1. 39.
    0
    neyse biri daha geldi biri daha geldi derken epey bi kalabalık oldu tv odası. car car konuşuyolar arada şovu izliyolar arada dönüp bana ingilizce laf yetiştiriyolar filan. baktım saat 7yi az daha geçmiş. müsadenizle dedim indim aşağı. kızların kapıyı tıklattım ılgını çağırmak için.
    ···
  2. 38.
    0
    @35 gündüz hazırlamıştım zaten panpa şimdi kopyala yapıştır yapıyorum. iyi seyirler. beğenirsiniz umarım
    ···
  3. 37.
    0
    hoş kızdı ama sarkmıyodum buna pek. sevgilisi vardı çünkü beraber kalıyolardı. hani ne kadar avrupalı da olsa sevgilisi olanlar vermiyo amk. ama boş kızdan alması kolay tabi. neyse biraz sonra üniversitenin su topu takımının kaptanı bi eleman vardı o geldi elinde birayla. davidin oda arkadaşı. o da bize katıldı filan. derken patricia ile andrea geldi. bu ikisi oda arkadaşlarıydı. ben andiye asılıyodum ama patiyi zütürdüm isterseniz bi ara onu da anlatırım.
    ···
  4. 36.
    0
    bi talk show başlayacaktı şimdi açsana onu izleyelim sen nasıl olsa hiçbirinden bişey anlamıyon dedi. al istediğini aç işte dedim verdim kumandayı buna. açtı bi tane kadın stand upçı var. anlatıyo. bu arada basıyo kahkahayı. o gülünce ben de gülüyorum filan. sen niye gülüyosun ya anladın mı ne dediğini filan yaptı. yok ben senin gülüşüne gülüyorum dedim. ingilizce konuşuyoruz tabi.
    ···
  5. 35.
    0
    anlat panpa
    ···
  6. 34.
    0
    tamam dedim sen hazırlanmaya başla ben de o arada yukarda aman geçiririm. bu işte duş alcak makyaj yapcak filan. ben de geçtim 4. kattaki tv odasına mal mal zaping yapıyorum. anlamak için dile ihtiyaç duyacağım bişey yoksa duruyorum o kanalda filan. işte formula bir yarışları futbol maçları filan. derken içeri timea diye bi kız girdi. böyle çekik gözlü şirin bi kızdı o da 4. katta kalan.
    ···
  7. 33.
    0
    neyse bizim kızların içinde bi ılgın vardı alkol alan. ebru da ona en yakın kız olduğundan o da gelirdi arada ılgınla beraber bara. alkol almazdı ama o. yemekten sonra ben mutfaklarında sigara içiyorum yanımda ılgınla ebru var işte. ılgına bu akşam parti var gidelim bi yerlere dedim. o gün de çarşambaydı. çarşamba ve cumartesi günleri a cluble romkert clubde parti olurdu. o bi ebruya baktı gitsek mi gitmesek mi diye. ebru yarın dersim var yine erken kalkıcam sen git yaptı buna. bu da istemeye istemeye biraz da beni kırmamak için tamam bi gidelim bakalım dedi.
    ···
  8. 32.
    0
    bunlar sabitti benim. soproni dediğim macar üretimi bi bira. fröccs dediğim de fröç diye okunuyo beyaz şarapla soda karışımı bişey. oraların en ucuz içkisi o. elit yerlerde filan bulunmaz o yüzden. gecenin durumuna göre devam edeceksem bar bölümüne gider alırdım ne içeceksem. hikaye bitince bu içtiğim şeylerin gittiğim barın kaldığım yurdun filan capsini veriyim hatırlatın.
    ···
  9. 31.
    0
    ket medve diye bi tane bar vardı. ortamı çok hoştu. benim oraya gitmediğim gün hemen hemen hiç olmazdı. işte bi pazar günleri gitmezdim 12de kapandığı için. onun dışında benim mekan oraydı yani. gittiğimde ne arzu ederdiniz diye sormazlardı bile bana. tak soproni gelirdi önüme. soproni biter bitmez 4 cl shot finlandia vokta gelirdi. o da bitince yine sormadan 1 litre fröccs ve sade patates cipsi.
    ···
  10. 30.
    0
    neyse yemekler pişerken biz şükrüyle beraber ılgınla ebrunun odasına gittik. ben ılgınla naber kanka. iyidir kanka vırt zırt muhabbet ediyorum. çok severdim kızı. şükrü de ebruyla biz gidince hoca bizden için bişey söyledi mi. neler işledi. ödev verdi mi filan tipik inek muhabbetine dalmıştı ama ebru o ara msnde türkiyedeki sevgilisiyle konuştuğu için pek giblemiyordu şükrüyü. yazık sükrünün kaderi giblenmemekti zaten. neyse bi süre sonra yemekler hazır oldu hepimiz mutfağa geçtik bi temiz tıkındık pırıl pırıl olduk.
    ···
  11. 29.
    0
    lan okuyonuz demi yavşaklar uğraştırıyonuz bak
    ···
  12. 28.
    0
    biri diyo makarna yapalım. öbürü diyo patates kızartalım. öbürü diyo hazır aldığımız pizzaları mikrodalgada ısıtalım filan bu tartışmalar dönüyo bi yerden sonra benim şalterler attı lan ne yapacaksanız yapın karnımızı doyurun da diye çıkıştım. tamam o zaman patates kızartalım yanına da çorba yaparız diye bi öneri geldi ipekten. koyuldular patatesleri soymaya. erös pista var mı dedim var dediler. erös pista dediğim de bizim salça gibi ama sosa da benziyo. çok acı tuzlu bi dalga işte. kızartmayla iyi gidiyo. yanına da peynir çorbası yapıyolar. sajtkrem leves diye geçiyo. krem peynir çorbası işte. o da alışkın olmadığımız bi tat ama genelde onu da sevmiştik.
    ···
  13. 27.
    0
    şimdi burdaki olay şu. yurt dört katlı. zemin katında konferans salonu pinpon masaları filan var. bi de 4er 5er kişilik apartlar var. dışardan şehre gelen misafirler için bu odalar gecelik 2000 forinte kiralanıyo işte 16 lira filan. bizim türk kızları da bu bahsettiğim banyolara giremeyecekleri için bu apartlarda kalıyolar. işte içinde iki tane oda bi mutfak bi de küçük fürdö var. fürdöyü anlatmıştım. neyse girdik içeri geçtik mutfağa. kızlar da toparlandılar işte bizim geldiğimizi duyunca. ufak bi hoşgeldin faslından sonra ne yapalım muhabbetleri dönmeye başladı.
    ···
  14. 26.
    0
    lan oğlum daha dün yıkıldık kızlara ayıp olur filan. lan giberler dedim ya yabancı mıyız amk. barda diskoda başlarına bişey geleceğinde bizden başka onları koruyacak kimse var mı. yok. bize de onlardan başka bakacak karnımızı doyuracak kimse yok dedim. kafalarına yattı hadi inelim yüzsüz yüzsüz isteyelim yemek dediler. indik birinci kata. tık tık tık. ılgın açtı kapıyı. ne var len dedi en yavşak gülümsemesiyle. açız abla bee. gözünü seviyim bee. kıvırttırıverin bize de ordan bişeyler bee. yaptım cıvık cıvık. gelin len gelin dedi girdik içeri.
    ···
  15. 25.
    0
    david vardı içlerinde. o bizim yurtta kalıyodu. o da bi yıl önce türkiyeye gelmiş erasmusla. odtüde görmüş öğrenimini. çat pat türkçe biliyo. paso sigara içerdi herif. yaşı da biraz büyüktü bizden. tilbury diye bi tütün markası vardı orda. ondan alır kendisi sarardı sigarasını. her gördüğünde bana da bitane sarardı mutlaka. neyse yine sardı verdi bitane. zsoltinin arkadaşları da bi bardak kırmızı şarap ikram ettiler sağolsunlar. şarap sigara yapıyorum bunların oyununu izliyorum derken akşam oldu. bizim zütoğlanlarının odaya döndüm. ne yiyecez lan akşam oldu acıktık filan. hiçbirinin uğraşası yok. dedim amk kızlara yıkılalım yapsınlar yiyelim amk türk kızı olmak kolay mı baksınlar bize filan muhabbetleri.
    ···
  16. 24.
    0
    @23 onu nerden çıkardın amk hikayede yğraştığım kızlar rumen rus macar amk nerenle okuyon :d
    ···
  17. 23.
    0
    ahahaha ezik amk macaristanda hala turklerin pesinden mi kosuyosun amk
    ···
  18. 22.
    0
    neyse sigaralar bitti. bu ben odaya geçiyom kanka biraz daha devam ediyim diziye yoksa hiç vakit geçmiyo amk yerinde filan dedi gitti. ben de bu macarların yanına oturdum. işte her zamanki klagib muhabbetler. şunu söylesene bunu söylesene. bana macarca küfrettirip gülüyo pekekentler. işte bazdmeg desene anlamı dostum demek. nerde dostum amk gibtir git demek o kelime. biliyorum ama ben de hani salağa yatıyorum gülüşsünler diye söylüyorum. orda anladım zaten bu yabancıya küfür öğretme hastalığı bi bizim millete özgü bişey değilmiş.
    ···
  19. 21.
    0
    bu sürekli lan kanka memleketi özledim hatunu özledim muhabbetleri yapıyo. bu ne lan. hiç kimse ağzımızdan dilimizden anlamıyo bi garip memleketteyiz. paraya sıkışsan borç isteyeceğin kimse yok. dışarda kalsan kanka ben geliyom aç kapıyı diyeceğin kimse yok. adamların ne yaşayışları bize benziyo ne yedikleri içtikleri filan. iyice gurbet kuşuna bağladı avrat gibi. bana da arada gelirlerdi bu ruh halleri de o an pek gibimde değildi açıkçası. he kanka haklısın valla ben de çok sıkıldım filan gibi kısa kısa cevaplar verip geçiştiriyorum muallakyi.
    ···
  20. 20.
    0
    neyse o muallak hala uyuyo. amk eğitim fakültesinden ya ders yok bişey yok ona. biz sabahın köründe kalkıp 25 km yol gidiyoruz sinir oldum. kalk lan pekekent yata yata züt büyütüyon dedi uyandırdım. hık mık yaptı bi kalktı sonra. bu karaktersiz sigara içmezdi. oda arkadaşın sigara içiyosa sen de odada içebiliyodun oranın kuralı. o yüzden şükrü içemiyodu odasında. neyse bunla mutfağa gittik. zsolti diye mal bi eleman vardı yurtta bi tane de poker takımı vardı. gece gündüz yurda dışardan arkadaşlarını çağırır mutfakta poker oynarlardı. baktık onlar yine aynı yerinde poker oynuyo. selam çaktık pencerelere yöneldik. açtık iki tane pencere dışarıyı izleye izleye sigara içiyoruz.
    ···