/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +9
    Bu da benim mallıklarla dolu aşk hayatım.

    Okuyan olucağını sanmam
    Ama içime atmaktan iyidir beyler.
    Belki birileri görür
    ...

    Beyler adı '. . . .' . Benden kısa, kahverengi gözlü. Saçları kestane rengi. Çok iyi bir insan. Yardımsever anlayışlı. Fakat tecrübelerinden çıkardığı dersler, uğradığı hayal kırıklıkları, onu aşırı şüpheci biri yapmış. Haklıda beyler. insanlar güvenilmez bu devirde. Ama çok anlayışlı yardımsever biri. Aşk konulu dizileri filmleri çok sever. Genel olarak slow-pop tarzı müzikler dinler. Türkçe dinlemez. Dinlediği poplar genelde kore ürünüdür. Ayrıca kore dizilerini de çok sever. Tam bir kore hayranı. Bu hayranlığını ablasından almış, belli. Ablasını çok seviyor. 'Aşkım' diye kayıtlı telefonunda. Feminist beyler. Solcu. Ama solcu çomar değil. Sıradışı bir solcu. Çoğu solcunun dışında dininde imanında bir insan. Feminizme 'kadın-erkek eşitliği' olarak bakıyor. Bu son iki yönüyle çok güzel bence. Sevilmeye layık bir insan. Çalışkan. Fakat sınavda çok heyecan yapar. Bu yüzden ne yazık ki çok çalıştığı sınavlardan bile bazen düşük alıyor.
    Dedim ya şüpheci. Ve çok iyi bir tahminci. En azından benim aklımın ötesinde tahminler yapıyor ve tutuyor. Ve en sevdiğim, arkadaşlarına ve dostlarına sadık. Beyler onun dostlarına olan ilgisi çok hoşuma gidiyor. Pgiboloji okumak istiyor.
    ···
  2. 2.
    +3
    Gel gelelim bana:
    Adım Kubilay. Uzun boylu biraz cılız, birazcık baklavalı onun dışında kassız, ilim sahibi dindar bir insanım. Beyler dindar derken şeriatçı değil. "Dini önemseyen" anlamında... Çok kez uğradığım hayal kırıklıkları yüzünden arabesk ve yabancı slow dinlerim. Yabancı pop ve trap de dinlemem deyil. Tam bir Roma hayranıyım. Gladyatör, Kartal, Son lejyon, Centurion filmlerini yüzlerce kez seyrettim. Ancak atalarımı bilhassa Osmanlı, Sekçuklu ve Göktürk leri çok severim. Dünya tarihini çok iyi bilirim. Tarih, astronomi, biyoloji, fizik konularında geniş bilgim var. Fakat en çok tarih alanında. Tarih bölümü okuyup akademisyen olmak istiyorum. Strateji oyunlarına düşkünüm. Çevrem yok denecek kadar az. 'O' ve birkaç kişi dışında sadece ailem ve Allah'ım var. Daha 9. Sınıfa kadar resmen bir çocuktum, çocuksu davranırdım. Lisede sille yiye yiye, insan içinde rezil rüsva ola ola adam oldum. Herşeyin farkına geç vardım. Rakiplerim, benden daha önce akıl bali oluğu için, onlarla fazla takılmıyorum. Çocukluk dönemimin etkisiyle saykodeli bir mizah anlayışım var. Eğer zerre kadar tanınıyorsam, saykoluğumdandır. Bu arada orta gelirli bir ailenin çocuğuyum. Tipsizim. Ve geç yaşlara kadar çocuk olarak kaldığım için biraz asosyalim.
    ···
  3. 3.
    +4
    Şu güne kadar çok kız sevdim beyler. Bir kere bile çıkmadım. Beyler sevdiğim kızların hiç biri bana katışıksız güven veremedi. Olay bu. Ama 'o'... Çok güvenilir bir insan beyler. Dostunu asla yarı yolda bırakmaz, daima korur yardım eder sever. Sanırım ilgiye muhtaç olan ben, ilk kez bu kadar ilgi gördüğüm için sevmeye başladım onu. Ama inanın o kadar tecrübesizim ki, ona karşı davranışlarımda çok mal oluyorum. Yaptığım mallıklara deyinmiyeceğim. Zira her aklıma geldiğinde utanıyorum. Kendime kızıyorum. Ama buna rağmen verdiği güven ve karakteri çok hoşuma gidiyor. Beyler şu ana kadar çok insan sevdim. Ama onun gibi birine asla rastlamadım. Tanıma faslı burada sona ersin. Şu ana kadar yaşadıklarımı anlatayım size...
    ···
  4. 4.
    +3
    Beyler 11. sınıfa başladığımızda, ilk sabah görmüştüm onu. Yanında 2 arkadaşı vardı. Aslında başka sınıflardaydılar. Fakat nakil olmuşlar. Neyse her kızın yanında vardır, ona baya yakın bir sır arkadaşı... işte o 3 arkadaştan kıvırcık saçlı saf, fakat ağzında bakla ıslanmayacak ve rahat bir kişiliği olan, 'büşra' onun bariz bir şekilde en yakın arkadaşıydı. Ne zaman görsem onları kulak kulağaydı. Neyse başlarda ona karşı boştum. O sıralar daha çok dersleri aksatmama görüşündeydim. Ama saykodeli olduğum için insanlarla diyaloglarım çoktu. iyi niyetli olmaya çalıştığım için insanlar bana karşı samimiydiler. Neyse. Bunlar en önde oturuyorlardı. Ben orta sıranın arkalarına doğru oturmuştum. Yanımdada Murat vardı. (Daha yeni tanıştığım sıra arkadaşımdı.) Bir gün sıkıcı bir dil anlatım dersinde 3 ü arka ve sağımızdaki boş sıralara oturmuşlardı. Muhtemelen telefonlarıyla oynuyorlardı. Dersin ortalarında 'o' telefonundan kendi resmini gösterip 'sizce iyi çıkmışmıyım' dedi. Resme bakıp biraz bekleyerek; 'yoo gayet iyi çıkmışsın... ' dedim. Tam hatırlamıyorum ama o 'gerçekten mi' gibisinden birşeyler söylemişti. Bende onaylamıştım. Neyse. O günki diğer sohbetleri geçiyorum... Aktif olan sınıfın wp grubundaki saykoluklarım sürerken, onun numarasına ve pp sine baktım, kaydettim. insanlara gurur verip onları sevindirmek hoşuma gider benim. O yüzden ona:
    -Merhaba Kubi ben
    -pp de çok iyi çıkmışsın.
    dedim.
    O da bana teşekkür etti.
    ···
  5. 5.
    +2
    Oradan baya uzun bir muhabbet açıldı. Herşeyden konuştuk neredeyse. Baya baya konuşmuştuk. Akşama kadar en fazla yarım saatlik aralarla konuştuk. Saat 22.30 civarlarında bıraktık. Hayatımda bir kızla ilk kez bu kadar konuşmuştum...

    Burada bitmedi tabiki. Bir iki gün aralıklarla acayip konuşuyorduk. Baya baya konuştuk. Ona sınıfın içindeki bir kaç 'süslü'yle olan atışmasında destek oldum. Hani araya girerek değil, onunla konuşarak, boşver şunları diyerek. Neyse, artık arkadaş olmuştuk. Birbirimize destek çıkıyor, yardımcı oluyorduk...

    Bu arada ben genelde sevilsemde sınıfta, çoğu zaman hocaların bilgi hatalarına karşı tolerans tanımayıp şiddetle karşı çıkmamdan dolayı sınıf beni gıcık belliyordu biraz. Bilhassa 'o'nun yanındaki 2 arkadaşı... Buna rağmen o hep destek çıkıyordu bana. Zaman böyle geçmeye devam etti. Biz konuşuyoruz tabi. Artık birbirimize sırlarımızı, yaşadıklarımızı anlatacak kadar. Zamanında sevdiği 'berkcan' tipinde bir çocuktan bahsetti. Çocukla baya samimi olmuşlar. 1 yıla yakın konuşmuşlar... Fakat çocuk ilk okulda sevdiği bir 'pelinsu'nun peşinden koşmaya devam etmiş hep... 'O' nu hep boşvermiş. O da bu çocuğu sevmeye devam etmiş. Neyse. Yaz tatili geldiğinde, bu 'berkcan' çağırmış bunu doğum gününde. Sana hediye vericem şuraya şuraya gel gibisinden hani. O da sormuş hani. Laf olsun diye sorulurya hani, "ne aldın bana" diye. Bizimkide sormuş. 'Berkcan' bizimkine sevdiği kıza hediye etmek isteyipte edemediği kitabı verecekmiş meğer.
    ···
  6. 6.
    +2
    Görüyormusunuz huur çocuğunu? Böyle bir şerefsizliği yaptığı gibi birde çok rahat bir şekilde aslında başkasına alınmış bir hediyeyi ona vermeye çalışıyor. Ve bunu ona söylüyor. Yani açıkca bizimkine 'ben başkasını seviyorum' diyor. Bizimki artık ne alemde tahmin edersiniz... Neyse bende zamanla anılarımdan geçmişimden bahsettim. Ama fazla değil. Anlatıp paylaşıcak ne yaşadımki ben? Sanki 'o'ndan başka birileriyle konuştum, dertleştim. Güven bulabildim... Ne zaman sevsem imkansız oldu hep... Neyse zaman hızla akıyordu... Günler geçti. Derken yine böyle konuşurken wp den, bana korece 'seni seviyorum' yazdı. Maksadı beni sınamak orası belli. Ben ilk anlamadım tabi. Ama sorduğumda koskoca bir paragrafta açıkladı, özeti;
    ···
  7. 7.
    +3
    "Bu seni seviyorum demektir ama dostca seni seviyorum manasında."

    o zamanlar ona karşı duygular beslemediğim için, bende
    + yani bu dostça sevdiğin anlamındamı? Dedim
    -evet dedi
    +o zaman +1 dedim (inci çocuğuyuz yani :') )

    Büyük bir ihtimal, ben "+1" yazınca mutlu oldu o. Çünkü beni iyi bir çocuk olarak gördüğü açıktı. Fakat bana güven vermesinden dolayı ondan hoşlanmamdan da basbayağı korkuyordu... Aslında doğruymuş hani. Ondan hoşlanmamdan korkuyormuş. Ama asıl sebep daha derindeymiş... 10. Sınıftada aynı ben gibi bir çocukla samimi olmuş bu. Bu çocuğu 'dost' olarak görüyormuş. Ama çocuk buna bağlanmış beyler. Bizimki de çocuğu sınamak için ona bu mesajı atmış. Çocuk
    +bende seni
    Diyerek cevaplamış.
    Bizimki çocuğu hayal kırıklığına uğratmak zorunda kalmış.
    Bu konuşmalardan sonra konuşma sıklığımız giderek azaldı. Amk ne varsa konuşmuştuk daha ne konuşucaktık ki?

    Zamanla diyaloğumuz azaldı. Eh bunda sadece konu ekgibliği değil, sınavların yaklaşması da etkiliydi. Zaten kızcağız dengeli beslenmek uğruna azıcık yiyor, 8 saat okuldan sonra 2 3 saat dershanede kalıyor, sonra daha eve gelip birde evde çalışıyor, Gece 12 civarı yatıp sabah 4 te kalkıyor birde spor yapıyor. 7 de yine okul. Nasıl dayanıyorsun diye sorduğumda 'alıştım artık bana sırdan gelio' diyordu.
    Vay amk
    Hayatımda böyke biri görmedim ben.
    Ben böyle bir tempoyla yaşasam büyük bir ihtimalle vücudum 'uykusuzluğa' dayanamayıp iflas eder.
    ···
  8. 8.
    +4
    Görüyormusunuz kızdaki azmi?
    Derin bir maşallah çekmekten alamıyorsunuz kendinizi...

    Allah yardımcısı olsun...

    Neyse sohbetlerimiz giderek azaldı.

    Artık nerdeyse hiç konuşmuyorduk...

    işte ben o zaman anladım beyler.

    Konuşmamak zor geliyordu artık...
    Konuşmadığımız zamanlar, kendimi ekgib hissediyordum. Birden hayatım eski sıkıcı haline geri dönmüştü.

    Birden 'o' nun hayatımda benim için aslında bir dosttan fazlası olarak girdiğini anladım...

    Sanki artık boşluktaymışım gibiydi, yanlız başıma kalmış gibi hissettim.

    Böyle hissetmemi "anlamamdan" sonuç, artık onu sevmeye, sürekli düşünmeye başladım. Wp den yaptığımız konuşmaları geyikleri attığı ses kayıtlarını defalarca kez okudum dinledim, ama hiç ona yazmadım.

    (Malım işte amk konuşucak birşey bulamayacak kadar )

    Bu arada bende çok kötü bir huy vardır; sevdiğim biriyle konuşmamaya başlayınca tribe girerim mal mal. Öküz gibi davranmaya başlarım. atar yapmaya falan böyle işte.

    Zamanla diyaloglar azalınca, bu huyum ona karşı oluşmaya başladı... Ya çok malım gerçekten. Sevmeye başlayınca çok aptalca davranmaya başlamıştım. Ne yapacağımı bilemiyor, sırf konuşabilmek için malca konular açıyordum...
    ···
  9. 9.
    +4
    Mesela yüz yağı gideren bir krem önerebilirmisin "kanka"?

    Konu açıyordum. Ve hayret! işe yarıyordu. Onunla konuşabiliyırdum. Biraz mal gibi hissediyordum ama olsun. Konuşarak içimdeki kötü hissi yok ediyordum. Etmesine ama;

    Daha acı bir gerçeği fark edene değin...

    Biz onunla birbirimize " kanka" diyorduk...

    Ne kadar üzücüydü...
    Bundan daha öncede sevdiğim kızlarla konuşurken kanka lafını çok sık kullanırdım. Eh doğal olarak. "Sevgilim" diyecek halim yok...

    Ama onlara Kanka deyince kötü hissetmiyordum...

    Ama nedense 'o' na her kanka diyişimde içim acıyordu...

    -Acaba onun beni sevmesi gibi bir onura layık bir "kanka" olabilecek miydim?

    -Yoksa o korece 'seni seviyorum' yazdığı çocuk gibi o'na bağlanacak ve bir gün açılıp "ben seni arkadaş olarak görüyorum... " cevabını alıp mal gibi kalıcakmıydım?

    Şöyle bir bakıldığında, ilk seçenek olanaksız gibi duruyordu kafamda. Tabi olum malmıyım neyim. Kız bana kanka olarak bakıyordu. Kalkıp "gir koluma aşkım" demezdi heralde..!
    ···
  10. 10.
    +2
    - yada whatsapp ı silip kimseye belli etmeden nakil mi istemeliydim... ? Öyleya bu birinci seçenek imkansız gibi birşey. Onun beni yakın arkadaş olarak gördüğü çok açık... Doğru o zaman ayrılmalıydım sınıftan. Kimseye belli etmeden. Böylece onu ve güzel yüzünüde 'unuturdum'...

    Bir dakika ya? Ne unutması? Unutmak için mi o kadar değer veriyoruz? O kadar rüyayı unutmak için mi kurdum? Tabikide HAYIR. O halde ne olursa olsun, içimdeki ona karşı olan duyguları bastırmıyacak, onu unutmayacaktım. Ya zaten sırf platonik bir aşk için sınıfı terk etmem, "mallık" olurdu. Tabiya, olum malmıyım ben niye gidiyim?

    Onun beni sevmesi şerefine layık olmaya çalışmak varken niye gideyim?
    Kesinlikle!
    Tüm bunları düşünürken hafta sonuydu...
    Günlerden cumartesiydi...
    Gece saat 2.5 sularıydı...
    Çıkardım kulaklığımı, attım bir köşeye...
    Bir karara vardım, dedim şimdi bir söz vericeğim!
    -o beni sevene kadar uğraşıcak, ona iyi ve gizemli gözükücektim... Böylece onun içinde zamanla bana karşı duygular oluşacaktı...
    -asla pes etmeyip 'kanka' statüsünü daha yukarlara çıkarıcak ve 'sevgi' ye dönüştürecektim.

    üçüncü ve en ÖNEMLi GEÇERLiLiĞiNi KAYBETMEYECEK son sözüm ise:

    -sonuç ne olursa olsun, o ne derse desin, onu asla UNUTMIYACAĞIM. Hayatımın her anında, her adımımda, her nefesimde hatırlayacak, bu sevilmeye değer insanı sevecek, ömrüme başka birini sokmayacaktım...
    ···
  11. 11.
    +4
    BURADA bir antreparantez açalım... (

    Zaten, hayatıma giren biri olmaz benim. Ben eminim. Olsa bile 'o' nun kadar olamaz... O yüzden yetişkinlik çağımı hep "bekar" hayal etmişimdir...

    DiYiP antreparantezi kapatalım... )

    Tamam. Önce kendimi sevdirmekle başlayacaktım işe...
    Ne yapmam gerekiyordu?
    Bir plan yaptım kendime...
    1)Her fırsatı değerlendirip onunla olan diyalogları arttıracaktım.
    2)Daha sonrasında sinemaya falan gitmeyi teklif edicektim.
    3)Dahası her yardıma ihtiyacı olduğunda adeta 'yetişecek' ona yardımcı olucaktım..

    Şimdi şöyke bir baktımda, meğer ne kadar komik düşünmüşüm amk.

    Aklıma düşünceme sokayım.
    Neyse.

    Dedim tamam ben bunları uygulayacam. Bu kızın beni sevmesini sağlayacam.

    iyide nerden diyalog türetecektim ben şimdi?
    iyice düşündüm. Sonunda kızın dondurduğu face hesabını kıza hatırlattım. (Son pp sini ona atarak)

    Dedim bumuydu hesabın?
    Evet buydu 'kanka'
    Bitti diyalog

    Ben böyle diyaloğa sokayım. Bune amk?
    En iyisi başka bir foto daha atayım.
    Ama işim çıktı fotoyu telefonuma kaydettim fakat atamadım beyler.
    Foto işini aklımdan tamamen çıkardım. Dedim başka bir yoldan konuşayım.
    Düşündüm düşündüm.
    Bulamadım
    En iyisi fotoyu atayım dedim.
    ···
  12. 12.
    +2
    Başka bir foto daha attım.
    Kızın verdiği tepki:
    +Bune kubilay?
    +işin gücün yokmu habire profilime giriyorsun?
    - ( cevap yok )
    +url atsana bende gireyim
    - ( cevap yok )

    Ya ben tam bir maldım ya
    Allah belamı vermesin
    ya kubilay naptın mal herif!

    Hay aklımı yolumu gibeyim

    Hem malca birşey yapmış, hemde kızı haklı olarak sinirlendirmiştim.

    E doğruydu amk. Böyle sanki sürekli onun profilindeymiş gibi olmuştum.
    Yada büyük bir ihtimal ile küçüklüğünde açtığı yan profillerine denk gelirim de onu utandırırım diye korkmuştu.

    Herneyse.

    Kısacası mal gibi kalmıştım.

    Bundan sonra artık yazmamaya karar verdim.
    Çünkü malca şeyler yazıyor/atıyor güldürmek bir yana daha kızdırıyordum.

    Aradan epey zaman geçti...
    Genel olarak birşey yoktu hani. Sadece okulda konuşuyorduk. Bu arada onlar pencere kenarı sıranın en arkadaki yere oturdular.

    Bunun nedeni ise Selinay denen yılışık bir huur ve en önde sürekli hocaların gözü önünde bulunmak.
    Ayrıca yaklaşan sınavlar için arka köşe iyi bir kopya mekanıydı.
    Yanlız 'o' nun yanı boştu.
    ···
  13. 13.
    +2
    Neyse bir akşam mesaj attı bana.
    +knk sınavlarda arkaya benim yanıma gel.
    +dün oturduğun yer büşranın yanıydı benim değil
    +erkenden gel oraya otur.
    Yazdı
    Bende olur dedim, falan filan değip geçtik.

    Burada baya düşündüm.
    Otur dedi
    gibe gibe oturacaktım aq...
    Hmm bu bana otur dedi, demekki hala yakın arkadaş olarak görüyor.
    Demekki yaptığım mallıklar etkilememiş bakış açısını...

    Eh iyi diyip gittim yarın oturdum.
    Ama derslerden bir kopuyoruz...
    Oyy oyyyyy
    Arkada bir ortam kurduk öyle böyle değil. Mükemmel ON NUMARA.
    Sınavları da atlattık bir şekilde. Ama ben oturmaya devam ettim.

    Onlarda memnun gibiydiler.
    Valla bende memnumdum.
    4lü mükemmel bir ortam vardı, sınavlarda kopyanın dıbına koyuyorduk falan.

    Neyse.
    ···
  14. 14.
    +3
    Ama birşey farj ettim.
    O artık okul çıkışı kendinize iyi bakın, görüşürüz, bay bay falan dediğimde iplemiyordu.

    Bir keresinde yoklama fişi değiştirildi sınıfta.

    Herkes kaçtı (çoğu kişi)
    Bende kaçtım fakat kaldırımda onunla karşılaştık...
    Ben "görüşürüz knk" dedim
    iplemedi

    Allah allaah
    Noluyor acaba?
    Acaba o mallıklardan sonra konuşmamayamı karar verdi?

    Bence bu bendeki mallığı fark edip benimle konuşarak bana ümit verdiğini düşündü.

    Bu yüzden kendinden soğutmaya çalışıyor olmalıydı.

    Hay amk
    Yapacağım mallığa sokayım.
    Sevilmek uğruna düştüğüm duruma bak...
    Düşündüm geceleri hep.

    Baya baya düşündüm...

    Şimdi bu kızın yanına oturacak kadar güveni vardı bana.
    Bana kanka diyor, kendine yakın görüyordu.

    Ama ben ne yapıyordum? Onun güvenine onu severek resmen ihanet ediyordum.
    Vay amk
    Hiç böyle düşünmemiştim.
    Ama niyetim kötü değildi
    Sadece sevilmek şerefine nail olmak istedim?
    ···
  15. 15.
    +3
    Ama yaptığım kötü gözüküyordu.
    Mallıklara bakarak empati yaptımda
    Hakikaten
    Çok öküz bir aşk duyuyor gibi görünüyordum.

    Düşündüm düşündüm
    Dedim bırakalım bu mallıkları reele dön

    Baya bi yazmadım
    Normal 4 lü wp grubu kurduk orada yazıyorum sadece
    Yazdıkkarımda ortaya yani
    O zamanlarda falan hiç arayıp sormadı
    Sadece grupta.
    NEYSE
    ···
  16. 16.
    +1
    Aradaki teferruatları geçicem.
    Bir gün arkadaşlar,
    +Kantine gidelim mi? Diye sordu bana o
    -iyi dedim
    Gittik alacakları aldık
    10 lira verdim kadına
    5 buçuk lira para üstüm
    Ben döndüm gidiyorum
    Kantinden çıktık nerdeyse
    Kadın arkamdan çıktı geldi
    +"Olum 'aşıkmısın?'" dedi
    -Ee Teyze hebele hübele...
    +sen kadar dalgınını ilk defa görüyorum olum...
    Hay aq.
    Kadın mecaz söyledi tamamda
    Yinede utandım aq kız var yanımda, kıza yetişeyim derken unuttum parayı...
    Yani kendimi tutamayıp mal gibi utancımı belli ettim kıza. Dedim:
    +knk kusura bakma dalgınım biliyosun zaten...
    -sorun deyil knk
    Vay aq
    Kız 'kadın mecaz yaptı kubilay' falan demedi.
    Veya bu manada birşey söylemedi.
    Direk sorun değil dedi
    Demekki duygularımı tahmin etti
    utancımdan yerin dibine girdim
    Bir yandanda sövüyorum kendime
    'Gerizekalı niye çaktırıyosun?' diye...

    Neyse
    O gün sorunsuz geçti
    ···
  17. 17.
    +2
    15 tatilde beyler,
    'Knk naber?' yazdı bir kere
    Oradan baya konuştuk işte...
    Belkide doğrusu budur?
    Nadiren ama öz konuşmak?

    O günden sonra sadece arkadaş gibi davranmaya karar verdim.
    Çünkü beyler
    Bu kız bana güveniyor
    Benden yakın arkadaş olmamı bekliyor.
    Ayrıca her kız bir çiçektir beyler
    Güzel hayalleri vardır...
    Onunda var pgiboloji okuyacak.
    Diyelim bu kız beni sevdi
    Sınavlara nasıl odaklanacak?
    Çok çalıştığı bir sınavdan sırf heyecan yüzünden düşük alan biri,
    Sevdiği biri varken doğru düzgün sınav çalışabilirmi? Hayır. O zaman hayallerine engel olurum ben bir insanın.
    Ben buna sebep olamam.

    Ayrıca beyler,
    Hayatın bazen yüzümüze vurduğu acı gerçekler vardır...
    Bu kız ben eminim bana hep kanka yüzüyle bakacak.
    Haklıda zaten...
    ···
  18. 18.
    0
    Çokmu zenginim? HAYIR
    Çokmu yakışıklıyım? HAYIR
    Çokmu havalıyım? HAYIR

    Bu kız ancak kişiliğimle bana bakabilirdi.
    Ama mallıklarım yüzünden bu da imkânsız artık aq.
    Piyasada havalı yakışıklı zengin onca insan var.
    Onlar dururken bana bakması imkânsız.
    Özgüvensizlikten dolayı değil beyler, anlıyor musunuz? Hayat gerçekçilik ister...

    Ama o bakmasa bile,
    Onu unutmayacağım. Bu kendime sözüm.
    Çünkü bana onun kadar başka kimse güven veremedi şu ana kadar.
    Erkekler arasından bile bana onun kadar yakın davranan olmadı...
    Hayatımda ilk defa birine bu kadar bağlandım ben.
    Hani diyorya Orhan baba:
    "Yarınım seninle diyebilseydim...
    Senle yaşayıp senle ölseydim... "

    Aynen öyle.
    Büyük abilerimi, tecrübeli kardeşlerimi alta beklerim...
    Bir yorumunuzu alayım amk. Şöyle tavsiyelerde bulunun, ne diyeyim.

    Kendinize iyi bakın...
    ···
    1. 1.
      +1
      Ağladım mutlu musun neyse güzel hikayeydi
      ···
    2. 2.
      0
      Eyvallah kardeşim. Seviliyorsun bak...
      ···