mal adam ve bıyıklının gerçek hikayesi

sen sevmeye devam et mal adam lafını duyunca sarılmak istedim ama kendimi bunu yapmaması için hangi güç durdurdu bilemedim. mutluluktan ağlayacak gibi oldum ve heyecan dolu sesimle sonsuza kadar severim ki ben senidedim sonuna bir gülüş ekleyerek. minibüse bindi ve basamakları çıktıktan sonra dönüp arkasına el salladı bana ve ben de ona. koşarak gitmek istedim dersaneye mirkelam gibi vuracaktım kendimi yollara. kendi kendime sırıtıyordum artık karşıdan birinin görse deli diyeceği bir şekilde. yolun karşısına geçtim bindim minibüse ve nasıl bir gaz bilmiyorum kaptana dersaneye çek kaptandiyi verdim ayandan biraz ters baktı ama ne korktum bu bakıştan ne de fren yapmayı düşündüm. dersaneden sonra eve gittiğimde kafam ilk defa bu kadar rahat koyulmuştu yastığa belki. yastık beni özgemle birleştiren hayallere uzanan bir kapıydı gerçi ama bu sefer hayal değil galiba dedim kafamı yastığa koyduğumda. hayallerime dalmaya başladım ve her zamanki gibi hiç cinsellik düşünmemiştim bu hayallerimde özgemle fakat 2 çocuğumuz olmuştu büyüğü kız küçüğü erkek ellerinizden öperler. sevişmeden de insan evlat sahibi olabiliyormuş meğerse dedim kendime ve sabah okula kanatlanıp gidecektim gibi geldi bana. yer yer koşuyordum duruyordum biraz dinlenmek için ve ardından yine koşuyordum dinlenirken kaybettiğim zamanı telafi etmek için. okula vardım sonunda ne kadar uzakmış meğerse okul bugün. yerlerdeki ıslaklıkla topuklarımdan sıçrayan pis damlalar inci gibi dizilmişti havasından arşa değen zütüme kadar.ilk ve diğer tenefüsler bıyıklının (gerçi artık özgemin demem lazım ) sınıfına gittim ve koridora davet ettim hepsinde ve konuşmaya başladık.

yürümeye başladık ve ben daha önce konuşmaya cesaret edemedim ve şimdi konuşma fırsatı bulmuşken bir daha bu kadar yaklaşamam seninle konuşmaya diye ne var ne yok konuşmak istiyorum dedim .tabi dinliyorum seni dedi. ben de aslında sizin sınıfınıza gelişim her gün kapının önünde senin çıkmanı beklemem hep seni biraz daha görebilmek içindi. hep konuşmak için fırsat bekledim fark ettirebildim mi bilmiyorum ama senden hoşlanıyorum dedim. sustu yürüdük. bir cevap vermeyecek misin ?dedim ve cevapladı sen bir şey sormadın ki dedi biraz alaycı şekilde yine. bir soru sormamı istiyor galiba dedirtti onun böyle demesi ama bir yandan tiye alan konuşmalarıyla da cesaretim kırılmıştı ama battı balık yan gidecekti artık. şey sen de bana karşı bir şey hissediyor musun merak ediyorum ? diye sordum doğru sorunun o olduğuna inanarak . yine cevap almadım tabi. yine sormalı mıydım bilmiyorum bir cevap vermeyecek misin ? diye ama sormama kararı aldım nedense. susuştuk, yürüdük . cevap vermemesi beni umutlandırmıştı ama korkuyordum da beni kırmamak için cevap mı arıyor acaba diye.yol bitti ve beklemeye başladım onun yanında minibüs gelinceye kadar. bir cevap verene kadar bekleyeceğim seni , bugünümden sonrasını bekliyorum aslında senin cevaabınla sevmeye devam mı etmeliyim yoksa unutmaya çalışmaya mı başlayayımdedim duraktaki sessizliği bozarak.

girince balkonun altına merhaba özge deyiverdim yağmurun yanaklarımdan akıp çenemin ucundan damlamattığı suyu ile. merhaba mal adam dedi ve ben ismimi nereden biliyor şaşkınlığı ile sırıtarak baktım.nasılsın peki deyiverdi ben de ıslağım ya sen dedim . o kadar güzel güldü ki ben dudaklarına bakarken hep yağmur yağsın biz burada kalalım istedim. ben de ıslağımdedi. konuşacak kelime arıyordu zihnim ama hiç dilim oralı olmuyordu sadece seyretmek istiyordum.ben sustum o sustu ve konuşmam gerkiyor hissiyatı bana ne de çok yağdı be rahmet dedirtiverdi. güldüm ,güldü. elimde tutuğum açılmamış şemsiyeme bakarak senin şemsiyen varmış neden ıslandın ki dedi biraz alay ettiğini hissettirerek. ben güzel bir fırsat olarak gördüm bu tespitini tabi ki ve seninle konuşmak içindedim yine sırıtarak ve yağmur suyunun ağırlığı ile çökmüş ve anlıma yapışmış saçımı düzetmeye çalışarak. yağmur yağmasa konuşamayacaktın yani dedi yine alay eder gibi. rahmet işte kime bereket getireceği belli olmuyor dedim şanslı olduğumu belirtten bir gülüşle.ne konuşacaksın peki söyle bakalım ıslak adam ... aa yağmur duruldu yürüsek midiyerek

devam devam sen yaz ben burdayım

sınıfıma, yine biraz bana kederimi unutturacağını umduğum testlerimin başına döndüm. testleri çözerken bu sefer geleceğimin geliyordu gözümün önüne üniversite kapısından girişim tabi özgemle beraber. hayalimde o kadar mutlu oluyorduk ki bu mutluluğu bozmamak için hiç kaldırasım gelmiyordu başımı uzadıkça hayallerim ilk kavgamız başlıyordu hayalimde ama o sırtını dönüp gittiğinde bir öpücükle alıyordum gönlünü tabi gerçekte yüzümde bir tebessüm beliriyordu kafam hafif ve yavaş bir hareketle yana çevirilerek. çıkış zili ile kapının yanında yine dünyanın en güzel manzarasını izlemek için yolunu bekledim özgemin. o kadar rutinleşti ki bu yaptığım artık düşünmeden yapıyordum.o yürüyor ben ardından yürüyor bazen uzaktan adımını bastığı yeri gözüme kestiriyor aynı yere basmaya çalışıyordum.bu kaç hafta daha sürdü bilmiyorum ama artık yetinmeye başlıyordum bunlarla bile. yine takip ettiğim yağmurlu bir günde hızla minibüs yoluna inerken bir balkon altına sığındı yağmurun biraz dinmesini beklerken ve ben de aynı balkondan nasiplenmek istedim. koşup yanında gittim ıslanmamak için değil yağmurun bir bereket göstererek benim onsuzluğumu dindirir belki diye.

devam et

yaz panpa saçmada olsa okuyoz adam akıllı hikaye yazan yok . malum sözlük erotik siteye döndü devam et sen panpa

hadise dışı entry: takip eden var mı lan ?
edit:okuyanlar geri bildirim yapabilir. biraz daha hızlandırılabilir olaylar

ben de ilgisiz davranmamak için kafamı kaldırdım ve üniversite hayalleri üzerine sohbet etmeye başladık. mimarlık istiyorum bende biraz çizim de yapabiliyorum elim yatkın yani dedi. ben deolur ya niye olmasın. çalışmalar nasıl gidiyor pekidiye sorduğum soruyaya dersane falan yorucu ekgiblerimi tamamlıyorum falan ... cevap verdi. ders zili çaldı ama o öğretmen ziline kadar bekledi.neyse ben gideyim sonra yine konuşuruz arkadaşım dedi yine arkadaşım kelimesini vurgulayarak. bende sonraki tenefüs bıyıklının sınıfına gittim özgeyi görebilirim diye. sınıfa girdiğimde artık özge sınıfla kaynaşmış bir hafta oraya uğramamam özgenin diğer arkadaşlarıyla muhabbet kurma evresini kaçırmama neden olmuştu. cam kenarında sırtını cama vermiş bir kaç kişi ile muhabbet ediyordu. ben bıyıklının yanında gittim ve muhabbete dahil oldum. okulun güzel gideri olan kızlarından bahsediliyordu ve konu istemeden özgeye de geldi. o an diğer herkesin özgeye hangi gözle baktığını anlamış oldum ve herkesi gücüm yetse dövecek kadar öfkelenmiştim. ama bırakın kavgayı ağzımı bile açamamıştım. bıyıklı banalan sence nasıl kızdiye sordu ben deeh fena değildedim biraz kısık sesle söyleyerek ve kafamı özgeden yana çevirerek. o an biz göz göze geldik ve diğer herkes de bizi seyretti ve ardından taşağa sarmalar başladı. ben de sivri zekamla sıyrılıyordum çoğundan. bıyıklıverir lan bu sana demesi daha merhaba bile diyemediğim özgemi bıyıklının ve diğerlerin gözünde sıradanlaştırdığı ve yollu gibi gösterttiği için öfkelenmeme sebep oldu. ben de sinirimi biraz belli ederekneyse abi görüşürüzdedim ve kapıya yöneldimne dedik lan ne artizleniyon'' diye suçlayınca bıyıklı beni.

ben gerçekten üzgünüm, şimdilik hiç hazır değilim bir ilişkiye malum öss de var dedim ve ekledim görüşürüz diye ve karşıya geçtim yolun artık bizi farklı taraflara zütürmesini umduğum. ben minibüs beklerken onun binebileceği bir kaç minibüs gelmişti ama o binmedi ben ise ilk minibüse bindim ve kapının karşısındaki camdan ona baktım ve dolan gözlerini siliyordu hiç akmamıştı belki hıçkırıklarla gelecek kadarını silmişti belki. yol boyunca dersaneye varana kadar ağlamasının üzüntüsünü yaşadım ama biraz da hak verdim kendime bunu yapman gerekiyordu diye... bir hafta boyunca belki okulda hiç gelmedi yanıma göz göze de gelmemeye çalışıyordu.ben de memnundum açıkçası bu özgeye karşı olan imajımı da bir hafta boyunca olsun düzeltmişti. pazartesi olmuştu okulların açılmasının dördüncü haftasındaki ilk günü olan. tören yapıldı istiklal marşı okundu ama ben törene inmenin vereceği üşengeçlikle hocalar sınıflarda öğrencileri bir bir aşağı indirirken tuvalete saklanmıştım. koridor boşalınca çıktım ara ara sigara içme kabinine dönüştürdüğümüz tuvaletten ve marşı izlemek için cam kenarına geçip bekledim. okula giriş yapıyordu herkes ben de masama geçmeye başladım oturdum test çözmeye başladım ders başladı bitti tenefüste de hiç kalkmadım yerimden ve masa arkadaşımın yerini biri doldurdu hemen ve merhaba arkadaşım dedi. esranın sesiydi bu son duyduğum gün gibi çılız ve güçsüz durmuyordu toparlamasına yetmişti bir hafta diye düşündüm ve merhaba dedim.

esra hadi gidelim dedi ve beraber kalabalık merdivenlerden indik ve çıkış kapısına geldiğimizde bir dakika birine bir şey söyleyeceğim dedi ve bekledik söyleyeceği kişinin gelmesini. özgeyi görür görmez hah geliyor dedi ve gelince özgeye özge sen git benim biraz işim vardedi. özge tamam dedi istemsizce sırıtarak. ben gözlerine bakmaya çalışıyorum tabi özgenin ama ne mümkün o biraz yürüdü ardından da biz. hiç dönüp arkasına bakmadı ve bu o kadar moralimi bozdu ki tüm umudumu kaybetmiştim. evet ne konuşacaksındedim esraya biraz acele itmesini ister bir tonda. şey bir kız için çok garip bir durum. birazdan yapacağım cesaret mi ahmaklık mı bilmiyorum ama . ben senden hoşlanıyorumdedi.ben sessizce yürümeye devam ettim yanında ne diyeceğimi düşündüm bir süre. ben ondan hoşlanmıyordum ama bunu kibarca söylemenin de yollarını arıyordum. gerçekten hoş kızsın ama ben öss zamanı hiç ilişki düşünmüyorum esra.ama istersen arkadaş olarak devam edelim senin için zor olmaz umarım dedim ve bu sefer de o sustu. beraber baya susuşarak yürüdük neredeyse gelmiştik minibüs yoluna ve hala bir şey söylememişti ben de vereceği cevabı bekliyordum daha sonra neler yapacağımı planlamak için. minibüs yoluna geldik ve biraz titreyen bir sesle sen karşıdan biniyorsun değil mi ? hadi ben seni tutmayayım arkadaşım dedi ama arkadaşım derken öyle vurguladı ki göz yaşları neredeyse eşlik edecekti çatallaşan sesine.

abababbaba

Milletin derdi senimi gerdi dıbına koduğum niye zamanını başkalarına harcıyosun beynini gibtiğimin dürzüsü

Degerlendirilir

@52 kaybetme rezervini diye şuku veriyorum ki yarın 10 parttan fazla giricem.

hadi amq beklioruz bi seye baslion heveslendiriyon sonra kesion

reserved

hadise dışı entry: bugün girdiğim son parttı rezervlere devam edin yarın 10 part daha giricem

ben gelemeyeceğimi söyledim kapıya yöneldim tam sınıftan çıkıyorken dönüp özgenin gözlerini aradı gözlerim ve çakışınca gözlerimiz bıyıklının bize baktığını gördüm. bıyıklıya hadi eyvallah deyip çıktım sınıftan ve sınıfımın yolunu tuttum. ne kadar yaklaşmıştım konuşmaya derken merdivenlerin girişinde esra yanındaki kızlardan müsade isteyerek gelip yanıma merhaba dedi. ben de merhabadedim sabah tam konuşamadık eğer müsaitsen çıkışta konuşalım mıdedi. ben dersanem var diyince minibüs yoluna kadar bari dedi. ben de kaçış yok anladım ve kabul etmek zorunda kaldım teklifini.sınıfa gidip test çözmem lazım'' dedim ve sınıfa gittim ve çıkışa kadar bir daha çıkmadım sınıftan ve çıkışta güzelimi izleyemeyeceğim, onun asil adımlarıla yürüyüşünü izleyemeyeceğim diye düşündüm bütün gün. tüm sınıf test çözerken ve çoğunun öss başarısı gözlerimin önüne geliyorken ben hiç takmıyordum bile öss yi zaten. şimdi onu düşünecek kadar da değer veremiyordum össye ilk sırayı özge almışken. ama şimdi düşüneceğim ikinci bir durum daha vardı o da çıkışta esranın benle ne konuşacağı ve ona olası cevaplarımdı. ben onunla yürürken özgenin bizi görecek olması korkusu da cabasıydı off resmen o aşıkların ota taka dertlenip ibrahim tatlıses dinlemesi bana da hakim olacak diyordum. çıkış zili çaldı ve sınıfan çıkarken beni öğrencisini almaya gelmiş veli gibi esra bekliyordu

inanmıyorum ama rözerved