-
1.
+5Gel zaman git zaman memleketimin fen lisesini kazandım. Orada yatılı kaldım . Size oradaki iğrenç anılarımı ve bana türlü fenalık yapanlardan aldığım intikamı bu hikaye serimden sonra anlatmayı
düşünmekteyim -
2.
+4ulan hiç kimse mi okumuyor insafsızlar , neyse herkes uyuyor sanırım 5 kişi okuyorum rezerve demezse bırakıyorum arkadaş ne biçim duygu bu
-
3.
+4Asla çalışmayı bırakmadım ve annemin istediği gibi tıpı kazandım. Artık 18 yaşında Ankara Gazi Tıp'ı kazanmış bir Salih vardı..
-
4.
+5 -1evet panpalar sizden şu kadar rezerve bu kadar rezerve istemeyeceğim direk size kendi hikayemi anlatmak istiyorum.
edit: Hikayemin tamdıbını isteyen olursa özelden mesaj atsın linkini vereyim
edit2: inboxumu çökertmeyi nasıl becerdiniz amk
edit3: ulan gerizekalılar kendi blogumdan hikaye paylaşıyorum kalkmış hırsız diyorsunuz
edit4: yeter lan mesajlarınızla mı uğraşacam buyrun link:
http://oltasdiary.blogspot.com.tr/
edit5:ben anlatmaya devam edecem ama, inciden takip etmeyi sevenler olabilir
edit6:blog sitesinin sonuna mükemmel bir flash oyun koydum oynayabilirsiniz. -
5.
+3işte bu yüzden tıp fakültesi okuyup bitirmiştim ama gördüm ki ilk iş günümden acilde çalışmanın bana göre olmadığını anlamıştım...
-
6.
+3Üniversite zamanım göz açıp kapayıncaya kadar geçti. Elazığ'da bir hastanede zorunlu görevimi yapmam için atanmıştım. ilk iş günüm çok hareketliydi . Trafik kazası vakaları , gıda zehirlenmeleri , kalp krizleri... Herkesle ilgilenmeye çalışıyordum. Aslında görevimin ilk saatlere mutluydum da nedense bir yerden sonra beni bir ümitsizlik gibi çok değişik bir duygu sarmaladı. Bu ümitsizliğe geleceğimde hep böyle rutin işlerle uğraşmak mı yoksa hastalarda ki o anlamsız korku mu sebep oldu tam kestiremiyordum , belki ikisi de beni ümitsizliğe itiyordu.
-
7.
+3Lisedeki acım öyle derindi ki ; ders çalışırken , yemek yerken , uyumadan önce aklıma hep o kötü anılar geliyordu ama lisedeki acımın yerini intikam duygusuna bıraktığını da hissediyordum . Tıp dersleri arasında mikrobiyoloji dersinde gördüğüm zehirli ve öldürücü mikroorganizmalar hep ilgimi çekmişti.. Hele o Salih Abi'ye clostridium botulinum zehrini öğretmem çok iyi oldu .( düşünsenize acı çekmiyorsunuz biri boğazınızı sıkmıyor ama nefes alamıyorsunuz hareket edemeden ölüyorsunuz)
-
8.
+3Biraz kendimden bahsedeyim isterseniz. Adım Salih , 24 yaşında Elazığ'da bir hastanenin acilinde zorunlu olarak hizmet vermekteydim ama şu an çok meşhur bir mafyanın özel doktoruyum ve inanın yaptığım işten çok keyif alıyorum.
-
-
1.
-1elazığ gazi caddesindeyim şuan hangi hastane
-
1.
-
9.
+3Doğmadan babasını kaybeden bir çocuğun hayata ya sıkı tutunacağını ya da sokakta serserilik yapma ayrımına düşeceğini hepiniz tahmin edersiniz sanırım . Ben hayata sıkı tutunup evime bakmayı tercih ettim
-
10.
+2Hastanın cebinden kimliği ve cüzdanı çıktı kimliğinden adının Necmi olduğunu ve onunda benim gibi Adanalı olduğunu öğrendim. Adamın arabasının yan koltuğunda bir tane de tabanca vardı . Mesleğini merak ediyorum herhalde polistir diye içimden geçirdim ve adamın gözünü açmasını sabırsızlıkla beklemekteydim ...
-
11.
+2Hastanede adamın kalp krizi geçirdiğini tespit ettik . Zorlu bir ameliyat onu bekliyordu kalbi besleyen önemli bir damarı tıkanmıştı ve hayati riski yüksekti neyse ki kalp cerrahımız alanında en iyilerinden biriydi ve ameliyat sorunsuz geçti
-
12.
+2aradan 3 dakika geçti ses yok ( bu uzun bir süredir ) normalde o adam için ümitte yoktu belki ben bulduğumdan çok önce kalbi durmuş mefta olmuştu bile ama ben genç bir doktordum her hastadan umudum yüksekti bırakmadım tam 8 dakika sonra nabzı atmaya başladı ve benim hastaneye adamın arabasıyla zütürdük ( Bu arada neden ambulans çağırmadın diye sorabilisiniz -ki çok haklısınız- umudu yüksek genç doktorumuz maalesef heyecandan ambulansı çağırmayı unutmuş)
-
13.
+2O gece mesai bittiğinde pek kendim de değildim 300 küsür hastayla uğraşmış olmamın verdiği yorgunluk vardı. Etrafa boş boş bakarak eve gidiyordum saat gece 2 sularıydı tam evime 2 sokak kalmıştı ki kafası arabasının camından sarkan bir adam gördüm. Hemen yanına gittim . "iyi misiniz ?" diye sordum cevap alamıyordum . Belli ki bilinci yerinde değildi . Uyur gibi de bir hali yoktu . Omuzlarından silkeledim ses yok .. Nabza baktım o da yok hemen acil ilk yardım uygulaması için adamı çıkardım yere yatırdım kalp masajına başladım
-
14.
+2iyi ki de öyle etmişim , annem evlere temizliğe giderek evi geçindirmeye çalışırdı rahmetli babamdan kalan maaşta vardı. Kimseye dilenmiyorduk çok şükür...
-
15.
+2ileride nasıl bir kişiliğe dönüşeceğim o günden belli olmuştu. Hastaneye gelen o kadar mağdur o kadar acıdan korkan insandan usanacağımı çoktan biliyordum . Bana acıdan korkmayan mazoşist dediğimiz insan lazımdı
-
-
1.
0Takipteyim seri panpa
-
-
1.
0huur çocukluğunun lüzümü yok bloglardan çalıp çalıp yazmayın şurda amk !
http://oltasdiary.blogspo...mam-ileride-nasl-bir.html
-
1.
-
1.
-
16.
+2Okul çağına geldiğimde annem beni okula yazdırdı , o günü asla unutamam , kayıt için müdürün yanına gittiğimizde bizden bağış yapmazsanız okula alamayız dedi annem cüzdanına bakmıştı gördüğü şey hiç şaşırtıcı olmasa da yüzündeki burukluk içimi parçalamıştı aradan 5 saniye geçmemişti ki annem kolundaki o tek ince bileziği çıkarıp verdi . Müdüre dedi ki " giden bilezik olsun yeter ki çocuğum okusun " dedi.
-
17.
+2neyse devam edeyim okuyan okur nasılsa
-
18.
+2rezerve istemedik de 2 3 kişi de dinlemiyorsa anlatmaya gerek yok
-
19.
+2O günden sonra artık asla sokağa çıkmayan evde annesine yardım eden ve ders çalışan bir Salih vardı. Çocukluğumu unutmuştuım adeta oyun oynamayı çizgi film izlemeyi bırakmayı kendimde zorunluluk olarak hissetmiştim. Aldığım notlar çok yüksekti . Annemi mutlu görmek beni de mutlu ediyordu...
-
20.
+2O annemin giden tek bileziği hem içimi parçalamıştı hem de bende büyük bir sorumluluk bilinci oluşturmuştu.