Aysu’nun ifadesi: Kocamla şiddetli kavgalar yaşadıktan sonra boşandım. Ortaokul mezunu olmamdan dolayı çok düşük maaşlı işlerde çalıştım. O paraya beni çalıştırıp, yoğun olunan vakitlerde eve gitmeme bile izin vermiyorlardı. Çocuğumla ilgilenemiyordum. Ailem ise il dışındaydı. Daha sonradan Ebru sayesinde ciks isçiliğine başladım. Birbirimize çok fazla yardımcı olduk. Bir gün +90 5** *** ** ** telefon numarası bizi aradı. Evde tek olduğunu söyledi. içeri gireceğim esnada beni dışarı itekledi. Tek kalmak istediğini söyledi, üzerine bir miktar para verdi. ilgili telefon numarası Nuh’a kayıtlıydı. Aysu’nun tarif ettiği kişi ise başka biriydi. Ebru’nun cesedinin atıldığı yerde kamera kayıtlarına baktığımızda ise Nuh’un arabasına benziyordu ama plaka zerre okunmuyordu.

Diğerleri iki kadını araca bindirdi. Destek ekip olarak iki araç yanımıza geldi. Biri bize bıçak çekeni kelepçeleyip ilçe emniyet müdürlüğüne zütürdü. Diğer araçla beraber, kadınları kovaladık. Bize iki el ateş ettiler. Pek yüksek sesle çıkmadığı için büyük ihtimal kurusıkıydı ya da çok adi bir mermi kullanıyorlardı. Fakat araçla çok hızlı gittiklerinden yakalayamadık.
O iki serseriyi de, kadınları da standart polis işi yaparak yakaladık. Bekleyerek. iki gün boyunca mobese kameraları takip ettik. Arabayı kullanan kişi yakalandı. Hafif göz korkuttuğumuzda diğerlerinin yerlerini öttü.

Cep telefonundan mesaj atarak yardım istedim. Uyuşturucu maddenin etkisinde olan arkadaşımı bıçaklamaya kalktı. Havaya ateş ettim. Herkes ani gelen yüksek sesten irkildi. Gene üzerimize geliyorlardı ki iki el daha ateş ettim. Böylece serseriler bizden uzaklaştı ama kadınları yanlarına aldılar. Aynı adam arkadaşlarından sıyrılarak bize bıçakla koştu. Tam onu vuracaktım ki yaşlı bir adam serserinin çenesine sert bir yumruk atarak yere yığdı.

Aysu’yu diğer odaya kapattım. Polis arkadaş herhangi bir tehlike olmasına karşın tabancasını kadına doğrultmuş şekilde bekliyordu. Ben ise odadaki sandalyeyle kolunu bastırmaya çalıştırsam da başarılı olamadım. Daha sonra 5 litrelik suyu aldığım gibi kadına fırlattım. Koluna çarpınca bıçağı yere düşürdü. Hemen kelepçeyi taktım. ikisini ekip aracına bindirecektik ki üç tane serseri yanımıza geldi. Bir tanesi uyuşturucu maddenin etkisinde gibi davranıyordu. Bağırış çağırışlar yaşadık. Ailemizi öldürmekle tehdit ettiler.

O yaşlı kadın çakısını çıkararak “Anam avradım olsun penisini keser ağzına sokarım.” dedi. Bende tabancamı çıkardım “Polis. Azıcık cesaretin varsa gel de nefsi müdafaadan öldüreyim seni. Değil hapishanede yatmak, soruşturma bile geçirmem.” diyerek göz korkutmaya çalıştım. Kapıyı açıp çıkacakları an bağırarak kapatmasını istedim. Odadan diğer polis arkadaş gelip Aysu’yu kelepçeledi. Diğer kadın halen elindeki bıçakla bize tehditler savurdu. Telefondan birilerini arayıp yardım istedi.

Aysu’nun yanındaki 40lı yaşlarında kadın ise “Biraz daha para verirsen grup yaparız tatlım.” dedi. Tek olmak istediğimi ısrarla belirtsem de güvenlik için böyle olması gerektiğini söyledi. Salona geçtiler. Eve biraz bakındılar. Sigara ikram ettim. Evin günlük veya haftalık ev olup olmadığını, ne iş yaptığım tarzda sorular sordular. Sanki hiç sevişmeyecek gibi duruyorlardı. Aysu’ya odaya geçelim dedim. Yatağa uzan diye talimat verdi. ismiyle hitap etim direkt Ebru’ya ne olduğunu sordum. Yüzü bir anda soldu ve kitlendi. Odadan hızlıca çıkarak yanındaki kadından yardım istedi.

ifadesini almak istediğimizde ikamet ettiği adreste bulamadık. Taşınalı uzun zaman olmuştu. Aysu’nun evini veya iş yerini mesleği gereği Aslı’ya sordum. Onun eve veya otele giderek işini yaptığını söyleyip bir telefon numarası verdi. Arayıp bir saatliğine eve gelmesini istedim. Evime geldiğini ve aşağı inmemi söyledi. Taksiye baktığımda iki kişi gördüm. Aysu’ya bir kişinin yeterli, iki kişiye ihtiyaç duymadığımı söyledim.

Ilçede bu işi sorgulattığımız duyulunca herkes bu olayla ilgili bir şeyler anlatmak için yanımıza geliyordu. Kimisi onu askerin öldürdüğü, kimisi üniversite öğrencilerinin öldürdüğü tarzda bir sürü abartılı ve aptal hikayeler anlatıyordu. Fakat bu hikayelerde en çok geçen isim ne Cumhur ne de Koray’dı. Herkes Nuh’un ona olan aşkını anlatıyordu. Daha sonra Özge yanıma geldi ve mahkemede tecavüz olayıyla ilgili her şeyi itiraf edeceğini söyledi. Bu da demek oluyor ki Ahmet’in başı çok fena derde girecekti. Ebru’nun cinayetiyle bilgi istediğimde onla son zamanlarda Aysu adında biriyle takıldığını, bir şeyler bilebileceğini söyledi.

Aslı’yı tekrar ifadeye çağırdığımda en büyük şüphelinin Cumhur olmasına rağmen onun adını neden söylemediğini sordum. Ebru öldürülmeden daha önce aşırı dozda uyuşturucu madde alımından öldüğünü söyledi. Bana bir şey itiraf edeceğini ama karşılığında 1 sene basın yaşamama sözü istediğini söyledi. ilçe emniyet müdürüyle konuştuktan sonra süreyi 5 aya indirip kabul etti. Nuh’un daha önce masaj salonunu basıp Ebru’yu kaçırmaya çalıştığını ama bıçaklarla üzerine gidip tabancayı ona doğrulttuğumuzda kararından vazgeçtiğini, daha sonraki günlerde sarhoş bir şekilde gelip Ebru’nun ayaklarına kapanıp yalvardığını söyledi.

Fakat Ebru kazandığı paranın çoğunu uyuşturucu maddelere veriyordu ve bağımlı olduğunu biliyordu. Giderek kızlarına bakamayacağının farkına varıyordu. Hatta bir gün pavyonda bir müşterisi sigaraya sarılı bir şey içirdiğinde kendisini kötü hissetmişti. Onun üstüne uyuşturucu madde kullanınca rahatsızlanıp ambulansla hastaneye zütürüldü. 1 ay boyunca yoğun bakımda kaldı.

Bir kız çocuğu daha oldu. O doğduktan sonra Cumhur’la olan kavgalarından bunalıp tekrar uyuşturucuya başladı. Aralarında gene çok şiddetli kavga yaşandıktan sonra Ebru davacı ve şikayetçi oldu. Fakat kız Cumhur’un yanındaydı. Ebru onu çok istese de yanına alamadı. Cumhur’un işleri olduğu için öğle saatlerinde aile dostuna kızını bırakıyordu. Tıpkı kendisi gibi hayat kadınlığı ve pavyonda konsomatrislik yaparak geçimini sağlayan Cansu ve onun dost hayatı yaşadığı sevgilisiyle beraber kızını oradan kaçırdılar.

Hamile olmasından dolayı kendisine bir şey yapamayacağını bildiğinden tehditlerden korkmadı. Cumhur sinirden Ebru’nun bacaklarına tekme attı. Kavga daha çok şiddetlenince Ebru baygınlık geçirdi. Çok geçmeden polisler geldi. Cumhur’a 1 ay uzaklaştırma kararı verilip tebliğ edildi. Ebru ise davacı veya şikayetçi olmayıp kadın sığınma evine gitmek istemediğini söyledi.

Ertesi gün Cumhur, Ebru’yu telefonla defalarca aradı ama ulaşamadı. Otele gittiğinde odasına olmadığını öğrendi. Şans eseri otelin hemen yanındaki kuaför salonunda gördü. Cumhur, Ebru’yu dışarı çıkardı. Çevreden müdahale geldiğinde ise tabancasını çıkararak kimsenin karışmaması söyledi. Cumhur, Ebru’nun kolundan sürükleyip otel odasında geçtiklerinde, silahla zoruyla Ebru’nun evine geri dönmesini istedi.

Ebru yaşadığı hayattan gün geçtikçe azap duyuyordu. Çeşitli uyuşturucu maddelere başladı. Bu zamanlar Cumhur’la tanıştı. O da eşinden boşanmıştı. Tıpkı Ebru gibi iğrenç bir hayatı vardı. Ebru’nun kızı olmasına rağmen onu kabullendi ve beraber yaşamaya başladılar. Daha sonra ondan hamile kalınca uyuşturucu almayı bıraktı. Fakat iki serseri bir araya gelince her şeyin güllük gülistan olması imkansızdı. Sık sık yaşanan kavgalardan sonra Ebru evden kaçıp harabe bir otele yerleşti.

yaz panpa

Kötü bir kafede garsonluk yapıyordu. Ebru’nun tecavüz olayında mahkemeye çıkmasını istedim. Fakat yaşadığı olayın ailesi tarafından duyulacağı ve bakire olmadığını öğrenmelerinden korktuğu için reddetti. Bakire olmadığını eninde sonunda görücü usulü evlendirmeye kalktıklarında öğreneceklerini söyledim. Fakat kendisi bekareti umursamayan birisiyle evleneceğini söyledi. Üniversite kazanamayacağını, bu ilçede öyle birini bulamayacağını, Ebru’yla önceden yaşadığı arkadaşlığı için bu tecavüz olayını anlatması gerektiğini ısrar ettim. Fakat yanımdan kaçıp kafedekilerden ondan uzak durmam için yardım istedi.

Kötü bir kafede garsonluk yapıyordu. Ebru’nun tecavüz olayında mahkemeye çıkmasını istedim. Fakat yaşadığı olayın ailesi tarafından duyulacağı ve bakire olmadığını öğrenmelerinden korktuğu için reddetti. Bakire olmadığını eninde sonunda görücü usulü evlendirmeye kalktıklarında öğreneceklerini söyledim. Fakat kendisi bekareti umursamayan birisiyle evleneceğini söyledi. Üniversite kazanamayacağını, bu ilçede öyle birini bulamayacağını, Ebru’yla önceden yaşadığı arkadaşlığı için bu tecavüz olayını anlatması gerektiğini ısrar ettim. Fakat yanımdan kaçıp kafedekilerden ondan uzak durmam için yardım istedi.

Ahmet’in tecavüz olayında ise itiraf ettirmekten başka bir seçeneğimiz yoktu. Tabi merkezde karakol eşliğinde itiraf ettirsek bile mahkemede itiraf ettirmeye beni zorladılar deyip suçu gene reddedebilirdi. Fakat Ahmet’in bunu bilecek zekaya sahip olmadığını bilsem de elimdeki delilleri güçlendirmeliydim. Özge’yi ifadesini almak için evine gittiğimde kapıyı annesi açtı. Telaşlansa da önemli bir şeyin olmadığını söyleyip iş yerinin adresini öğrendim.

Sinirden daha fazlasını okuyamadım. Aradan saatler geçtikten sonra diğer polis arkadaş Ebru’nun pavyonlarda ve ciks kulüplerinde olan fotoğrafları gösterdi. Sakinleştikten sonra günlüğe devam ettim. Kocasının kendisini iğrenç adamlara pazarladığı yazıyordu. Kamyoncular, çingeneler, inşaatçılar… Asıl iğrenç olanı Ebru’yu biraz zengin adamlara zorla tecavüz ettirmesi ve onu videoya çekmesi, üstüne videoyu çeşitli sitelere satmasıydı. Koray’ın bilgisayarı incelendiğinde bu videolar gün yüzüne çıktı.

Ifadesini aldığım Ahmet’in Ebru’nun bulunduğu odaya girip onu ilişkiye girmek istedi. Ebru kabul etmeyince, Ahmet ona tokat attı ve ilişkiye zorladı. Emre, Özge’yi odaya kilitledi. Ebru’nun bulunduğu odaya girip notebooktan ferre açarak bununla zevke gelin gibi iğrenç sözler söyledi. Ahmet boşaldıktan sonra, Emre tecavüz etti. Evdeki diğer iki erkek sesleri duysa da Ahmet onların müdahalesine engel oldu.