koluna girerek muhabbetler açıyor önden yürüyorlardı.biz de edayla baya gülmeye başladık.ben başımdan geçen komik mevzuları anlatıyordum eda da kahkahalara boğuluyordu.15 dakikanın sonunda otele gelmiştik o saatte sadece tek bir personel uyanıktı o da biraz suratını asarak kahve içecek bişeyler hazırladı. surat asmakta da haklıydı saat 4'ü geçmişti çünkü.1 saat kadar muhabbetteb sonra hasan abi ayağa kalktı ve "biz artık gidelim" dedi. herkes iyi sabahlar diledikten sonra birbirine iboyla kaldık başbaşa. iboya döndüm ve "biz artık gidelim" dedim ve suratımı buruşturarak "amcık" diye de ekledim. ibonun kahkasından sanırım oteldeki müşterilerin büyük bir kısmı uyandı,onu orda bırakarak odama çıktım duştayken mesaj sesi geldi,tam da durulanmadan telefonu elime aldım ve mesajı açtım...

devam edeyim mi lan cidden bekleyen var mı yoksa yavaş yavaş arada bir girip yazıcam, okuyan panpalara ayıp olmasın amk

yarın yazmaya devam ederim o zaman

yaz sen panpa takipteyiz pme de bak bu arada

panpa nereye gittin ya

buralardayım beyler...

kimler var dinleyen bi el kaldırsın bakalım :D

marmaris mi amk marmaris başlı başına bi aşk zaten burnumda tutuyo dıbına godugumun yeri

marmaristeyiz diye mi oldu diyosun yani panpa :D

REZERVE MARMARiS GÜZEL YER AMK

güzel tabi bebek gibi yer

neyse bi kaç entry daha gireyim okuyanlar var mesaj geldi bi kaçtane

mesaj edadandı; "-iyi sabahlar" yazmıştı... aradım ne o öyle ya çıktın gittin sensiz güzel sabah mı olur dedim. güldü napsaydım dedi. kalsaydın dedim ama dedi hasan abi? hasan abi otelin yolunu biliyordur değil mi dedim. haklısın dedi ve güldü.ben de güldüm. susunca da hadi iyi sabahlar ben biraz uyuyayım yoksa akşam sahneden uyurum dedim ve kapattım telefonu. telefonun sesini hayatımda belki de ilk kez açık bırakarak uyudum çünkü meral kargoyu alınca illa ki arayacaktı.ben bunları düşünrüken uykuya dalmışım. tahmin ettiğim gibi meralin adı yazıyordu çalan telefonumun ekranında. hiç uyumamış ve uykudan kalkmamış bir adamın ses tonuyla efendim dedim..