-
126.
0Çalıntı kelimesi kelimesine hemde
-
127.
0gibiyim neyi sansurluyon oc
-
128.
0Çalıntı çugu.
-
129.
0ÇALINTI LAN BU
-
130.
+8 -2Nerede kalmıştık sevgili dostlar?
O gece sabaha kadar ağladım. Sadece 1 saat uyuyabildim. Saat 07.00 gibi kalkıp okula gittim. Otobüsteyken aklımda birçok şey vardı? Bana yakışanı mı yapmalıydım yoksa Selda’ya yakışanı mı?
Kafamda yüzlerce soruyla okula girdim. Bütün gün ne yapmam gerektiğini düşündüm. Sanki kafamın içine binlerce ülkücü girmiş, Hep bir ağızdan slogan atıyorlardı:
“Dişe-diş, kana-kan, intikam-intikam”
Büyük bir kararsızlıkla sınıftaki binlerden birinden Selda’nın telefon numarasını aldım. Okul bitene kadar kimseyle konuşmadım. Okul bitince de doğruca eve gittim. Yine o meşhur çalışma masamın başındaydım.(Şu anda bu olayı yine o meşhur çalışma masasından yazıyorum).
Selda’ya cennetteki sinema salonlarında izletileceğini tahmin ettiğim o videoyu yolladım. Cevap yazdı:
_Sen kimsin?
_Bu videoyu babana yollamamı ister misin?
_Ne istersen yaparım, Ne istersen…
(Burada müdahale etmek isterim. Kendinizi benim yerime koyun. 17 yaşında bir gençsiniz. Nefret ettiğiniz bir o kadar da beğendiğiniz bir kız size “Ne istersen yaparım, Ne istersen…” yazıyor. Aklınızdan ne geçerdi?) -
131.
0Çalmış
-
132.
0dıbına soktumun bini malmış
-
133.
0Reserved
-
134.
0Calinti okumuştum
-
135.
+6 -2hellomathafakabich kardeşimin de dediği gibi benim de aklıma direkt gibiş geldi. Ama kıza hayvan gibi “Gel gibişeağ” yazamazdım. Düşündüm ve kızı bu işi rahatça yapabileceğimiz bir yere davet etmek geldi. Hemen internetten yakınlardaki günlük kiralık evlere baktım. En ucuzunu arayıp Salı günü için rezervasyon yaptım. Yarım saat sonra Selda’ya cevap yazdım.
_Yarın okuldan sonra “….” da ol.
işte böyle sevgili dostlar olayın devdıbını anlatmadan önce size biraz kendimden bahsedeyim. Ben 183 cm boyunda, 77 kg, atletik biriyim. Uzun yıllar spor yaptığımdan kaslı bir vücudum var. Sizin kadar olmayayım yakışıklı olduğum söylenir. Yanlış anlamayın bu bölümü olayın geri kalanını daha rahat kafanızda canlandırabilmeniz için yazdım. -
136.
0Rez sardı
-
137.
0Rezz pampa
-
138.
+3 -2Evet sevgili dostlar;
Şimdi gelelim hayatımın en güzel gününe… Günlerden Salıydı. Selda’yla atışmamızın üzerinden 4 gün geçmişti. O sabah yine her zamanki gibi okula gibi okula gidiyormuş gibi yapıp evden çıktım. Akşamüstü yapacaklarımı planlamak için bir halk kahvesine gittim.
Kahvehaneleri bilirsiniz. Genelde işsiz güçsüz takımının sabahtan akşama kadar oturup, boş muhabbetler yaptığı gibimsonik mekanlardır. Normalde böyle gibimsonik mekanlara gitmem ama Selda’yı nasıl gibeceğimi planlamak için böyle gibimsonik bir mekana gittim işte.. Hava çok sıcaktı ve tahmin edersiniz ki mekanda klima yoktu. Bu yüzden herkes dükkanın önündeki masalarda oturuyordu. Ama ben planımı rahat rahat kurabilmek için içeriyi tercih ettim.. Tezgahtaki adamdan kola istedim ve dükkanın en köşesine oturdum. Arka cebimden not defterimi çıkartıp akşam yapacaklarımı en ince ayrıntısına kadar yazmaya başladım. -
139.
0aferim sana
-
140.
+6 -1Saat 10.00 a kadar kahvehanede oturup plan yaptım. Size yemin ediyorum hayatımın en stresli saatleriydi. Heyecandan kalbim küt küt atıyor, midem bulanıyordu. Biraz rahatlamak için kahvehaneden çıkıp 10 dakika kadar amaçsızca yürüdüm. Bir yandan sakinleşmeye çalışıyor bir yandan da akşam ne yapacağımı düşünüyordum. Bu iş böyle olmayacak deyip yol kenarındaki bir internet kafeye girdim. internet kafeciye en uzaktaki masaya oturup Google’da
“Nasıl öpüşülür”
“ Erken boşalmamak için ne yapmalı?”
“Karşı cinsi nasıl tahrik ederim?”
Gibi son derece masumane aramalar yaptım. Yarım saat kadar internet kafede oturduktan sonra karnıma doyurmak için dürümcüye gittim. “Sadede gel lan dürzü!” dediğinizi duyar gibiyim.
Neyse saat 15.00 a kadar mal gibi oyalandım. Saat 15.00 sularında daha önceden rezervasyon yapmış olduğum eve doğru yola çıktım. 15 dakika kadar aradıktan sonra nihayet evi bulabildim. Ev 3 katlı metruk bir binanın 3. Katındaydı. Rezervasyon yaptığımda telefondaki hoş sesli kadın “Anahtarı 2. Kattan alabilirsin” demişti Ağır adımlarla 2. Kata çıktım -
141.
0hem ayar tek partta hem de hikaye uzun o zaman rezervasyon ama bi yerden hatirliyo gibiyim çalıntı sanki
-
142.
0Rezerved
-
143.
+3Ağır adımlarla 2. Kata çıktım. Kapının önünde Welcome yazan kırmızı biri paspas vardı. 2 kere üst üste zile bastım. 30-35 saniye sonra kapıyı 35-40 yaşlarında yalnız yaşadığı her halinden belli olan sarışın bir kadın açtı. Üzerinde mavi bir badi, altında pembe bir tayt vardı. Göğüsleri neredeyse badisini parçalayacak kadar büyüktü. Hayvan gibi göğüslerine baktığımı fark etmiş olmalı ki gülümseyerek:
_ Anahtarı almaya geldi galiba. Dedi. Gülümsemesinin verdiği rahatlıkla:
_Evet. Dedim
Kalçalarını sallaya sallaya içeri gitti. Sanki beni azdırmaya çalışıyordu kevaşe. 15-20 saniye sonra anahtarı getirdi. imalı bir şekilde:
_ Hayırdır niye kiraladın evi? Dedi. Utana sıkıla:
_Arkadaşımla buluşacağım. Dedim. Gülümseyerek:
_ Hadi bakalım kolay gelsin. Dedi.
Anahtarı eline dokuna dokuna aldım. Ondan hoşlanmadım desem yalan söylemiş olurum beyler. Hani sorsanız o mu Selda mı? Onu tercih ederim o derece yani. Hala unutabilmiş değilim o kadını. Velhasıl kelam Koşar adımlarla eve çıktım. Ev 1 oda(yatak odası) 1 salondan ibaretti. Eşyaların yeni alındığı her halinden belliydi. Direkt salona geçtim. Salonda 1 tane büyük kanepe, 1 tane de tekli koltuk vardı. Saatime baktım. Okulun dağılmasına 20 dakika vardı. Selda’nın gelmesi en az 45 dakika süreceğinden kanepeye uzanıp plan kurmaya başladım. Yarım saat içinde her şeyi en ince ayrıntısına kadar planlayıp Selda’ya mesaj attım:
_ Nerdesin? -
144.
+5Birkaç dakika sonra cevap yazdı:
_5 dakikaya ordayım.
Bu mesajı okuduktan sonra nabzım 400 e vurdu. Kalbim tişörtümü titretiyor, güm güm sesleri odayı inletiyordu. Tuvalete gidip yüzümü yıkadım. Az da olsa rahatlamıştım. Aynaya baktım ve dedim ki:
“Haydi aslanım! Şimdi rövanş zamanı.”
Sakin kalmaya çalışıp planı harfiyen uygulamalıydım. Koşar adımlarla balkona çıktım. Selda’yı beklemeye başladım. 5 dakika olmamıştı ki Selda kaşarı sokağın başında belirdi. Koşarak evin kapısını açtım. Selda’yı kapıda karşılamayacak, ona Yeşilçam’a has bir dram yaşatacaktım. Koşar adımlarla salona geçtim ve tekli koltukta Selda’yı beklemeye başladım.2 dakika sonra kapıyı tıklattı ve hemen ardından –tam da kendine yakışan bir ses tonuyla- seslendi:
_Kimse yok muuu? -
145.
+6Devam ediyorum sevgili dostlar. Selda’nın sorusuna cool bir cevap vermeyi gerçekten çok isterdim ama heyecandan dilim tutulduğundan dut yemiş bülbül misali sustum. Selda ürkek bir ceylanın adımlarıyla salona girdi. Karşısında beni görmeyi beklemediğinden olsa gerek sanıyorum heyecandan dili tutulmuştu. 30 saniye kadar ayakta angut gibi bekledi. Sonra pusuya düşürülmüş bir avın sessizliğiyle kanepeye oturdu. Yaşadığı şoku kısa sürede atlatmış olmalı ki ukala bir ses tonuyla sordu:
_Ne kadar istiyorsun?
Bu soruyu duymamla çıldırmam bir oldu. Amk kaşarı hala beni ezmeye, aşağılamaya çalışıyordu. Ben onu gibmenin hayaliyle yatıp kalkarken o hala beni parasıyla ezebileceğini düşünüyordu. Sinirden kan beynime sıçramıştı. O an sporcu kişiliğimi konuşturup sağlı sollu girmek istedim. Ama bu kadar kolay olmamalıydı. Sakin kalmaya çalışarak cevap verdim:
_5 posta.