tabı hazırsanız ve talep varsa araştırmacı gazetecıyım bu hesabı emanet aldım bazen yaparım bunu bılenler bılır

Enkaz altında binlerce Mehmet, Hatice, Ayşe ve Ali'ye karşı bir vicdan borcumuz var. Onlar geride gözleri yaşlı on binlerce sevenlerini, sıcaklıklarından mahrum bırakırken, sırf Kaliforniya'da Johnny' ler, Susan' lar ve Alice' ler yaşasın diye yaşamdan çalındıklarını dünya bilsin.

Oysa bu sorunun doğal yanıtı "siz ne saçmalıyorsunuz, depremle PKK nın ne alakası var." Olmalıydı. Bu soruya verilen cevap, akıllara, PKK nın deprem oluşturabilme ihtimalinin olduğunu düşündürdüğü gibi, yapay depremlerin olabileceği sonucuna da zütürmektedir.

Nitekim CNN televizyonu Başbakan Bülent Ecevit ile yaptığı bir röportaj sırasında depremin arkasında PKK mı var" sorusuna "Sanmıyorum" cevabını vermişti.

San Andreas fay hattında meydana gelebilecek büyük bir depremin Amerikan ekonomisine çok büyük zarar vereceğini bilen ABD, yerkabuğundaki değişimleri izleyerek, daha deprem oluşmadan tektonik katmanlar arasında artan basıncı değişik noktalardan patlatıp boşaltarak, büyük depremi küçük depremler haline dönüştürmenin yolunu bulmuştu.

anası sıkık @65 asıl sen @64 e bak sıze bışey anlatanı sıkeyım amkmun gavat lıselı embesıllerı

devam et kardeşim bu konuyla ilgili benimde bildiklerim var sana mesaj olarak atıcam eklersin bilmediğin şeylerse eklersin

Ali Kırca' nın yönettiği Siyaset Meydanı'nda enkazdan kurtarılan bir bayan şunları söylüyordu 'O gece ne olduğunu bilmiyorum ama bildiğim bir şey var ki bu, depremden farklı bir şeydi.

neyse devam etmeyeceğım bı daha da bu sözlukte bışey anlatanın anasını sıkeyım

Hemen bir hastane kurdular. Esas amaçları enkaz altındaki askerlerini ve önemli askeri malzemeyi çıkartarak zütürmekti. Biz de "Bak şu israil'e helal olsun, hemen yardımımıza koştu" diyerek sevindik

@62 la amkmun salağı ben 7 yıl önce bloğumda yazdım herkes ordan kopyalıyo o.çoçuğu al lonkı atayım da bık bık ötme anası sıkışmış kopyalıyomuş dıyo http://yagmurcocuk.blogcu...-ve-tesla-makinasi/315738

Clinton Amerikan halkından Türkiye'ye yardım etmesini istedi. Kasım' da Türkiye'ye geleceğini ilan edip; Ecevit' in de bu arada Amerika' ya (belki de binlerce şehidin diyetini konuşmaya) kendini ziyarete geleceğini haber verdi.

ilk anda çok yadırgadığımız Sağlık Bakanı Osman Durmuş'un"yabancılara tek bir hasta bile vermem demesini, ABD Deniz Kuvvetlerine ait yüzer hastanede tek bir hastanın bile tedavi edilmediğini,750 ton yardım malzemesiyle yüklü bir israil gemisinin üç gün süreyle gümrükte tutulmasını şimdi yadırgayabiliyor musunuz?

Ancak bütün bu temizlikler yapıldıktan sonra Ecevit ve daha sonra da Demirel'in bölgeye gitmesine izin veriliyordu. Amerika tüm imkanlarını seferber etti.

Deniz altında oluşan radyasyon anlaşılmasın, dibe çöken kalıntılar araştırılmasın ve patlama sonucu meydana gelen denizaltı krateri ve çukur ortaya çıkarılmasın diye bu bölge derhal askeri karantinaya alınarak dalışa yasak bölge ilan ediliyordu.

Sabah saat 03.05 ile 06.30 arasında Batı'da bu hareketlilik yaşanırken bölgede de çok hızlı ve çok gizli askeri hareketlilik hakimdi. Ancak herkes kendi derdine düşmüş olduğundan bu olağanüstü gizli operasyondan kimsenin haberi olmuyordu.

@54 ben bunları ta 7 sene önce bloğumda yazdım da böle lınk versem yazı uzun kımse okumaz böle parça parça yazıyorum

O felakette kaç israil askerinin öldüğünü ne Genelkurmay yayınladı nede israil böyle bir bilgiyi açıklamak nezaketinde bulundu. Herkese verdikleri imaj ise oraya biz yardım için geldikleriydi

israilli askerler ve üst düzey subaylar o gece Gölcük’te ne arıyorlardı. Bu devir teslim töreni her yıl yapılan rutin bir ulusal törendi. Uluslar arası bir kimliği yoktu.

Bunun nedenini şimdi daha iyi anlıyoruz. Hiç kimse bu güne kadar hiç katılmadıkları bu devir teslim törenine neden katıldıklarını sormadı. Ya şaşkınlıktan, ya da telaştan, enkaz altında kaç israil askerinin öldüğü, kaçının yaralandığını da soran olmadı.