Angelina Jolie’ye benzeyen kızın nerede olduğunu sordum. Onun artık çalışmadığını söylediler. Nedenini sorduğumuzda hepsinde derin bir üzüntü hissettim. “Onunla sevişmeye geldim. Sizinle değil.” diyerek üsteledim. Siyah saçlı kadın densizlik yapmamam konusunda uyardı. Patronları ise “Çık git, kendini gib.” dedi. Yerini söylemelerine karşılık yine de iki saatlik ücreti vereceğimi söyledim. Siyah saçlı kadın “Senin vereceğin paranın iki katını vereyim gibtir ol git.” yanıtını verdi.

Ne olduğunu itiraf etmeleri için iyice üzerlerine gittiğim de “Acımadan öldürüldü. Sende bas git. Yoksa sonun onun gibi olur.” dedi. Yanımdaki arkadaş “Çok üzüldüm. Hadi gibişelim.” dediğinde ise kadınlardan ikisi çantalarından tabanca çıkarınca olay çıkmaması için paramızı kaptırıp kovulduk.

Ertesi gün dört kadının evine aynı anda ekipleri gönderip ilçe emniyet müdürlüğünde ifadelerinin alınmasını istedim. Hepsi ifadelerinin alınmasını şaşırmış gibi karşıladı. ciks isçiliği yaptıklarını reddedip, Ebru’yu tanımadıklarını söylediler. Sanki olası bir polis baskınına karşı verecekleri ifadeleri ezberlemişlerdi. Fakat onları ters köşeye düşürmek amaçlı sorgu esnasında odalara sırayla girdim.

Biri Ebru’nun masaj salonunda ciks isçisi olarak çalışmak istediğini ama öyle bir hizmette bulunmadığını, diğer üçü kocasından kaçıp kendi ayakları üzerinde durmak için masaj salonundan iş istediği söyledi. işte çalıştı mı diye sorduğumda kimi evet kimi hayır diyerek çeliştiler. ifadelerinin çeliştiklerini anlasınlar ve çokta konuşup ortak hareket etmesinler diye dördünü iki dakikalığına bahçeye çıkarıp içeri soktuk. Geri döndüklerinde hepsinde ayrı bir panik havası oluştu.

Ahlak şubede çalışmadığımı, kimseye eskortluk yaptı diye ceza verme amacımı taşımadığımı, silah zoruyla tehdit edilip parama el konulsa bile şikayetçi olmayacağımı, işimin cinayeti işleyenin kim olduğunu öğrenmek olduğunu ama yardım etmeyecekleri takdirde başlarını belaya sokacağımı söyledim.

Aslı adındaki siyah saçlı kadın cinayeti işleme ihtimali olan dört isim verdi: Gazetelere çıkan tecavüz olayından dolayı Gökhan. ilçeye geldiğinden beri Ebru’ya aşık olan ve masaj salonuna gelip ölümle tehditler savuran Ahmet. Tıpkı Ahmet gibi Ebru’ya çok önceden beri aşık olan ve o ara Ebru’yla herkes cinsel ilişkiye girerken eşi bilerek onunla ilişkiye girmesini engellediği Nuh. Tabi ki de eşi Koray.

Gökhan’ın ifadesi: “Güzel bir kadınla cinsel ilişkiye girmek istedim. ilçedeki herkes Ebru’nun hayat kadınlığı yaptığını biliyordu. Hem güzel hem ucuzdu. Eşi Koray aracılığıyla rızasıyla ilişkiye girdim. Üç ay sonra hamile olduğunu ve babasının benim olduğunu söyledi. Çocuğu aldırmak için para istedi. Korunduğum için böyle bir şeyin gerçekleşmesine ihtimal vermedim. Bu sebeple çocuğun bana ait olduğuna dair DNA testi istedim. Fakat test yapmayı reddetti. Ebru para karşılığı ciks yaptığını aileme anlatacağını söyledi. Üstüne Koray beni öldürmekle tehdit etti. Yaşadığımız arbede de Koray’ı biraz hırpaladım ama ağır bir yara vermedim. Ebru zerre değer vermediğim birisi olduğundan, onu öldürmeyi hiç düşünmedim.”

Açıkçası Gökhan yeni evli olduğu için bu olayın evliliğine zarar verme ihtimali onun gözünü yeterince korkuttu. Bu sebepten dolayı cinayet işlemeye meyilli olduğunu pek düşünmedim. Belki bir şeylerin duyulma ihtimali sebebinden dolayı işlemişte olabilirdi. Gene de her olasılığı ele almak lazdımdı.

Ahmet’in ifadesi: “Ebru’ya ilk görüşte vuruldum. Çok güzeldi. Küçük olduğu için ilk zamanlar duygularımı dışarı vuramadım. Daha sonra birkaç kez konuşma fırsatı yakaladım. Reşit olur olmaz evlenmek istedim. Ona bakmak için gece gündüz çalışacağımı, temiz bir hayatımın olacağını söylesem de umursamadı. Onun için defalarca kavga ettim. Gene olsa gene ederim. Bir gün benle tüm sohbetini kesti. Peşini bırakmamı istedi. Evlendi.

Kocası onu para karşılığı ilişkiye zorladı. Hayatımda beş dakika bile olsa ona sahip olmak istedim ve bende onla ilişkiye girdim. Daha sonra eşiyle kavga ettiğini, çeşitli masaj salonlarında masör ve pavyonlarda konsomatrislik yaptığını öğrendim. Bir gün çalıştığı pavyona gittim. Bu hayattan vazgeçmesini, ona bakacağımı, belalısı Cumhur’dan ayrılıp benimle evlenmesini istedim. Fakat para karşılığı onunla ilişkiye girdiğimden dolayı bana her zaman kötü davrandı. Sırf onu temiz hayata sokmak için eskortluğa devam ederse onu öldüreceğimi söyledim. Fakat öyle bir şey yapmadım.”

Cumhur’un kim olduğunu sorduğumda onu pek tanımadığını, Ebru’yu pavyona zütürürken ona eşlik ettiğini, saatlik veya gecelik ilişkiler için evlere gittiğinde herhangi bir tehlikeye karşı oraya yakın yerde arabasıyla beklediğini bildiğini söyledi.

Nuh’un ifadesi: “O güzel kızı ilk gördüğümde aşık oldum. Eski sevgililerini dövdüm. Ona aşık olanları dövdüm. Ona aşık olduğumu ve sevgili olduğumuzu herkes biliyordu. Evlenmek istedim ama beni hep oyaladı. Ufak bir tartışma yaşadık. Aramalarıma cevap vermedi. Mesajlarıma cevap vermedi. Gecenin köründe evine kadar gelip taşkınlık yarattım. Pencereden bakmadı bile. Çok geçmeden başkasıyla evlendi. Benim gösteremediğim cesareti Koray gösterdi.

Daha sonra parasızlıktan dolayı eşinin onu pazarladığını öğrendim. Koray’ı dövdüm. Toplanıp beni dövdüler. Tek sıkıştırdıklarımı dövdüm. Kardeşimi tek sıkıştırıp dövdüler. Böyle bir sürü kavga silsilesi yaşadık. En sonunda bende Ebru’yla ilişkiye girmek istedim ama Koray beni iğrenççe azarlayıp reddetti. Ardından belalısı Cumhur onu pazarladı. Onunla ilişkiye girmek istediğimde Cumhur kabul etti. Fakat bu seferde Ebru reddetti. ilişkiye girmememe rağmen paramı da geri vermediler.

ifade verirken bile Ebru’nun adını andığında gözleri parıl parıl parlıyordu. Belli ki kör kütük aşık oldu. Tabi aşık olması cinayeti işlemeyeceği anldıbına gelmezdi. Aşk bu hayatta her şeyi yaptırırdı.

Koray’ın ifadesi: “Onu hiçbir zaman para karşılığı pazarlamadım. Haberim olmadan kendisinin başkalarıyla ilişkiye girdiğini biliyorum ama bu onun suçu. Maddi sıkıntı çektiğim bilinen bir şeydi. Buna rağmen benle evlendi. Yine de namusumla çalıştım. Ondan hoşlanan birçok kişi oldu. Evli olmamıza rağmen bir sürü kişi bana musallat oldu. Onunla para karşılığı ilişkiye girmek isteyenlerde defalarca kavga ettim. Belli bir müddetten sonra Ebru iyice taşkınlık çıkardı. Maalesef onu umursamadım. Ne hali varsa görmesini söyledim. O da evden kaçtı. Söyleyeceklerim bu kadardır.”

Suça konu bir şeyler yaptığına bariz belliydi. Fakat cinayet olduğunu düşünmüyordum.
Bilgisayarda silindiğinizi zannettiğimiz veriler aslında tamamen silinmez. Onlar harddisklerde muhafaza edilir ve geri döner. Bu sebeple teröristler baskın yediklerinde kendilerini savunmak yerine bilgisayarların harddisklerini ve USB bellekleri parçalarlar, mermiyle sıkarlar, yakarlar vs. Çünkü asıl delil her zaman bilgisayarlarda ve USB belleklerdedir.

Ebru’nun şifre koymasından dolayı açamadığımız bilgisayarında yazım hataları ve anlatım bozuklarıyla dolu word uzantılı bir günlüğüne ulaştık. Günlüğün başlangıcı ilçemize gelmesiyle başlıyordu. içini okumaya başladığımda babaannesinden, amcasından, yengesinden nefret ettiğini öğrendim. Babaannesi her zaman onu azarlamış, işe yaramaz ve değersiz olduğunu hissettirmiş. Amcası, babasının emaneti olmasa zerre yüzüne bakmayacağını söylemiş. Yengesinin “huurluk yapacaksan git başkasına kaç öyle ne tak yiyeceksen ye.” sözünü unutamamış.

Beni de o anılarına yazmış olması tuhaf hissettirdi: “bencokacilarcektim bana her zaman kibar ve iyi davrandı. Benden hoşlanıp hoşlanmadığını anlamak için onu öptüm ama utangaçlığından ya da beni sevmediğinden bana açılamadı. Emin olmak için onu defalarca öptüm. Buna rağmen bana olan duygularını anlatmadı. Büyük ihtimal beni sevmiyordu.” yazıyordu. Ona aşık olup olmadığımdan emin değildim. O zamanlar bana fazla biri gibi geliyordu.

Sayfaları geçtikten sonra iğrenç bir anısını okudum. Ebru 17 yaşındayken, o zamanlar yakın arkadaşı Özge, sevgilisi Emre tarafından hamile kaldı. Fakat Emre çocuğu istemediğini söyledi. Bebeği aldırmak için birlikte Emre’nin tanıdığı 40’lı yaşlarda Nadir adında adamın evine gittiler. Evli ve iki kızı olan bu Nadir, Ebru’yla odada baş başa konuşmak istedi. Kürtaj masraflarını karşılayacağını, ancak bunu yapmak için kendisiyle ilişkiye girmesini söyleyince Ebru bunu direkt reddetti.

Ebru ve Özge, Emre’den parayı bulması için evine gitti. Emre ikisini içeriye aldı. Fakat evde Emre dahil 4 erkek alkol alıyordu. Emre sarhoşluğun verdiği etkiyle, Özge’ye parayı ayarladığını yalanını söyleyip odaya geçip ilişkiye girdi. Özge’yi çok sevdiğini, ileride evlenmek istediğini ama şuan bir bebek istemediğini bahanesiyle kandırdı. Emre, Özge’nin yanındayken arkadaşlarına zorla Ebru’yla ilişkiye girmelerini istedi.