Karşı komşu hikmet abi 35 yaşlarında evli ama çocuğu olmayan bi adamdı. Çocuğu olmayan derken gerçekten çocukları olmuyordu. O zamanlar 12 yaşında mahallenin fişek delikanlılarındandım . Etrafta bi kartal edasıyla dolanıp olanı biteni kayıt alırdım.
Bigün sokakta yürürken, kapının önünde hikmet abinin telefonla birşeyler konuştuğuna kulak misafiri oldum.
Misafir dediysem bildiğin yatıya kalmış 2 saatlik konuşmanın tamdıbını dinlemiştim.

Anladığım kadarıyla Hikmet abi metresiyle buluşma planları yapıyordu.
Adresine kadar herşeyi duymuş ve karısı züleyha ablaya bunu ispiklemek için bekliyordum.
Ama aklımda da kuşkular yok değildi.
Şimdi gidip bunu kadına anlatsam evlilikleri bitecek ve belkide mahallede yuva yıkan bi bin olarak anılacaktım.
Ama züleyha ablanın suçu neydi?
Adam onu düpedüz aldatıyor o ise evde akşama kadar onu mutlu etmek için uğraşıyordu.

Hikmet abinin randevulaştığı saatte gideceği mekana bende gidip onları uzaktan seyretmeye başladım.
Kadınla bi hayli samimi olan hikmet abinin yüzünde güller açıyordu.
Bi ara masada, elini kadının eline uzatıp okşayan hikmet abi kadını davet eder gibi hareketler yapıyor kadına zarf atıyordu. Zarflaşma olayı bittikten sonra yarım saat daha oturup, yakındaki bi otele gittiklerini gördüm.

Yaşım küçük olduğu için otele giremiyor ve kafamda planlar kuruyordum.
Ama hikmet abinin ne haltlar yediğini anlamıştım.
Geceleri uyku tutmuyor bu olayı züleyha ablaya nasıl anlatacağımı düşünüyordum.
Böyle böyle aradan 1 sene geçmiş
Bu süre zarfında hergün hikmet abilerin kapısının önünde oturup gelen geçeni seyrediyor, züleyha ablayla konusmak için yer arıyordum.
Bu 1 sene içinde dikkatimi çeken bişeyse hikmet abilerin evinde neredeyse haftada 3 kez bi arıza oluyordu, böyle arızalarda ise mahallenin elektrikçisi osman abi bi süper kahraman gibi milletin yardımına yetişiyordu.

Osman abi kısa boylu, mavi gözlü gür saçlı mahallede çok sevilen bi adamdı.
Ben böyle hergün mahallede gözlemler yaparken züleyha ablanın hamile olduğu haberi tüm mahallede bi sevinç aynı zamanda şok etkisi yaratmıstı.
Senelerdir doktor doktor gezmelerinin faydasını sonunda görmüşlerdi sanırım.
Çocuk 8,5 aylıkken sezeryanla alınmış ve mahallemizin yeni üyesini görmek için bi süre sonra hikmet abilerin evine yığılmıştık.

Bebeği kucağına alan züleyha abla çok mutlu ama hikmet abi hala şaşkındı ve suratında bi burukluk vardı.
Nasıl olmasın pekekent hem kadını aldatıp hem ondan çocuk yapmıstı.
Bi ara gözlerini açan bebeğin gözlerine odaklanmıştım ki gördüklerime inanamadım.

Çocuğun gözleri masmavi burnu hafif yayvan saçlarıda oldukça gürdü.
Ama ne hikmet abinin ne de züleyha ablanın gözleri renkliydi.
Ayrıca hikmet abi pierre luici collina gibi kel bi adamdı.
Bu bebek bana birini hatırlatmıstı ama kimi.

Günlerce bunu düşünüp durdum tüm mahalle işi gücü bırakmıs buna odaklanmıştı.
Dayısına çekmiş diyende vardı amcasına benziyodur diyende halbuki züleyha ablanın kardeşi yoktu evin tek kızıydı.
Hikmet abinin kardeşide onun gibi kel ve kahve gözlüydü.

Aradan bi hafta geçtikten sonra ortalık iyice sakinleşmiş herkes işine gücüne dönmüştü.
Ben bigün mahallede top oynarken elektrikçi osman abinin elinde çikolata kutusuyla hikmet abilere girdiğini gördüm sanırım bebek için tebrik edecekti.
Bi saat sonra kapıdan çıkan osman abinin gözlerinden yaşlar süzüldüğünü farkettim, içimden; ne iyi adam mutluluktan ağlıyor galiba gibi cümleler kuruyordum.

Ya da efe bebek ona çok benziyor diye duygulanmıstı.
Efe bebek aynı osman abi gibi gür saçlı mavi gözlü yayvan burunluydu.

Bi dk bi dk yoksa?