Diğer 100 lirayı da komidinin üstünde unutmuşsun

Evet beyler lise bittikten sonra ilk seneyi boş geçtim. Dershaneye yazılmak istedim babama da yük olmak istemediğim için benim kuzenin de yardımıyla hepinizin adını bildiği büyük bir markette işe girdim.

Asıl işim depodaydı, her gün market açıldığında ve kapanmadan 2 saat önce mal sayımı yapar gün sonunda hangi maldan ne kadar azalmış, hangi mal ekgib, hangisinden almak lazım bunları müdüre rapor halinde verirdim. Depoda işim olmadığı saatlerde market içinde yardım gereken her yerde çalışırdım.

Deponun kartı bir bende bir de müdürde vardı.
Bizden başkasının biz olmadan içeri girmesi yasaktı.

Neyse işte yavaş yavaş işe, ortama ve orada çalışanlara alıştım.
Zeynep diye bi kız vardı bak yine aklıma geldi neyse konu bu değil ama bunu başka bir başlıkta anlatıcam.

Yine bir gün son 2 saat kala mal sayımı yapmak için depoya girdim. Rapor defterini aldım ve sayımı yapmaya 1.bölüm olan gıdadan başladım.

Arkalara doğru geldiğimde temizlik bölümünden sesler duydum.Mal indirdiğimiz yerden kedi falan mı girdi diye düşündüm o tarafa doğru gittim.

Sesler bi acayipleşti böyle emikleme, inleme sesi karışık sesler geldi.
Deterjan bölümüne geldim birde ne göriyim.
Bizim müdür kasiyer Seda'nın boynunu emiyor aq.
Görür görmez donakaldım ben reyonun bir tarafındayım müdürle Seda diğer tarafta aradaki boşluktan görünüyorlardı.

Müdür bir ara kafasını kaldırdı 2 sn. ye göz göze geldik.
Bana hani önü boş olmasına rağmen aşırı yavaş giden sürücüyü sollarken tam yanına geldiğinde ona dik dik bakan sürücü varya aynı onun gibi baktı ve Seda'nın boynunda olan eliyle bana git git işareti yaptı.

Bende daha yeni girdiğim işten kovulmaktan korktuğum için hemen ordan ayrıldım.

Ben çıktıktan 5 dk sonra çıktı muallak müdür.
Benim yanıma geldi o daha birşey demeden ben birşey görmedim dedim. Müdür de kafasıyla onayladı cebime 100 lira attı bende kısa günün karı işten sonra şu Zeynep dediğim kız vardı heh ona bişiler ısmarladım.

Bu Zeynep olayınıda başka bir başlıkta anlatırım panpalarım.

yalarum

(bkz: türk ferrelerindeki hatalar)