mal adam ve bıyıklının gerçek hikayesi

devam et panpa

dev AM panpa

okuyorumm

hadise dışı entry:adamgibicibeyler76 okuyorsun değil mi lan kavat? bir senin için giriyorum panpa kıymet bil

saçma bişeye benziyor ama okunabilir belki

hadi yaz

sabah geldiğimde hiç lafını etmedim doğum günü partisine gitmeyi zaten hediye falan da almamıştım.ilk tenefüs gidip özgeyi sınıfından aldım kapıda da bıyıklıyla karşılaştık hayırlı olsun kardeşim dedi pis pis sırıtarak ve akşama halı saha maçı yapalım diye ekledi. tamam geliriz moruk dedim ve özge ile koridorda bir kaç adım attıktan sonra sessizce şey düşündüm de istersen bugün gidelim doğum günü partisine dedi. ben şaşırdım haliyle dün o kadar karşı çıkan kız acaba bugün beni mi deniyor dedim hemen bir şey söylemedim.gitmeyelim gerçekten istemiyorsun sen dedim niyetinin ciddiyetini anlamak için ve bana yoo gidelim , bazıları da gerçekleri kabullenirdedi. ben bu cümleyi söyleyene kadar özge ile esranın arasında bir rekabet olduğuna hiç ihtimal vermiyordum. boş ver gerçekten zaten hediye falan almadımdedim.hediye de ne var klagib bir şey alırızdedi. ben esranın ilişkimizi bozmasından korkmaya başladım bu vakitten sonra. özgeyi sınıfına bırakıp hızla derse öğretmen ziliyle içeri giren dakik hocadan önce varmak için koşarak merdivenlerden indim. neyse ki gelmemişti hoca. doğum günü partisinden sonra bir daha görmemek için niyet ettim esrayı. ders başladı bitti ben yine soluğu onsuz soluk alamadığım özgemin yanında aldım.

yürümeye başladık ve ben daha önce konuşmaya cesaret edemedim ve şimdi konuşma fırsatı bulmuşken bir daha bu kadar yaklaşamam seninle konuşmaya diye ne var ne yok konuşmak istiyorum dedim .tabi dinliyorum seni dedi. ben de aslında sizin sınıfınıza gelişim her gün kapının önünde senin çıkmanı beklemem hep seni biraz daha görebilmek içindi. hep konuşmak için fırsat bekledim fark ettirebildim mi bilmiyorum ama senden hoşlanıyorum dedim. sustu yürüdük. bir cevap vermeyecek misin ?dedim ve cevapladı sen bir şey sormadın ki dedi biraz alaycı şekilde yine. bir soru sormamı istiyor galiba dedirtti onun böyle demesi ama bir yandan tiye alan konuşmalarıyla da cesaretim kırılmıştı ama battı balık yan gidecekti artık. şey sen de bana karşı bir şey hissediyor musun merak ediyorum ? diye sordum doğru sorunun o olduğuna inanarak . yine cevap almadım tabi. yine sormalı mıydım bilmiyorum bir cevap vermeyecek misin ? diye ama sormama kararı aldım nedense. susuştuk, yürüdük . cevap vermemesi beni umutlandırmıştı ama korkuyordum da beni kırmamak için cevap mı arıyor acaba diye.yol bitti ve beklemeye başladım onun yanında minibüs gelinceye kadar. bir cevap verene kadar bekleyeceğim seni , bugünümden sonrasını bekliyorum aslında senin cevaabınla sevmeye devam mı etmeliyim yoksa unutmaya çalışmaya mı başlayayımdedim duraktaki sessizliği bozarak.

sınıfın kapısına geldiğimde tenefüs için henüz ayaklanmış bir kaç kişi özgeme seninki geldi dediler ve özgem kalkıp yerinden bana doğru geldi. artık onunla iken konuşamama durumumdan eser kalmamıştı açılmıştım anlayacağınız.biz her ne kadar okulda sevgili bunlar diye addediliyor isek de bugünkü doğum günü partisi dışarıdaki ilk buluşmamız olacaktı. belki okul çıkışı resmi okul kıyafetiyle buluşuyor olmamız çok şık bir buluşma olmayacaktı ama artık özgemin benimle bir yerlere geliyor olması onun bana güvendiğini hissettiriyordu.her tenefüs yanımdasın aşkım, yanlış anlama ama eğer senin öss çalışmalarına engel oluyorsam daha seyrek gel istersen dedi güvendiğim dağ ilk defa aşkım kelimesini kullanarak. ben hemen hayır özge ben yeterince çalışıyorum dedim onunla tenefüslerde ve msn de görüşebilmek için geceleri uykumdan feragat edip uğruna az uyuduğum yarime. ben çok çalışıp istanbulda kalmalıydım çaba harcıyordum yani yarim için ama söylemedim hiç bunları ona. sen beni görmekten mi bıktındedim ona biraz suratımı asarak ve aşkım kelimesini tekrar kullanıp tabi ki hayır aşkım demesini umarak. saçmalama mal adam,ama çalışmalısın daha fazla onun için dedim dedi. zil ilk defa çalsım istedim yarimden ayrılmak değil de bu konuşmanın sonunu bir ayrılık alacak diye.

girince balkonun altına merhaba özge deyiverdim yağmurun yanaklarımdan akıp çenemin ucundan damlamattığı suyu ile. merhaba mal adam dedi ve ben ismimi nereden biliyor şaşkınlığı ile sırıtarak baktım.nasılsın peki deyiverdi ben de ıslağım ya sen dedim . o kadar güzel güldü ki ben dudaklarına bakarken hep yağmur yağsın biz burada kalalım istedim. ben de ıslağımdedi. konuşacak kelime arıyordu zihnim ama hiç dilim oralı olmuyordu sadece seyretmek istiyordum.ben sustum o sustu ve konuşmam gerkiyor hissiyatı bana ne de çok yağdı be rahmet dedirtiverdi. güldüm ,güldü. elimde tutuğum açılmamış şemsiyeme bakarak senin şemsiyen varmış neden ıslandın ki dedi biraz alay ettiğini hissettirerek. ben güzel bir fırsat olarak gördüm bu tespitini tabi ki ve seninle konuşmak içindedim yine sırıtarak ve yağmur suyunun ağırlığı ile çökmüş ve anlıma yapışmış saçımı düzetmeye çalışarak. yağmur yağmasa konuşamayacaktın yani dedi yine alay eder gibi. rahmet işte kime bereket getireceği belli olmuyor dedim şanslı olduğumu belirtten bir gülüşle.ne konuşacaksın peki söyle bakalım ıslak adam ... aa yağmur duruldu yürüsek midiyerek

devam devam sen yaz ben burdayım

ben gerçekten üzgünüm, şimdilik hiç hazır değilim bir ilişkiye malum öss de var dedim ve ekledim görüşürüz diye ve karşıya geçtim yolun artık bizi farklı taraflara zütürmesini umduğum. ben minibüs beklerken onun binebileceği bir kaç minibüs gelmişti ama o binmedi ben ise ilk minibüse bindim ve kapının karşısındaki camdan ona baktım ve dolan gözlerini siliyordu hiç akmamıştı belki hıçkırıklarla gelecek kadarını silmişti belki. yol boyunca dersaneye varana kadar ağlamasının üzüntüsünü yaşadım ama biraz da hak verdim kendime bunu yapman gerekiyordu diye... bir hafta boyunca belki okulda hiç gelmedi yanıma göz göze de gelmemeye çalışıyordu.ben de memnundum açıkçası bu özgeye karşı olan imajımı da bir hafta boyunca olsun düzeltmişti. pazartesi olmuştu okulların açılmasının dördüncü haftasındaki ilk günü olan. tören yapıldı istiklal marşı okundu ama ben törene inmenin vereceği üşengeçlikle hocalar sınıflarda öğrencileri bir bir aşağı indirirken tuvalete saklanmıştım. koridor boşalınca çıktım ara ara sigara içme kabinine dönüştürdüğümüz tuvaletten ve marşı izlemek için cam kenarına geçip bekledim. okula giriş yapıyordu herkes ben de masama geçmeye başladım oturdum test çözmeye başladım ders başladı bitti tenefüste de hiç kalkmadım yerimden ve masa arkadaşımın yerini biri doldurdu hemen ve merhaba arkadaşım dedi. esranın sesiydi bu son duyduğum gün gibi çılız ve güçsüz durmuyordu toparlamasına yetmişti bir hafta diye düşündüm ve merhaba dedim.

@52 kaybetme rezervini diye şuku veriyorum ki yarın 10 parttan fazla giricem.

hadise dışı entry: bugün girdiğim son parttı rezervlere devam edin yarın 10 part daha giricem

anlat panpa buradayız.

hadise dışı entry: bizi okuyan yoksa sonra devam edeyim

sabah her zamankinden daha arzulu gittim okula defter kalemimi attıktan sonra kenara bıyıklının yanına gittim. aslında bıyıklı bahaneydi ders zili çalana kadar özgeyi bekleyecektim. özge erken gelmişti sınıfa ben orta en arkada bıyıklı ile muhabbete dalmıştım zaten ikimiz bir araya geldik mi millet gülmekten altına sıçardı. espriler falan yapılıyor kahkahalar atılıyordu. ben biraz daha abartılı atıyordum kahkahayı ki belki dönüp de bakardı bana diye. o gün artık o sınıf yavaş yavaş kaynaşmaya başlamıştı o sınıfın kızları onunla muhabbet etmeye çalışıyor yanında biri kalkıp diğeri oturuyordu. tabi hepsi ortalama aynı bilgileri edindikten sonra ayrılıyordu yanından. bunu en çok ben yapmak istedim belki ama kalkamadım yanımdan bile zaten tanışanlar hep kızdı. ben biraz test çözmeye gideyim diye ayrıldım sınıftan ve kendi sınıfımın yolunu tuttum. derslerin başlamasına 10 dk falan var herkes manyak gibi test çözüyordu sınfıta. resmen ahır gibi olmuştu sınıf sınıftakilerin inekliğinden.

kız çıkış kapısında çıktı ama bu sefer yalnız değildi yanında başka sınıftan bir kız vardı. beraber gülüşerek ama fazla da abartmadan gidiyorlardı. o kızın üldüğünü ilk defa orada gördüm aman Allahım bu nasıl bir güzellikti. aşık olmak için çok erkendi biliyorum ama çok fazla etkilemişti beni zaten ben önceden sevdiğim kıza da direkt aşık olmuştum çünkü hayatımdan bıyıklıyı çıkarsan ben asosyal sayılırdım benim diğer bütün sınıf arkadaşlarım gibi. kızı ve kızın arkadaşını biraz izledim ortak gittiğimiz yola kadar. sonra onlar minibüs yolunda benim dersaneme ters istikamette bir minibüse bindiler. o günkü takibat o kadardı. dersaneye ardından da eve gittim. okulun başında herkes hırsla össye çalışırken o gün hiç istek gelmedi içimden ve eve gider gitmez koydum başımı yastığa uykum geldiğinden değil özgeyi daha iyi hayal edebilirim diye. o akşam hayaller kurarken uyuya kalmışım. tam en son ne yaşadım hayalimde de yorgunluktan uyuya kaldım hatırlamıyorum.

kızı yine gördüm kız istifini hiç bozmamıştı aynı şekilde oturuyordu. yine saçları oturduğu ahşap oturağı kucaklar gibi. ben dayanamayıp sordum bıyıklıya kim bu kız diye . bıyıklı yeni geldi adı özge mi neymiş dedi çok ilgilenmiyormuş gibi kızla. ben de hoş kızmış lan dedim. bıyıklı oturduğu orta masaların en arkasında iki kolunu açıp oturağa yayılarak yok lan o kadar da güzel değil dedi. dıbına koyayım o sınıfta bıyıklı beğenirse birileri beğenir bıyıklı sevmezse kimse oralı olmazdı bir şeye. mesela bir yere gezmeye gidilecekse bıyıklı gelmeyecekse o gezi iptal olurdu. neyse ben de bıyıklı taşağa sarmasın diye ısrar etmedim. bıyıklı çıkışta bekle beraber gideriz dedi ben yok dersanem falan var dedim sınıftan ayrıldım.o gün okul çıkışı gözlerim o kızı aradı aradı. aceleyle kalemimi cebime taktım taşıdığım t ek defteri de elime aldım ve çıkış kapısında bekledim o kızın gelmesini. görsem ne yapacağımı bilmiyordum da gerçi

sanane amk aralarındaki rekabetten (reserved yapmak için yazılmamıstır .ss)