-
1.
+7►üç korner bir penaltıydı
►en iyi oynayan iki kişi aynı takımda yer alamazdı
►maçlar minyatür kalede oynanıyorsa, penaltı boş kaleye ters şekilde topukla vurulurdu.
►abanma ve burun vurmak yoktu, vurulursa eleştirilip küfür edilirdi.
► maçların hayali kale direkleri arası adım ile sayılır, olmaları gereken yerler iki taş ile işaretlenirdi.
►anne-baba çağırınca maç biterdi.
►topu patlatan parasını öderdi
►takımlar kurulurken ilk oyuncuyu seçme hakkı, adım almayı iyi bilenindi.
►kaleci topu 3 kere sektirirse rakibe açılsana 3 kere sektirdim derdi rakip açılırdı.
►top insanın pek münasip olmayan bir tarafına gelirse işetilirdi
►penaltılarda kaleci değiştirilirse 2 penaltı atılırdı. eğer ilk penaltı gol olursa ikincisi atılmazdı.
►frikiklerde baraj mesafesi, frikiği kullanacak olan kişinin kocaman 3 adım atmasıyla belirlenirdi.
►top, oyun alanı içerisindeki herhangi bir arabanın altına kaçarsa büyük bir şevkle arabanın altına yatılıp top alınırdı. topu ilk kim kaparsa o takımda başlardı.
►gol olduktan sonra eğer tartışmalar olursa ve golü yiyen takımın bir oyucusu golü kabullenirse gol yiyen takım 180 derece dönerek durumu kabullenirdi.
►eğer bir oyuncu faule maruz kalmışsa ama devam etmek istiyorsa, rakip futbolculardan birinin yürümesini dahi bahane ederek: “adamın devam ediyor.” derdi.
►atan alır mevzusu vardı. eğer top kime çarpıp abuk zubuk biyere kaçmışsa topun gittiği yer neresi olursa olsun koşa koşa gidip alırdı.
►eğer kaleci dahil herkes çalımlanmışsa kale çizgisinde yere yatılarak topa kafa vurulurdu.
alıntı.
not: olmayanları yazın beyler
-
2.
+1Nerde faul olursa olsun eğer sakatlayici sekildeyse penalti olurdu bizde
- 3.
-
4.
-1yeter bu entry sıktı artık
-
5.
+1lan bi tek bizde mi yoktu bu 3 kornet 1 penaltı olayı...
yumurta topukla gelip maça karışan mahallenin abisi gittikten sonr arkasından taşşak geçilirdi aq... -
6.
+1Hayali üst direk kalecinin zıplayinca uzanabildiği yer sayılır bu nedenle kaleye genelde kısa boylular geçerdi bizde. Tam bir taktik savaşı amk.
-
7.
0Top benim oynatmıyorumcu: Genelde sevmediği kişileri oynatmayan çok küfür yiyen şahsiyet.
Yaygınlık Seviyesi: Yaygın
Adam gibi adam defans: Çok sevilen iyi defans yapan kişidir. Defansta hata yaparsa "Allahını seveb defansa gelsin/Daha Napiyim/Bi kişi defansa gelsin/ibo yeter dıbına koyim gel artık defansa " diyebilir
Yaygınlık Seviyesi: Yaygın
Şişman Kaleci:
Genelde tip topta en son seçilen bi tak yapamayan oyuncudur. Her maç kaleden çıkmak ister ama oynayabileceği en ileri seviye defanstır
Yaygınlık seviyesi : Çok Yaygın
Adamın gol diyorcu : Bu bin gol olmadığını bildiği halde gol diye ısrar eden karşıdan biri en ufak onay verdiğinde ADAMIN GOL DIYOR diyerek kazanmaya çalışır.
Yaygınlık Seviyesi : Çok Yaygın
Salçalı Ekmek: Oyunu bırakmak istemeyen aynı zamanda aç olan bu kişi acil bir şekilde salçalı ekmek yiyerek günü kurtarır
Yaygınlık Seviyesi : Yaygın
Maçı bozan mahalle abisi: Topu ayağına alıp geç bi şut çekicem diyip zorla topu ebesinin dıbına diker.
huur Çocukluğu Seviyesi : Çok Yüksek
Erkek fatma: Kız olsada gayet iyi oynayan aynı zaman kız olduğu için faul yemeyen bu karakter genellikle defans veya şişman kaleciyle ben daha iyi oynuyorum kavgasına girer
Yaygınlık Seviyesi : Nadir
Atan alırcı: Genellikle topu alma görevini hızlı ve sorunsuz bir şekilde atan çocuğa yükleyen kişi
Yaygınlık Seviyesi: Yaygın
Kendi kapınızın önünde oynayıncı teyze : Bu kadının hala niye kendi kapısında top oynatmadığını çözemedim. Çözen varsa sölesin.
huur Çocukluğu Seviyesi: Çok yüksek
Yoldan geçen teyze: Maçı durdurmaya yol açan kişidir. Ah be teyze az daha hızlı olsan keşke...
Yaygınlık Seviyesi: Nadir
Önlüklü Forvet: Okuldan çıktığı gibi topa koşan sadece forvet oynayan defansa gelmeyen beleşçi.
Yaygınlık Seviyesi: Seyrek