-
151.
0Rezerye
-
152.
0güzel gidiyo devam pampa
-
153.
0Hikayeci seri yaz hikayeci
-
154.
0Lan olum dinlioz yazsana laaan
-
155.
0Yazsanaa
-
156.
0Anlat panpa
-
157.
+1Lan olum bitir sunu suati bicmeden de bitirme sakin, senayla evlenmeden de bitirme
-
158.
+11iyi akşamlar beyler, geldim eve. Devam edeceğim.
-
159.
+16Beyler bir de belirtmek istiyorum biliyorsunuz diğer hikayemi hemen yazıp bitirdim fakat şöyle bir şey var ki, o zaman sevgilim yoktu ve boş bir adamdım, şimdi eve gelmem biraz uzun sürebiliyor, affınıza sığınıyorum.
-
-
1.
+10Yine mi gibtin la yengeyi
-
1.
-
160.
+17Üst üste yumruk atmaya başladı, kendimi yerde buldum. "Anlat." dedi. Şoka girmiştim bir şey söyleyemedim sadece saçma saçma baktım. Yakamdan tuttu ve beni bir kez daha kaldırdı bir yumruk daha attı. "Anlatsana ilteriş." diye bağırdı. "Biri bizi satmış." dedim. "Lan anlatsana olayı." dedi. "içeri girdik, bir problem yoktu. Dağıttık dışarıyı, her şey güzel gidiyordu. içeriyi hesap etmedim." dedim. Bir yumruk daha attı. "Kardeşimin cesedi burda, Suat nerde lan?" diye bağırdı yeniden. "Sabah saatlerinde evden ayrılmış geleceğimizi biliyordu, zaten kaybımızı bu şekilde verdik. Tuzak kurulmuştu." dedim. Ellerini yakamdan çekti.
-
161.
+15"Konsey üyeleri ve siz biliyordunuz sadece." dedi. "Konseyden birisi." dedim. Elini alnına koydu ve düşünmeye başladı. "Kim neden satsın bizi." diye bağırmaya başladı. O sırada sena içeri girdi, bende doktorların ellerini yıkadığı musluğun camından yüzüme baktım. Dudağım kanıyordu. Sena peçete verdi. Ağzımı yüzümü sildikten sonra "Napıyoruz patron." diye sordum. "Sen Senayı al, biz cenazeye gideceğiz." dedi. "Bende katılmak istiyorum cenazeye." dedim. "Seçme şansın yok, Sena tek başına dönemez eve." dedi.
-
162.
+12Bir şey söylemedim. Sena ile birlikte çıktık. Senayı arabaya bindirip ardından kendim bindim ve otele doğru sürmeye başladım. "Hiçbir şey konuşmadık, otele yaklaşırken bir arabanın arkadan sürekli bizi sıkıştırdığını farkettim. "Otel yolundan çıkıyorum." dedim. "Neden?" diye sordu. "Takip ediliyoruz." dedim. Sena korkmuş gibiydi bense yarım yamalak şöförlük bilgimle gaza basmaya başladım. "Babanı ara." dedim. Titreyen elleri ile telefonu çıkardı. Korkak gözlerle babasını aradı.
-
163.
+12"Baba takip ediliyoruz, ne yapacağız." gibisinden bağırarak panikle konuşmaya başladı ardından telefonu bana uzattı. Mert'in sesi soluğu değişmişti. "ilteriş nerdesin ne oluyor?" diye sordu gayet soğukkanlı bir şekilde "Arkadan bir araba sıkıştırmaya çalışıyor ve 1-2 kez yoldan sapmama rağmen arkamızdan ayrılmadı." dedim. "Otele gitme, sakın." dedi ve devam etti. "izini kaybettir." dedi. "Tamam." dedim telefonu kapattım. Sena bana korkuyla bakıyordu. "Ne yapacağız?" diye sordu. Başka yola saptığımda ne yapacağımızı anlamıştı.
-
164.
+116 saat boyunca hiç durmadan gezdik. "Benzin azalıyor." dedim. "Ne yapacağız." diye sordu. "Şimdiye kadar kalabalık yerlerde gezdik. insanların olduğu yerlerde gezdik. Şimdi hızı arttırıp ıssız yerlere gideceğim." dedim. "Ya peşimizden ayrılmazsalar." diye sordu. "Ayrılmayacaklar zaten biz düşüreceğiz onları peşimizden." dedim. "Onu yapamazsak." dedi. "O zaman bakacağız." dedim. Korktuğu her halinden belliydi hızımı arttırıp sokaklara girmeye başladım.
-
165.
+9Bir zaman sonra sokaklardan çıkıp orman yoluna saptım arkamızda kimse kalmamıştı ormana girdim ve durdum. Saatime baktım 19.40 civarıydı. "Telefonun çekiyor mu?" diye sordum. Baktı ve "Hayır." dedi. "Burdan çıkmamız güvensiz. Burda kalırsakta güvensiz." dedim. "Geceyi burda geçirelim ilteriş korkuyorum." dedi. "Burası da tehlikeli." dedim. "Ormanın içine girmek akıllarına gelmez, sabah çıkarız." dedi. "Tamam öyleyse." dedim. Bir süre boş boş durduktan sonra ayaklarımı yanımda olan koltuğa uzattım.
-
166.
+12"Eee anlatsana." dedi. "Ne anlatayım." dedim. "Buraya yeni geldin nerdeyse, önce ki yaşamında napıyordun?" diye sordu. "Öğrenciydim." dedim. "Nasıl düştün bizimkilerin ellerine." dedi. "Evden kaçmıştım." dedim. "Neden?" diye sordu. "Annem ve babam üveymiş, hemde anlaşamıyorduk." dedim. "Olsun her ne kadar üvey olsalar bile seni büyütmüşler." dedi. Haklıydı bir şey söylemedim. "Kız arkadaşın yok muydu?" diye sordu. "Vardı." dedim. "Onu da bıraktın yani." dedi. "Evden kaçmadan 1 gün önce, plansız oldu." dedim. "Neden?" diye sordu. "Klagib şeyler." dedim. Güldü, "Senin sevgilin var mı?" diye sordum. Bu soru onun gülüşünün durmasına sebep olmuştu.
-
167.
+12"Yok ama babam sanırım beni evlendirecek." dedi. Onu dinlerken tebessüm ediyordum ve bu cevapta benim tebessümümün durmasına neden olmuştu. "Kaç yaşındasın ki?" dedim. "18." dedi. "Çok erken değil mi?" diye sordum. "Konseyde olan birinin çocuğuyla evlendirmeyi düşünüyor." dedi. "Ben konsey üyelerinin hepsini tanırım söyle." dedim. "Henüz ismini bilmiyorum." dedi. Benimde bilmediğim bir konsey üyesi vardı sonuçta. Onun olabileceğini düşündüm. Türkiyede değil demişti Lütfü, aklıma Lütfü gelince üzüntümü gizleyemedim.
-
168.
+12Üzüntüme şaşırmıştı. "Neden üzüldün ilteriş?" diye sordu. "Benim yüzümden mi?" diye de ekledi. Üst üste yapıştırıyordu. "Yok, sadece, Lütfü geldi aklıma." dedim. Bu onunda moralini bozmuştu. "Başımızda çok büyük bir bela var." dedi. "Halledeceğimizi düşünüyorum." dedim. "Umarım hallederiz." dedi. "Suat'ı elime geçirdiğim zaman öldüreceğim." dedim. "Babamın sana bırakacağını sanmıyorum." dedi. "Babandan önce yakalayıp öldüreceğim." dedim. "Tüm dertlerimiz bitmiş olur, bir kez hayatımı kurtardın, bugünde kurtarmış sayılırsın." dedi ve gözlerinin içi gülerken bana baktı. "Yanıma gelir misin ilteriş." dedi.
-
169.
+11Kafamı cama koyarken duyduğum şey karşısında kafamı kaldırıp Senaya baktım. Ciddi olduğu belliydi. Ters bir şey olduğu belliydi. Bana ilgi mi duyuyor diye düşündüm. Sena'dan hoşlanıyordum, belki de en çok istediğim kız oydu fakat Mert Sönmez'in kızıydı. "Sıkışırız." orda dedim. "Orman soğuk, beni bu kadar korudun, soğuktan ölmeyeyim." dedi. gibim kalk git derken beynim beni dağıtacaklar gitme diyordu. Beynim kazanmıştı. Ceketimi çıkartıp ona attım. "Şimdi ölmezsin." dedim.
-
170.
+101-2 saniye cekete baktı. "Teşekkür ederim ilteriş." dedi. Bu cevabı moralimi bozmuştu. Demek ki gerçekten üşüyordu, kötü bir niyeti yoktu, "uyuyacak mıyız?" diye sordu. "Sen uyu, ben uyumayayım." dedim. "Peki tamam." dedi ve gözleirni kapattı. Birbirimizin sıcaklığını hissediyorduk nerdeyse ama ben gidip onun yanına yatamıyordum bile. 1-2 dakika geçti. "ilteriş uyuyamıyorum." dedi. "Neden neyin ekgib?" dedim. "Üşüyorum, orman çok soğuk, etki etmiyor bu." dedi ceketi göstererek. "2.bir ceketim yok." dedim. "Sen gel o zaman ceket yerine." dedi. Ceketi üstüne örtmüştü.
başlık yok! burası bom boş!