Beyler yarın gece toplaşın hikaye devam edecek!

Büşra'yı ve tabiiki kendimi tatmin etmenin ardından o evden ayrılmak zorunda kalıp karşı binaya yani kendi evime girmek çok da dokunmamıştı. Gibişmek güzel fakat kafamda şimdi tek bir soru vardı: Bu ruh hastası Aleyna, ne ayak ve niye böyle işler yapıyor?
Bu sorunun yanıtını ben beşinci sınıfa giderken öğrenecektim. Zaten o zamandan bu yana kız tacizlemek(Aleyna'nın video şantajı), kızlarla oyun oynamak, kızlarla dertleşmek, kızların partilerine sızmak ve partide onların danslarına eşlik edip lap dance kralı olmak gibi şeylerle geçti dördüncü sınıf.
Yaz tatili geldi. Tabii bu gibişken tayfa dışında da mahallede kız dostarım vardı. Hani şu bahsettiğim mavi bina var ya oradan bir kız vardı. Zaten o binada taşaklı biri yoktu bizim fakir binlerin parası yetmezdi ona. Adı Tülin'di. Hala görüşemiyoruz. Geçen gün mahalleye döndüm(şehir dışı muhabbetim eski mahalleye dönüştü reel olarak). Bu biraz zengin bindi tıpkı Duygu gibi ama Duygu kadar taş değildi. Yani bana öyle geliyordu. Tülin, benden bir yaş küçüktü fakat yaşına oranla iyi biriktirmiştirdi. Alacak bir şey bulamamıştı ve cebinde tutuyordu. Her bayramda paranın dıbına koyardı.

Ses verin ses deneme 8 9 31 62

Tatilin ilk haftası kapının önünde konuşuyorduk Tülin'le.
T:Tülin
T:Ne yapacağımı bilmiyorum. Babam kayıp, annem delirmenin eşiğinde.
O:Baban neden kayıp ki?
T:Annem, babamın kendisini aldattığını düşünüyordu. Bir gün takip etti. Dükkana gitmemiş bir kadına gitmişti. Annem çok üzüldü ve ev eski halinde değil artık. Ara ara sizin binadaki kızlarla takılıyorum ama onlarda tamamen ruh hastası gibi.
O:Sana bir şey olsa annen sallar mı bu durumu?
T:Evden kaçıyorum bazı geceler. Geri girdiğimde evin içinde zombi gibi geziyor. içeride olduğumu bile fark etmiyor. Geceleri kapıları kilitliyorum.
O:Sana dost lazım mı gece kalmaya. Öğlen uğramaya. Tamam ben varım dışarıda da istersen evden izin çarpayım?
T:Ayy cidden mi? Geceleri sıkıcı oluyor bilgisayar falan oynasamda beni sarmıyor.
O:Sen ne oynuyorsun ki heheh.
T:Land of the Dead gibi taktan bir oyun. Müzikleri korkutucu biraz da eğlenceli. Ondan oynuyorum.
Gibi havadan uçan kuştan yerdeki taktan çekince muhabbeti eve geçmek izin istedim Tülin'den. Annemden izni alınca da Tülin'le beraber birkaç gün bekliyordu belki.

Ses ulan ses. Yatacam bakın ağır ağır yazacam. Manita hanım arkada yazıyor. Popmundodaki hikayeci kadın bindiriyor yine de buradayız hani??? Uyandırsam?

O:Anneeee!
A:Yine ne oldu Orijin?
O:Karşı binada kanka yaptım.
A:Kız mı Orijin?
O:Heee.
A:Yine ne istiyorsun?
O:Birkaç gece yatmaya çağırdı beni.
A:Git Orijin git!
O:Sağol anne.
Koşa koşa sokağa fırladım. Tülin hala dışarda oturuyordu. Ara ara aylak aylak dolaşıyordu.
O:istersen size çıkalım.
T:Oluuur!
Eve çıktık beraber. Yüzündeki gerginlik ve mutsuzluk gitmişti. En azından o beyaz dişleri görüşüm beni biraz tuhaf hissettirmişti. içimdeki binlik değildi bu sefer. Bu seferki sanırım merhametti. Yine de ciksin ötesine geçebilir miydi bunu zaman gösterirdi sadece ama Tülin için özel bir his vardı içimde. Sonuçta Tülin özeldi. Bir de zengindi bende bindim para bine gerek arkadaşlar ben bunu kullanırım.

Akşam olmuştu. Ben ve Tülin odadaydık. Annesi evde yoktu ama ayakkabıları buradaydı. Sebebini sormak istemedim. Onun yerine gıygıy edip Tülin'i mutlu etmeye çalıştım. Tuhaf bir gülümsemesi vardı ama hassas bir kızın böyle içler yıkan bu durumu yaşaması içler acısıydı.
T:Orijin
O:Efendim.
Duygu dejavusu olmasın ne olur!
T:Orijin
O:Tülin(gibecem kes)
Kısa kesiyorum ben ama bu uzatma yaşandı.
T:iyi ki varsın ya.
O:Dostlar ne gün içindir aşk olsun.
T:Dimi ya aşk olsun.
Yanağıma bir öpücük kondurdu.
O:Açsana şu Road to Fiddler's Green'i de oynayalım. Land of the Dead olsun zombikler olsun.
T:Diyorsun. Oyun taktan ama.
O:Zombiler candır. Güzel filmler var izliyoruz kanal var televizyonda.
T:iskelet zombi yapmışlar eheheh.
Oyuna girdik. Tülin "Annihilation" adlı bölümde kalmıştı. Ama bir türlü geçemiyordu. Bölüm dar bir mekanda geçiyor. Şöyle anlatayım size önceki bölümde kapıdan geçince koridora giriyorsunuz ve dar bir çatı odası vardı. Sağdan soldan zombiler atlıyor ve işe yarar tek silah M-16 ve Glock. El bombaları bitmişti. Vur vur bitmiyor falan filan oynayan bilir 800 mb küsür zaten.
Ben o bölümü geçtim. Nasıl yaptın diyor bir de. Salona inmeyip kendini göstermeyip teker teker çekersen geçebiliyorsun. 15 20ye tek vs atmak gibi. Yine de oyun tek kullanımlık kobrandom gibi.
Not:Oyunu bilen nadir insanlardan varsa pm gelebilir mi?

Beyler bu gece alemlerdeyim bu yüzden entryleri 6'da giricem buluşalım.

Gece için bana yer yatağı açtı. Bir kız, hayır güzelde bir kız bana yatak açtı. Hafiften duygulandım ama yatak bana başka anılar anımsatır bu yüzden bu güzel atmosferi bozmak olmaz. Sonuç olarak Tülin'e teşekkür edip yatağıma uzandım.
T:Orijin?
Bak bu sefer giberik ha.
O:Efendim.
T:Ben iyi biri miyim?
O:O nasıl soru şimdi?
Bunun altından bir şey çıkacak eminim.
T:Bilmem kendimi tuhaf hissediyorum. Annem yan odada halini gördün.
O:Bunda senin suçun yok tamam mı!!!
T:Yok da işte ara ara söylenir annem.
O:Ne dedi ki?
T:Yarın o adamı öldüreceğini söyledi. Ardından kendini köprüden atacağını söyledi.
Başladı ağlamaya. Başını omzuma koydu ve omzum sırıksıklam oldu.
O:Böyle devam edersen yeni tişört almam gerekecek.
T:Tamam özür dilerim. Heheheh.
O:O zaman plan şu

Plan şuydu. Madem her şey yarın başlayacak polisi aramız lazımdı. Komiser Latif, Tülin'in amcaoğlu göreve hazır olacaktı. Asayiş şubeden bir komiser bu dediği Tülin'in. Latif'e diyecektik ve bizi dolayısıyla annesini takip edecek ardından babasının yanına gidecek ve polis arabasına zütürecekti. Zaten yavaş kadındı annesi. Son durumu pek iç açıcı sayılmazdı. Şu an ben Tülin için tımarhanedeki bakıcı gibiydim delirenler arasında bir normal, mutluluk veren açık tabirle keko. Ayrıca bin.

Beyler doluşun şimdi başlamam gerekiyor akşama wifi kapatırlar burada filan

O gece yine aynı zombi oyununu oynadık. Bu sefer ben oynadım hızlı hızlı bitirdim. Şoke oldu.
O:Taktik maktik yok bam bam bam(bu yeni espri aslında ne dediğimi hatırlamıyorum)
T:Hehehe.
O:Orijin yarın için hazır.
Elimi uzattım yatağına. Gülümsedi. O gülümsemeye her şeyi verebilirdim. Benim için özel insan denilen şey sanırım Tülin'in ta kendisiydi. Ama büyük aşk Tülin'e değil o da bir sonraki hikayem eğer yazmaya fırsat bulursam. Yine de bu yaz bir tane daha yazacam.
T:Iyi ki varsın.
Sonra uçsun zütünde pireler tarzı iyi geceler ile uyudum orada o gece. Yarın sabahtan sokağa çıktık Tülin'le. Biraz kafa dağıtmak amaçlı sohbet ettikten sonra Latif Komiser geldi.
L:Latif
L:Gençler anneniz nerede?
O:Abi o Tülin'in annesi etme eyleme.
L:Tamam genç sorun yok. Tülin, annen nerede kızım?
T:Evde. Sürekli aynı şeyi söylüyor. O adamı öldüreceğim diyor başka bir şey demiyor.
L:Yukarı çıkıp beklemekte fayda var.
O:Nedenki abi?
L:Kendince paranoya yapıp kendini öldürmesin diye.
T:Latif abi.
L:Efendim kızım.
T:Çok sağol.

Eve çıktık tekrar. Tülin'in odaya geçtik.
L:Şimdi gençler annenizi durdurmak gibi durum söz konusu değil. Evden çıkıp biraz gezinip eşini öldürdüğünü düşünmesini sağlamak önemli.
O:Ruh hali ile oynamak yani.
L:Evet Orijin. Yine de annen delirdikten sonra yani sokağa çıkınca babanın adresini bulmak için biraz bekleyeceğiz. Anneniz bizi babanıza zütürdüğünde onunla da erişim sağlayacağız. Onun adına sadece bu ev kayıtlı ne bir numara ne de başka bir yer çünkü.
T:Ya sonra?
L:Annen akıl hastanesine velayetinde babaya gidecek. Baban ne yapar orası meçhul.
T:Yani yetimhaneye :'(
Ağlamaya başladı. Bana sarıldı şoke oldum. Akrabası varken neden ben? Komisere orta halli umutlu bir bakış attım. Başını okşadım.
T:Orijin?
O:Efendim.
Gözleri kan çanağına dönmüştü. Peçete uzattım ona. Yaşlarını sildi.
T:Beni bırakma ne olur?
Omuzlarını tutup silkeledim kızı.
O:SENI ASLA BIRAKMAYACAĞIM!!!

Annesi evden yalın ayak çıktı. Biraz yürümeye başladı mahallede. O sırada en son görmek istediğim kişi olan Aleyna'yı gördüm.
A:Orijin seninle işim var!
O:Ananla iş yap! Acelem var.
A:Ne diyon lan sen!!!
O:Gibtirtme lan dıbını hayati bir işim var.
O sırada annem balkona çıktı.
N:Annem
N:Orijin o nasıl laflar?
O:Ya anne işim var tutturuyor mq kızı.
N:Orijin düzgün konuş.
A:Anneni dinle Orijin.
O:Ya bi' gibtirin gidin. Hayatım zaten taktan birde sizle mi uğraşacağım

Topluca atıcam

Üst sokak yani mahallede de beni bunca gün aramayan sevgili bozuntusu Duygu vardı.
D:Orijin! Heey! Nasılsın?
O:Anan gibiyim az izin ver!
D:O nasıl laf şimdi aşkım!
O:Aşkını gibeyim lan acelem var.
D:Aşkını mı şeyapayım. Ne diyorsun sen?
O:Hani burada iki kişi var işim var kör müsün mq!
D:Gibtir git Orijin!
O:Yola gelin şöyle. Grubunuzu da sizi de gibeyim tamam!
O sokağı da aşınca Tülin'in annesine yetiştik fakat hem Latif hem de Tülin bana yaraqadam mıydın oç bakışı attılar. Haklıydılar mq. Utançtan bir daha bakmadım suratlarına o an.
Tülin'in annesi, sokakta ağır ağır ilerliyordu. Bizde arkada nal gibi açıktı. Her gören bir daha bakıyordu. Kadın pijamalar ve yalın ayak ile gidiyordu. Yine de iyi gidiyordu.
Otele geçti. Doğru otelmiş bu. Otelin girişinde Tülin'in babası görünüyordu.

Babası koşarak üst katlardan birine kaçtı. Annesi ise binaya girmek için hafif hızlı koşuyordu. O sırada da Latif Komiser, Tülin'in annesini yakaladı.
A:Tülin'in annesi
A:Oldu mu öldürdüm mü onu? Silahım vardı sıkamadım daha ama oldu mu?
L:Yaptınız hanımefendi. Bende polisim. Sizi yakalamış bulunmaktayım.
A:Teslim oluyorum teslim oluyorum.
Tülin, arkasına dönüp ağlamaya başladı. Yere oturdu. Latif ise otele girip Tülin'in babasını bulmaya çalışıyordu.
O:Tülin bana bakar mısın?
T:Ya annem :'((((
O:Biliyorum. Geçecek. Hastanede iyileşecek.
T:Hayır. Annem aşırı duygusal. Annesi öldüğünde bir sene kendine gelemedi.
Bir şey demedim. Tuttum. Kendime çektim. Sarıldım. Başını okşadım.
T:Beni de yetimhaneye bırakacaklar artık. Babam beni almaz :'((((

O sırada Latif otelden geldi. Yüzü asıktı. Ben ise sarıldığım için elimle ona dur yaptım. Sonuçta Tülin'in sakinleşmesi gerekti. Bir süre ağlaştıktan sonra Latif bizi bir kafeye zütürdü.
L:Baban seni istemedi. Bunu zaten bekliyorduk. Yine de velayet babana geçeceği için ve evin sahibi baban olduğu içinde bakanlıktan kimse gelmeyecek. Yine de kızım sana bende bir süre bakacağım. Eğer mahalleliden biri seni şikayet etmezse rahat olacaksın.
T:Mahallede kimse babamı görmedi ki Latif abi.
L:Doğru mu Orijin?
O:Annem anlatır. Onların binada kimseyi bilmezler. Birkaç çocuk var sadece sokakta oynadığı için.
L:Senin baban rolü için ben geleceğim kızım o zaman. Sen mazlumsun. Yardım edeceğim sana.
O:Ben mahalleye yayayım mı?
L:Olur Orijin!
T:iyi ki varsın Orijin'im.
Yanağıma öpücük kondurdu. Arkamdan bir cırlama sesi duydum.
Duygu??? Wtf?

Beyler kombo yapıcam içinden geçicem toplanın

D:Orijin!!! Ne yapıyor bu kız sana?
O:Senin yapmadığını mesela. Ya sen gitsene az işim var benim.
T:Orijin. Kız arkadaşını mahallede görmüştüm. Sen çıktığınızı söylemedin ama ben biliyordum zaten. Bak sen ona.
O:Bana özel insanlar lazım. Gelmiyorum ben.
T:Orijin hadi yahu!
O:Sen hatrına Tülin. Insan böyle rahatsız edilmez ki.
Masadan kalktım hiddetle ve Duygu'nun çektiği köşeye gittim. Parmağıyla omzumu ittirerek yüksek yüksek konuşuyordu.
D:O kız kim? Sen ne yapıyorsun burada ya?!
O:E sanane. Sevgili olmamız birbirimize her şeyi anlatmamız demek değil.
D:Ya! Demek öyle değil. Ya ne Orijin! Ne!!!
O:Ne mi? Çok mu merak ediyon? Anlatıyorum. Aşk dediğin birisiyle çıkarken grubunuza daha önce aldığınız erkekleri söylemek sırf bağımlılıklar yüzünden ona buna yürümek ve onlara da iş atmaktır hani sana yabancı değildir bu durumlar. Sevgilim kalabilirsin ama beni kısıtlamayazsın kızım neler neler yaptığını ben bilmiyor muyum?
D:Kim dedi sana bunu?
O:Neden diyeyim? Bütün okul zaten bununla yankılanıyor yani benim bile adım huur ile çıkan adama dönmüşken bence sen şansını zorlama. Seninle çıkmaya devam edeceğim ama artık bana karışma anladın mı?
Yüzüme ilk olarak okkalı bir tokat attı. Ardından dudağımdan öptü. iki yanağını ellerimle sıkıştırıp yere fırlattım.
O:Akşam görüşeceğiz anladın!!!