beyler bugün markete çıkayım da boşalan stoklarımı tekrar doldurayım dedim. malum günlerim hep evde geçtiği için takviye yapmak gerekiyor arada.

çıktım markete abur cubur ve kahve reyonundan alacaklarımı aldım, kasaya doğru yöneldim. acaba ne yapsam da kasiyere ayar versem ve panpalarıma anlatsam diye düşünüp duruyordum. okuduğum ayar verme hikayelerinin hepsini teker teker aklımdan geçiriyordum.

bir baktım bütün kasa sıralarının hepsi suriye\'den gelip de beleş yemek sırasına girmiş mülteciler gibi dolu. en boş gibi gözükenine geçeyim diyerekten kıvrak hareketlerle insanların arasından süzülerek geçtim.

sıranın bitmesini bekliyordum fakat kasiyer sıranın bitmemesi için uğraşırcasına yavaş hareket ediyor, arada kasadan ayrılıyor bir yerlere gidip tekrar geri geliyordu. sinir katsayım geçen dakikalar ile doğru orantılı olarak artmaya devam ediyordu. sıranın arka tarafından da homurdanmaları duyabiliyordum. az gözüken sıra diğerlerinden daha uzun hale gelmişti.

nihayet sıra bana geldi. yavaş hareketlerle aldıklarımı kasadan geçirdi yiyeceği ayardan habersiz kasiyer ablamız. alacaklarım 14,5 lira tuttu. 20 lira uzattım kasiyere. yavaş hareketlerle verdiğim 20 lirayı alan kasiyer ablamız, 20 lirayı havaya kaldırdı ve yaklaşık 10-20 saniye boyunca sahte mi diye incelemeye başladı. beklemekten zaten sinirlenmiş olan ben \"daha dün gece bastım parayı, güzel basmışım herhalde.\" dedim. kasiyer de ehe ehe diye yarım güldükten sonra \"evet güzelmiş\" diyerekten cevap verdi.

5,5 lira olan para üstümü kasiyer uzattı, 50 kuruşu cebe attıktan sonra 5 lirayı alıp havaya kaldırdım ve ben de 10 saniye boyunca inceliyormuş gibi yaptım. demin gülen kasiyerin yüzü bir anda düştü. sıranın arkalarından gelen homurdanma sesleri yerini kahkahalara bıraktı. kahkaha ve alkışlar eşliğinde gaza gelen ben poşetlerimi alıp marketten çıktım.