marmariste yaşadığım aşkı

http://www.youtube.com/wa...wMMJQ&feature=related uyan türk evladı uyan amk !

mekana geçtik, oturdum yanlarına yanındaki abi otelin restaurant şefiymiş. kuzeni yalnız çıkmasına musaade etmediğinden hasan abisiyle gelmiş öyle dedi.ama hasan abisi de pek de bi adi triplerinde değildi. bakışları tuhaftı edaya karşı hemen anladım bu durumu ama görüşeli 10 dakika olmuş söyleyemezdim. sahneye çıktık ve çalmaya başladık mekan sahibi solistimiz sesimin güzel olduğunu söylemişti ben arada mırıldanırken bana dönüp ben yoruldum sen söylesene bir iki tane dedi. olur abi dedim. önce klarnetle çalıp grup tual'in kasım şarkısını söyledim sonra da flütle çalıp levent yüksel'den med cezir'i söyledim. normalde yapar mıydım bilmiyorum ama eda var diye söyledim beyler itiraf ediyorum. şarkılar bittiğinde ise herkesten çok alkışlayan edaydı. program bitene kadar beklediler hasan abisiyle beraber. bitince de enstrümanları toplayıp yanlarına gittim.eda: "-çok güzel çalıyosun benim de yan flütüm var ama çalamıyorum" dedi. yanında getirdin mi dedim hayır dedi ama öğreticeksen söylerim kardeşime yollar kargoyla dedi. öğretirim tabiki dedim. herkes işini bitirince ayhan ve serdar yeni tanıştıkları iki kızla beraber eve geçtiler,biz ise ibo ben eda ve hasan abisiyle beraber "areena" diye bi diskoya gitmeye karar verdik ki o tarz yerlerden pek de haz etmem.o tarafa doğru giderken ben ibnon koluna girip "giberler olm ne işimiz var orda" dedim.ne bileyim amk hasan abi oraya gidelim dedi biz de tamam dedik işte dedi.vaz geçtim arıza çıkaracaktım.bu arada eda hasan abisinin yanında yürüyor ona bir şeyler anlatıyordu...

ibo kahvaltısını bitirdikten sonra otelin bahçesindeki bilardo masasına gittik beraber. birer ıstaka alıp bilmediğimi bir oyunu oynamaya başladık. feci şekilde gülüyorduk. ikinci elin sonuna doğru beyaz bikinisine kırmızı bir pareo sarmış bi hatun geldi. bilardo masasının yanına bir sandalye çekip oynumuzu izlemeye başladı.biz o yokmuş gibi davranıyorduk ama havuzdan çıkmış ıslak bir beyaz bikininin içindekiler pek de öyle giblenmicek gibi değildi. gözümde güneş gözlüğü olmasından da faydalanarak arada bir içine düşecekmiş gibi baktım. aklımda eda vardı ama hormonlarım rahat durmuyordu. ikinci el benim siyah 8 numaralı topu yanlışla deliğe sokmamla bitti.ibo ıstakayı bırakıp "yendim amk" dedi ve odasına çıktı. beyaz bikinili ibonun bıraktığı ıstakayı aldı ve hadi bi kez de beraber oynayalım dedi. yoruldum ya dedim şaşkınlıkla.ne oluyor amk bu karılar yürek mi yedi ne bu cesaret diye düşünürken beyaz bikinili ısrar etti.iyi tamam dedim. adının meltem olduğunu izmirde okuduğunu söyledi.iyi dedim ben de memoryus izmirde okuyorum ben de dedim. bitmek bilmez sorular sormaya başladı, sıkılmıştım ama topa vurmak için değildiğinde gördüğüm manzara aklımı da çelmiyor değildi. telefonum çaldı edaydı arayan "efendim canım" diye açtım telefonu ki meltem duysun. canımdan ilerisi söyleyemezdim zaten o kadar bi durum yoktu.ben konuşana kadar meltem bekledi beni sonra "telefonlarımız aynı marka,ben şarj cihazımı izmirde unuttum verir misin bana şarj cihazını" dedi olur dedim. oyunu bıraktık ve odaya çıktık. kapının önünde bekler sanıyordum ama odaya girdi ve balkondaki sandalyelerden birine oturdu...

napıyosun dedi,iyi dedim oteldeyim oturuyorum dedim.kim var yanında dedi kimse yok yalnızım dedim. nerdeler arkadaşların dedi. yine başlamıştı klagib ahiret sorularına. nerde olacaklar yatıyorlar odalarında dedim. anladım dedi.ee dedim naptın napayım evdeyim annemle ve ablamla kahve içiyoruz dedi.iyi afiyet olsun dedim ama test noldu sormak istemiyordum çünkü korkuyordum.iyi neyse dedi hadi sen işine bak.iyi tamam dedim ama bu ne saçma konuşmaydı. kapattım telefonu artık uyuyamazdım. aşağı indim lobide kendime bi kahve söyledim yanına yaktım sigarayı.aç karna sigara içemeyen bi adamım normalde ama şuan onu düşünemiyordum.bir kupa kahveyle iki sigara içtim. aklım şu gebelik işindeydi. telefonum çaldı arayan edaydı. efendim dedim "-bana da var mı kahve" dedi gülerek kaldırdım kafamı eda gelmişti,bu ne güzel sürprizdi böyle çıktı gittim aklımdan meral, edam gelmişti hem de habersiz. kahve söyledim oturdu karşıma gülümsüyordu ben de güldüm kahvesi geldiğinde parmağındaki yüzün dikkatimi çekti ama bişey söylemeye hakkım yoktu. parmağında yüzük vardı evet ama benim de annesinin karnında bi çocuğum olma ihtimali vardı...

efendim dememle yüzümün gülmesi hemen hemen aynı zamanlara denk geldi. arayan edaydı."-sen nerdesin bakalım,ne aradığın var ne sorduğun" burdayım dedim sadece salak salak, nerdesin dedi. çarşıdayım marmaris çarşıdayım dedim. başladınız mı çalmaya falan filan soruları derken onun staja başladığını ve feci yoğun olduğunu öğrendim. clup sultan maris diye bi otel. akşam fırat bulursam gelicem dedi. kapattık telefonu. tekrar yola çıkıcaktım ki bu defa da mesaj geldi yine edadan."bizim şef biliyormuş sizin barı onunla beraber gelebilirz ;)"yazmıştı. şef nerden çıktı amk dedim.ne ara bu kadar samimi oldu bu kız da akşam elin adamıyla bara gidicek. çok giblemedim. doğru otele geçtim. geçerken de yolda "sultan maris" tabelası aradı gözlerim ama bulamadım. üzerimi değiştirip bizim çocuklarla çarğıda eskiden "özsüt" şubesi olduğunu öğrendiğim bi dönerciye yemek yemeye gittik. yemek yerken herkesin neşesi yerindeydi ama bi benim kafam başka yerlerdeydi.eda bi şekilde hayatıma renk katmıştı evet ama meralin hamile kalma olasılığı aklımı feci şekilde kurcalıyordu. aldırırız dedim ama olası bi durumda nerde aldıracaktık o mu marmarise gelecekti ben mi mudanyaya gidicektim.ya operasyon sırasında ona bir şey olursa?? yemek yedim ama yediğim içtiğimden de çok haberdar değildim. önüme strafor koysalar yemek diye,yer sonra da ellerinize sağlık derdim,o derece kafam dağılmıştı...

cevapsızların hepsi tabiki de meraldendi. mesajları açtım ilk mesaj
1)"aşkım şaka yaptım da ne o tavırlar bu taku beraber yedik öyle değil mi ?"
tamam beraber yedik de ne oluyor amk, giberler şakayı taşak oğlanı olduk
2.mesaj "kime diyorum ya,aç şu telefonu"3.mesaj"memoryus!!!"4.mesaj"bu telefonu ya açarsın ya da bi daha asla aramam"5.ve son mesaj"tamam sen bilirsin"

dediğine göre aramayacaktı, hamile de değildi bana resmen gün doğmuştu amk. arabaya atlayıp otele gittim deniz şortumu giyip bir de vücut olarak rahatlamak için oteldeki havuza atladım. offfff içim dışım buz gibi olmuştu, kendime gelmiştim resmen. koşup edaya sarılmak vardı ama o da çalışıyordu. havuzun tadını çıkardım bir kaç saat.ibo aşağı inmiş havuzun başındaki masalardan birinde kahvaltıya başlamıştı türk filmlerindeki gibi "-ibo gelsene su çok güzel" dedim. gibtir lan dedi :D güldüm yanına çıktım. çocuklar gibiydim üzerimden büyük bir yük kalkmıştı. arayacağını biliyordum ama en azından artık elimde bir koz bir de mutlu olma fırsatı vardı...

sahne bitene kadar beni izledi meltem yanındaki sevgilisi gibi değil de daha çok abisiymiş gibi davranıyordu. garsonların ilgisi ayrı masa kurmaları da dikkatimi çekmişti.ara verdiğimizde ağzıma bir sigara koyup bardan bi vodka alıp dışarı doğru yürürken garson çocuklardan birinin koluna girip dışarı çıkardım."-hayırdır kanka kim bunlar dedim" abi dedi onlar marmarisin en büyük mafyalarından biri olan ziya abinin kızı ve adamı. hasgibtir dedim mevzuya bak :D güldüm kendi içinde bulunduğum duruma. sahne bittikten sonra iyi geceler dileyip yanındaki herifle beraber çıkıp gittiler. bizim çocuklar takılacaklarını söyleyip gittiler beni de gelmem konusunda ısrarla çağırsalar da yorgun olduğumu söyleyip yürüye yürüye şarkı söyleye söyleye otele gittim. ortalıkta kimsecikler yoktu buse oturmuş receptionda televizyon izliyordu. beni görünce toparlandı ben de gülümseyerek iyi geceler dedim ve odama çıktım, tuhaftı demiştim ya bu kızın bakışları yine öyle düşündüm. odaya çıktım televizyon açıp uzandım düşüncelere dalarak uyumak üzereydim ki mesaj geldi...

güzelsin dedim ama o kadar inanmayarak söylemiştim ki,ne kadar güzelim peki diyerek dudaklarıma yapıştı. çarşafı hiç ama hiç önemsemeden iki elimle ittim meltemi, benden 1 metre kadar uzaklaşmıştı tekrar gelmek istedi. ellerimle bana yaklaşmasını engelledim. meltem amacın ne dedim."benimle ilgilenmemen beni deli ediyor" dedi."ruh hastası" dedim belli belirsiz evet hastayım dedi ve bu defa avına saldıran bir kaplan gibi dudaklarıma uzandı dudakları sol eli benim ufaklığı ellerken sağ eliyle de belime sarılmıştı. dayanamadım ittirmedim bu de ben de karşılık verdim dudaklarına. hoşuna gitmişti,bi ara dudaklarımı dudaklarından ayırıp "sevgilim var benim" dedim... tekrar yapıştı dudaklarıma,sol elinin telkinlerine cevap veren ufaklık dimdikti artık, dudaklarımdan ayrılıp "umrumda değil" dedi. böyle olmamalıydı bence,ben edaya bunu yapmamalıydım,son bir kez bütün irademi toplayıp ittirdim meltemi "gibtir git lan burdan" dedim. hiç bir şey demedi. arkasını döndü, göğüslerini açığa çıkaran elbisesini düzeltip, kapının sürgüsünü beni şaşırtacak kadar hızla açıp, çıkıp gitti. kapının çarpma sesi bütün otelde yankılandı, yüzüm kapıya dönük ayakta duruyordum...

akşama doğru diğer arkadaşlarla haberleşip onların nasıl yapacağını sorduk zaten toplamda 4 kişiydik. solist de mekanın ortaklarından bi abiydi. diğer çocuklar gece otobüsle geleceklerdi.ben de iboyla beraber ibonun abisinin arabasıyla gidicektik. ibonun abisi oto servis işi yapıyordu ve birden fazla arabası vardı. opel corsa marka arbasını da bize vermişti. verirken de "-günlük 50 lira kira yazıyorum"diye şakasını da yapmıştı. akşam gidip kordonda bol miktarda çay içtikten sonra yola çıktık. henüz balçova tarafındayken eda aradı. otobüsün arabalı feribota bindiğini kendisinin de feribotun içinde tur attığını söyledi.ben de yola çıktığımı daha izmir il sınırları içersinde olduğumu biraz da böyle tripli bi şekilde anlattım ve kapattık.vay amk neyin tribini yapıyosam.o telefonu kapattıktan 2-10 dakika sonra meral aradı. onunla konuşmamız 30 saniye bile sürmedi. araba kullandığımı, alakasız bi saatte varacağım için arayamayacağımı sabah konuşacağımızı söyleyip onu da kapattım. hava mayısın ortaları gibi olmasına rağmen şahaneydi. muhabbet ede ede gidiyorduk. gece saat 02:00 sularında marmarise girmiştik artık. diğer tatil beldelerine çok gidip gelmeme rağmen marmarise ilk defa geliyordum. ortalık şahaneydi beyler.az sayıda türk vardı ve marmaris şahane bi tatil beldesiydi. arabayı park edip bundan sonra çalacağımız mekanın yerini aramaya başladık. sokak sokak dolaşırken hollandalı olduğunu tahmin ettiğimiz bi hatun kişi dilini çıkarıp bana "yalarım" işareti yapmıştı. beyler tamam sahnede bu tarz mevzular oluyordu ama oraya gelen hatunlar bile ne bileyim peçeteye yazıyorlar ya da tuvalette kıstımaya çalışıyolardı:) yolda böyle alenen yapanı da ilk defa görüyordum.bir süre aradıktan sonra mekanı bulduk. deniz gören bi yerde önünden sayısız insan geçen güzel bir bardı.

bi duş alıp üstümü başımı giydim.o zamanlar da saçlarım uzun olduğu için bir süre saçımla uğraştım. sonra ibonun odasına gidip onu da aldıktan sonra serdarlara telefon edip yemekte buluştuk. baya bi muhabbet ettikten sonra aynı yerde kalalım çok ayrı gayrı oluyor dedi serdar.iyi de aynı evde 4 adam olmaz amk dedim ben de.tabi tabi sende hatun çok o yüzden diye gülüştü binler. gibtirin amk ne alak siz bizim otele geldin dedim ama otelde yer olmadığını da biliyordum. konuyu değiştirmeye çalıştım. yemekler bittikten sonra mekana gittik. herkes kendiyle uğraşırken ben yanıma bi bardak vodka alıp sahildeki eda gelmeden önce oturduğum banka gittim. serdar geldi yanıma akordunu yapıp"sende bi haller var memoryus, bişey varsa bilelim" dedi.yok be kanka dedim merali biliyosun sürekli kavga sürekli kavga hayattan soğuttu beni dedim ve ayağa kalktık laflaya laflaya mekana girdik.bu arada ben daha fazla şarkı söylemeye başlamıştım. sesimi beğeniyorlardı ben de kırmıyordum kimseyi. sahneye çıktıktan yarım saat sonra kapıda yüzü aşina gelen bi kız ve onun boylarında ondan yaşça 4-5 yaş daha büyük olduğunu tahmin ettiğim bi erkek mekana girdi. oturacakları yer konusunda biraz konuştuktan sonra sahnenin benim tarafımda olan kısmının ön tarafına ayrı masa kurdurdular. gelen meltemdi yanındaki konusunda pek bi fikrim yoktu ama yaz sıcağında siyah takım elbise giymesi garibime gitmişti. otururken ikisi de başlarıyla selam verdiler,ben de kafamı yana çevirerek selam alma hareketi yaptım. burnuma kötü kokular gelmeye başlamıştı...

verdim şarj cihazını ve "eeee" der gibi bekledim. içecek bişeylerin yok mu dedi. töbe töbe diyerek mini bardan ice tea şeftali çıkardım. odamda beyaz bikinisiyle bi hatun vardı,ya eda yine sürpriz yaparsa diye de tırsıyordum hoş odamı bilmiyordu ama oteldeki personelden biri "bi kızla odaya çıktı" derse diye düşündüm. olacak şeyler değildi ama kendi kendime paranoya yapıyordum işte. meral pgibolojimi bozmuştu. meltem balkondaki masanın üzerinde kitaplarımı defterimi görünce bunlar ne diye sordu. kitaplarım dedim okuyorum. deftere de yazı yazıyorum dedim dalga geçerek.o kadarını anlayabiliyorum dedi.ama dedi insan tatilde böyle şeyler yapar mı. tatilde değilim ben çalışıyorum müzisyenim dedim. dememle yüzüme daha dikkatli bakmaya başladı.ne çalıyosun dedi. flüt dedim. içinin gittiğini belirten bi ses çıkardı. mekanı falan öğrendi içeceğini içip ben gitsem mi dedi. tamam dedim görüşürüz iyi bak kendine. telefon numaramı aldı şarj cihazını geri verme bahanesiyle ve çıktı gitti... afallamıştım kızın cesaretine...

@143 hasgibtir, çarşıdaki mi,minibüs duraklarının olduğu ? vay amk ordan edaya ve bana alışveriş yapardık, ilerleyen entrylerde okursun zaten :S

vay ameke karıya bak ayak yapmış kahpe ben korktum lan okurken

"-aslında sana yakın, marmaris" dedi. beyler size yemin ederim balkondan atlicaktım sevinçten. meralin triplerini kahrını problemlerini çektiğim için allahın beni ödüllendirdiğini düşünüyordum. üstelik benden bir gece önce yola çıkacaktı beyler. onun geleceği yerden(edirne)gelmesi, benim izmirden marmarise geçmemle hemen hemen yanı saatlerde olacaktı. deli olacaktım.ona söylediğimde inanamadı. şaka yapıyorsun dedi. yeminler ettim. saçma sapan kahkahalar atmaya başlamıştık. çok tuhaftı beyler. düşünsenize bir kızla internette tanışıyorsunuz ama çok muhabbet etmiyorsunuz. muhabbet etmeye başladıktan çok kısa bir süre sonra aynı yere iş icabı gideceğinizi öğreniyorsunuz.ben dedim kendi kendime allahın sevdiği bi kuluyum. beni meralle sınadı edayla da ödüllendiriyor. telefonu kapattıktan sonra hala sırıtıyordum. kutlamalıydım amk bunu üzerimi giyip arkadaşların müzik yaptığı rock barlardan birine gittim

beyler finalde marmaristeki fotolarımızı göstericem inanmayanlar cidden okumasın ben kimse okuyor diye yazmıyorum. içinden geldiği için içimi dökmek için yazıyorum istemeyenler gidebilir başlıkta denyo mıknatısı yok denyoluk yapmanın da alemi yok. neyse devam ediyorum;

Bar'a girdiğimde bizim çocukların kendilerinden geçmiş şekilde çaldıklarını görünce gülmeye başladım sebepsiz. solist arkadaşın bulaşmalarına bağıra bağıra cevap vermeye çalıştıktan sonra biramı alıp köşede tek başıma oturmaya müziğe eşlik etmeye başladım. telefonuma mesaj geldi. yollayan eda'ydı."-sana inanmıyorum adam" yazmıştı. gülmeye başladım sebepsiz mesajı yanıtlamak için "-cevapla" yazısını tıklar tıklamaz sanki hissetmişcesine meral aramaya başladı. müziğin sesinden kaçmak için dışarı çıktım ama küçük parkı daha önce gelmiş olan panpalar bilir orda gürültü hiç bitmez. açtım telefonumu ve dışarda olduğumu anlayan merak triplerine başladı. yaklaşık yarım saat onu dinledikten sonra bi şekilde kapattım telefonu yine bütün keyfimin anasını gibmeyi başarmıştı. meral kapatınca telefonuma iki mesaj daha geldiğini gördüm ikiside edadandı. edacığımdandı.yeniden yüzüm gülmeye başladı mesajları açtım ilkinde;

dinleyen panpalar sabah çok erken şehir dışına gidicem biraz uyku, yakın zamanda görüşürüz binler

üzüldüm lan... o da bitti demek ki...

kahvelerimizi içtikten sonra "-kahvaltı yaptın mı" diye sordum "-ohoooo biz öğle tatilindeyiz beyim" dedi. resmen uyumamıştı ve öğle tatilini yanımda geçiriyordu.o zaman dedim sana öğle yemeği olsun bana da kahvaltı kalk gidelim dedim. gülümseyerek kalktı. otel görevlisi buse diye bi kız vardı. garip garip bakıyordu bana edanın da dikkatini çektiğini sonra söyliyecekti bana. buseye gittim nerde kahvaltı yapabiliriz dedim."içmeler'e gidin" dedi iyi dedim.ibo zaten uyuyor olduğundan arabayı ben aldım ve tabela takip ederek, biraz da sorarak içmelere geldik.Can's cafe diye bi yere oturduk. sahibi şahane bi adamdı can abi. hoş geldiniz sizi şöyle alalım diye bizi deniz dibinde şahane bi masaya aldı. garsonu da çağırıp "çiftimize iyi bakın, ekgib bişeyleri olmasın" dedi. çift dedi bize. tuhafıma ve hoşuma gitmişti. garson sipariş almaya geldiğinde telefonum çaldı. hızlı bir şekilde yiyecek bişeyler söyleyip, edadan da özür dileyip kalktım masadan. arayan meraldi, masadan uzaklaşarak açtım telefonu...

sınav sonuçları açıklandıktan sonra 2dersten bütünlemeye kaldığımı öğrendim.iyi dedim napalım takılırız büte kadar hem o arada da problemli sevgilim de (meral olsun adı) memleketine gider rahat rahat takılırım nefes alırım diye düşündüm. meral hiç bütünlemeye falan kalmazdı saatlerce ders çalışabilen bi tipti. hiç bir dersini bütünlemeye bırakmadan memleketine gitti. onun gitmesiyle beraber içimi bi huzur kapladı. hiçbi tak yapmıyordum ama balkonda oturup bira içmek bile dünyanın en güzel aktivitesiymiş gibi gelmeye başladı.bu arada sınavdan sonra edayı aradım, açmadı.akşama doğru telefonum çalmaya başladı heyecanla çıkardım cebimden telefonumu ama arayan meraldi.ne yaptığımı merak etmiş ve beni çok özlemiş. keşke ben de büte kalsaydım falan dyor.onu geçiştridikten sonra kurduğumuz müzik grubuna marmaristen bir teklif geldi. arkadaşlarla gece oturduk ne yaparız ne ederiz diye konuşmaya başladık(ben yan flüt ve klarnet çalıyorum binler)o gün günlerden perşembeydi ve adamlar en geç çarşambaya marmariste olmamız gerektiğini söylmişlerdi. güzel de para teklif ettiler(kişi başı günlük 100 tl)öğrenci için yaz işleri bulunmaz nimettir tamam dedim giberler bütünlemeyi seneye alttan alırız amk hadi gidelim dedim

lan huur cocuğu dinliyoz işte neyin tribindesin ya ayar etti gece gece